terörizme karşı savaş nasıl mümkün olabilir ki savaşın kendisi terörizmken? İnsanın layık olduğu yere gelmesi için çırpınan Nietzsche bile 'Böyle Buyurdu Zerdüşt'te savaş dilini öyle kullanır ki,Hitler'in kahramanı olur.
20.yüzyılın başlarında doğan anarşizm kavramının evrimleşmiş ve modern versiyonu..İkinci Dünya Savaşı'ndan ve özellikle 1963'deki Kennedy Suikastinden sonra emperyalist faaliyetlerine acımasızca hız veren ABD'nin tutunmayı hedeflediği coğrafyalarda istikrarsızlık ve bunalım ortamı yaratmak için yaymış olduğu yıkıcı düşünce akımı..Bu düşünce akımını CIA, MOSSAD ve zaman zaman KGB el altından desteklemektedir..Özellikle İsrail devleti kurulduktan sonra ortadoğu coğrafyasında terörün,şiddetin ve kaosun şaşırtıcı biçimde hiç durmadığını ve giderek arttığını belirtmekte yarar var..Bugün terörizm düşünsel boyutta bir düşünce olmaktan çıkıp devletlerin gizli çıkarları uğruna masum insanların vahşice öldürüldüğü bir eylemsel bütünlüğe dönüşmüştür..Terör Örgütleri savundukları siyasi yada dini doktrinler uğruna katliamlar yapmakta,suikastler düzenlemekte ve hedef aldığı devlete meydan okumaktadırlar...Fakat hiçkimse terör örgütlerinin başlı başına hareket eden psikopatlar topluluğu olduğunu düşünmesin..Sanılanın aksine yapılan araştırmalar terör örgütü üyesi kimselerin %92'sinin üniversite mezunu,zeki,geliri yüksek,sosyal ve fiziksel performansı çok iyi derecede olan kişilerden oluştuğunu göstermektedir..Terörist diye tanımlanan kişilerin gerçekte bu kadar nitelikli kişilerden oluşması çok şüphe uyandıran bir durumdur..Teröristlerin çoğu, bazı devletler tarafından özel olarak seçilmekte,birçok teste tabii tutulmakta ve çok iyi durumda olanlar seçilmektedirler..Mesela dünyanın en sansasyonel teröristlerinden olan El-Kaide lideri Usama Bin Laden Cidde Üniversitesi inşaat bölümünden ilk 10'a girerek mezun olmuştur..Babası Muhammed Bin Laden'den kalan kayıtlı servetin 38 milyar dolar olduğu bilinmektedir..Ayrıca babasının Bush ailesinle olan ticari ilişkileri de çoğu çevreler tarafından alenen bilinmektedir..Anlayacağınız Usama Bin Laden yüksek öğrenim görmüş,zeki ve aşırı derecede zengin birisidir..Ama aynı zamanda, Interpol ve FBI tarafından kırmızı bültenle aranmakta olan azılı bir teröristtir..Ortadoğuda ise terörü açıkça destekleyen ve finanse eden devlet İsrail'dir..İsrail'in terör ve şiddet yanlısı olan politikasının ana nedeni ise Türkiye'nin de dahil olduğu coğrafyada istikrar istememesidir..bölgedeki şii-sunni çatışmaları,PKK terörü,mafyatik gruplar ve suç örgütleri İsrail'in desteği ve finansmanı olmadan kılını bile kımıldatamazlar..
Onların Hayat Tarzı ve Değerlerinde Olan Terörü Besleyen Silah Tüccarları Vurdu 'Ciddi bir dizi terör saldırısıyla karşı karşıya olduğumuz açık.(...) Ancak, terörizmden medet umanlar şunu bilsinler ki, hayat tarzımızı ve değerlerimizi savunmaya kararlıyız' dedi. Ekranlarda yanında ABD Başkanı George W. Bush ve Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac ile birlikte gözüken Blair
Devlet yönetimlerinin politikaları gereği insanları yalnış adreslere yönelterek uyutma politikası. Herkes kendi çıkarı gereği bir terörist yaratıyor veya diyor.
