Kültür Sanat Edebiyat Şiir

Gökhan Oflazoğlu
Gökhan Oflazoğlu

İnsan boşuna bir hevestir.

  • irade16.07.2023 - 10:31

    İrade hemen ve kendiliğinden ortaya çıkan bir yapılanma değildir, aile ortamının katkıları dışında çevreyi bile eklesen tam yararı olmayacaktır, mutlaka bir altyapıyla da pekişmesi gerekir, o da doğru bilgiyi edinmek, Türk Tarihin de dikkatli bakılırsa binlerce yılda en başarılı görülen hala dünya ve ülkede takdir edilen isimler bilgi birikimi yüksek isimlerdir, Gazneli, Fatih, Atatürk gibi, tesadüfen bir şey olmaz, tabii ki, bir genetik altyapın olacak ama, üstüne bir şey koymazsan, körelir gider, ayrıca koyduklarında en çok çetin karşılaşmalarda ne yapacağını bilmekle, iyice oturur ve yanlışa da düşmeden içinden çıkarsan, sınav kağıdın da artık boş değildir, ver elini yarın.

  • artık16.07.2023 - 09:40

    İnsan tehlikeli bir kusurdur. - Jean BAUDRİLLARD, Fransız Filozof.

    Her çağda öyleydi, sınav da kusurlarını düzelttin mi bakmak için, yoksa zaten düzeltecek ebediyyen,

    Bu evrenin güçlüğü fazladan, kimlik, kişilik anonimleşmesi, kitle iletişimin algıyı çöplemesi, moda akımlar, bütün damarlara farkında olmadan yayılacak, eski yüzyıllar gibi az veya çok rehberin de katkısı yok artık, ciddiye alan çıkmaz, alsa da tek tük, tam direnç sınavı verilir, yani. Okyanusda yüzen bir şişe mantarı gibi gezersin, yutulmamak için direnerek.

    Biz ancak gerçekten direnirken varoluruz. - D.H. Lawrence, İngiliz Romancı, Dahi. Bir maden işçisinin oğluydu, ama, yetenekli Jonathan Swift, Keats gibi en yoksul ailelerden gelme, ve onlar gibi de uzun süre dışlandılar, başarıları görülmek istenmedi, şimdİ İngilizlerin haklı olarak, en çok övündükleri kişilikler, bizde de bu tür kişiilklere önem veren çok kısıtlıdır, ondan sen vize istersin, o vize verir. Önce altyapın güçlü olacak, çok paran da olsa itibarın bu kadar oluyor, kendine değer vermezsen.

  • benlik16.07.2023 - 06:37

    Arzu imkansızdır, nesnesini imha eder, ne aşıklar bir olabilirler, ne de narsist iki, çünkü arzu imkansızdır, hiçi arzu etmek gerekir. Hayatımız imkansızlık içeren bir saçmalıktır, istediğimiz herşey onlara bağlı koşullar ve sonuçlarla çelişkilidir, her olumlumamamız, karşıt olumlamayla beraberdir ve tüm hislerimiz karşıtıyla karışmış, zira yaratılanlar olarak, Tanrı ve Tanrıdan sonsuz farlılar olarak çelişkiyizdir. Sefaletimiz gerçektir, onu candan sevmeliyiz, geri kalan her şey de hayal. İmkansızlık doğa üstüne de açılır, onu yalnızca çarpabiliriz. Bir başkası da açar. Düşten çıkış imkansıza dokunarak mümkündür, düşte imkansızlık bulunmaz, ama, eylemsizlik vardır. Bizler bilen, isteyen ve seven varlıklarız, ve bilginin, isteğin ve sevginin nesnelerine dikkatimizi verdiğimiz anda, imkansız olmayan hiçbir şeyin olmadığını açıkça kabul ederiz. Biz ele geçirilemez olanı ele geçirmeye itiliriz. Sınırı kabul etmek, buna kafa yormak, tüm acılığının tadına varmak, en iyisi olacaktır.

    Simone Weil, Fransız, Mistik Filozof, 1943

  • kent12.07.2023 - 08:52

    Sen nice ki düş görürsün, düşüm ben sana,
    Nice ki sen uyarırsın, ben isteminim, ve
    hakanıyım, bütün görkemlerin, ve yıldız
    sessizliğince büyümekteyim, taa üstünde
    eşsiz zaman kentinin.


    RİLKE, ŞAİR, Mistik, Bu şiirde - Varim, ey kaygılı - isimli, Tarihsel Vahdeti Vücud örneklerinden.

