"Çin hümanizminin" kurucusu olarak Çin uygarlığını herkesten daha fazla temsil eden filozof (İ.Ö 551-479). Toplumsal ve siyasal bir öğreti olmasının yanı sıra Han hanedanlığından haşlayarak "devlet dini" haline getirildi. Konfüçyüsçülük, Çin imparatorluğu'nu yıkıldığı Şinhay Devrimi'nin (1911) hemen öncesinde siyaset alanını belirleyen en önemli akımdı.
M.Ö. 500 lü yıllarda yaşadığı halde, yani 2500 yıl önce yaşamış olduğu halde, hala ismi gündemde olan Çin tarihinin en büyük düşünürü. Düşüncesi ile Asyanın doğusundaki bütün medeniyetlere ışık olmuştur.
Efendim, konaç hanın arkadaşı olan bu zat-ı şahane vaktiyle kahramanlık gösteremediği için uzunca bir zaman adsız dolaşmak mecburiyetinde kalmışıdır. Sadece annesi lei li hatunun kendisine işe yaramaz velet anlamına gelen ‘yüs’ şeklinde hitap ettiği tarihi kayıtlarda mevcutudur. Yanında isimsiz birini gezdirmekten mütevellit hüzâl-i asabiye maruz kalan konaç han, dedemiz korkuta giderek ondan adsıza bir ism-i şerif bulmasını rica etmişidir. Israra minnete ricaya hiç dayanamayan Dede korkut, koyun güden adsızı güneşin henüz doğacağı bir zamanda kırda uyuklar bulmuşudur. Tutup kulağından ‘kon’ deyip tam isim vereceği anda hiç yolcusu olmayan 6.45 treninin düdüğü tüm kırsalı işgal etmişidir. Hayatında ilk kez tren gören adsız, nam-ı diger ‘yüs’ tahmininiz üzere bakakalmışıdır.
Dedem korkut onu bilgilendirmek maksadiylen trenin şimendiferden önceki adını telaffuz edip: ‘çüf’ deyince şaşkınca tekrar eden adsızın dili dolaşır, sürçer ve ‘füç’ der. Ve ilk kez duyduğu bu sese karşılık bir hikmet savurur (aşağıda buyrulduğu üzere) : men dakka dukka… zamanla bu kon, füç ve yüs dillerde Konfüçyüs biçimine dönüşür. Men dakka dukadan sonra ünü yedi düveli tutan Konfüçyüs biraz borç bulur, basar parayı ve ‘tzu’ sıfatını ismine bitiştirir. borcunu ödemek için öğretilerini parayla müritlerine temrinlerle tedris eder. Napolyon da bu öğretilerden etkilenmiş ve: para para para… diyerek ‘cevher’i bulduğunu ima etmiştir. Saygı ilen.
konfiçyüsün hayata dair söylediği binlerce söz var ama hiç birinde kadına dair birşeyler yok. kadınlardan hiç bahsetmemiş.. ilginç geldi bana.. Nietzsche de hemen hemen kadınlardan başka bir şeyden bahsetmemiş.. hangisi daha akıllı acaba..
Konfuçyüsu gerçekten anlamak istiyorsanız size bir tavsiyem olacak, şimdiye kadar konfuçyüs hakkında bi dolu anlaşılmaz, kötü çevirilerlerle dolu allı pullu laflar gibi görünen ancak bi halt anlaşılmayan kitaplardan sonra Bülent Okay'ın Konfuçyüs Düşüncesinin Temelleri kitabını okudum. Gerçekten samimi bir tavsiye, kendisi Ankara Üniversitesi Sinoloji bölümünde Prof. Açık ve anlaşılır.. walla kendisi ile bi alakam yoktur!
