ilginç bir soru. ama öncelikle tanrı ismi soruya uygun değil. çünkü tüm tanrılar yaratılmış mahluktur, ve onlarda bir yaratıcı tarafından var edilmek sureti ile vardır. sizin sorunuza en uygun isim ALLAH cc dır. çünkü ALLAH cc dan başka bir varlık yoktur. insan yaratılmadan öncede yaratıldıktan sonrada gene ALLAH cc dan başka varlık yoktur.
varlığı hangi kategoride incelediğinizde önemlidir. mevcut ilimlerinde ispatı ile varlık diye görüdüğümüz hiç bir şeyin aslı yoktur ve var olarak gördüğümüz herşey an içinde sürekli değişen ve hiç bir şekil yada surette sabit kalmayan görüntülerdir ama sadece görüntü. ister zihninizde gelişsin ister algınızda ama sadece bir görüntü ve o görüntüler üstüne işlenmiş yada ruh ile irtibatlı kılınmış hisler.
dileyen bu konuyu araştırsın ve kendi hakikatini öğrensin önce.
bu noktadan bakınca zaten var olarak gene O' yaratıcı dan başka varlık ve gerçek vücud sahibi yoktur.
insanların kulluk için yaratıldığı savına ise demişsiniz 'neden bunu istesin'? !
peki siz neden bilgisayar kullanırsınız? çünkü bilgisayar kullanmayı biliyorsunuz. siz neden konuşursunuz? çünkü konuşmayı biliyorsunuz. siz neden soru sorarsınız? çünkü mantıklı bir insansınız.
ALLAH cc niçin insan yaratmıştır? çünkü ALLAH cc yaratcıdır. ve ALLAH cc ın yaratmadaki maksadı biz yaratılmışlarca anlaşılacak kadar insansıl değildir.
ama şunu unutmamak gerek; güzel kendini gösterir; mükemmel olan sanatkar mükemmel sanatını ortaya koyar; mükemmel konuşan o mükemmel hitabeti herkese duyurmak ister. eğer bunlar açığa çıkmazsa çirkinlik olur. yani çirkin olduğu için ortaya çıkarılmayan gösterilmeyen gibi olur.
yüce yaratıcı hakkında fikir yürütmeden yada onun hakkında bir varsayım ortaya koymadan önce sanırım O'nu az tanımak gayreti içinde olmak gerek. O'nu tanımak yada tanımaya çalışmak eziklik psikolojisi değildir. tam aksine akıllı insan işidir zira kendini tanımanın bilmenin en mükemmel yolu yaratıcıyı tanımaktır. yaratıcıyı tanımadan kendini tandığını iddia eden kişi yalan konuşmuş olur.
bu konuda dileyen kişiler ile özeldende yazışabiliriz. site kuralları gereği yasak değil ise bu teklif.
atatürk tarihe maal olmuş bir insandır. iyisi! ile kötüsü! ile tarihte anılıyor ve anılacaktırda.
tarihte anılan ve anılacak olan büyük kimseler vardır. bu kimselerin benzerliklerine hiç dikkat ettinizmi? özellikle anıt mezarlar ve bu mezarlara giderken kullanılan ASLANLI YOL ve bu mezarlarda uygulanan saygı şekli ni diğer ülkelerdeki ler ile bir karşılaştırın bakalım ne gibi bir yargıya varacaksınız!
evet tarihte yaşamış ve tarihte yaşayacak olan atatürk e farklı bir bakış açısı.
ALLAH cc katında hak din islamdır ALLAH cc din olarak islamdan razı omuştur.
(haşa) başkada bir ALLAH yokturki aleviliği ve sünniliği din olarak yeniden göndersin. yoksa bu yazıyı yazanın (haşa) ALLAH olmak gibi bir iddiasımı var?
bir döenm müslümanlar için 'bunlar bizi ortaçağın karanlıklarına götürecek 'lakırdısını ağızlarından düşürmeyen lerin her çağa her döneme damgasını vuran ve insanlığa dünyayı aydınlatan hayatlarını kolaylaştıran nice buluşları sunan islam alimlerinden bi haber olmalarındandırki islam düşman olmuş müslümanı geri kafalıkla suçlamışlardır. kendi geri kafalılıklarına bakmadan.
oysaki az araştırmış ve az kitap kurcalamış ve insan olarak tarihini araştırmıuş olsa idiler onlara insanlığın ne olduğunu insanın kimler olduğunu cabir bin hayyam lar ibni sinalar ali kuşcular ve daha niceleri gösterecek ler idi.
ama maksad o değilki; kum onlar için çok cazip, kafaları güneş görmüyor o nimetten eksik ve uzak yaşayan embesil zihniyetli mahlukların daha farklı şeyler söylemesini beklemekte pek doğru olmasa gerek.
ortodoks kilisesi, hıristiyan inancı içinde üç büyük mezhepten biridir. katolik, protestan ve ortodokslar en çok bilinen ve kayıtlı üyeye sahip mezheplerdir. bu mezhepler kendi kiliselerine kayıtlı olmayan hıristiyanları dinsiz olarakta nitelerler.
