jandarma istihbarat ve gizli operasyon birliğidir..bu ülke için çok gerkli bır kurluş olmakla beraber önemli görevleri başarıyla yerine getiren bır kurumdur. osmanlı dan günümüze kadar gelmiştir.sonsuza kadarda bu ülke için seve seve herşeylerını vermış fedakar türk birliğidir.
bence bu ülke için çok gerekli ve kerinde olan bir kuruluştur yılardır isimsiz kahramanlara verilen bir isimdir bu ve aslada yokolmayacak bir kurumdur ki soyları tükenene dek soysuzların
Jandarma istihbarat ve terörle mücadele teşkilatıdır.Ülkeyi parçalamak isteyenleri gerekli yöntemlerle çökertmek için kurulmuştur.Parayı vatanına seçen hayinler ve deşifre olması yüzünden kurulduğu dönemdeki etkinliği kalmamıştır NE MUTKU TÜRKÜM DİYENE
JANDARMA İSTİHBARAT ve EĞİTİM MERKEZİ....bir dönem iyi işlere imzalar atıldı..fakat yanlış insanları kadroya aldıktan sonra çizgisini değiştirdi ve işlevivi kaybetti deşifre olmamalıydı...selamlar
bence jitem derin devletin birdiğer adı bende bu kuruluşa canı gönüldenkatılmak istiyorumkatılmakiöçin ne gerekiyorsa seve seve yaparım ama gerçekten katılmak istiyorum
vatan ve millet için faydalıysa, bu topraklar için yapıyorsa iyi birşeyler olmalıdır jitem gibi örgütler. Bu vatan için kanını döken tüm insanlara ihanettir vatanı bölmek. NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE.....
Devletin kontra örgütü JİTEM’in Şemdinli’de suçüstü yakalanması, emperyalizmin suça ve katliama dayalı gizli örgütlenmelerini bir kez daha gündeme getirdi. Kimi ülkede Gladio, kimi ülkede Rüzgar Gülü, kiminde Sessiz Şebeke, Türkiye’de ise Özel Harp Dairesi adıyla bilinen kontra örgütler, bizzat devletlerin varlıklarının içindeki yapılar olarak sömürü mekanizmasını hayata geçiriyorlar. Ortaya çıkan veriler bu örgütlerin, zannedildiği gibi devletlerden ayrı ve yasa dışı olmadığını, bizzat bu devletlerin gerçekliğine tekabül ettiğini ıspatlıyor.
Türk egemen sınıflarının katliam örgütü olan JİTEM’in Şemdinli halkı tarafından suç üstünde yakalanması, bu örgüt için yaratılan mistifikasyonu parçalamakla kalmadı, “JİTEM var mıydı, yok muydu? ” şeklindeki bilmecelere de açıklık getirdi. Bu “suç işlerken yakalanma” olayı, en geri kesimlerin bilincindeki devlet gerçekliğine de açıklık getirdi.
Bu dönemde JİTEM üzerinden yürütülen “devlet” tartışmaları, özellikle ‘derin devlet’ vurgusunu ön plana çıkarttı. Fakat bu vurgu, büyük oranda “derin” ve “derin olmayan” iki ayrı devlet varmış gibi yanılsamalar yaratarak, devleti aklamaya yarıyordu. Halbuki emperyalizmle göbek bağı olan ülkelerde, neyin ne kadar derinde olduğu, görüntü ile ilgili bir sorundur. Devlet, “derin ve kıyıcı” da olabilir, “şefkatli baba devlet” gibi de görünebilir... Kaldı ki egemen sınıfların ‘devlet baba’ rolüyle hep halkın iyiliğini düşünen sahte görüntüsü, ancak Susurluk ve Şemdinli’deki JİTEM gibi olaylarla kendini ele verdi.
Peki bu görevi JİTEM’e veren kimdir? İşin esas sorgulanması gereken yönünü de bu kısım oluşturuyor. Çünkü demokrasi ve uygarlık adına şirin gösterilmeye, kutsanmaya çalışılan burjuva devlet gerçekliği, bize kendini var eden tarihsel geri planı unutturmaya çalışıyor.
EMPERYALİZMDE JİTEM’LER ÇOK...
