Bülent Ecevit çıkartma kararı ile ilgili ne diyor? : (Milli Güvenlik Kurulu Toplantısı 1974)
“Ben bir ara çözüm öneriyorum. Biz bu işi Atatürk’ün yurtta sulh cihanda sulh ilkesine göre de çözebiliriz. Ben hemen İngiltere’ye gideyim.başbakan Wilson’la görüşeyim.Zaten İngiltere de Kıbrıs’ın statüsünü korumaya görevli 3 garantör devletten biridir. Biz askerimizi İngilizlerle anlaşarak onların adadaki askeri üslerine sulh yoluyla kan dökülmeden çıkaralım. Bizim askerimizle İngiliz askerleri müştereken adada asayişi iade ederler.Bu iş kapanır…”
Erbakan çıkartma kararı ile ilgili ne diyor? :
(Milli Güvenlik Kurulu Toplantısı 1974) “Sayın Ecevit bu teklifinizin İngilizler tarafından kabul edilmesine imkân yok. Onlar Rumlardan, Yunanlılardan yana olmak isterler. Kabul edilse bile bizim için daha tehlikeli olabilir.İngilizler bizim Mehmetçiklerimizi rehin tutarak bize kendilerinin ve Yunanlıların istedikleri çözümü dikte ettirmeye kalkışabilirler…”
Ecevit Londra’ya gitmekte ısrarlı olunca, MSP’liler Ecevit’in gitmesine evet dediler. Ancak daha ihtiyatlı olmak için İngilizler karşısında yanlış bir adım atılmasını veya Ecevit’in yanıltılmasını önlemek için yanına İçişleri Bakanı Oğuzhan Asiltürk Bey’i arkadaş olarak katmayı ihmal etmediler.
Bakanlar Kurulu, Ecevit’i Etimesgut Havaalanından Londra’ya uğurlar uğurlamaz Etimesgut Havaalanında Genelkurmay Başkanı Selim Sancar ve bazı komutanlar bir araya gelerek Kıbrıs’taki durumu yeniden gözden geçirdi. Bu görüşmede Başbakan vekili Erbakan, Genel Kurmay Başkanı Semih Sancar’a şu teklifte bulunuyor: “Çıkartma önümüzdeki Cuma günü sabahı başlasın. nasıl olsa İngilizler taleplerimizi reddedecekler, biz boşuna vakit kaybetmeyelim,Cuma sabahı mübarek sabahtır.” Bu teklife Genel Kurmay Başkanı Semih Sancar’ın yanıtı tarihteki en önemli aşamalardan birini ortaya koyar niteliktedir. Bakın ne diyor:
(Etimesgut havaalanı 1974) : “ALLAH sizden razı olsun.13 senedir haysiyeti Makarios tarafından rencide edilen bir ordunun kumandanıyım. Bu günleri de ALLAH bize gösterdi. Ama Sayın Hocam, şimdi ben çıkartma için gemilerimize hareket emri versem onlar ancak cumartesi sabahına adaya erişebilirler. Çünkü eski tank motorları monte ettik. Saatte 5–6 milden fazla sürat yapamazlar.
Deniz Kuvvetleri Komutanı kemal Kayacan Çıkartma ile ilgili ne diyor: (Etimesgut havaalanı 1974) : “Biz Karadenizliyiz. Takalarla kayıklarla bile adaya çıkarız. Ama yeter ki eskiden olduğu gibi yarı yoldan geri çağrılmayalım.
Ecevit Londra’da iken Erbakan Kıbrıs’a çıkartma emrini verdi. Bülent Ecevit İngiltere’de umduğunu bulamadan yani red cevabını alarak döndü. Döndüğünde çıkartma emrinin verilmiş olduğunu görüyor. Bunun içindir ki daha sonraki dönemlerde Ecevit, Erbakan’a vekâlet vermekten imtina etmiştir. Başbakan Bülent Ecevit ile İçişleri Bakanı Oğuzhan Asiltürk Londra dönüşü Esenboğa Havaalanında karşılandılar. Karşılamada Genel Kurmay Başkanı Semih Sancar Paşa da vardı. Sancar Paşa Ecevit’in kulağına askeri hareketin hazırlık kısmının tamamlandığını söyleyince Ecevit ciddileşti ve hemen cumadan önce Bakanlar Kurulu’nu toplantıya çağırdı. Toplantı başlayınca Başbakan Ecevit söze şöyle başladı: “Arkadaşlar ben bir nefis muhasebesi yaptım, çıkartma yapmaktan başka çare kalmadı. Çünkü İngilizlerin cevabı menfi oldu”. Başbakanın bu görüşü Erbakan’ın görüşüyle aynı olunca Bakanlar Kurulundan çıkartma kararı çıktı. Hükümet almış olduğu karardan muhalefeti haberdar etmek, bilgilendirmek ve desteğini almak için muhalefet liderleriyle de görüştü. Bakınız muhalefet partilerin meşhur liderlerinden biri bu konuyla ilgili ne diyorlar:
AP Genel Başkanı Süleyman Demirel çıkartma kararı ile ilgili ne diyor(TBMM 1974) : “Bu bir maceradır. Katılmamız söz konusu değildir...”
TBMM Kontenjan Grubu Başkanı Nihat Erim çıkartma ile ilgili ne diyor(TBMM 1974) : “ Biz ismet İnönü ekolünden yetişmiş kimseleriz. İsmet Paşa sağlığında bize, Amerika’dan yazılı muvafakat gelmedikçe sakın çıkartma yapmayın diye tembih etmişti. Bu itibarla çıkartmayı tasvip edemem.”
Hükümetin almış olduğu karar doğrultusunda Birinci Kıbrıs Harekâtı cumartesi sabahı başladı. Hazırlanan plan gereği başarı ile devam eden harekâtın en mühim kısmı Girne çıkartmasıdır. Bu çıkartma başarılı olmuştur. Girne deniz çıkartması başarılı olduğu gibi hava indirmesi de başarılı olmuştur. Bu başarıların maddi izahı yoktur. Bu, ancak ALLAH’ın yardımıyla kazanılmış bir başarıdır. Çünkü askeri kurallara göre çıkartılan askerlerin ¼’ü zayiat olsa normal sayılıyordu. Ama bu çıkartmada zayiat sayısı birkaç yüz’ü geçmedi. Cumartesi günü çıkartma harekâtı başladı, Aynı gün gece yarısı Birleşmiş Milletler güvenlik Konseyi’nin almış olduğu ateşkes kararını öğrenen Başbakan Bülent Ecevit, Bakanlar Kurulunu acil toplantıya çağırdı. Ecevit’in maksadı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin kararını yerine getirmekti. Bunun için Bakanlar Kurulu’nu toplamıştı. Bu toplantıda ateşkesle ilgili kim ne dedi dikkatle okuyalım:
Ateşkesle ilgili Ecevit ne diyor(Bakanlar Kurulu Toplantısı 1974) :
“Sayın Erbakan, her mühim işte senin dediğin oldu. Bu kez de benim dediğim olsun,ne olur hemen Kıbrıs’ta ateşkes kararı alalım.Ben Sancar Paşa ile de konuştum.Talebimi kabul et.” Sayın Erbakan, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi olay hakkında ateşkes kararı aldı. Biz üye sıfatıyla bu karara uymak zorundayız.”