1-Tedavi edilemez derecede romantik olun. 2-Birlikte kitap okuyun, elele tutusun ve birlikte duzenli yuruyuslere cikin. 3-Gulumsemeler bulasicidir.Ona da bulastirin. 4-Guvenilir bir sirdas olun ve onu hic kimseye sikayet etmeyin. 5-Onun en sevdigi cicegi, rengi, muzigi, siiri ve yazari bilin. 6-Ona, beklemedigi hos surprizler yapin.Hicbir neden yokken de kart ya da kucuk ask notlari yollayin. 7-Birbiriniz icin ozel ve gizli takma adlar bulun. 8-Ask, birlikte sacmalamaktir.Arada bir, birlikte sonuna kadar sacmalayin. 9-Kimin hakli oldugunu tartismayin, neyin dogru olduguna karar verin.Her tartisma sonunda baris anlasmasini bir opucukle imzalayin. 10-Sevdiginizi yalnizca onun duyabilecegi bicimde elestirin. ovgunuzu ise butun dunyaya duyurun. 11-Bedeninize iyi bakin.Daima saglikli ve dinc olmayi hem kendinize ve hem de ona borc bilin. 12-Bir kucaklasmadan ilk ayrilan siz olmayin. 13-Es secmek kitap secmeye benzer, iyi tasarlanmis bir kapak ve cilt ilginizi cekebilir. icerigi saglam olmadikca sonunu getirmek zordur. 14-Ask icin evlenin. Hem esinizin hem de kendinizin en iyi arkadasi olun.
'Bazen bir şeyi gerektiğinde bırakabilmek, zor bir iştir.Onu bırakabilmek de bir beceridir.Eğer bir şeyi zorla tuttuğunuzda, ulaşmak istediğiniz şeyi engellediğini görüyorsanız, o zaman onu özgür bırakmalısınız.
Konfüçyus.....haklıdır...
kuwaitli bir can dostum vardı...filistin göçmeniydiler kuwaitte...ve kıbrısta ninelerini ziyarete gelirlerdi bizim mahalleye...birlikte saatlerce bisiklet sürer, köpeğimiz champion u gezdirirdik..ingilizceyi yeni öğreniyordum daha...ingilizce düşünemiyordum bile...hatta bazen yazı dilini ve işaret dilini(Evrenseldir..) ...kullanırdık birlikteyken....Afaf....bana müşmühim ve laa demeyi öğreten güzel gözlü kız...cafcaflı tokalarına ve ışıltılı yalbır yalbır eden renkli kıyafetlerine bayılırdım...farklı bir kültür kokardı misler gibi...dostluk kokardı...
ilk o söylemişti bana bu lafı... başta değerini fark etmemiştim...zamanla yaşadıkça acı çektikçe anladım...o hep haklıydı....bana dediği şuydu....
eğer bir şeyi seviyorsan.... onu serbest bırak... eğer sana geri dönerse... senindir... dönmezse... zaten hiç olmamıştır......konfüçyus gibi haklıydı...
Konfüçyus, bazı insanlara bir şey öğretmenin en iyi yolunun bunu örneklerle göstermek olduğunu biliyordu.Bu yüzden sınıfın tam karşısına geçti. Eline bir vazo aldı, tüm öğrencilerin görebileceği şekilde vazoyu havada tuttu.Diğer elinde bir elma vardı.Öğrencilerin meraklı bakışları arasında, elmayı vazonun içinde bıraktıktan sonra, vazoyu yere koydu ve şöyle dedi: 'Elmayı vazodan çıkarmayı başaran öğrenci, elmayı yiyebilir.' Çocuklardan biri açıkmıştı, ilk o davrandı ve elini vazonun dar ağzından içeri soktu.Elmayı yakaladı, çıkarmaya çalışıyor, ama başaramıyordu. 'Elimi çıkaramıyorum! ' Konfüçyus, 'Elmayı sıkı sıkı tutmaktan vazgeçmediğin sürece, elini çıkarman mümkün olmayacaktır, ' dedi.Çocuk elmayı elinden bırakmak istemiyordu; ama sonunda zorunlu olarak bıraktı.Elini vazodan çıkardığında, yüzünde şaşkınlık okunuyordu. 'Elmanın vazodan nasıl çıkarılabileceği konusunda sizin bir fikriniz var mı? ' diye sordu. Konfüçyus, vazoyu yerden alıp ters çevirdi.Elma vazonun içinden yuvarlanıp avucunun içine düştü.Çocukların hepsi gülmeye başladı. Aslında o kadar basit bir şeydi ki bu! Konfüçyus, 'Fakat bu, göründüğü kadar basit değil, ' dedi.Elmayı havada tutuyordu konuşurken. 'Bazen bir şeyi gerektiğinde bırakabilmek, zor bir iştir.Onu bırakabilmek de bir beceridir.Eğer bir şeyi zorla tuttuğunuzda, ulaşmak istediğiniz şeyi engellediğini görüyorsanız, o zaman onu özgür bırakmalısınız.Eğer yanlış bir şey yapıyorsanız, o zaman buna son vermelisiniz.Eğer kendinize ve başkalarına karşı dürüst davranmıyorsanız, bu hilekarlığı hemen durdurmalısınız.İşte, ancak o zaman hedefinize ulaşabilirsiniz.'