* Amerika birleşik devletleri, kizilderili soykirimiyla baslayarak...
* 1898'de meksika'yi isgal etti.
* ayni yil (1898) küba'ya girdi.
* 1921 yilinda nikaragua'yi isgal etti. ulusal muhafizlar adli ve basini somoza'nin çektigi terör örgütünü kurdu. anti-emperyalist direnisin basini çeken sandino ve 300 kisiyi katletti. 40 yildan fazla sürecek bir terör devrini baslatti. sabotaj ve suikastlar düzenledi.
* 1945'te japonya'nin hirosima ve nagazaki kentlerine atom bombasi atarak bir anda 250 bin kisiyi vahsice öldürdü.
* 1950-53 yillari arasinda yüzbinlerce yurtsever koreliyi katletti.
* 1954'te binlerce guetamalaliyi öldürdü.
* 1955'te endonezya, laos ve kamboçya'da çok sayida cia operasyonu düzenledi.
* 1956-59 yillari arasinda kübada 60.000 kisiyi, abd'li danismanlarin ve batista'nin birlikte yürüttügü operasyonlarda katletti.
* 1965'te isbirlikçi suharto, 1 milyon komünist ve ilerici endonezyaliyi katletti.
* ayni yil dominik'e parasütçülerini indirdi ve 10 bin dominikliyi katletti.
* 1975'te vietnam'dan kovuldugunda arkasinda milyonlarca ölü ve sakat birakti. abd'nin vietnam'da halkin üzerine attigi 638 bin ton bomba, ii.dünya savasi sirasinda avrupa ve afrika'ya atilan toplam bombalarin yarisidir. kisi basina asagi yukari 5 bomba atildigi söylenmektedir. milyonlarca insan stratejik köylere sürülmüs, onbinlerce kadinin irzina geçilmis, yüzbinlerce insan sakat birakilmistir, milyonlarca insan iskenceden geçirilmistir.
* 1970-75 yillari arasinda kamboçya ve laos'ta 1 milyon insani katletti
* 1973'te sili'de cia'nin düzenledigi darbe ile 30 bin kisi katledildi.
* arjantin'de fasist generallerle yaptigi isbirligi sonucu 30 bin kisi kaybedildi.
* 1983'te lübnan'a müdahale etti. 14 bin deniz piyadesinin katildigi operasyonda binlerce ilerici yurtsever lübnanli katledildi.
* ayni yil lübnan'a ikinci bir müdahalede bulundu. akdenizde eskiyalik yapan amerikan 6, filosuna ait savas gemileri lübnan'a günlerce bomba yagdirdi.
* yine ayni yil grenada'yi isgal etti. yüzlerce ilerici ve yurtsever katledildi.
* 1986'da uluslararasi haydutluk örnegi sergileyerek libya'yi bombaladi, bine yakin sivili katletti. ülkeye ambargo uygulayarak deniz ablukasina basvurdu.
* 1989'da panama'ya asker çikartti ve 5 bin panamaliyi öldürdü.
* 1991'de irak'in kuveyt'e girisini bahane ederek diger emperyalist güçleri de ardina takarak irak halkina karsi bomba yagdirdi. 100 binin üzerinde insani katlettigi bu vahseti iletisim kanallariyla tüm dünyaya resmen izlettirdi. abd uçaklari irak halkinin üzerinde 12 bin sorti yaptilar.
* somali'deki durumu bahane ederek yine diger emperyalist güçleri de pesine takarak ülkeyi isgale giristi.
* latin amerika'da abd'nin bulasmadigi savas, katliam, insan haklari ihlali yok gibidir. nikaragua'dan kaçan iskenceci, halk düsmani kontralari özgürlük savasçilari adi altinda honduras'ta üslendirdi ve silahlandirarak nikaragua halkinin üstüne saldirtti. birçok latin amerika ülkesinde de ulusal muhafizlar adi altinda ölüm mangalari'ni örgütledi, egitti, finanse etti, silahlandirdi ve halkin üzerine saldirtti.