Ateşkesle ilgili Erbakan ne diyor(Bakanlar Kurulu Toplantısı 1974) :
“Ateşkes demek de ne demek? Biz bundan çok daha büyük işler başarmış bir milletin mensuplarıyız. Hem siz nasıl oluyor da benimle istişare etmeden Sancar Paşa’ya ateş keseceğimizi söylersiniz bu hükümet ortak bir hükümettir. Bizden izin almadan ateş keseceğiz diyemezsiniz Sayın Ecevit” “Neden Birleşmiş Milletler’in kararına uymak zorunda olalım, şu beğenmediğimiz İsrail,Birleşmiş Milletlerin 100’e yakın kararına uymadı da ne oldu? Biz o kadar yok muyuz? Kesinlikle böyle bir şey olmaz.Harekât devam edecektir.
MSP-CHP koalisyon hükümetinin almış olduğu çıkartma kararını Kahraman Türk Ordusu büyük bir titizlikle yerine getirdi. Böylece Kıbrıs Zaferi kazanıldı. Bu çıkartma ve zafer neticesinde Kıbrıs Türklerinin can güvenlikleri, hak ve hürriyetleri korunmuş oldu. Kıbrıslı Rumlar ve Yunanlılar da gerekli dersi almış oldu.
Bu çıkartma ve harekâtı fırsat bilen CHP parti teşkilatı, Ecevit’in miğferli resimlerini Kıbrıs fatihi diye bastırarak şehirlerarası otobüslerin arkasına astırarak Kıbrıs Çıkartmasını propaganda malzemesi olarak kullanmaya çalışmıştı. Ve çıkartmadan kendilerine büyük bir hisse çıkartmaya çalışmışlardı. Aynı zamanda Karaoğlan diye diye şarkılar bestelenmiş türküler söylenmişti. Şarkılarda türkülerde ve miğferli resimlerde Erbakan’dan bahsedilmiyordu.
Kıbrıs Barış Harekâtıyla ilgili olan bitenlerin özünü okuyup gördükten sonra neticeyi anlamamak mümkün mü? T.C 6. Cumhurbaşkanı Kenan Evren’in söyledikleri sözler, Kıbrıs’ı kimin fethettiğini açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Birlikte okuyalım:
“Koalisyon kanadı Milli Selamet Partisi, Kıbrıs’ta ele geçirilen topraklardan bir karışının bile verilmesine razı olmuyor, sanki ulaşılan hedef kazanılan araziyi kendisi kararlaştırmış gibi “kanla alınan toprak verilmez” diyerek bütün görüşmeleri baltalıyordu. Halbuki ele geçirilen topraklar esasında kararlaştırılandan fazla idi. Sebebi de yapılacak müzakerelerde bu fazlalıklar bir taviz olarak verilebilecekti. Fakat Erbakan, sanki kendisi cephede savaşmış gibi bir mücahit havasıyla her müzakereyi neticesiz bırakıyordu
TÜRK KIBRISDA DESTAN YAZDI.... -Kıbrıs barış Harekatında Mehmetçikle mücahit sırtsırta çarpıştı...canı kanı pahasına yavruvatanı ırkımızı ruma karşı korudu...Önce Girne Lefke sahillerine çıkıldı savunmalarına çok güvenilen bütün rum hatları çok kısa sürede tek tek dağıtıldı...Ardından İşgalci olmadığımızı göstermek için kuzeyi güvene aldıktan sonra daha ilerlemedik ve barış yanlısı olduğumuzu ispatladık...ardından verikleri sözde durmayan kalleş rumların ani baskınları mehmetçiğin iman duygusuyla tek tek durduruldu ve karşı saldıırıyla hepsi bertaraf edildi... -Kıbrısda destan yazıldı...belkide son yılların en tatlı savaşı oldu bu...TSK bütün uluslar arası savaş kurallarına uydu...tek sivil zarar görmedi...hatta kazayla türk uçaklarıyla vurulan rum evlerinin hasarı bile ödendi...o Rumlar soykırıma vuran katliamları yaparken uyuyan Avrupa harekat sonrası ayağa kalktı ve Türkiyeyi açıkça tehdit etti ama Türkiye yüzde yüz haklı olduğu için bunlar sadece tehditte kaldı... -Kıbrısda Destan yazıldı...Cumhuriyet tarihinden bu yana türk halkı hiç bu kadar birlik ve beraberlik içinde olmamıştı...Kore savaşında solcular tezkereye karşı çıkmıştı...ülke hep ayrılıklar içinde oldu...laik-şeriatçı...alevi-sünni...sağcı-solcu derken çatışmalar hep oldu...ama harekat öncesi sağcı ve solcular kolkola mitinglerde'ordu kıbrısa' sloganlarını attılar...harekat sonrası ise yine aynı karşıt görüşlü insanlar kolkola Kıbrıs vatandır mücahit kardeşimizdir hepimiz Kıbrıslıyız sloganları atıldı...Siyasi kriz içinde olduğumuz yıllarda ilk defa harekat sırasında meclisde olsun olmasın bütün muhalif partiler iktidarı destekledi...
mehmetçikle mücahitin sırt sırta savaştığı ilk misak-ı milli haritası içinde olan vatan parçası...Kıbrıslılar bize işgalci gözüyle bakıyor...çok kıbrıslı genç müslümanlığın ne olduğunu bilmiyor anlamını bilmeden kolye olarak haç takıyorlar...kıbrıs barış harekatının ne anlama geldiğini bilmiyorlar...biz adadan çekilirsek bütün avrupanın KKTC yi tanıyacaklarını sanıyorlar....en kötüsü zamanlar kıbrıslı kardeşlerimiz rumlaşıyor... şehitlerimizin kemikleri sızlıyor...
Bütün dünyayı bırakın daha Kıbrıslı soydaşlarımıza bile anlatamadığımız haklı davamız... Kıbrıslı Türkler hala kendilerini bizden ayrı görmekte Türk askerinin adadan çekilmesini istemektedir...Sanıyorlarki biz adadan çekilince izalasyonlar kalkacak KKTC tam bağımsız bir devlet olarak bütün dünyaca tanınacak...