Kaynak Kitap: Dürüst Olmanın Önemi, Konfüçyus'un Öyküsü
p.s:if you love something set it free if it comes back to you it is yours if it doesn't it never was......................
"Durmadığınız sürece, ne kadar yavaş gittiğiniz önemli değildir.
Confucius (Konfüçyus)
"Düşünmeden öğrenmek, yitirilmiş bir emektir"
Konfüçyus
"Çin hümanizminin" kurucusu olarak Çin uygarlığını herkesten daha fazla temsil eden filozof (İ.Ö 551-479). Toplumsal ve siyasal bir öğreti olmasının yanı sıra Han hanedanlığından haşlayarak "devlet dini" haline getirildi. Konfüçyüsçülük, Çin imparatorluğu'nu yıkıldığı Şinhay Devrimi'nin (1911) hemen öncesinde siyaset alanını belirleyen en önemli akımdı.
“Bir kelime kararını, bir duygu hayatını, bir insan seni değiştirebilir.”
(Konfüçyüs)
“Zayıf insanlar intikam alır, güçlü insanlar affeder, zeki insanlar umursamazlar.”
(Konfüçyüs)
“Çok kişiyle konuş.
Az kişiyle düşün.
Tek başına karar ver.”
Konfüçyüs
'Allah’ım, senden başka hiçbir şeyi olmayan ben senden başka her şeyi olanlara acırım.'.konfüçyus.
M.Ö. 500 lü yıllarda yaşadığı halde,
yani 2500 yıl önce yaşamış olduğu halde,
hala ismi gündemde olan Çin tarihinin en büyük düşünürü.
Düşüncesi ile Asyanın doğusundaki bütün medeniyetlere ışık olmuştur.
Bildiğini bilenin arkasından gidiniz
Bilmediğini bilmeyeni uyandırınız
Bilmediğini bilmeyenden kaçınız
Efendim, konaç hanın arkadaşı olan bu zat-ı şahane vaktiyle kahramanlık gösteremediği için uzunca bir zaman adsız dolaşmak mecburiyetinde kalmışıdır. Sadece annesi lei li hatunun kendisine işe yaramaz velet anlamına gelen ‘yüs’ şeklinde hitap ettiği tarihi kayıtlarda mevcutudur. Yanında isimsiz birini gezdirmekten mütevellit hüzâl-i asabiye maruz kalan konaç han, dedemiz korkuta giderek ondan adsıza bir ism-i şerif bulmasını rica etmişidir. Israra minnete ricaya hiç dayanamayan Dede korkut, koyun güden adsızı güneşin henüz doğacağı bir zamanda kırda uyuklar bulmuşudur. Tutup kulağından ‘kon’ deyip tam isim vereceği anda hiç yolcusu olmayan 6.45 treninin düdüğü tüm kırsalı işgal etmişidir. Hayatında ilk kez tren gören adsız, nam-ı diger ‘yüs’ tahmininiz üzere bakakalmışıdır.
