ÖyLe sevdim kii, avuç doLusu kadar sanma.. Yürek doLusu kadar.. ÖyLe bir özLedim kii, bütün tutukLuLara yetecek özqürLük kadar.. Her yanımda oLmadıqın anı üst üste koysam qüneşe uzanacak kadar.. Yanyana dizsem dünyayı bin kez saracak kadar.. Ve sensizLiqe de öyLe üzüLdüm kii, öLüm kadar..
kocaman bir altatmacayla başladık hayata... amaç belirlemek,taraf tutmak ve seçmek bizi totaliter fikirlerin kucağına itti... özgür olmak adına kendimize ait olmayan fikirler uğruna çarpıştık ve kendimizi o fi kirlerle tanımladık... çünkü biz ortaya bir fikir atamayacak kadar salaktık... kendimize yabancılaştık... özgürlük,zorunluluğun bilincine varma saçmalığı değildir. özgürlük,belirsizliktir.kestirilemez olandır.ait ve sahip olmamaktır. seçerseniz...ait olursunuz... taraf tutarsanız... ait olursunuz... kendinize amaç belirlerseniz...yaşamın bütünlüğünü gözden kaçırırsınız. kendinizi tanımlarsanız...kendinizi ve başkalarının size bakışını sınırlamış olursunuz... salt kendimizi güvende hissetmek için özgürlüğümüzü feda ediyoruz... farz edin ki ben sistemin ahlak ölçülerine göre çok kötü bir insanım ve size benimle gelmenizi söylersem gelmemenizin nedeni tedirginliğiniz olur...çünkü,beni tanımıyorsunuz... çünkü ben kendimi tanımlamıyorum... özgürlüğünüzden vazgeçmekle ölüme yaklaşıyorsunuz... ve ölüme ramak kala arkanıza baktığınızda çok mutlu yaşadım derseniz çok büyük bir yalancı olursunuz... çünkü...ölümünüze dörtnala giden sürekli kendinizi vurmanızdır... kastedilen aldırmadan yaşamak değildir...kendi benliğinize ben olma fırsatı vermektir. bunun için kendinizi rastlantıya bırakmanızdır. eğer bilmediğiniz denizlere dalarsanız...dalgalarla boğuşmak için kendi yeteneklerinizi devreye sokarsınız...farkında olmadığınız yeteneklerinizi... bir yazar...'insanlar bir gün öleceklerini unutuyorlar'der...bu nedenlede aldırışsız oluyorlar ve hiç ölmeyeceklermiş gibi kalıcı olanın peşinden gidiyorlar... sürekli güvenli bir sığınak arıyorlar... oysaki biz bu devasa evrende küçük bir toz zerresi bile değiliz... belkide başka bir canlının tırnak ucunda yaşıyoruz... neye güvenmek istiyoruz ki... varız ve yaşıyoruz... bütün fırtınalarına korkularımızla birlikte dalmaktan başka bir yolu yok mutluluğun... yaşamı anlamaya çalışma ve anlamlı olanıda bozma... kimseya saygı duyma... çünkü...herkes zaten senin kadar küçük... çünkü...saygı duyduğunda kabul edersin...o seni kabul etmese bile... saygı duyarsan gidemezsin...
Özgürlüğümüzün bedeli olmuş kölelik. İnsanlar bu devirde özgür olduklarına inandırılmak için köle olmayı kabul etmişler. Bu devrin en büyük yalanı en büyük köle taciri bize özgür olduğumuzu söyleyenler. Halbuki insan köle olduğunu anladıkça özgür kılabilir ruhunu ve bu sahte özgürlük için satılamıyacak kadar değerlidir insan ruhu. Yanisi insanı köle yapmanın en kolay yolu özgür olduğuna inandırmak ve özgür olmanın yegane yoluda köle olduğumuzu kabullenmektir. Ah modern dünya dedikleri girdapta sürüklenen insanlar-ruhlar bunu görebilse.