20 Temmuz 1974 Kıbrıs. Artık umudumuz tamamen kesilmişti Rum çeteciler insanlarımızı kadın çocuk yaşlı demeden hunharca katlediyordu ve artık bizde ölümü bekliyorduk derken....... Evet üstümüzden ay yıldızlı çelik kanatlı şahinler geçiyordu.Kurtulduk...Anavatan duymuştu sesimizi yardıma gelmişti. Bu sözler Kıbrıs lı bir Türk gencine ait. 20 Temmuz Mehmetçiğin soydaşları için ölüme koşuşudur. 20 Temmuz Yunanistan a demokrasiyi Kıbrıs a özgürlüğü getiren tarihtir. 20 Temmuz bir milletin özgürce yaşama isteğidir. Kıbrıs da EOKA-B adlı faşist örgüt Kıbrıs ı Yunanistan a bağlamak için Kıbrıs da Türk varlığını yok ediyor Avrupa ise bu durumu öylece izliyordu. Bülent Ecevit barış için bütün yolları aramış ama sonuıçsuz kalmıştı. Ama biz yüzde yüz haklı olduğumuz bir hareketi yapınca o uyuyan Avrupa bir anda ayağa kalktı Türkiye Kıbrıs ı işgal ediyor propogandası yapmaya başladılar.Türkiye ise harekatta Birleşmiş Milletler kararına harfiyen uymuş hatta Türk uçaklarının istemeden vurduğu Rum evlerinin parası bile ödenmiştir.
YABANCILARA VATAN TOPRAKLARI SATILAMAZ! ! ! Not: 19 Temmuz 2003 tarihinde AB’nin isteğiyle çıkarılan 4919 sayılı yasa ile yabancılara toprak satışına izin verilmiştir. (Misak-i Milli hudutlarımızdan taviz verilemez) Kapütülasyonlar gerimi geliyor? ? ? SEVR HORTLATILIYOR MU? BÖL VE PARÇALA SİSTEMİ UYGULANMAK İSTENİYOR. LOZAN ANTLAŞMASI YOKMU SAYILIYOR? ? ? ? ? EZAN SESİ KISILIMAZ. AYYILDIZLI BAYRAĞIM DEĞİŞTİRİLEMEZ. İÇ VE DIŞ FRAKSİYONLAR ÜLKEMİZİ BÖLMEK VE PARÇALAMAK İSTİYOR. ATATÜRK resimlerini kimse Türk milletinin kalbinden silemez ve indiremez.İSTİKLAL MARŞI DEĞİŞTİRELEMEZ.AİHM(Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi) ülkemizi bölmek ve parçalamak için, her türlü menfi kararı vermekte. Çanakkale’de 253.000 şehidimiz, Kurtuluş Savaşında bu vatan için çarpışan ve bu vatan topraklarını bizlere emanet eden ecdadımız sizlere sesleniyor. Bizler Çanakkale geçilmez yaptık.Göğsümüzü siper ettik.Bu vatanı size bıraktık.Sizler bu mukaddes emanetlere sahip çıkmıyor ve vatan topraklarına Çanakkale’den giremeyenler Sevr antlaşmasıyla elde edemeyenler şimdi yeni yöntemler deniyorlar. Avrupa Topluluğuna girmeye evet, Diretmeye ve politik oyunlara hayır vatan topraklarını bu şekliyle yabancı uluslara satılması büyük sakıncalar doğurur? En haklı bulunduğumuz konularda dahi sorunları çözememekte ve başımıza gelecekleri beklemekteyiz.? Yabancılar Neden Türkiye’den toprak ve mülkiyet alıyorlar? ? ? Düşünmek lazımdır? ? ? Bu gafletten uyanalım. 1-Son birkaç senedir yabancılara ne kadar toprak satılmıştır? ? ? 2-Satılan topraklar hangi millet mensuplarıdır? ? ? 3-Satılan toprakların bölgesel olarak hangi bölgemiz sınırlarımız içindedir.? ? ? 4-Bunlara aracılık yapan ve toprak ve mülkiyet satanların isimleri ve neden sattıklarının ciddi şekilde araştırılması lazımdır.(Muhtar senedi,Köy ihtiyar heyeti senedi ve Noterler vasıtası ile yabancılara satışların durdurulması gereklidir.Borçlandırma senedi ile satılan emlak ve arsa satışlarının tapuda görünmediği bu nedenle tapu kayıtlarının sıhaatlı olmadığı,mafya varii satışlar tapu kayıtlarında görünememektedir.) Bu konuda ilgili muhtarların ve noterlerin uyarılmasını! ! ! (TAPU MÜDÜRLÜKLERİ NEREDESİNİZ?) 5-Türk vatandaşı gözüküp yabancı uyruklu kişilere yardım ve yataklık ederek onlar adına toprak ve mülkiyet alanların kimler olduğunun araştırılması gereklidir. 6-Bodrum,Marmaris,Kuşadası,Didim,Alanya,Antalya, Kapadokya, Vangölü çevresi,GAP civarında vb. yerlerde satılan emlak ve arazinin hesabını kim verecek? Bu ülkeyi ucuz mu bulduk? Bu vatan toprakları için 750 Milyon kişi öldü.Ama vatanını satmadı.Neden susuyorsunuz beyler? Ankara’da oturmakla bu işler çözülmüyor.Bizzat giderek yerinde görün. MİLLİ GÜVENLİĞİMİZ YÖNÜNDEN SAKINCALI Türkiye’ den Toprak ve Mülkiyet Alanlar: Kara para aklayıcıları, kıyı ve sahil şeritlerinde sex show ve uyuşturucu mekanları açmak, gece hayatı, kumar, içki, fuhuş,homoseksüeller,lezbiyenler uyuşturucu, clup anderground caz müzik eşliğinde geçliği tahrip etmek Türk aile düzeni ve gençlerimizi yozlaştırmak, gençlerimizi Asimile etmek isteyen gurup ve kutup ülkeler desteğinde sahillerimizi ve ülkemizi ekonomik yönden ele geçirmek misyonerler tarafından kültürümüzün yozlaştırılarak halkımızı kendi saflarına çekmek için yapılan planlı programlı hareketler. Kendi yusrtlarında barınamayan uyuşturucu ve kara para aklayıcıları Türkiye‘yi kendilerine hedef seçmişlerdir. Uyuşmuş bir gençlik istiyorlar. Gençlerimizi uyutmak için her yolu deniyorlar. Boşver DÜNYA YI boşver ÜLKEYİ, sar bir çifli, vur damara iğneyi, al hapı, UYUT GENÇLİĞİ, unut ÜLKENİ, ANANI, BABANI, KARDEŞİNİ unut. Sen mi kurtaracan ÜLKEYİ, DÜNYAYI. Kendi ortamına bak. Dön köşeyi (PSİKOLOJİK SAVAŞ AMANSIZCA HIZLA DEVAM EDİYOR? ? ? ? ?) Bu işleri organize eden(Başkasının Taşı ile Başkasının kuşunu vuran bir masa bir telefon sermayeli) bir kısım Emlak