Dedem korkut onu bilgilendirmek maksadiylen trenin şimendiferden önceki adını telaffuz edip: ‘çüf’ deyince şaşkınca tekrar eden adsızın dili dolaşır, sürçer ve ‘füç’ der. Ve ilk kez duyduğu bu sese karşılık bir hikmet savurur (aşağıda buyrulduğu üzere) : men dakka dukka… zamanla bu kon, füç ve yüs dillerde Konfüçyüs biçimine dönüşür. Men dakka dukadan sonra ünü yedi düveli tutan Konfüçyüs biraz borç bulur, basar parayı ve ‘tzu’ sıfatını ismine bitiştirir. borcunu ödemek için öğretilerini parayla müritlerine temrinlerle tedris eder. Napolyon da bu öğretilerden etkilenmiş ve: para para para… diyerek ‘cevher’i bulduğunu ima etmiştir.
Saygı ilen.
Dileğim şunlardır rabbimden sadece;
Kitap dolu bir evle, çiçek dolu bir bahçe,
diyen, çiçek ve kitap düşkünü büyük bir düşünür.
Duyarsam unuturum,
görürsem hatırlarım,
yaparsam bilirim! '
özür dilerim konfiçyüs..
konfiçyüsün hayata dair söylediği binlerce söz var
ama hiç birinde kadına dair birşeyler yok.
kadınlardan hiç bahsetmemiş..
ilginç geldi bana..
Nietzsche de hemen hemen kadınlardan başka bir şeyden
bahsetmemiş..
hangisi daha akıllı acaba..
konfeti yi icat eden şahıs....................:P
Konfuçyüsu gerçekten anlamak istiyorsanız size bir tavsiyem olacak, şimdiye kadar konfuçyüs hakkında bi dolu anlaşılmaz, kötü çevirilerlerle dolu allı pullu laflar gibi görünen ancak bi halt anlaşılmayan kitaplardan sonra Bülent Okay'ın Konfuçyüs Düşüncesinin Temelleri kitabını okudum. Gerçekten samimi bir tavsiye, kendisi Ankara Üniversitesi Sinoloji bölümünde Prof. Açık ve anlaşılır.. walla kendisi ile bi alakam yoktur!
KONFÜÇYÜS'ÜN ASK ÖĞÜTLERİ
1-Tedavi edilemez derecede romantik olun.
2-Birlikte kitap okuyun, elele tutusun ve birlikte
duzenli yuruyuslere cikin.
3-Gulumsemeler bulasicidir.Ona da bulastirin.
4-Guvenilir bir sirdas olun ve onu hic kimseye sikayet
etmeyin.
5-Onun en sevdigi cicegi, rengi, muzigi, siiri ve
yazari bilin.
6-Ona, beklemedigi hos surprizler yapin.Hicbir neden
yokken de kart ya da kucuk ask notlari yollayin.
7-Birbiriniz icin ozel ve gizli takma adlar bulun.
8-Ask, birlikte sacmalamaktir.Arada bir, birlikte
sonuna kadar sacmalayin.
9-Kimin hakli oldugunu tartismayin, neyin dogru
olduguna karar verin.Her tartisma sonunda
baris anlasmasini bir opucukle imzalayin.
10-Sevdiginizi yalnizca onun duyabilecegi bicimde
elestirin. ovgunuzu ise butun dunyaya duyurun.
11-Bedeninize iyi bakin.Daima saglikli ve dinc olmayi
hem kendinize ve hem de ona borc bilin.
12-Bir kucaklasmadan ilk ayrilan siz olmayin.
13-Es secmek kitap secmeye benzer, iyi tasarlanmis bir
kapak ve cilt ilginizi cekebilir.
icerigi saglam olmadikca sonunu getirmek zordur.
14-Ask icin evlenin. Hem esinizin hem de kendinizin en
iyi arkadasi olun.
SEVECEGİN BİR İŞ SEÇERSEN, YAŞAMINDA BİR GÜN BİLE ÇALIŞMIS SAYILMAZSIN.
KONFÜÇYÜS
Asıl adı Kung-Fu Tse.. Çin felsefesini etkileyen iki kişiden birisi.(Diğeri de lao tse dir. Loa Tse'nin Taoizmi kurduğu kabul edilir.)