Devletin ortaya çıkmasıyla birlikte başlayan sınıf mücadelesi, bugün yeni bir evrededir. İşte tarihin bu evresinde emperyalizm, varlığını sürdürmek için dünya halklarına karşı amansız, vahşi bir saldırı içerisindedir. Bu saldırılar sonucu sömürü daha da katmerleştiriliyor, dünyanın her karış toprağında vahşet, kıyım, talan ve oluk oluk akan bir kan deryası bırakılıyor.
Onlara sorarsanız tarihte yaptıkları tüm bu katliamlar, halkarın refahı ve huzuru içindir. İnsanların diri diri fırınlarda yakılması, gaz odalarında öldürülmesi, Hiroşima ve Nagazaki’de bombaların kavurduğu bedenler, Halepçe’de binlerce insanın katledilmesi, Irak’ın işgal edilmesi, tüm bunların hepsi demokrasi ve uygarlık adına yapılıyor. Emperyalistlerin ve tüm dünya gericiliğinin, elbetteki bu kanlı tarihi sahiplenmemek için kavramlara ihtiyacı var; “devlet”i suçtan kurtaracak örgüt ve yapılara, kontrgerillaya yani... İşte bu nedenle, bütün burjuva devletlerinin birer JİTEM’i, kontrgerilla örgütü açığa çıkıyor. Yani kontrgerilla örgütlenmeleri, bütün burjuva devletlerinin ve işbirlikçilerinin bir gerçekliği olarak hayat buluyor. Çünkü bu tür örgütlenmeler olmadan devletler kendilerini güvende hissetmiyorlar. Bu yüzden her devletin kontrgerilla örgütleri var ve bu örgütler, yaşanan siyasal sürece göre çeşitli sabotajlar, cinayetler, provokasyonlar, faşist darbeler gibi birçok yasadışı faaliyeti örgütleyip yürütüyorlar.
Fakat dünyada ve ülkemizde kontrgerilla örgütlenmesinin asıl amacı, adından da anlaşılacağı üzere gerek ulusal gerekse de sınıfsal mücadele yürüten komünist-devrimci-yurtseverlere karşı savaşmaktır. Bu örgütlerin yürüttüğü savaşta, alışılmış askeri harekatın dışındaki taktik ve teknikler kullanılıyor ve esas olarak bu devrimci yapıların ortadan kaldırılması amaçlanıyor. Bu katliam şebekeleri, iç savaşa göre düşünülmüş özel bir örgütlenmedir. Faaliyet ve taktikleri esas olarak gerilla savaşının özelliklerine göre şekillenir. İsimleri farklı farklıdır... Kimi ülkede Gladio, kimi ülkede Rüzgar Gülü, kiminde Sessiz Şebeke, Türkiye’de ise Özel Harp Dairesi gibi...
“Bizim güvenliğimizi sadece açık saldırılar tehdit etmiyor. Bu açık saldırıların yanında ondan daha tehlikeli, fakat saldırı görünüşünde olmayan başka cins tehditler de vardır. Bu tehditler, içeriden yapılmak istenen değiştirme ve dönüşümlerdir. Bu maskeli saldırılar, bazen iç harp şeklinde, bazen ihtilalci hareket şeklinde, bazen demokratik akımlar ve reform hareketi biçimlerinde karşımıza çıkmaktadır. Bizim amacımız, bu ve buna benzer akımları önlemek olmalıdır.? (Rockefeller Vakfı Raporu, Amerikan Harp Doktrini, sf:297)
Bu alıntı, NATO’nun emperyalist stratejisini açığa çıkartıyor ve bu strateji, daha en başından itibaren devrimini yapmış ülkeleri dış düşman, ulusal ve sınıfsal kurtuluş mücadelesi yürütenleri ise “iç düşman” olarak algılıyor. Bu alıntı, NATO’nun stratejik amaçlarının da birinci ağızdan itirafıdır.