* sadece 1946-1975 yillari arasinda tam 215 kez askeri gücüne basvurmustur. ayni yillarda insanliga 19 kez nükleer silah kullanma tehdidini savurmustur.
TERÖRİZME KARŞI MÜCADELE BUSH-ŞARON İKİLİSİNE YÖNELMEK ZORUNDA
Evet, Şaron İsrail-Filistin barışını bombalamak istedi ve bombaladı. Büyük Ortadoğu Projesi'ni daha doğmadan öldürmeyi başardı. Ama Şaron'un hesabı İsrail'le sınırlı değil. O, bu son provokasyonuyla, Arap ve İslam dünyasını daha da radikalleştirmeye ve terörü bütün dünyaya yaymaya çalıştığını ortaya koydu.
Şaron, bütün Batı'yı kendisiyle kader ortağı haline getirmek istiyor. Bütün ülkeler İsrail kadar terör yatağı olursa, bütün dünya İsrail kadar tehlikeli topraklar haline gelirse istediği saflaşmayı; istediği 'medeniyetler çatışmasını' yaratabileceğini umuyor.
Şimdi bütün mesele, uluslarası toplumun bu korkunç planı durdurup durduramayacağı...
Bush ve Şaron'un el birliğiyle tezgâhladıkları bu planın bozulmasında en büyük sorumluluk Amerikan ve İsrail halklarına düşüyor elbette ki.
Bush yönetimi ABD halkı demek değildir. Ama halklar da bir noktadan sonra, kendi yönetimlerinin dünyaya karşı işlediği suçların sorumluluğunu taşırlar. Bu seçimlerde oy kullanan her Amerikalı, Alman halkının Hitler yüzünden 50 yıldır çektiği ezikliği hesaba katmalıdır. İsraillilerin de artık tarihi mağduriyetlerini istismar ederek, kendilerine karşı çıkan herkesi anti-siyonist korkutmacasıyla püskürttükleri günlerin geride kaldığını anlamaları gerekiyor.
Bugün dünyanın bütün barışseverlerinin gözlerini dikmiş bu iki halka baktığını; bu ikiliyi iktidardan düşürerek 'yakın tehlike'yi bertaraf etmenin en başta onların boynunun borcu olduğunu söylemeye bile gerek yok.
Ama biz, hepimiz, kendini dünya vatandaşı sayan herkes oturup seyir mi edeceğiz bu dehşet senaryosunu?
Şu dünyanın haline bakın:
11 Eylül'den sonra yapılan her şey, terörizme karşı girişilen sözde 'önleyici savaş'ın dünyanın üstüne benzin boca etmekten başka bir şey olmadığını gösteriyor. Benzinin alev alması için dünyanın herhangi bir yerinde herhangi bir delinin bir kibrit çakması yetiyor. Ve gördük ki öyle deliler her zaman çıkıyor.
Evet, Saddam dünya için tehlikeliydi. Hamas teröre bulaşmış bir örgüttür ve tehlikelidir. El Kaide'nin gözünü kan bürümüş fedaileri dünya barış için büyük tehlikedir.
Ama hukuksuzluğun bütün bunlardan daha büyük bir tehlike olduğunu şu son iki yılda yaşadıklarımız apaçık ortaya koymadı mı?
Eğer bir ülkenin hükümeti oturup kabine toplantısında suikast kararı alıyorsa, yani bu kadar aleni bir biçimde terörist bir devlet haline gelmişse uluslararası kamuoyu denen güç, bu hükümeti gayrı meşru ilan etmek için daha ne bekliyor?
Eğer Birleşmiş Milletler'in, Avrupa Konseyi'nin, Uluslararası Adalet Divanı'nın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin ve adını bilmediğim daha nice örgütün, karşımızdaki bu devlet terörüne karşı eli kolu bağlı kalıyorsa, biz hangi uluslararası hukuktan sözedeceğiz?