O zaman sahte özgürlük vaadlerinin ve bu vaadlerin sahiplerinin kölesi olmaktan kurtulabilirler ancak. Zincirleri elle tutulmuyor bu devirde kölelerin zincirsiz-kablosuz bir kölelik bu, o yüzden görmek-kırmak için bu zincirleri bakmak değil düşünmek gerekli bu devirde
ÖyLe sevdim kii, avuç doLusu kadar sanma.. Yürek doLusu kadar.. ÖyLe bir özLedim kii, bütün tutukLuLara yetecek özqürLük kadar.. Her yanımda oLmadıqın anı üst üste koysam qüneşe uzanacak kadar.. Yanyana dizsem dünyayı bin kez saracak kadar.. Ve sensizLiqe de öyLe üzüLdüm kii, öLüm kadar..
annemden sonra taptığım tek gerçeğim...
Acı çekmek özgürlüktür.....
fazlasının insanları mutsuz ettiği bir kavram...
geçmişten günümüze insanoğlunun en uzun serüveni her yerde ve her zaman özgürlük olmuştur.
Asla 'sorumsuzluk' değildir..
zorlukları kavrayabilmek,hayatı gögüsleyebilmektir...
Özgürlük başkalarının özgürlüğünü kısıtladığı yerde biter...(kimin sözüdür?)
Özgürlük gerçekleşmesi yaşam biçimi haline gelmesi tamamen mümkün olmayan insanlara süslenerek sistemli olarak sunulmuş bir hayal..
'Bize buyrulan yasaya uymak özgürlüktür' ROUSSEAU
kocaman bir altatmacayla başladık hayata...
amaç belirlemek,taraf tutmak ve seçmek bizi totaliter fikirlerin kucağına itti...
özgür olmak adına kendimize ait olmayan fikirler uğruna çarpıştık ve kendimizi o fi
kirlerle tanımladık...
çünkü biz ortaya bir fikir atamayacak kadar salaktık...
kendimize yabancılaştık...
özgürlük,zorunluluğun bilincine varma saçmalığı değildir.
özgürlük,belirsizliktir.kestirilemez olandır.ait ve sahip olmamaktır.
seçerseniz...ait olursunuz...
taraf tutarsanız... ait olursunuz...
kendinize amaç belirlerseniz...yaşamın bütünlüğünü gözden kaçırırsınız.
kendinizi tanımlarsanız...kendinizi ve başkalarının size bakışını sınırlamış olursunuz...
salt kendimizi güvende hissetmek için özgürlüğümüzü feda ediyoruz...
farz edin ki ben sistemin ahlak ölçülerine göre çok kötü bir insanım ve size benimle gelmenizi söylersem gelmemenizin nedeni tedirginliğiniz olur...çünkü,beni tanımıyorsunuz...
çünkü ben kendimi tanımlamıyorum...
özgürlüğünüzden vazgeçmekle ölüme yaklaşıyorsunuz...
ve ölüme ramak kala arkanıza baktığınızda çok mutlu yaşadım derseniz çok büyük bir yalancı olursunuz...
çünkü...ölümünüze dörtnala giden sürekli kendinizi vurmanızdır...
kastedilen aldırmadan yaşamak değildir...kendi benliğinize ben olma fırsatı vermektir.
bunun için kendinizi rastlantıya bırakmanızdır.
eğer bilmediğiniz denizlere dalarsanız...dalgalarla boğuşmak için kendi yeteneklerinizi devreye sokarsınız...farkında olmadığınız yeteneklerinizi...
bir yazar...'insanlar bir gün öleceklerini unutuyorlar'der...bu nedenlede aldırışsız oluyorlar ve hiç ölmeyeceklermiş gibi kalıcı olanın peşinden gidiyorlar...
sürekli güvenli bir sığınak arıyorlar...
oysaki biz bu devasa evrende küçük bir toz zerresi bile değiliz...
belkide başka bir canlının tırnak ucunda yaşıyoruz...
neye güvenmek istiyoruz ki...
varız ve yaşıyoruz...
bütün fırtınalarına korkularımızla birlikte dalmaktan başka bir yolu yok mutluluğun...
yaşamı anlamaya çalışma ve anlamlı olanıda bozma...
kimseya saygı duyma...
çünkü...herkes zaten senin kadar küçük...
