aşk kelimesinin kökü aşakatü den gelir..aşeka sarıldığı ağacın suyunu kurutup ,solduran zehirli bir sarmaşık adıdır ki ayrılık acısında ve aldatılmada tam böyle oluyor....aşk hep aldatılmakla biter..gerçek aşk ALLAH a dır..ve onun rızası için gönlünü birine vermektir.aşık olduklarımız zırt pırt sevgili yapanlar oluyor..doğru kişi ise ALLAH ım sevdiğin kulunu gönlüme koy diye dua etmek ve hep sabretmek..niye yalnızım demek yerine şükür hakkıma hayırlısı bu demek gerekir.
aklla kavranamayan ve aslında bizi bir ceninin ana rahminde tül misali bir zarla sarılıp sarmalanıp korunduğu gibi çepeçevre kuşatan ve aklın tehlikelerine karşı koruyan şey.
Ve insanlık var olduğu günden beri "Aşk"ı tanımlama çabalarıyla yaşamaya devam ediyor, hala kesin bir tanımı olamasa da, herkes için farklı anlamlar içeriyordu "AŞK"...
Aşk sebebini bilmedigimiz içimizdeki bir kıpırtı,ilk gördüğünde veya hissettiginde yangın yeri sebepsiz sevmenin ilham evi,Tadını çıkaramadığın sevgisiz bir tutku SEVGİ OLAMADAN AŞKI YAŞAYAMASSINIZ
Pişmanlıktır aşk.Kendine ihanetin en yoğununu yaşadığın iliklerinde hissettiğin duygudur .Hayatta büyük konuşarak "ben asla yapmam"dediğin şeyleri yaptığın ...Seni sen yapan huylarına,zevklerine veda ederken en mutlu halini takındığın duygudur aşk...Kendini yitirişinin gözüne sokulduğu ama senin gram canının yanmamasıdır aşk.Ama insanın en berbat halidir ,uyandığında hülyalardan ilk gördüğün şey kendine ihanetinin izleridir aslında....Karşındakiyle yaşadıklarının bitmesine değildir bu hal; sende açılan yaralar ve yaptıklarını kendine yakıştıramayışındır.....
Konya Ovasında gökyüzü, uçsuz bucaksız gibi! Toprak, taa bin metre öteden kendine gömülü yumurtayı, görecek kadar düz ve bereketlidir. Bahar gelmeye görsün, Kadınlar, Tuman üstü Önlükleriyle Komşu tarlalara, Çentelerinde azıklarla Yemlik, Cırtlık,Madımak toplamaya çıkar gün dönümüne dek! Herk vakti, Pulluk, Karasaban, Traktörler Ovanın karnını yardıgında Yılanlar, Fareler, Börtü böcekler geç kalmış bahara söverken Leylekler, agır adımlarla meydan okur herkese Ayrık otlu Keseklere basarak..
Koca gövdeli gözü gagasına yakın Ali avazlı Semahın Sultanları, üstündeki ölüm bulutlarına aldırmadan uçup gider Obalar üzerinden Bıldır dans edip Cem durdugu, havzalara dogru.
Yazın kavurucu sıcagında, Bozkırın, egri bügrü çatısız evlerini Gedavet rüzgarı sogutsada Yamacın Şarap üzümleri, kumlu yerlerde, çoktaan yetmiş bile! Bag evleri huymalık gibi, dagıtmış birileri yine gece gece! Saçayagı, Maşa, Tencere ve kalaysız kaplar, kapı önüne rastgele atılmış, kullanılmaz haldeler şimdi. Tavus babanın, Meram baglarının birinde.
Gök,içinde karardı! Vuruyor kendine, gürültülü Sarı zikzaklar, uzaklarda bir yerlere iniyor.
Kurumuş otlar havada uçuşuyor yagmur öncesi ince hortumlar içinde. Telaşa çorak dam üstlerinde, oradan oraya koşuyor Kalekışla´da! Tumanlı kadınlar Serili Hedikleri, naylon,kilim ve çuvallarla örtmenin derdinde Yagmur öyle cöktü ki Sanki gök delindi! Ortalık gerildi! Şimsekler çaktı! hava karardı! Deli Hacca korkudan, gözünü kulagını kapattı! Yere çöktü hızlıca! “Yarabbi, Bismillah, Bismillah! ”
Korkusu dile geldi, üç defa üç saydı! Yıldırım, elli senelik agaca vurdu!