komisyoncularıdır. Bilhassa yabancı firma Komisyoncuların kontrol ve denetim altında tutulmasını.Yabancı uyruklu bilhassa bayanların ülkemize gelerek naylon anlaşmalı evlilikler ile emlak komisyonculuğu yaptıkları.Emlak komisyoncuları için bir Kanun Tüzük Yönetmelik çikmamiş olduğundan ortalığı boş bulan bir çok uyanık kişiler yeni oyun ve hileler ile DOLANDIRICILIK yapmaktadırlar. Tapu Sicil Müdürlüklerinin ise yetkili makamlara bilgi akışı sağlamaları gereklidir. (Kritik, Askeri ve önemli bölgeler, hudut ve sahiller, göller, kıyılar, Adalar çok dikkatle izlenmelidir) BU SENERYONUN DİĞER PARÇALARI İSE; EKONOMİK SAVAŞ HIZLA DEVAM EDİYOR! - SU SAVAŞLARI BAŞLATILIYOR a- Heybeliada Ruhban okulunun açılması ülkemiz bu adada Deniz Harp Lisesi talebesi yetiştirirken,Patrikhane aynı adada Papaz yetiştirmek için bütün hışmıyla yabancı unsurlarla ve içimizdeki hainlerle birlikte üzerimize geliyor.(Ruhban Okulu civarında arsa ve emlak satışı kontrol altına alınmalıdır.) .Bunlara yardım ve yataklık eden yol gösteren ve müzahir olanlar, akıl öğretenler, temsil edenler dikkatle izlenmelidir (Yabancılara emlak satan Emlak Komisyoncuları yakından izlenmeli) Tapu Müdürlüklerine kesinlikle talimat verilmelidir. b- Fener Patrikhanesinin (EKÜMENİK) bir sıfat taşıyarak Vatikan misali bir teşekkül haline getirilme çabası.(Patrikhane ve Heybeli Ada Ruhban Okulu civarında arsa ve emlak satışlarının çok sıkı kontrol denetim ve kontrol altına alınmasını.) (Yabancılara emlak satan Emlak Komisyoncuları yakından izlenmeli. Tapu müdürlükleri bu konuda uyarılmaları gereklidir.) c- Ayasofya Müzesinin kilise olarak ibadete açılması yönünde Selanik metropolünün art düşünceli bir teklifte bulunması (FATİH SULTAN MEHMET tarafından Ayasofya’nın Ayasofya’nın cami olarak ibadete açılması için İslamiyet’e uygun olarak o günkü Patriğe parasal değeri ödenerek ibadete açılmıştır.) d- Bizans’tan kalan surlar ve emlak üzerinde hak iddiası KIBRIS ELİMİZDEN ALINMAK İSTENİYOR! ! ! e-İstanbul, Kapadokya bölgesindeki Kiliseler, Antakya Bölgesi, Mardin Bölgesi, Kars ile Van Gölü ve çevresi, Trabzon’daki Sümela Manastırı, İzmit ve çevresindeki tarihi eserler ile buradaki kiliselerin kendilerine verilmesi gibi birçok girişimlerde bulunulması cami olarak ibadete açılması için İslamiyet’e uygun olarak o günkü Patriğe parasal değeri ödenerek ibadete açılmıştır.) (MİSYONERLER ÜLKEMİZDE NE YAPMAK İSTİYORLAR?) f- Ermeni/Pontus/Süryani/PKK/ soykırım iddiaları/Avrupa topluluğuna girmek için şart koşulması g-Ülkemiz ve milli birliğimizin yılmaz savunucusu silahlı kuvvetlerimize Homoseksüellerin alınması ve bunlara nikah kıyılması Avrupa topluluğuna girilmesi için başlıca şartlar arasında diretilmesi h- Lozan anlaşması ile elde etmiş olduğumuz KABOTAJ haklarımızı Avrupa Topluluğu uyum yasası kapsamında kabotaj hakkımızı kaybedeceğimizi bilmemiz gerekir.(MONTRÖ ANTLAŞMASI KALDIRILMAK İSTENİYOR! ,KARADENİZDE NELER OLUYOR? HANGİ OYUNLAR OYNANMAK İSTENİYOR?) FIRAT VE DİCLE ÜZERİNDEKİ OYUNLAR? ı- Türk Boğazları (İstanbul ve Çanakkale Boğazları) limanları kullanım haklarını kaybetme durumu ile karşı karşıya kalabiliriz? ? ? i-Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ülkemizin güvencesi Silahlı Kuvvetlerine karşı amansız bir savaş vermekte (VİCDANİ REDCİLER) diye. bir sınıf yaratarak askerliğe karşı Türk gençlerine nifak ve husumet tohumları ekerek askerlikten soğutmak Türk Silahlı Kuvvetlerinin yapısını bozmak amaçlı girişimlerde bulunmaktadırlar. (VATAN HAİNLERİ YARATILMAKTADIR!) j-Aynı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Türk aile düzeni, yapısı,gelenek ve görenekleri hiçe sayarak art düşünceli ve maksatlı kadınların kendi soyadlarını ve çocuklarınında başka soyadları kullanması hakkındaki kararı ise:Türk aile yapısına karşı amansızca bir saldırıdır. DAHA NİCE HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİMİZİ KAYBEDECEĞİMİZİ İYİ DÜŞÜNELİM.Bu büyük oyun ve senaryonun maalesef bir vurdumduymazlık içerisinde üzerine ölü toprağı serilmiş gibi sesi ve soluğu çıkmayanlar sizlere sesleniyoruz. ATATÜRK / FATİH / YAVUZ / KANUNİ / MARAŞAL FEVZİ ÇAKMAK / ŞARK FATİHİ KAZIM KARABEKİR / GARP CEPHESİ KOMUTANI İSMET İNÖNÜ ECDATIMIZ ve ŞEHİTLERİMİZ, GAZİLERİMİZ VATAN TOPRAKLARINI Yabancı uluslara satılmasına mani olunuz diyorlar. Akıbet KUDÜS teki FİLİSTİNLİ Arap ulusunun düştüğü durum gibi olmasın.Onlar şehit oldular.Bu toprakları çiğnetmediler.ancak; Dünya vatandaşı olan Vatan hainleri para uğruna VATANINI,BAYRAĞINI,TOPRAĞINI SATARAK NE YAPMAK İSTİYORLAR? MUSTAFA KEMAL GENÇLİĞİ NEREDİSİNİZ.Not: Üniversitelerimiz bu konularda Bilinçli ve Akademik çalışmalar ne zaman yapılacak? Yalnız kırmadan dökmeden kavga etmeden grup ve kutuplara ayrılmadan halkı aydınlatacaklar.
kıbrıs çıkarması yunanlıların prestijlerini artırmak istediği diktatörlüklerini böyle perçinlemeyi düşündükleri sömürgeci ve müdahaleci bir şaibenin tanımıdır.
Ecevit mi?
Erbakan mı?