KTTC'yi 'otuz yıldır 'korsan devlet' ilan eden; Saddam'ın yönettiği Irak'a uyguladığı ambargoyla kundaktaki çocukları bile ilaçsız bırakan Birleşmiş Milletler; bakanlar kurulu toplantısında suikast kararı alınan bir ülkeye neden ambargo başlatmıyor? Heideger seçimi kazanınca Avusturya'yla ilişkilerini dondurmaya kalkan Avrupa Birliği neden şimdi suskun? Miloşeviç'i, etnik temizlik yaptı diye yargılayan uygar dünya, etnik temizliğin daniskasını yapan İsrail karşısında neden hâlâ kınamayla yetiniyor?
X x x
Artık Şaron'un ne menen bir kasap olduğunu söylemenin zamanı geçti. Niyetinin Filistin-İsrail barışını dinamitlemek olduğunu söylemek de yetersiz; cesaretini kimden aldığını vurgulamak da... Filistinliler için ağlayıp sızlanmanın ise hiç faydası yok.
Barışın düşmanları ortada. Teröre karşı gerçek 'önleyici savaş'ın baş hedefinin bu ikili olduğu da... Dünya çapında terörizme karşı mücadele öncelikle Bush-Şaron ikilisine yönelmek zorunda. Eğer uluslararası toplumun bir gücü, bir yaptırımı varsa, şimdi dünyayı bu ikiliden kurtarmak için elden gelen her şeyi yapmanın zamanı...
21 inci yuzyilda teror guruplari ya sol agirlikliydi ya da ayrilikci milliyetciydiler. Mesela IRA (kuzey irlandada faliyet gosteren ve kuzey irlandayi ingiltereden ayirip İrlanda Cumhuriyetine katmak istiyen orgut) Malezyada hatta Kibrista bile milliyetci terorist guruplar vardi. (kibristakinin adi EOKA ve ingilizlere karsi faaliyet gosterdi) Daha cok yildirmak, kendi seslerini duyurmak, bagli bulunduklari hukumetleri komik duruma dusurmek istiyorlardi.) Milliyetci guruplarin uyeleri az cok belliydi ve halkin icinden insanlardi. Orgutun icine muhbirler sararak bunlari etkisiz hale getirmek te mumkundu.
İntahar saldirilari Hashashiler doneminde Hasan Sabahin gurubu ile basladi. Bunlar hedeflerini kalabalik yerlerde olduruyor sonra intihar ediyorlardi. Olmekten korkmayan kisileri durdurmak zordur. Almut kalesinde yetistriliyorlardi. Cinayet manasina gelen assasination da hashasilerden gelir. Bunlar gorunuste ilk din adina teror isliyenlerdi. Ama tarihe bakarsak hristiyanlarin ve yahudilerin de bu tur guruplari oldugu gorulur. Dunyayi daha kotu bir yer haline getirerek 'Mesih' in gelisini hizlandirmak istiyorlardi. Simdilerde teror merkezi ortadoguya ve filistin sorununa kilitlenmis durumda. 2 milyon insani kamplarda ve surgunde yasamaya mahkum ettiler. hic bir gelecek umudu olmaksizin. Simdi Fİlistin Kurtulus Orgutu altindaki guruplar hem teror olayini yurutuyorlar hem de sosyal duzeni sagliyorlar. Okul ve saglik sorunlarina cozum buluyorlar (ornek HAMAS) Ozellikle iran devriminden sonra durum daha cok dine yonelmeye basladi. Yahudi terorizimi kendi aynasini yaratti.
İlkel bir silah ama SSCB'nin yıkılmasından sonra çoğu Ülkelerin kendine uygun düştüğü yerde kullanmak için geliştirdiği ve her gün yeni yeni türlerini gördüğümüz yıldırma, cana kıyma ve malı yakıp yıkma, korkutma, tedhiş gibi politikaların sanatı.
terörizme karşı savaş nasıl mümkün olabilir ki savaşın kendisi terörizmken? İnsanın layık olduğu yere gelmesi için çırpınan Nietzsche bile 'Böyle Buyurdu Zerdüşt'te savaş dilini öyle kullanır ki,Hitler'in kahramanı olur.