ABD, 2. Emperyalist Paylaşım Savaşı'ndan en karlı ve güçlü çıkan devletti. Ve bu fırsatı değerlendirerek dünya emperyalist sisteminin jandarmalığına soyundu. Amacı dünyanın patronu olmaktı. Bu amacın önündeki en büyük engel ise 'komünizm tehlikesi'ydi. Komünizm tehlikesinin önü kesilmeli ve bir karış toprak bile kaptırılmamalıydı. Ayrıca yıkıma uğrayan Avrupa’ya da destek olunmalıydı; çünkü Sovyetler’in etkisi Avrupa’ya doğru yayılma tehlikesi gösteriyordu.
İşte NATO’nun kuruluşunu tetikleyen başlıca gerekçe, bu “Komünizm tehlikesi” oldu. Tehlikeye karşı NATO gerekliydi, fakat yeterli değildi. Bu tehlike ile mücadele etmenin başka yolları da bulunmalıydı. NATO’nun kuruluşundan sonra üye ülkelerde, (hatta üye olmayan bazı Avrupa ülkelerinde de) kontrgerilla örgütleri kurulmaya başlandı. Ardından bu örgütler, “Süper NATO” adı altında bir araya getirilerek merkezileştirildi. Böylece dünya halklarına karşı merkezi saldırıların da startı verilmiş oluyordu. Bu işin organize edilme işini de CIA yapacaktı. Bu katliam şebekeleri, işçi sınıfı ve ezilenlerin devrimci mücadelesini, yani “komünist tehlikeyi” sistematik olarak bastırmak ve ezmek üzere oluşturulmuştu..
halk daha sessiz,daha kaderci ve daha bilinçsiz bir hale gelsin diye her türlü pisliği ve sapıklığı yapan, GİZLİ OLMAYA İHTİYAÇ DUYMAYAN bir oluşumdur...
başta vatan savunması ve devleti içten parçalayacak bölücü kuruluşlara karşı alınan bir tedbirdir vatan onlardan razı olsun herşey vatan içindir terimini en iyi uygulayan bir kuruluştur. o kuruluşta olan herkes allaha emanet olsun vatan sağolsun.
jitem bence vatanı için yaşan kimliksiz yarı ölü milleti için savaşan bir topluluktur. ana yasadaki açıkları kapatırlar ve türk milletine zarar verilmesini önlerler her milletin böyle bir birliği vardır çünkü herkes kendi halkını hep haklı görür aynı benim gibi.fakat bizim içimizdeki hainler bu kişileri terör gibi gösteriyor.
terör sorunu yaşayan her ülkede olduğu gibi bizim ülkemizdede devletin terör örgütleriyle başaçıkabilnekiçin olduşturduğu resmive gayri resmi kolluk kuvetleri vardır. İşte JİTEM de bu gayri resmi olanlarındandır. ancak bu kurumun yaptığı her şeyin yanlış yada hepsi doğru diye nitelendirmek bana pekte doğru görünmüyor ama bir gerçeği göz ardı etmemek gerekiyor oda eşkıyayla eşkıya gibi mücadele ederseniz başa çıkabilirsiniz artıkkabul edilir bir durumdur ki bekleyim saldırıları ber taraf etmek günümüz terörüne karşı artık çaresizdir bunun en açık örneğide 12 eylül 2001 deki ikiz kullerde ki saldırıdır. işte bu yüzden bu ülkeye böyle örgütler lazım o çocukların hepsi bence vatan sever ve şu son şemdinli olayları bana hiç inandırıcı gelmedi bir canlı yayına hazırlanmak ortalama 1 - 2 gündür peki roj tv nasıl olduda saldırıdan 30 sn sonra yayın yaptı yayını hangi uydu sağladı biliyormusunuz bir fransız uydusu ve yahudi ortağı olan bir televizyon şirketinin kullanım hakkından yapılan bir uydu yayını iş böyle olunca insanın burnuna jiteme bir tuzak mı kuruldu sorusu geliyor ben burda bitiriyorum ama herkez elini vicdanına koysun kimsenin körü körüne vatanseverlik yapmaya yada kürtçülük yapmaya hakkı yok çünkü kürdü türkü tüm milletler bu ülkenin birer rengi hepsi olmalı kardeş olamazsak hiç birimiz var olamayız saygılarlarımla
emperyalist ülkeler yıkılırsa ortada ne jitem ne mit kalır,sen yat kalk emperyalist abdye dua et,sonra emperyalist abye dua et, 12 eylül faşist darbesine bile sadece bir ab ülkesi tepki gösterdi,o da sembolik tepki, aynı şimdi oynanan liberal-demokrasicilik oyunu gibi..evet hepsi yıkılsın liberal kapitalizm yıkılcak,ama vahşi kapitalizm yıkılmayacak,ve dünyadaki herşey yıkılsın, gezenin yeni ismide jitem-mitem tc olsun,yada şimdiki gibi emperyalist dünyanın merkezinde Abd olsun onun uydusu Tjitemc..