Bülent Ecevit çıkartma kararı ile ilgili ne diyor? :
(Milli Güvenlik Kurulu Toplantısı 1974)
“Ben bir ara çözüm öneriyorum. Biz bu işi Atatürk’ün yurtta sulh cihanda sulh ilkesine göre de çözebiliriz. Ben hemen İngiltere’ye gideyim.başbakan Wilson’la görüşeyim.Zaten İngiltere de Kıbrıs’ın statüsünü korumaya görevli 3 garantör devletten biridir. Biz askerimizi İngilizlerle anlaşarak onların adadaki askeri üslerine sulh yoluyla kan dökülmeden çıkaralım. Bizim askerimizle İngiliz askerleri müştereken adada asayişi iade ederler.Bu iş kapanır…”
Erbakan çıkartma kararı ile ilgili ne diyor? :
(Milli Güvenlik Kurulu Toplantısı 1974)
“Sayın Ecevit bu teklifinizin İngilizler tarafından kabul edilmesine imkân yok. Onlar Rumlardan, Yunanlılardan yana olmak isterler. Kabul edilse bile bizim için daha tehlikeli olabilir.İngilizler bizim Mehmetçiklerimizi rehin tutarak bize kendilerinin ve Yunanlıların istedikleri çözümü dikte ettirmeye kalkışabilirler…”
Ecevit Londra’ya gitmekte ısrarlı olunca, MSP’liler Ecevit’in gitmesine evet dediler. Ancak daha ihtiyatlı olmak için İngilizler karşısında yanlış bir adım atılmasını veya Ecevit’in yanıltılmasını önlemek için yanına İçişleri Bakanı Oğuzhan Asiltürk Bey’i arkadaş olarak katmayı ihmal etmediler.
Bakanlar Kurulu, Ecevit’i Etimesgut Havaalanından Londra’ya uğurlar uğurlamaz Etimesgut Havaalanında Genelkurmay Başkanı Selim Sancar ve bazı komutanlar bir araya gelerek Kıbrıs’taki durumu yeniden gözden geçirdi.
Bu görüşmede Başbakan vekili Erbakan, Genel Kurmay Başkanı Semih Sancar’a şu teklifte bulunuyor: “Çıkartma önümüzdeki Cuma günü sabahı başlasın. nasıl olsa İngilizler taleplerimizi reddedecekler, biz boşuna vakit kaybetmeyelim,Cuma sabahı mübarek sabahtır.”
Bu teklife Genel Kurmay Başkanı Semih Sancar’ın yanıtı tarihteki en önemli aşamalardan birini ortaya koyar niteliktedir.
Bakın ne diyor:
(Etimesgut havaalanı 1974) : “ALLAH sizden razı olsun.13 senedir haysiyeti Makarios tarafından rencide edilen bir ordunun kumandanıyım. Bu günleri de ALLAH bize gösterdi. Ama Sayın Hocam, şimdi ben çıkartma için gemilerimize hareket emri versem onlar ancak cumartesi sabahına adaya erişebilirler. Çünkü eski tank motorları monte ettik. Saatte 5–6 milden fazla sürat yapamazlar.
Deniz Kuvvetleri Komutanı kemal Kayacan Çıkartma ile ilgili ne diyor:
(Etimesgut havaalanı 1974) :
“Biz Karadenizliyiz. Takalarla kayıklarla bile adaya çıkarız. Ama yeter ki eskiden olduğu gibi yarı yoldan geri çağrılmayalım.
Ecevit Londra’da iken Erbakan Kıbrıs’a çıkartma emrini verdi. Bülent Ecevit İngiltere’de umduğunu bulamadan yani red cevabını alarak döndü. Döndüğünde çıkartma emrinin verilmiş olduğunu görüyor. Bunun içindir ki daha sonraki dönemlerde Ecevit, Erbakan’a vekâlet vermekten imtina etmiştir.
Başbakan Bülent Ecevit ile İçişleri Bakanı Oğuzhan Asiltürk Londra dönüşü Esenboğa Havaalanında karşılandılar. Karşılamada Genel Kurmay Başkanı Semih Sancar Paşa da vardı. Sancar Paşa Ecevit’in kulağına askeri hareketin hazırlık kısmının tamamlandığını söyleyince Ecevit ciddileşti ve hemen cumadan önce Bakanlar Kurulu’nu toplantıya çağırdı.
Toplantı başlayınca Başbakan Ecevit söze şöyle başladı: “Arkadaşlar ben bir nefis muhasebesi yaptım, çıkartma yapmaktan başka çare kalmadı. Çünkü İngilizlerin cevabı menfi oldu”. Başbakanın bu görüşü Erbakan’ın görüşüyle aynı olunca Bakanlar Kurulundan çıkartma kararı çıktı.
Hükümet almış olduğu karardan muhalefeti haberdar etmek, bilgilendirmek ve desteğini almak için muhalefet liderleriyle de görüştü. Bakınız muhalefet partilerin meşhur liderlerinden biri bu konuyla ilgili ne diyorlar:
AP Genel Başkanı Süleyman Demirel çıkartma kararı ile ilgili ne diyor(TBMM 1974) : “Bu bir maceradır. Katılmamız söz konusu değildir...”
TBMM Kontenjan Grubu Başkanı Nihat Erim çıkartma ile ilgili ne diyor(TBMM 1974) : “ Biz ismet İnönü ekolünden yetişmiş kimseleriz. İsmet Paşa sağlığında bize, Amerika’dan yazılı muvafakat gelmedikçe sakın çıkartma yapmayın diye tembih etmişti. Bu itibarla çıkartmayı tasvip edemem.”
Hükümetin almış olduğu karar doğrultusunda Birinci Kıbrıs Harekâtı cumartesi sabahı başladı. Hazırlanan plan gereği başarı ile devam eden harekâtın en mühim kısmı Girne çıkartmasıdır. Bu çıkartma başarılı olmuştur.
Girne deniz çıkartması başarılı olduğu gibi hava indirmesi de başarılı olmuştur. Bu başarıların maddi izahı yoktur. Bu, ancak ALLAH’ın yardımıyla kazanılmış bir başarıdır. Çünkü askeri kurallara göre çıkartılan askerlerin ¼’ü zayiat olsa normal sayılıyordu. Ama bu çıkartmada zayiat sayısı birkaç yüz’ü geçmedi.
Cumartesi günü çıkartma harekâtı başladı, Aynı gün gece yarısı Birleşmiş Milletler güvenlik Konseyi’nin almış olduğu ateşkes kararını öğrenen Başbakan Bülent Ecevit, Bakanlar Kurulunu acil toplantıya çağırdı. Ecevit’in maksadı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin kararını yerine getirmekti. Bunun için Bakanlar Kurulu’nu toplamıştı.
Bu toplantıda ateşkesle ilgili kim ne dedi dikkatle okuyalım:
Ateşkesle ilgili Ecevit ne diyor(Bakanlar Kurulu Toplantısı 1974) :
“Sayın Erbakan, her mühim işte senin dediğin oldu. Bu kez de benim dediğim olsun,ne olur hemen Kıbrıs’ta ateşkes kararı alalım.Ben Sancar Paşa ile de konuştum.Talebimi kabul et.”
Sayın Erbakan, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi olay hakkında ateşkes kararı aldı. Biz üye sıfatıyla bu karara uymak zorundayız.”