20.yüzyılın başlarında doğan anarşizm kavramının evrimleşmiş ve modern versiyonu..İkinci Dünya Savaşı'ndan ve özellikle 1963'deki Kennedy Suikastinden sonra emperyalist faaliyetlerine acımasızca hız veren ABD'nin tutunmayı hedeflediği coğrafyalarda istikrarsızlık ve bunalım ortamı yaratmak için yaymış olduğu yıkıcı düşünce akımı..Bu düşünce akımını CIA, MOSSAD ve zaman zaman KGB el altından desteklemektedir..Özellikle İsrail devleti kurulduktan sonra ortadoğu coğrafyasında terörün,şiddetin ve kaosun şaşırtıcı biçimde hiç durmadığını ve giderek arttığını belirtmekte yarar var..Bugün terörizm düşünsel boyutta bir düşünce olmaktan çıkıp devletlerin gizli çıkarları uğruna masum insanların vahşice öldürüldüğü bir eylemsel bütünlüğe dönüşmüştür..Terör Örgütleri savundukları siyasi yada dini doktrinler uğruna katliamlar yapmakta,suikastler düzenlemekte ve hedef aldığı devlete meydan okumaktadırlar...Fakat hiçkimse terör örgütlerinin başlı başına hareket eden psikopatlar topluluğu olduğunu düşünmesin..Sanılanın aksine yapılan araştırmalar terör örgütü üyesi kimselerin %92'sinin üniversite mezunu,zeki,geliri yüksek,sosyal ve fiziksel performansı çok iyi derecede olan kişilerden oluştuğunu göstermektedir..Terörist diye tanımlanan kişilerin gerçekte bu kadar nitelikli kişilerden oluşması çok şüphe uyandıran bir durumdur..Teröristlerin çoğu, bazı devletler tarafından özel olarak seçilmekte,birçok teste tabii tutulmakta ve çok iyi durumda olanlar seçilmektedirler..Mesela dünyanın en sansasyonel teröristlerinden olan El-Kaide lideri Usama Bin Laden Cidde Üniversitesi inşaat bölümünden ilk 10'a girerek mezun olmuştur..Babası Muhammed Bin Laden'den kalan kayıtlı servetin 38 milyar dolar olduğu bilinmektedir..Ayrıca babasının Bush ailesinle olan ticari ilişkileri de çoğu çevreler tarafından alenen bilinmektedir..Anlayacağınız Usama Bin Laden yüksek öğrenim görmüş,zeki ve aşırı derecede zengin birisidir..Ama aynı zamanda, Interpol ve FBI tarafından kırmızı bültenle aranmakta olan azılı bir teröristtir..Ortadoğuda ise terörü açıkça destekleyen ve finanse eden devlet İsrail'dir..İsrail'in terör ve şiddet yanlısı olan politikasının ana nedeni ise Türkiye'nin de dahil olduğu coğrafyada istikrar istememesidir..bölgedeki şii-sunni çatışmaları,PKK terörü,mafyatik gruplar ve suç örgütleri İsrail'in desteği ve finansmanı olmadan kılını bile kımıldatamazlar..
Medya düdüğünü elinde tutanların kendilerinden olmayan herkesi yapmakla suçladıkları şey.
Onların Hayat Tarzı ve Değerlerinde Olan Terörü Besleyen Silah Tüccarları Vurdu
'Ciddi bir dizi terör saldırısıyla karşı karşıya olduğumuz açık.(...) Ancak, terörizmden medet umanlar şunu bilsinler ki, hayat tarzımızı ve değerlerimizi savunmaya kararlıyız' dedi.
Ekranlarda yanında ABD Başkanı George W. Bush ve Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac ile birlikte gözüken Blair
Devlet yönetimlerinin politikaları gereği insanları yalnış adreslere yönelterek uyutma politikası. Herkes kendi çıkarı gereği bir terörist yaratıyor veya diyor.
örnek:Amerika, Rusya, Türkiye...
* Amerika birleşik devletleri, kizilderili soykirimiyla baslayarak...