ALLAH'IN selamı ve rahmetı tüm TÜRK İSLAM alemınin uzerıne olsun evet jitem nedır acılımı jandarma ıstıkbarat teskılatı suan devletın bıle yok edemedı sıstem ama ıyı bır sıstem yıkılsın lıberal kapitalızım yıkılsın pkk yıkılsın kurdıstan yıkılsın bu güzel ulkemızın bolunmez butunlunu yıkmaya calısanlar yıkılsın BAYRAGIMIN yanına BAYRAK dıkmeye calısan EMPARYALİST ülkeler yıkılsın kahroluyorum arkadaslar.........TEK DİN TEK DİL TEK DEVLET TEK BAYRAK ISTE SENIN KIMLIN NE O OYLE ALT UST KIMLIK BOLGECILIK OLMAMALI
bence vatanın hainlere karşı savunulmasında en güçlü direklerinden biridir.. 18 bay aydın
Tasviye edilen eski istihbarat örgütü
faşizmin kanlı ekmeği...
Her devlet için elzem bir müessese olup, itibarı ve vazifesi hassas olan bir istihbarat mekanizmasıdır.
temizlemek gizlilik araştırmak milliyet vatan
belalarını halkımızdan bulsunlar...
jandarma istihbarat ve gizli operasyon birliğidir..bu ülke için çok gerkli bır kurluş olmakla beraber önemli görevleri başarıyla yerine getiren bır kurumdur. osmanlı dan günümüze kadar gelmiştir.sonsuza kadarda bu ülke için seve seve herşeylerını vermış fedakar türk birliğidir.
bence bu ülke için çok gerekli ve kerinde olan bir kuruluştur yılardır isimsiz kahramanlara verilen bir isimdir bu ve aslada yokolmayacak bir kurumdur ki soyları tükenene dek soysuzların
Jandarma istihbarat ve terörle mücadele teşkilatıdır.Ülkeyi parçalamak isteyenleri gerekli yöntemlerle çökertmek için kurulmuştur.Parayı vatanına seçen hayinler ve deşifre olması yüzünden kurulduğu dönemdeki etkinliği kalmamıştır
NE MUTKU TÜRKÜM DİYENE
JANDARMA İSTİHBARAT ve EĞİTİM MERKEZİ....bir dönem iyi işlere imzalar atıldı..fakat yanlış insanları kadroya aldıktan sonra çizgisini değiştirdi ve işlevivi kaybetti deşifre olmamalıydı...selamlar
Jitem, pkk terör örgütüne karşı oluşturulmuş bir anti-gerilla timidir.
bence jitem askeri istikbarat
Türk Silahlı Kuvvetler ine bağlı olarak görev yapan istihbarat ve terörle mücadele birimi.bence.
var, var ama yok...
bence jitem derin devletin birdiğer adı bende bu kuruluşa canı gönüldenkatılmak istiyorumkatılmakiöçin ne gerekiyorsa seve seve yaparım ama gerçekten katılmak istiyorum
vatan ve millet için faydalıysa, bu topraklar için yapıyorsa iyi birşeyler
olmalıdır jitem gibi örgütler. Bu vatan için kanını döken tüm insanlara ihanettir vatanı bölmek. NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE.....
jandarma istihbarat terörle mücadele teşkilatı.........
devletn koruması altında olan kuruluş
DÜNYA GERİCİLİĞİNİN KANLI YÜZÜ: KONTRGERİLLA
Devletin kontra örgütü JİTEM’in Şemdinli’de suçüstü yakalanması, emperyalizmin suça ve katliama dayalı gizli örgütlenmelerini bir kez daha gündeme getirdi. Kimi ülkede Gladio, kimi ülkede Rüzgar Gülü, kiminde Sessiz Şebeke, Türkiye’de ise Özel Harp Dairesi adıyla bilinen kontra örgütler, bizzat devletlerin varlıklarının içindeki yapılar olarak sömürü mekanizmasını hayata geçiriyorlar. Ortaya çıkan veriler bu örgütlerin, zannedildiği gibi devletlerden ayrı ve yasa dışı olmadığını, bizzat bu devletlerin gerçekliğine tekabül ettiğini ıspatlıyor.