Ateşkesle ilgili Erbakan ne diyor(Bakanlar Kurulu Toplantısı 1974) :
“Ateşkes demek de ne demek? Biz bundan çok daha büyük işler başarmış bir milletin mensuplarıyız. Hem siz nasıl oluyor da benimle istişare etmeden Sancar Paşa’ya ateş keseceğimizi söylersiniz bu hükümet ortak bir hükümettir. Bizden izin almadan ateş keseceğiz diyemezsiniz Sayın Ecevit”
“Neden Birleşmiş Milletler’in kararına uymak zorunda olalım, şu beğenmediğimiz İsrail,Birleşmiş Milletlerin 100’e yakın kararına uymadı da ne oldu? Biz o kadar yok muyuz? Kesinlikle böyle bir şey olmaz.Harekât devam edecektir.
MSP-CHP koalisyon hükümetinin almış olduğu çıkartma kararını Kahraman Türk Ordusu büyük bir titizlikle yerine getirdi. Böylece Kıbrıs Zaferi kazanıldı. Bu çıkartma ve zafer neticesinde Kıbrıs Türklerinin can güvenlikleri, hak ve hürriyetleri korunmuş oldu. Kıbrıslı Rumlar ve Yunanlılar da gerekli dersi almış oldu.
Bu çıkartma ve harekâtı fırsat bilen CHP parti teşkilatı, Ecevit’in miğferli resimlerini Kıbrıs fatihi diye bastırarak şehirlerarası otobüslerin arkasına astırarak Kıbrıs Çıkartmasını propaganda malzemesi olarak kullanmaya çalışmıştı. Ve çıkartmadan kendilerine büyük bir hisse çıkartmaya çalışmışlardı. Aynı zamanda Karaoğlan diye diye şarkılar bestelenmiş türküler söylenmişti. Şarkılarda türkülerde ve miğferli resimlerde Erbakan’dan bahsedilmiyordu.
Kıbrıs Barış Harekâtıyla ilgili olan bitenlerin özünü okuyup gördükten sonra neticeyi anlamamak mümkün mü?
T.C 6. Cumhurbaşkanı Kenan Evren’in söyledikleri sözler, Kıbrıs’ı kimin fethettiğini açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Birlikte okuyalım:
“Koalisyon kanadı Milli Selamet Partisi, Kıbrıs’ta ele geçirilen topraklardan bir karışının bile verilmesine razı olmuyor, sanki ulaşılan hedef kazanılan araziyi kendisi kararlaştırmış gibi “kanla alınan toprak verilmez” diyerek bütün görüşmeleri baltalıyordu. Halbuki ele geçirilen topraklar esasında kararlaştırılandan fazla idi. Sebebi de yapılacak müzakerelerde bu fazlalıklar bir taviz olarak verilebilecekti. Fakat Erbakan, sanki kendisi cephede savaşmış gibi bir mücahit havasıyla her müzakereyi neticesiz bırakıyordu
TÜRK KIBRISDA DESTAN YAZDI....
-Kıbrıs barış Harekatında Mehmetçikle mücahit sırtsırta çarpıştı...canı kanı pahasına yavruvatanı ırkımızı ruma karşı korudu...Önce Girne Lefke sahillerine çıkıldı savunmalarına çok güvenilen bütün rum hatları çok kısa sürede tek tek dağıtıldı...Ardından İşgalci olmadığımızı göstermek için kuzeyi güvene aldıktan sonra daha ilerlemedik ve barış yanlısı olduğumuzu ispatladık...ardından verikleri sözde durmayan kalleş rumların ani baskınları mehmetçiğin iman duygusuyla tek tek durduruldu ve karşı saldıırıyla hepsi bertaraf edildi...
-Kıbrısda destan yazıldı...belkide son yılların en tatlı savaşı oldu bu...TSK bütün uluslar arası savaş kurallarına uydu...tek sivil zarar görmedi...hatta kazayla türk uçaklarıyla vurulan rum evlerinin hasarı bile ödendi...o Rumlar soykırıma vuran katliamları yaparken uyuyan Avrupa harekat sonrası ayağa kalktı ve Türkiyeyi açıkça tehdit etti ama Türkiye yüzde yüz haklı olduğu için bunlar sadece tehditte kaldı...
-Kıbrısda Destan yazıldı...Cumhuriyet tarihinden bu yana türk halkı hiç bu kadar birlik ve beraberlik içinde olmamıştı...Kore savaşında solcular tezkereye karşı çıkmıştı...ülke hep ayrılıklar içinde oldu...laik-şeriatçı...alevi-sünni...sağcı-solcu derken çatışmalar hep oldu...ama harekat öncesi sağcı ve solcular kolkola mitinglerde'ordu kıbrısa' sloganlarını attılar...harekat sonrası ise yine aynı karşıt görüşlü insanlar kolkola Kıbrıs vatandır mücahit kardeşimizdir hepimiz Kıbrıslıyız sloganları atıldı...Siyasi kriz içinde olduğumuz yıllarda ilk defa harekat sırasında meclisde olsun olmasın bütün muhalif partiler iktidarı destekledi...
Kıbrıs Kuşatması....
Irkımın akdenizde bir sevinci var
yurdumun mersinden öte bir devamı var
Girneden yol bağladık anadolu ya
Şanlı ordumun kıbrısta bir zaferi var
Dostmusun düşmanmısın al şu dersini
yoksa bildirmek kolay sana haddini
Bir izmir 1009 eylül işte örneği
20 temmuz sabahı gördün halini
Ordusuyla milletiyle bir bütünüz biz
Vatan için göz kırpmadan can veririz biz
Tarihimde her sayfa zaferle dolu
Barış için savaşan büyük türküz biz
Yurdumun her parçası candan kıymetli
Ölürümde vermem onun bir zerresini
Canla aldık kan la aldık her bir yerini
Şükür sana tanrım gösterdin bu günleri
'20 Temmuz Barış Harikatı 33.yılı hayırlı uğurlu olsun'
mehmetçikle mücahitin sırt sırta savaştığı ilk misak-ı milli haritası içinde olan vatan parçası...Kıbrıslılar bize işgalci gözüyle bakıyor...çok kıbrıslı genç müslümanlığın ne olduğunu bilmiyor anlamını bilmeden kolye olarak haç takıyorlar...kıbrıs barış harekatının ne anlama geldiğini bilmiyorlar...biz adadan çekilirsek bütün avrupanın KKTC yi tanıyacaklarını sanıyorlar....en kötüsü zamanlar kıbrıslı kardeşlerimiz rumlaşıyor... şehitlerimizin kemikleri sızlıyor...
Bütün dünyayı bırakın daha Kıbrıslı soydaşlarımıza bile anlatamadığımız haklı davamız...
Kıbrıslı Türkler hala kendilerini bizden ayrı görmekte Türk askerinin adadan çekilmesini istemektedir...Sanıyorlarki biz adadan çekilince izalasyonlar kalkacak KKTC tam bağımsız bir devlet olarak bütün dünyaca tanınacak...
yunanlılara verdiğimiz büyük ders
Ayşe tatilden dönsünde, kavga bitsin...
Ayşe'nin tatile çıktığı güzel bir ada...