* 1898'de meksika'yi isgal etti.
* ayni yil (1898) küba'ya girdi.
* 1921 yilinda nikaragua'yi isgal etti. ulusal muhafizlar adli ve
basini somoza'nin çektigi terör örgütünü kurdu. anti-emperyalist
direnisin basini çeken sandino ve 300 kisiyi katletti. 40 yildan
fazla sürecek bir terör devrini baslatti. sabotaj ve suikastlar
düzenledi.
* 1945'te japonya'nin hirosima ve nagazaki kentlerine atom bombasi
atarak bir anda 250 bin kisiyi vahsice öldürdü.
* 1950-53 yillari arasinda yüzbinlerce yurtsever koreliyi katletti.
* 1954'te binlerce guetamalaliyi öldürdü.
* 1955'te endonezya, laos ve kamboçya'da çok sayida cia operasyonu düzenledi.
* 1956-59 yillari arasinda kübada 60.000 kisiyi, abd'li danismanlarin ve batista'nin birlikte yürüttügü operasyonlarda katletti.
* 1961'de küba'ya karsi domuzlar körfezi çikartmasini örgütledi.
* 1965'te isbirlikçi suharto, 1 milyon komünist ve ilerici endonezyaliyi katletti.
* ayni yil dominik'e parasütçülerini indirdi ve 10 bin dominikliyi katletti.
* 1975'te vietnam'dan kovuldugunda arkasinda milyonlarca ölü ve sakat birakti. abd'nin vietnam'da halkin üzerine attigi 638 bin ton bomba, ii.dünya savasi sirasinda avrupa ve afrika'ya atilan toplam bombalarin yarisidir. kisi basina asagi yukari 5 bomba atildigi söylenmektedir. milyonlarca insan stratejik köylere sürülmüs, onbinlerce kadinin irzina geçilmis, yüzbinlerce insan sakat birakilmistir, milyonlarca insan iskenceden geçirilmistir.
* 1970-75 yillari arasinda kamboçya ve laos'ta 1 milyon insani katletti
* 1973'te sili'de cia'nin düzenledigi darbe ile 30 bin kisi katledildi.
* arjantin'de fasist generallerle yaptigi isbirligi sonucu 30 bin kisi kaybedildi.
* 1983'te lübnan'a müdahale etti. 14 bin deniz piyadesinin katildigi operasyonda binlerce ilerici yurtsever lübnanli katledildi.
* ayni yil lübnan'a ikinci bir müdahalede bulundu. akdenizde eskiyalik yapan amerikan 6, filosuna ait savas gemileri lübnan'a günlerce bomba yagdirdi.
* yine ayni yil grenada'yi isgal etti. yüzlerce ilerici ve yurtsever katledildi.
* 1986'da uluslararasi haydutluk örnegi sergileyerek libya'yi bombaladi, bine yakin sivili katletti. ülkeye ambargo uygulayarak deniz ablukasina basvurdu.
* 1989'da panama'ya asker çikartti ve 5 bin panamaliyi öldürdü.
* 1991'de irak'in kuveyt'e girisini bahane ederek diger emperyalist güçleri de ardina takarak irak halkina karsi bomba yagdirdi. 100 binin üzerinde insani katlettigi bu vahseti iletisim kanallariyla tüm dünyaya resmen izlettirdi. abd uçaklari irak halkinin üzerinde 12 bin sorti yaptilar.
* somali'deki durumu bahane ederek yine diger emperyalist güçleri de pesine takarak ülkeyi isgale giristi.
* iran'a karsi baslattigi ambargoyu yillardir sürdürüyor.
* latin amerika'da abd'nin bulasmadigi savas, katliam, insan haklari ihlali yok gibidir. nikaragua'dan kaçan iskenceci, halk düsmani kontralari özgürlük savasçilari adi altinda honduras'ta üslendirdi ve silahlandirarak nikaragua halkinin üstüne saldirtti. birçok latin amerika ülkesinde de ulusal muhafizlar adi altinda ölüm mangalari'ni örgütledi, egitti, finanse etti, silahlandirdi ve halkin üzerine saldirtti.