'Bazen bir şeyi gerektiğinde bırakabilmek, zor bir iştir.Onu bırakabilmek de bir beceridir.Eğer bir şeyi zorla tuttuğunuzda, ulaşmak istediğiniz şeyi engellediğini görüyorsanız, o zaman onu özgür bırakmalısınız.
Konfüçyus.....haklıdır...
kuwaitli bir can dostum vardı...filistin göçmeniydiler kuwaitte...ve kıbrısta ninelerini ziyarete gelirlerdi bizim mahalleye...birlikte saatlerce bisiklet sürer, köpeğimiz champion u gezdirirdik..ingilizceyi yeni öğreniyordum daha...ingilizce düşünemiyordum bile...hatta bazen yazı dilini ve işaret dilini(Evrenseldir..) ...kullanırdık birlikteyken....Afaf....bana müşmühim ve laa demeyi öğreten güzel gözlü kız...cafcaflı tokalarına ve ışıltılı yalbır yalbır eden renkli kıyafetlerine bayılırdım...farklı bir kültür kokardı misler gibi...dostluk kokardı...
ilk o söylemişti bana bu lafı...
başta değerini fark etmemiştim...zamanla yaşadıkça acı çektikçe anladım...o hep haklıydı....bana dediği şuydu....
eğer bir şeyi seviyorsan....
onu serbest bırak...
eğer sana geri dönerse...
senindir...
dönmezse...
zaten hiç olmamıştır......konfüçyus gibi haklıydı...
Konfüçyus un öyküsü
Konfüçyus, bazı insanlara bir şey öğretmenin en iyi yolunun bunu örneklerle göstermek olduğunu biliyordu.Bu yüzden sınıfın tam karşısına geçti.
Eline bir vazo aldı, tüm öğrencilerin görebileceği şekilde vazoyu havada tuttu.Diğer elinde bir elma vardı.Öğrencilerin meraklı bakışları arasında, elmayı vazonun içinde bıraktıktan sonra, vazoyu yere koydu ve şöyle dedi:
'Elmayı vazodan çıkarmayı başaran öğrenci, elmayı yiyebilir.'
Çocuklardan biri açıkmıştı, ilk o davrandı ve elini vazonun dar ağzından içeri soktu.Elmayı yakaladı, çıkarmaya çalışıyor, ama başaramıyordu. 'Elimi çıkaramıyorum! '
Konfüçyus, 'Elmayı sıkı sıkı tutmaktan vazgeçmediğin sürece, elini çıkarman mümkün olmayacaktır, ' dedi.Çocuk elmayı elinden bırakmak istemiyordu; ama sonunda zorunlu olarak bıraktı.Elini vazodan çıkardığında, yüzünde şaşkınlık okunuyordu.
'Elmanın vazodan nasıl çıkarılabileceği konusunda sizin bir fikriniz var mı? ' diye sordu.
Konfüçyus, vazoyu yerden alıp ters çevirdi.Elma vazonun içinden yuvarlanıp avucunun içine düştü.Çocukların hepsi gülmeye başladı. Aslında o kadar basit bir şeydi ki bu!
Konfüçyus, 'Fakat bu, göründüğü kadar basit değil, ' dedi.Elmayı havada tutuyordu konuşurken.
'Bazen bir şeyi gerektiğinde bırakabilmek, zor bir iştir.Onu bırakabilmek de bir beceridir.Eğer bir şeyi zorla tuttuğunuzda, ulaşmak istediğiniz şeyi engellediğini görüyorsanız, o zaman onu özgür bırakmalısınız.Eğer yanlış bir şey yapıyorsanız, o zaman buna son vermelisiniz.Eğer kendinize ve başkalarına karşı dürüst davranmıyorsanız, bu hilekarlığı hemen durdurmalısınız.İşte, ancak o zaman hedefinize ulaşabilirsiniz.'
Kaynak Kitap: Dürüst Olmanın Önemi, Konfüçyus'un Öyküsü
p.s:if you love something
set it free
if it comes back to you
it is yours
if it doesn't
it never was......................