20 Temmuz 1974 Kıbrıs.
Artık umudumuz tamamen kesilmişti Rum çeteciler insanlarımızı kadın çocuk yaşlı demeden hunharca katlediyordu ve artık bizde ölümü bekliyorduk derken....... Evet üstümüzden ay yıldızlı çelik kanatlı şahinler geçiyordu.Kurtulduk...Anavatan duymuştu sesimizi yardıma gelmişti.
Bu sözler Kıbrıs lı bir Türk gencine ait.
20 Temmuz Mehmetçiğin soydaşları için ölüme koşuşudur.
20 Temmuz Yunanistan a demokrasiyi Kıbrıs a özgürlüğü getiren tarihtir.
20 Temmuz bir milletin özgürce yaşama isteğidir.
Kıbrıs da EOKA-B adlı faşist örgüt Kıbrıs ı Yunanistan a bağlamak için Kıbrıs da Türk varlığını yok ediyor Avrupa ise bu durumu öylece izliyordu.
Bülent Ecevit barış için bütün yolları aramış ama sonuıçsuz kalmıştı.
Ama biz yüzde yüz haklı olduğumuz bir hareketi yapınca o uyuyan Avrupa bir anda ayağa kalktı Türkiye Kıbrıs ı işgal ediyor propogandası yapmaya başladılar.Türkiye ise harekatta Birleşmiş Milletler kararına harfiyen uymuş hatta Türk uçaklarının istemeden vurduğu Rum evlerinin parası bile ödenmiştir.
YABANCILARA VATAN TOPRAKLARI SATILAMAZ! ! !
Not: 19 Temmuz 2003 tarihinde AB’nin isteğiyle çıkarılan 4919 sayılı yasa ile yabancılara toprak satışına izin verilmiştir. (Misak-i Milli hudutlarımızdan taviz verilemez) Kapütülasyonlar gerimi geliyor? ? ? SEVR HORTLATILIYOR MU? BÖL VE PARÇALA SİSTEMİ UYGULANMAK İSTENİYOR. LOZAN ANTLAŞMASI YOKMU SAYILIYOR? ? ? ? ? EZAN SESİ KISILIMAZ. AYYILDIZLI BAYRAĞIM DEĞİŞTİRİLEMEZ. İÇ VE DIŞ FRAKSİYONLAR ÜLKEMİZİ BÖLMEK VE PARÇALAMAK İSTİYOR. ATATÜRK resimlerini kimse Türk milletinin kalbinden silemez ve indiremez.İSTİKLAL MARŞI DEĞİŞTİRELEMEZ.AİHM(Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi) ülkemizi bölmek ve parçalamak için, her türlü menfi kararı vermekte.
Çanakkale’de 253.000 şehidimiz, Kurtuluş Savaşında bu vatan için çarpışan ve bu vatan topraklarını bizlere emanet eden ecdadımız sizlere sesleniyor. Bizler Çanakkale geçilmez yaptık.Göğsümüzü siper ettik.Bu vatanı size bıraktık.Sizler bu mukaddes emanetlere sahip çıkmıyor ve vatan topraklarına Çanakkale’den giremeyenler Sevr antlaşmasıyla elde edemeyenler şimdi yeni yöntemler deniyorlar. Avrupa Topluluğuna girmeye evet, Diretmeye ve politik oyunlara hayır vatan topraklarını bu şekliyle yabancı uluslara satılması büyük sakıncalar doğurur?
En haklı bulunduğumuz konularda dahi sorunları çözememekte ve başımıza gelecekleri beklemekteyiz.?
Yabancılar Neden Türkiye’den toprak ve mülkiyet alıyorlar? ? ? Düşünmek lazımdır? ? ? Bu gafletten uyanalım.
1-Son birkaç senedir yabancılara ne kadar toprak satılmıştır? ? ?
2-Satılan topraklar hangi millet mensuplarıdır? ? ?
3-Satılan toprakların bölgesel olarak hangi bölgemiz sınırlarımız içindedir.? ? ?
4-Bunlara aracılık yapan ve toprak ve mülkiyet satanların isimleri ve neden sattıklarının ciddi şekilde araştırılması lazımdır.(Muhtar senedi,Köy ihtiyar heyeti senedi ve Noterler vasıtası ile yabancılara satışların durdurulması gereklidir.Borçlandırma senedi ile satılan emlak ve arsa satışlarının tapuda görünmediği bu nedenle tapu kayıtlarının sıhaatlı olmadığı,mafya varii satışlar tapu kayıtlarında görünememektedir.) Bu konuda ilgili muhtarların ve noterlerin uyarılmasını! ! ! (TAPU MÜDÜRLÜKLERİ NEREDESİNİZ?)
5-Türk vatandaşı gözüküp yabancı uyruklu kişilere yardım ve yataklık ederek onlar adına toprak ve mülkiyet alanların kimler olduğunun araştırılması gereklidir.
6-Bodrum,Marmaris,Kuşadası,Didim,Alanya,Antalya, Kapadokya, Vangölü çevresi,GAP civarında vb. yerlerde satılan emlak ve arazinin hesabını kim verecek? Bu ülkeyi ucuz mu bulduk? Bu vatan toprakları için 750 Milyon kişi öldü.Ama vatanını satmadı.Neden susuyorsunuz beyler? Ankara’da oturmakla bu işler çözülmüyor.Bizzat giderek yerinde görün.
MİLLİ GÜVENLİĞİMİZ YÖNÜNDEN SAKINCALI
Türkiye’ den Toprak ve Mülkiyet Alanlar: Kara para aklayıcıları, kıyı ve sahil şeritlerinde sex show ve uyuşturucu mekanları açmak, gece hayatı, kumar, içki, fuhuş,homoseksüeller,lezbiyenler uyuşturucu, clup anderground caz müzik eşliğinde geçliği tahrip etmek Türk aile düzeni ve gençlerimizi yozlaştırmak, gençlerimizi Asimile etmek isteyen gurup ve kutup ülkeler desteğinde sahillerimizi ve ülkemizi ekonomik yönden ele geçirmek misyonerler tarafından kültürümüzün yozlaştırılarak halkımızı kendi saflarına çekmek için yapılan planlı programlı hareketler. Kendi yusrtlarında barınamayan uyuşturucu ve kara para aklayıcıları Türkiye‘yi kendilerine hedef seçmişlerdir. Uyuşmuş bir gençlik istiyorlar. Gençlerimizi uyutmak için her yolu deniyorlar. Boşver DÜNYA YI boşver ÜLKEYİ, sar bir çifli, vur damara iğneyi, al hapı, UYUT GENÇLİĞİ, unut ÜLKENİ, ANANI, BABANI, KARDEŞİNİ unut. Sen mi kurtaracan ÜLKEYİ, DÜNYAYI. Kendi ortamına bak. Dön köşeyi (PSİKOLOJİK SAVAŞ AMANSIZCA HIZLA DEVAM EDİYOR? ? ? ? ?)