* sadece 1946-1975 yillari arasinda tam 215 kez askeri gücüne basvurmustur. ayni yillarda insanliga 19 kez nükleer silah kullanma tehdidini savurmustur.
İŞTE TERÖRİZM BUDUR! ! !
TERÖRİZME KARŞI MÜCADELE BUSH-ŞARON İKİLİSİNE YÖNELMEK ZORUNDA
Evet, Şaron İsrail-Filistin barışını bombalamak istedi ve bombaladı. Büyük Ortadoğu Projesi'ni daha doğmadan öldürmeyi başardı.
Ama Şaron'un hesabı İsrail'le sınırlı değil. O, bu son provokasyonuyla, Arap ve İslam dünyasını daha da radikalleştirmeye ve terörü bütün dünyaya yaymaya çalıştığını ortaya koydu.
Şaron, bütün Batı'yı kendisiyle kader ortağı haline getirmek istiyor. Bütün ülkeler İsrail kadar terör yatağı olursa, bütün dünya İsrail kadar tehlikeli topraklar haline gelirse istediği saflaşmayı; istediği 'medeniyetler çatışmasını' yaratabileceğini umuyor.
Şimdi bütün mesele, uluslarası toplumun bu korkunç planı durdurup durduramayacağı...
Bush ve Şaron'un el birliğiyle tezgâhladıkları bu planın bozulmasında en büyük sorumluluk Amerikan ve İsrail halklarına düşüyor elbette ki.
Bush yönetimi ABD halkı demek değildir. Ama halklar da bir noktadan sonra, kendi yönetimlerinin dünyaya karşı işlediği suçların sorumluluğunu taşırlar. Bu seçimlerde oy kullanan her Amerikalı, Alman halkının Hitler yüzünden 50 yıldır çektiği ezikliği hesaba katmalıdır. İsraillilerin de artık tarihi mağduriyetlerini istismar ederek, kendilerine karşı çıkan herkesi anti-siyonist korkutmacasıyla püskürttükleri günlerin geride kaldığını anlamaları gerekiyor.
Bugün dünyanın bütün barışseverlerinin gözlerini dikmiş bu iki halka baktığını; bu ikiliyi iktidardan düşürerek 'yakın tehlike'yi bertaraf etmenin en başta onların boynunun borcu olduğunu söylemeye bile gerek yok.
Ama biz, hepimiz, kendini dünya vatandaşı sayan herkes oturup seyir mi edeceğiz bu dehşet senaryosunu?
Şu dünyanın haline bakın:
11 Eylül'den sonra yapılan her şey, terörizme karşı girişilen sözde 'önleyici savaş'ın dünyanın üstüne benzin boca etmekten başka bir şey olmadığını gösteriyor. Benzinin alev alması için dünyanın herhangi bir yerinde herhangi bir delinin bir kibrit çakması yetiyor. Ve gördük ki öyle deliler her zaman çıkıyor.
Evet, Saddam dünya için tehlikeliydi. Hamas teröre bulaşmış bir örgüttür ve tehlikelidir. El Kaide'nin gözünü kan bürümüş fedaileri dünya barış için büyük tehlikedir.
Ama hukuksuzluğun bütün bunlardan daha büyük bir tehlike olduğunu şu son iki yılda yaşadıklarımız apaçık ortaya koymadı mı?
Eğer bir ülkenin hükümeti oturup kabine toplantısında suikast kararı alıyorsa, yani bu kadar aleni bir biçimde terörist bir devlet haline gelmişse uluslararası kamuoyu denen güç, bu hükümeti gayrı meşru ilan etmek için daha ne bekliyor?
Eğer Birleşmiş Milletler'in, Avrupa Konseyi'nin, Uluslararası Adalet Divanı'nın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin ve adını bilmediğim daha nice örgütün, karşımızdaki bu devlet terörüne karşı eli kolu bağlı kalıyorsa, biz hangi uluslararası hukuktan sözedeceğiz?