Meram baglarından, yükledigi kokuları yüregimize serpip Bozkır üzerinden, uzaklara giden Telli Turnalara Yüreginin yarasıydı yalvaran! “Aliyi seversen 3 kere dönde git“ Duvara yaslandı avurdu avcunda. Bahtı çile yumagında hapis, eli kendine küs kadın şimdi vakitsiz semahlara aglıyor! Ince sızılı selamını, kalın sesli kuşların kanadına dolayıp sessizce bir türkü tutturdu Dagların, dagların ardindaki hasrete!
'Allı Turnam bizim ele varırsan Şeker söyle kaymak söyle bal söyle'
aşk kelimesinin kökü aşakatü den gelir..aşeka sarıldığı ağacın suyunu kurutup ,solduran zehirli bir sarmaşık adıdır ki ayrılık acısında ve aldatılmada tam böyle oluyor....aşk hep aldatılmakla biter..gerçek aşk ALLAH a dır..ve onun rızası için gönlünü birine vermektir.aşık olduklarımız zırt pırt sevgili yapanlar oluyor..doğru kişi ise ALLAH ım sevdiğin kulunu gönlüme koy diye dua etmek ve hep sabretmek..niye yalnızım demek yerine şükür hakkıma hayırlısı bu demek gerekir.
Aşk dedi derviş, hep üç harftir..Bazen can olur.. Bazen gam olur..Bazen kocaman bir hiç..
Aşk körü körüne bağlanmaktır.
elma şekerine banziyor,yalıyorsun,yalıyorsun...sonunda elinde sopası kalıyor sadee...
Aslında sadece (A)lı(Ş)(K)anlık
AŞK
Tek hecede biter. Yerini
SAYGI
alırsa, bir ömür sürer.
aklla kavranamayan ve aslında bizi bir ceninin ana rahminde tül misali bir zarla sarılıp sarmalanıp korunduğu gibi çepeçevre kuşatan ve aklın tehlikelerine karşı koruyan şey.
Senin aşktan yana nasibin varsa; dokunsan da yanacaksın dokunmasan da. İyi bil ki; bazıları hasrette yanar, bazıları vuslatta.
Mevlana
Aşk belki de en güzel kelimeydi şu yalan dünyada. Kelimelerin kifayesiz kaldığı, duyguların nirvanaya çıktığı. Ve aşk senin adındı benim lugatımda...
Ve insanlık var olduğu günden beri "Aşk"ı tanımlama çabalarıyla yaşamaya devam ediyor, hala kesin bir tanımı olamasa da, herkes için farklı anlamlar içeriyordu "AŞK"...
DELİLİĞİN TAM ANLAMIYLA DİBİ
Aşk asla pişman olmamaktır!
aşk bir başkasının varlığında yok oluşu baştan göze almaktır.
Kimse aşk ı benim kadar bilemez,
Kimse böyle bir aşk yaşamamıştır.
Kimsenin aşkı benim aşkıma benzemez.
Diye gider bu aşk döngüsü.
Hiç aşık olmayanlar için üzülüyorum.
-------
Tenin içinde can,
Yürekte kor olmak
Aşk bu,
Aşk olmak,
Aşık olmak bu.
"Aşk" adlı şiirimden....
Aşk asla pişman olmamaktır. (Love Story)
Aşk sebebini bilmedigimiz içimizdeki bir kıpırtı,ilk gördüğünde veya hissettiginde yangın yeri
sebepsiz sevmenin ilham evi,Tadını çıkaramadığın sevgisiz bir tutku
SEVGİ OLAMADAN AŞKI YAŞAYAMASSINIZ
Aşk bilinç altını başka bir bedende aramaktır.
aşk....uğruna en çok yazı yazılan,film çevrilen, şiir yazılan büyük bir duygu....
" kalbi yokladığınızda eğer sevdiğinin ismini alıyorsan bu aşk demektir.her an her yerde onu görmektir.saygılar."
Aşk yok oluştur, kendini kaybetmektir, kendine bile yabancılaşmaktır.
Kapını çalmadığı sürece, adını ve anlamını merak etmediğin kelime.
Aşık olduğunu sanırsın yanılırsın, tek aşk Mevla'ya olandır geç anlarsın...
aşk uçmaktır adrenalin :P
kalp sığmaz bedene ruhun başka yerlerde dolaşır beyin başka çalışır
herşey toz ötesi toz pembedir hatta rengarenktir :D
Mevla'yı bulma yollarında , Leyla'dan geçme faslıdır.