Bu işleri organize eden(Başkasının Taşı ile Başkasının kuşunu vuran bir masa bir telefon sermayeli) bir kısım Emlak komisyoncularıdır. Bilhassa yabancı firma Komisyoncuların kontrol ve denetim altında tutulmasını.Yabancı uyruklu bilhassa bayanların ülkemize gelerek naylon anlaşmalı evlilikler ile emlak komisyonculuğu yaptıkları.Emlak komisyoncuları için bir Kanun Tüzük Yönetmelik çikmamiş olduğundan ortalığı boş bulan bir çok uyanık kişiler yeni oyun ve hileler ile DOLANDIRICILIK yapmaktadırlar. Tapu Sicil Müdürlüklerinin ise yetkili makamlara bilgi akışı sağlamaları gereklidir. (Kritik, Askeri ve önemli bölgeler, hudut ve sahiller, göller, kıyılar, Adalar çok dikkatle izlenmelidir)
BU SENERYONUN DİĞER PARÇALARI İSE; EKONOMİK SAVAŞ HIZLA DEVAM EDİYOR! - SU SAVAŞLARI BAŞLATILIYOR
a- Heybeliada Ruhban okulunun açılması ülkemiz bu adada Deniz Harp Lisesi talebesi yetiştirirken,Patrikhane aynı adada Papaz yetiştirmek için bütün hışmıyla yabancı unsurlarla ve içimizdeki hainlerle birlikte üzerimize geliyor.(Ruhban Okulu civarında arsa ve emlak satışı kontrol altına alınmalıdır.) .Bunlara yardım ve yataklık eden yol gösteren ve müzahir olanlar, akıl öğretenler, temsil edenler dikkatle izlenmelidir (Yabancılara emlak satan Emlak Komisyoncuları yakından izlenmeli) Tapu Müdürlüklerine kesinlikle talimat verilmelidir.
b- Fener Patrikhanesinin (EKÜMENİK) bir sıfat taşıyarak Vatikan misali bir teşekkül haline getirilme çabası.(Patrikhane ve Heybeli Ada Ruhban Okulu civarında arsa ve emlak satışlarının çok sıkı kontrol denetim ve kontrol altına alınmasını.) (Yabancılara emlak satan Emlak Komisyoncuları yakından izlenmeli. Tapu müdürlükleri bu konuda uyarılmaları gereklidir.)
c- Ayasofya Müzesinin kilise olarak ibadete açılması yönünde Selanik metropolünün art düşünceli bir teklifte bulunması
(FATİH SULTAN MEHMET tarafından Ayasofya’nın Ayasofya’nın cami olarak ibadete açılması için İslamiyet’e uygun olarak o günkü Patriğe parasal değeri ödenerek ibadete açılmıştır.)
d- Bizans’tan kalan surlar ve emlak üzerinde hak iddiası KIBRIS ELİMİZDEN ALINMAK İSTENİYOR! ! !
e-İstanbul, Kapadokya bölgesindeki Kiliseler, Antakya Bölgesi, Mardin Bölgesi, Kars ile Van Gölü ve çevresi, Trabzon’daki Sümela Manastırı, İzmit ve çevresindeki tarihi eserler ile buradaki kiliselerin kendilerine verilmesi gibi birçok girişimlerde bulunulması cami olarak ibadete açılması için İslamiyet’e uygun olarak o günkü Patriğe parasal değeri ödenerek ibadete açılmıştır.)
(MİSYONERLER ÜLKEMİZDE NE YAPMAK İSTİYORLAR?)
f- Ermeni/Pontus/Süryani/PKK/ soykırım iddiaları/Avrupa topluluğuna girmek için şart koşulması
g-Ülkemiz ve milli birliğimizin yılmaz savunucusu silahlı kuvvetlerimize Homoseksüellerin alınması ve bunlara nikah kıyılması Avrupa topluluğuna girilmesi için başlıca şartlar arasında diretilmesi
h- Lozan anlaşması ile elde etmiş olduğumuz KABOTAJ haklarımızı Avrupa Topluluğu uyum yasası kapsamında kabotaj hakkımızı kaybedeceğimizi bilmemiz gerekir.(MONTRÖ ANTLAŞMASI KALDIRILMAK İSTENİYOR! ,KARADENİZDE NELER OLUYOR? HANGİ OYUNLAR OYNANMAK İSTENİYOR?) FIRAT VE DİCLE ÜZERİNDEKİ OYUNLAR?
ı- Türk Boğazları (İstanbul ve Çanakkale Boğazları) limanları kullanım haklarını kaybetme durumu ile karşı karşıya kalabiliriz? ? ?
i-Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ülkemizin güvencesi Silahlı Kuvvetlerine karşı amansız bir savaş vermekte (VİCDANİ REDCİLER) diye. bir sınıf yaratarak askerliğe karşı Türk gençlerine nifak ve husumet tohumları ekerek askerlikten soğutmak Türk Silahlı Kuvvetlerinin yapısını bozmak amaçlı girişimlerde bulunmaktadırlar. (VATAN HAİNLERİ YARATILMAKTADIR!)
j-Aynı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Türk aile düzeni, yapısı,gelenek ve görenekleri hiçe sayarak art düşünceli ve maksatlı kadınların kendi soyadlarını ve çocuklarınında başka soyadları kullanması hakkındaki kararı ise:Türk aile yapısına karşı amansızca bir saldırıdır.
DAHA NİCE HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİMİZİ KAYBEDECEĞİMİZİ İYİ DÜŞÜNELİM.Bu büyük oyun ve senaryonun maalesef bir vurdumduymazlık içerisinde üzerine ölü toprağı serilmiş gibi sesi ve soluğu çıkmayanlar sizlere sesleniyoruz. ATATÜRK / FATİH / YAVUZ / KANUNİ / MARAŞAL FEVZİ ÇAKMAK / ŞARK FATİHİ KAZIM KARABEKİR / GARP CEPHESİ KOMUTANI İSMET İNÖNÜ ECDATIMIZ ve ŞEHİTLERİMİZ, GAZİLERİMİZ VATAN TOPRAKLARINI Yabancı uluslara satılmasına mani olunuz diyorlar. Akıbet KUDÜS teki FİLİSTİNLİ Arap ulusunun düştüğü durum gibi olmasın.Onlar şehit oldular.Bu toprakları çiğnetmediler.ancak; Dünya vatandaşı olan Vatan hainleri para uğruna VATANINI,BAYRAĞINI,TOPRAĞINI SATARAK NE YAPMAK İSTİYORLAR? MUSTAFA KEMAL GENÇLİĞİ NEREDİSİNİZ.Not: Üniversitelerimiz bu konularda Bilinçli ve Akademik çalışmalar ne zaman yapılacak? Yalnız kırmadan dökmeden kavga etmeden grup ve kutuplara ayrılmadan halkı aydınlatacaklar.
kıbrıs çıkarması yunanlıların prestijlerini artırmak istediği diktatörlüklerini böyle perçinlemeyi düşündükleri sömürgeci ve müdahaleci bir şaibenin tanımıdır.
Bir çıktık,pir çıktık
kıbrıs sorunun başladığı an...hala bitmedi.