Türk egemen sınıflarının katliam örgütü olan JİTEM’in Şemdinli halkı tarafından suç üstünde yakalanması, bu örgüt için yaratılan mistifikasyonu parçalamakla kalmadı, “JİTEM var mıydı, yok muydu? ” şeklindeki bilmecelere de açıklık getirdi. Bu “suç işlerken yakalanma” olayı, en geri kesimlerin bilincindeki devlet gerçekliğine de açıklık getirdi.
Bu dönemde JİTEM üzerinden yürütülen “devlet” tartışmaları, özellikle ‘derin devlet’ vurgusunu ön plana çıkarttı. Fakat bu vurgu, büyük oranda “derin” ve “derin olmayan” iki ayrı devlet varmış gibi yanılsamalar yaratarak, devleti aklamaya yarıyordu. Halbuki emperyalizmle göbek bağı olan ülkelerde, neyin ne kadar derinde olduğu, görüntü ile ilgili bir sorundur. Devlet, “derin ve kıyıcı” da olabilir, “şefkatli baba devlet” gibi de görünebilir... Kaldı ki egemen sınıfların ‘devlet baba’ rolüyle hep halkın iyiliğini düşünen sahte görüntüsü, ancak Susurluk ve Şemdinli’deki JİTEM gibi olaylarla kendini ele verdi.
Peki bu görevi JİTEM’e veren kimdir? İşin esas sorgulanması gereken yönünü de bu kısım oluşturuyor. Çünkü demokrasi ve uygarlık adına şirin gösterilmeye, kutsanmaya çalışılan burjuva devlet gerçekliği, bize kendini var eden tarihsel geri planı unutturmaya çalışıyor.
EMPERYALİZMDE JİTEM’LER ÇOK...
Devletin ortaya çıkmasıyla birlikte başlayan sınıf mücadelesi, bugün yeni bir evrededir. İşte tarihin bu evresinde emperyalizm, varlığını sürdürmek için dünya halklarına karşı amansız, vahşi bir saldırı içerisindedir. Bu saldırılar sonucu sömürü daha da katmerleştiriliyor, dünyanın her karış toprağında vahşet, kıyım, talan ve oluk oluk akan bir kan deryası bırakılıyor.
Onlara sorarsanız tarihte yaptıkları tüm bu katliamlar, halkarın refahı ve huzuru içindir. İnsanların diri diri fırınlarda yakılması, gaz odalarında öldürülmesi, Hiroşima ve Nagazaki’de bombaların kavurduğu bedenler, Halepçe’de binlerce insanın katledilmesi, Irak’ın işgal edilmesi, tüm bunların hepsi demokrasi ve uygarlık adına yapılıyor. Emperyalistlerin ve tüm dünya gericiliğinin, elbetteki bu kanlı tarihi sahiplenmemek için kavramlara ihtiyacı var; “devlet”i suçtan kurtaracak örgüt ve yapılara, kontrgerillaya yani... İşte bu nedenle, bütün burjuva devletlerinin birer JİTEM’i, kontrgerilla örgütü açığa çıkıyor. Yani kontrgerilla örgütlenmeleri, bütün burjuva devletlerinin ve işbirlikçilerinin bir gerçekliği olarak hayat buluyor. Çünkü bu tür örgütlenmeler olmadan devletler kendilerini güvende hissetmiyorlar. Bu yüzden her devletin kontrgerilla örgütleri var ve bu örgütler, yaşanan siyasal sürece göre çeşitli sabotajlar, cinayetler, provokasyonlar, faşist darbeler gibi birçok yasadışı faaliyeti örgütleyip yürütüyorlar.