KTTC'yi 'otuz yıldır 'korsan devlet' ilan eden; Saddam'ın yönettiği Irak'a uyguladığı ambargoyla kundaktaki çocukları bile ilaçsız bırakan Birleşmiş Milletler; bakanlar kurulu toplantısında suikast kararı alınan bir ülkeye neden ambargo başlatmıyor? Heideger seçimi kazanınca Avusturya'yla ilişkilerini dondurmaya kalkan Avrupa Birliği neden şimdi suskun? Miloşeviç'i, etnik temizlik yaptı diye yargılayan uygar dünya, etnik temizliğin daniskasını yapan İsrail karşısında neden hâlâ kınamayla yetiniyor?
X x x
Artık Şaron'un ne menen bir kasap olduğunu söylemenin zamanı geçti. Niyetinin Filistin-İsrail barışını dinamitlemek olduğunu söylemek de yetersiz; cesaretini kimden aldığını vurgulamak da... Filistinliler için ağlayıp sızlanmanın ise hiç faydası yok.
Barışın düşmanları ortada. Teröre karşı gerçek 'önleyici savaş'ın baş hedefinin bu ikili olduğu da... Dünya çapında terörizme karşı mücadele öncelikle Bush-Şaron ikilisine yönelmek zorunda. Eğer uluslararası toplumun bir gücü, bir yaptırımı varsa, şimdi dünyayı bu ikiliden kurtarmak için elden gelen her şeyi yapmanın zamanı...
Çok geç olmadan...
Gülay Göktürk
25.03.2004
Tercüman Gazetesi
21 inci yuzyilda teror guruplari ya sol agirlikliydi ya da ayrilikci milliyetciydiler. Mesela IRA (kuzey irlandada faliyet gosteren ve kuzey irlandayi ingiltereden ayirip İrlanda Cumhuriyetine katmak istiyen orgut)
Malezyada hatta Kibrista bile milliyetci terorist guruplar vardi. (kibristakinin adi EOKA ve ingilizlere karsi faaliyet gosterdi)
Daha cok yildirmak, kendi seslerini duyurmak, bagli bulunduklari hukumetleri komik duruma dusurmek istiyorlardi.)
Milliyetci guruplarin uyeleri az cok belliydi ve halkin icinden insanlardi. Orgutun icine muhbirler sararak bunlari etkisiz hale getirmek te mumkundu.
İntahar saldirilari Hashashiler doneminde Hasan Sabahin gurubu ile basladi. Bunlar hedeflerini kalabalik yerlerde olduruyor sonra intihar ediyorlardi. Olmekten korkmayan kisileri durdurmak zordur. Almut kalesinde yetistriliyorlardi. Cinayet manasina gelen assasination da hashasilerden gelir.
Bunlar gorunuste ilk din adina teror isliyenlerdi.
Ama tarihe bakarsak hristiyanlarin ve yahudilerin de bu tur guruplari oldugu gorulur.
Dunyayi daha kotu bir yer haline getirerek 'Mesih' in gelisini hizlandirmak istiyorlardi.
Simdilerde teror merkezi ortadoguya ve filistin sorununa kilitlenmis durumda. 2 milyon insani kamplarda ve surgunde yasamaya mahkum ettiler. hic bir gelecek umudu olmaksizin. Simdi Fİlistin Kurtulus Orgutu altindaki guruplar hem teror olayini yurutuyorlar hem de sosyal duzeni sagliyorlar. Okul ve saglik sorunlarina cozum buluyorlar (ornek HAMAS)
Ozellikle iran devriminden sonra durum daha cok dine yonelmeye basladi. Yahudi terorizimi kendi aynasini yaratti.
İlkel bir silah ama SSCB'nin yıkılmasından sonra çoğu Ülkelerin kendine uygun düştüğü yerde kullanmak için geliştirdiği ve her gün yeni yeni türlerini gördüğümüz yıldırma, cana kıyma ve malı yakıp yıkma, korkutma, tedhiş gibi politikaların sanatı.
terörün bir yüzü vardır ama binlerce de maskesi