çünkü...saygı duyduğunda kabul edersin...o seni kabul etmese bile...
saygı duyarsan gidemezsin...
Evet,okullarımızda ezberle yetiştşrildik.
Evet,iktidarların kalebentleri gibi koşullandırıldık.
Evet,bilimi kulanacağımıza,bilime taptık.
Ya şimdi?
Hedefimiz birey olmak.
Evet,farklıyız.
Evet,izci vatandaşların değil,özgür bireylerin toplumunu istiyoruz.
Fazla konuşmayın...
Hürriyete talip olmadan önce, ilk önce ona layık olmaya çalışın...
...
'Özgürlüğü savunmak bir onur meselesidir.'
Bknz: Guantanamo sloganı
otorite olmadan yaşamakotoritenin korktuğu yaşam biçimi
mel gibson filmde böyle bağırıyordu
var olduğu halde kimsenin elde edemediği şey...
entellerin
üzerinde fikir cimnastiği yaptığı
bir fantezi
şimdilerde..
...
Kimsenin sonuna kadar yaşayamayacağı bir kavram..
Özgürlük
Edebi, edepsizden öğrendik,
Şerefi, şerefsizden.
Deniz kokulu martı,
Ne anlar özgürlükten?
Kanatları bulut tozuna bulanmış,
Ayakları, katmer katmer yakamoz…
Bir eli yağda, bir eli balda…
Özgürlüğü öteki kuş anlatsın.
F tipi kafesinin penceresinden,
Gökyüzüne bakan…
Paslı kanatlarıyla, düşünde yıldız toplar.
Rüzgârı kovalar, yorgun ayakları.
Hep onun suçudur, yağmur, dolu, kar…
Güneşe kurulmuş merdiven bulursunuz;
Altından o çıkar.
Tek bir martı soluğu uğruna,
Koskoca ömrü harcar.
Ayşe Korkmaz
Son 3 günüm :)
Ölmeye and içmek
'sevgi için ömrümü, özgürlük için sevgimi, ülkem için özgürlüğümü feda ederim'
Özgürlüğümüzün bedeli olmuş kölelik. İnsanlar bu devirde özgür olduklarına inandırılmak için köle olmayı kabul etmişler. Bu devrin en büyük yalanı en büyük köle taciri bize özgür olduğumuzu söyleyenler. Halbuki insan köle olduğunu anladıkça özgür kılabilir ruhunu ve bu sahte özgürlük için satılamıyacak kadar değerlidir insan ruhu. Yanisi insanı köle yapmanın en kolay yolu özgür olduğuna inandırmak ve özgür olmanın yegane yoluda köle olduğumuzu kabullenmektir. Ah modern dünya dedikleri girdapta sürüklenen insanlar-ruhlar bunu görebilse.
O zaman sahte özgürlük vaadlerinin ve bu vaadlerin sahiplerinin kölesi olmaktan kurtulabilirler ancak. Zincirleri elle tutulmuyor bu devirde kölelerin zincirsiz-kablosuz bir kölelik bu, o yüzden görmek-kırmak için bu zincirleri bakmak değil düşünmek gerekli bu devirde
Özgürlük haksızlık ve gördüğün yanlışlar karşısında susmamaktır.Elalem için maske takıp gezmemektir.
ÖZGÜRLÜK...
BİRLİKTE PAYLAŞAMADIĞIMIZ,
YÜREĞİMİZDEN, BİLEĞİMİZE
İNDİRİLEN ZİNCİR OLMASIN...
C.E.B.N.M.
özgürlük; kişinin her istediğini yapabilmesi değil, istemediği bir şeyi yapmaması, yapmak zorunda bırakılmamasıdır.
özgürlük:baş kaldırmak kanının son damlasına kadar mücadele etmektir.aşkın lezzetine nsl doyulmuyorsa özgürlüğünde tadına varılması mümkün değildir.
öldüğüm gün özğür kalacagım gun
GERÇEK ÖZGÜRLÜK YOKTUR, GENELDE DE İÇSELLEŞTİRDİĞİMİZ BAZI YASAKLAR YÜZÜNDEN.