Fakat dünyada ve ülkemizde kontrgerilla örgütlenmesinin asıl amacı, adından da anlaşılacağı üzere gerek ulusal gerekse de sınıfsal mücadele yürüten komünist-devrimci-yurtseverlere karşı savaşmaktır. Bu örgütlerin yürüttüğü savaşta, alışılmış askeri harekatın dışındaki taktik ve teknikler kullanılıyor ve esas olarak bu devrimci yapıların ortadan kaldırılması amaçlanıyor. Bu katliam şebekeleri, iç savaşa göre düşünülmüş özel bir örgütlenmedir. Faaliyet ve taktikleri esas olarak gerilla savaşının özelliklerine göre şekillenir. İsimleri farklı farklıdır... Kimi ülkede Gladio, kimi ülkede Rüzgar Gülü, kiminde Sessiz Şebeke, Türkiye’de ise Özel Harp Dairesi gibi...
“Bizim güvenliğimizi sadece açık saldırılar tehdit etmiyor. Bu açık saldırıların yanında ondan daha tehlikeli, fakat saldırı görünüşünde olmayan başka cins tehditler de vardır. Bu tehditler, içeriden yapılmak istenen değiştirme ve dönüşümlerdir. Bu maskeli saldırılar, bazen iç harp şeklinde, bazen ihtilalci hareket şeklinde, bazen demokratik akımlar ve reform hareketi biçimlerinde karşımıza çıkmaktadır. Bizim amacımız, bu ve buna benzer akımları önlemek olmalıdır.? (Rockefeller Vakfı Raporu, Amerikan Harp Doktrini, sf:297)
Bu alıntı, NATO’nun emperyalist stratejisini açığa çıkartıyor ve bu strateji, daha en başından itibaren devrimini yapmış ülkeleri dış düşman, ulusal ve sınıfsal kurtuluş mücadelesi yürütenleri ise “iç düşman” olarak algılıyor. Bu alıntı, NATO’nun stratejik amaçlarının da birinci ağızdan itirafıdır.
ABD, 2. Emperyalist Paylaşım Savaşı'ndan en karlı ve güçlü çıkan devletti. Ve bu fırsatı değerlendirerek dünya emperyalist sisteminin jandarmalığına soyundu. Amacı dünyanın patronu olmaktı. Bu amacın önündeki en büyük engel ise 'komünizm tehlikesi'ydi. Komünizm tehlikesinin önü kesilmeli ve bir karış toprak bile kaptırılmamalıydı. Ayrıca yıkıma uğrayan Avrupa’ya da destek olunmalıydı; çünkü Sovyetler’in etkisi Avrupa’ya doğru yayılma tehlikesi gösteriyordu.
İşte NATO’nun kuruluşunu tetikleyen başlıca gerekçe, bu “Komünizm tehlikesi” oldu. Tehlikeye karşı NATO gerekliydi, fakat yeterli değildi. Bu tehlike ile mücadele etmenin başka yolları da bulunmalıydı. NATO’nun kuruluşundan sonra üye ülkelerde, (hatta üye olmayan bazı Avrupa ülkelerinde de) kontrgerilla örgütleri kurulmaya başlandı. Ardından bu örgütler, “Süper NATO” adı altında bir araya getirilerek merkezileştirildi. Böylece dünya halklarına karşı merkezi saldırıların da startı verilmiş oluyordu. Bu işin organize edilme işini de CIA yapacaktı. Bu katliam şebekeleri, işçi sınıfı ve ezilenlerin devrimci mücadelesini, yani “komünist tehlikeyi” sistematik olarak bastırmak ve ezmek üzere oluşturulmuştu..
jitem bir varoluştur jitem gizli yani su yüzüne çıkmamış gizli kalmış gerçekleri yıkan vatan kuruluşudur.
halk daha sessiz,daha kaderci ve daha bilinçsiz bir hale gelsin diye her türlü pisliği ve sapıklığı yapan, GİZLİ OLMAYA İHTİYAÇ DUYMAYAN bir oluşumdur...
başta vatan savunması ve devleti içten parçalayacak bölücü kuruluşlara karşı alınan bir tedbirdir vatan onlardan razı olsun herşey vatan içindir terimini en iyi uygulayan bir kuruluştur. o kuruluşta olan herkes allaha emanet olsun vatan sağolsun.