  • transandantal11.07.2023 - 20:28

    Bu aşkınlık konusu kuşkusuz psişik bir olgu, bir canlı olmasa, neden olsun, kör bir olay değil ki, gören bir yerleşme şekli, yani ifade dayatmasıyla beynin fikri yapısında bir alışverişle kaynaşma halinda alana çıkıyor, geri çekilme de olsa, uzaklaşan bir kaynaklaşma da, ortak noktası, akan bir şeyin noktasal toplanmayla dilde billurlaşması olarak öne çıkıyor, yoksa marifet mi, yoksa, bilincin bir marifetleşmesi mi, işte o kararsız bir kesinlik, kısaca daha açıklanamasına kimbilir ne zamanlar gerekir, bu sadece bir ip ucu bile denemez, kıyısından bir şeyler.

  • tarih09.07.2023 - 09:16

    Kısaca tarihte yöneten ve yönetilenin olmadığı tek bir saat ve coğrafya yoktur, ama, hıncıda vardır, evde karı koca çocuktan başla ve nasıl birbirlerine hep kendini haklı görerek kızdıklarına bak, bunu topluma, ülkelere yay, savaşlar neden var, hele ekonomik nedenler keskinse, ve insanlık tarihi neden maşallah, mezbaha benzer anlarsın, sadece 250 yılında savaş yok, kayıtlara göre, ama, burda ipe sıkı sarılan, doğrudan şaşmayan az sayıdada olsa ipi göğüsler, oyun da sınav da bu, Marks kendisi bile adil değilken adalet peşindeymiş gibi kendi hıncını boşaltıyordu, başarılı da oldu, milyonlarca insanı vahşete sevkederek, fırına yolladı, kendiyle birlikte, ve gene başa dönüldü, gene yeni bir vahşetin hazırlıkları devam ediyor, ve şimdi yeni kuramlarla, Butler lara veya benzerlerine iyi bakın ne hazırlandığı ve neye mal olacağı yavaştan uç verir. - Ulus devlet marşını kim söyler, Savaş Tertipleri vb. - Toynbee nin İngiliz Gizli Servisi danışmanlığı nöbet devreder, yeni egemene ve böyle gider, son hesap günü gelinceye değin. sonra da dökümü çıkarılır, orda zındıklık nasıl bir tuzak mış göremeyene ya da görmeyene de gösterilir.

    Hanginiz iyi ve güzel işler yapacak görelim ve gösterelim diye hayatı ve ölümü yarattık. - KENDİ.


    Vahiy olmadan da din diye bir şey olmaz, doğrudan kendi konuşmadığı hiçbir şey din değildir, senin zırvalarındır daha çok, şu söylenende de anlaşılmayacak bir şey yok, kötüsünü yapmak istiyorsan, anlamadım dersin olur biter, sen de öyle.

  • elemek03.07.2023 - 18:11

    Şüphesiz bilgeliği seven böyle olmalıdır, hakikaten kendisiyle saf ve kirlenmemiş bir birlik arar, ancak ona ulaşmanın tek bir yolu yoktur. elbette herkes bu benzersiz ve en hakiki iyiliği kendi sağlığı ve kuvveti ölüsünde kavrar. Onda tarif edilemez ve akıl ermez zihinsel bir ışık vardır, bizim bildiğimiz ışık bize ona, yani bilgeliğin ışığına, nasıl sahip olabileceğimizi öğretebilir. Zira öyle sağlıklı ve sıhhatli gözler vardır ki, hiç tereddütsüz güneşe doğrudan bakabilirler. Onlar için ışık bir bakıma sağlığın kendisidir.

    AUGUSTINUS, Antik Roma Filozof ve Teoloğu, - Berberi kökenlidir - 354 - 430

    Çev. Fırat ÇELEBİ.

    Bu evrede buralarda, bu kavramlara değer veren 7 senelik süreçte hiç kimse çıkmadı bana yarayan bir şey var mı ve taş koymaktan başka, maalesef ikiside işinizi çözmeyecek, sadece bu kavramlar bana uyar ve burdan bana bitmeyen bir ödül çıkara aklı yatanlar, kendini ispatlayarak yararlanabilir, ya de ne isterse onu yapar, sadece fikir versin diye alıntıladım.

  • aşk01.07.2023 - 05:58

    İmkanların dışında bir kent bu, yolunun taşları elmas baştan başa,
    Dört bir yanını ışık orduları kaplıyor, dağılıyor yüzünü örten bulutlar,
    gönül şenliği duyman yaklaştı, Haydi girelim artık.


    Şeyh GALİB, ŞAİR.

  • örnek30.06.2023 - 10:21

    Herkes evrene baktı, ben dönüp kendime baktım, bir daha dönen olmadı. - Hallac.

  • anlamak29.06.2023 - 04:57

    Ezberle solan bir güldür.