Pişmanlıktır aşk.Kendine ihanetin en yoğununu yaşadığın iliklerinde hissettiğin duygudur .Hayatta büyük konuşarak "ben asla yapmam"dediğin şeyleri yaptığın ...Seni sen yapan huylarına,zevklerine veda ederken en mutlu halini takındığın duygudur aşk...Kendini yitirişinin gözüne sokulduğu ama senin gram canının yanmamasıdır aşk.Ama insanın en berbat halidir ,uyandığında hülyalardan ilk gördüğün şey kendine ihanetinin izleridir aslında....Karşındakiyle yaşadıklarının bitmesine değildir bu hal; sende açılan yaralar ve yaptıklarını kendine yakıştıramayışındır.....
Aşk
Bülbül çok aşıkmış güle.
Gül ise pas vermemiş bülbüle.
Bülbül aylarca yalvarmış güle.
Gül ise aşktan çok çekmiş çile..
İlk bakışta âşık oldun oldun adamım, yoksa ikinci bakışta kimin ne mal olduğunu anlarsın.
B.Marley
Konya Ovasında gökyüzü, uçsuz bucaksız gibi!
Toprak, taa bin metre öteden
kendine gömülü yumurtayı, görecek kadar düz ve bereketlidir.
Bahar gelmeye görsün,
Kadınlar, Tuman üstü Önlükleriyle
Komşu tarlalara, Çentelerinde azıklarla
Yemlik,
Cırtlık,Madımak toplamaya çıkar gün dönümüne dek!
Herk vakti,
Pulluk,
Karasaban,
Traktörler Ovanın karnını yardıgında
Yılanlar,
Fareler, Börtü böcekler
geç kalmış bahara söverken
Leylekler, agır adımlarla meydan okur herkese
Ayrık otlu Keseklere basarak..
Koca gövdeli
gözü gagasına yakın
Ali avazlı Semahın Sultanları,
üstündeki ölüm bulutlarına aldırmadan
uçup gider Obalar üzerinden
Bıldır dans edip Cem durdugu, havzalara dogru.
Yazın kavurucu sıcagında,
Bozkırın, egri bügrü çatısız evlerini
Gedavet rüzgarı sogutsada
Yamacın Şarap üzümleri, kumlu yerlerde, çoktaan yetmiş bile!
Bag evleri huymalık gibi, dagıtmış birileri yine gece gece!
Saçayagı,
Maşa,
Tencere ve kalaysız kaplar, kapı önüne rastgele atılmış,
kullanılmaz haldeler şimdi.
Tavus babanın, Meram baglarının birinde.
Gök,içinde karardı!
Vuruyor kendine,
gürültülü Sarı zikzaklar, uzaklarda bir yerlere iniyor.
Kurumuş otlar havada uçuşuyor
yagmur öncesi ince hortumlar içinde.
Telaşa çorak dam üstlerinde,
oradan oraya koşuyor Kalekışla´da!
Tumanlı kadınlar
Serili Hedikleri, naylon,kilim ve çuvallarla örtmenin derdinde
Yagmur öyle cöktü ki
Sanki gök delindi!
Ortalık gerildi!
Şimsekler çaktı!
hava karardı!
Deli Hacca korkudan, gözünü kulagını kapattı!
Yere çöktü hızlıca!
“Yarabbi, Bismillah, Bismillah! ”
Korkusu dile geldi, üç defa üç saydı!
Yıldırım, elli senelik agaca vurdu!
Meram baglarından, yükledigi kokuları yüregimize serpip
Bozkır üzerinden, uzaklara giden Telli Turnalara
Yüreginin yarasıydı yalvaran!
“Aliyi seversen 3 kere dönde git“
Duvara yaslandı avurdu avcunda.
Bahtı çile yumagında hapis, eli kendine küs kadın
şimdi vakitsiz semahlara aglıyor!
Ince sızılı selamını,
kalın sesli kuşların kanadına dolayıp
sessizce bir türkü tutturdu
Dagların,
dagların ardindaki hasrete!
'Allı Turnam bizim ele varırsan
Şeker söyle kaymak söyle bal söyle'
Haydar Metin
aşk süründürür ama öldürmez -Aşka Yürek Gerek