gizli bir örgüt devletin kurduğu vatan savunması için kurulan bir gelişme
jitem jandarma gizli istihbarat servisidir.
jitem bence vatanı için yaşan kimliksiz yarı ölü milleti için savaşan bir topluluktur. ana yasadaki açıkları kapatırlar ve türk milletine zarar verilmesini önlerler her milletin böyle bir birliği vardır çünkü herkes kendi halkını hep haklı görür aynı benim gibi.fakat bizim içimizdeki hainler bu kişileri terör gibi gösteriyor.
jitem cia ile değil kendi halkıyla savaşıyor...onurumuzu,namusumuzu,şerefimizi hiçe sayarak...yıkılmalı...mutlaka yıkılmalı...
terör sorunu yaşayan her ülkede olduğu gibi bizim ülkemizdede devletin terör örgütleriyle başaçıkabilnekiçin olduşturduğu resmive gayri resmi kolluk kuvetleri vardır. İşte JİTEM de bu gayri resmi olanlarındandır. ancak bu kurumun yaptığı her şeyin yanlış yada hepsi doğru diye nitelendirmek bana pekte doğru görünmüyor ama bir gerçeği göz ardı etmemek gerekiyor oda eşkıyayla eşkıya gibi mücadele ederseniz başa çıkabilirsiniz artıkkabul edilir bir durumdur ki bekleyim saldırıları ber taraf etmek günümüz terörüne karşı artık çaresizdir bunun en açık örneğide 12 eylül 2001 deki ikiz kullerde ki saldırıdır. işte bu yüzden bu ülkeye böyle örgütler lazım o çocukların hepsi bence vatan sever ve şu son şemdinli olayları bana hiç inandırıcı gelmedi bir canlı yayına hazırlanmak ortalama 1 - 2 gündür peki roj tv nasıl olduda saldırıdan 30 sn sonra yayın yaptı yayını hangi uydu sağladı biliyormusunuz bir fransız uydusu ve yahudi ortağı olan bir televizyon şirketinin kullanım hakkından yapılan bir uydu yayını iş böyle olunca insanın burnuna jiteme bir tuzak mı kuruldu sorusu geliyor ben burda bitiriyorum ama herkez elini vicdanına koysun kimsenin körü körüne vatanseverlik yapmaya yada kürtçülük yapmaya hakkı yok çünkü kürdü türkü tüm milletler bu ülkenin birer rengi hepsi olmalı kardeş olamazsak hiç birimiz var olamayız saygılarlarımla
emperyalist ülkeler yıkılırsa ortada ne jitem ne mit kalır,sen yat kalk emperyalist abdye dua et,sonra emperyalist abye dua et, 12 eylül faşist darbesine bile sadece bir ab ülkesi tepki gösterdi,o da sembolik tepki, aynı şimdi oynanan liberal-demokrasicilik oyunu gibi..evet hepsi yıkılsın liberal kapitalizm yıkılcak,ama vahşi kapitalizm yıkılmayacak,ve dünyadaki herşey yıkılsın, gezenin yeni ismide jitem-mitem tc olsun,yada şimdiki gibi emperyalist dünyanın merkezinde Abd olsun onun uydusu Tjitemc..
meşhur derin devletin onemlı bır parcası...
ALLAH'IN selamı ve rahmetı tüm TÜRK İSLAM alemınin uzerıne olsun evet jitem nedır acılımı jandarma ıstıkbarat teskılatı suan devletın bıle yok edemedı sıstem ama ıyı bır sıstem yıkılsın lıberal kapitalızım yıkılsın pkk yıkılsın kurdıstan yıkılsın bu güzel ulkemızın bolunmez butunlunu yıkmaya calısanlar yıkılsın BAYRAGIMIN yanına BAYRAK dıkmeye calısan EMPARYALİST ülkeler yıkılsın kahroluyorum arkadaslar.........TEK DİN TEK DİL TEK DEVLET TEK BAYRAK ISTE SENIN KIMLIN NE O OYLE ALT UST KIMLIK BOLGECILIK OLMAMALI