asıl adı david benjamin keldani olan ve müslüman olduktan sonra abdul ehad davud adını alan (eski ermeni papaz) incil ve salib isimli eserinde hıristiyanlığın 500 den fazla mezhebe ayrıldığı söyler.
hıristiyan tarihine merakı olan ve araştıran kişiler görecektir ve görmüştürki (özelliklede ilk iznik konsilinden sonra) bölünmeler ve ayrılıklar başlamıştır.
ortodokslar gibi diğer mezheplerde kendi haklılıklarını savunurlar fakat bu haklılık ısrarı ile hıristiyanlığa ne gibi bir zarar verdiklerinin farkında değillerdir. (belkide farkındadırlar da iş işten geçmiştir) ortodoks kelimesi nin karşılığıda doğru inanç anlamına gelir. peki ya diğer mezhepler!
kitabı mukaddes hıristiyanların kabul ettiği şekli ile tevrat, mezmurlar (islami kaynaklara göre zebur) ve incil den oluşur.
bu bütünün ilk iki bölümü yani tevrat ve mezmurlar (zebur) eski ahit i oluşturur. diğer bölümü ise incildir ve tanrının insanlarla yaptığı yeni anlaşmadır.
yahudiler bu bölümü yani incil (yeni ahit, yeni anlaşma) i kabul etmezler.
eski ahit in tevrat ve zebur hakkında da hıristiyanlar arasında kabul ve red sorunu vardır. tamamen kabul edenler olduğu gibi yahudilere maal ederek red edenler de vardır. fakat inciller içinde eski ahite linkler olduğu ve deliller sunulduğu için red konusunda çokda rahat değiller.
özetle; eski ahit = tevrat ve zebur. yeni ahit = incil.
mevcut incillerin ve hıristiyanlığın en büyük ve temel problemi ile barber bu problemin sebebi Hz.İsa (asm) nın sözlerinin, o henüz insanların arasında iken kaydedilmemiş olmasından kaynaklanıyor.
ilk incil in Hz.İsa nın insanların arasından ayrılmasından (en erken) 65 sene sonra yazılmış olması ve bu yazılma safhasına kadar ağızdan ağıza nakiller yolu ile aktarılması devamında ilk iznik konsili ile dinin siyasal alana taşınarak resmiyet kazanıp siyasileşmesi devamında devlet koruması ve hegemonyası altında korunup kilise ve papazların tekeline sokularak halkın kitapla uzak tutulması ve gene bunun devamında yaşanan pek çok hadise incilleri bu günde tartışılır hale getirmiştir.
inciller ve hıristiyan lık doktrini hakkında tartışmalar bu yüzyıllarda başlamamıştır. daha ilk konsil konseyi toplanmadan ve iman şekli resmiyet kazanmadan ve siyasallaşmadan öncede halk arasında bazı kişiler çıkarak hıristiyan iman şekli aleyhinde mücadeleler vermiştir.
iznik konsili ile dahada fazlalaşan aleyhteki hareketler tarihte ciddi yer tutmaktadır. hatta eski bir papaz olan (müslüman olduktan sonraki simi) abdul ehad davud hıristiyanlığın beş yüz mezhebe ayrıldığını söyler. işte bu ayrılılklar bizlere hıristiyanlık iman şeklinin ne kadar karmaşık ve özden uzak olduğunun en güzel delili ve kanıtıdır.
kişilere göre yazılan inciller deki farklılılar ise gayet doğaldır. matta, markos, luka ve yuhanna ya göre yazılan dört ayrı incil in bu yazarları nın hiç birisi Hz. isa ile direkt muhatap değillerdir. hiç bir kaynak bu kişilerden hiçbirisini kesin onu gördü olarak ispatlayamaz. bu konuda hıristiyanlık dünyası dahi çelişki içindedir.
hıristiyanların geneli bu kişilerin Hz.isa zamanında yaşadığına inanır ve öyle ifade ederler oysaki öyle değildir. en garanti görüneni yuhanna dırki o dahi şüphelidir kesin değildir..
sonuç olarak; ben kitaplardan ziyade kitapların öğütlediği iman şekli ile yaşanılan hıristiyan iman şeklini araştırmayı bu konuda yazışmayı yeğlerim. zira incillerde anlatılan kul ve elçi isa ile tapınılan tanrı ve yaratıcı isa arasında çok ama çok fark var.
müslümanlar incil in mevcut şekline itiraz ederken bunu asılsız iddialar üzerine yapmıyorlar.
incil in mevcut imana aykırılığını yada mevcut hıristiyan iman şeklinin incillere olan aykırılığını incil ayetleri ne dayandırararak iddia ediyorlar. bu iddialar gerçekten çok ciddi iddialardır.
hıristiyan iman şeklinin temel esası olan teslis akidesinin ve bu akidenin neticesi olan Hz.İsa ya (haşa) ALLAH olarak tapınmanın, iman içindeki kusursuz muhtaç olmayan ve herşeyin yaratıcısı inancına aykırı bir tablo ortaya koyan incil sunusuna karşılık kabul edilen tanrı isa imanı incilller e tamamen aykırıdır. çünkü isa muhtaç olan ve vazifeli olarak gelen bir elçi idi. özellikle yuhanna incilinde bu konuda pek çok ayet mevcut.
neticede ise; iman ettikleri olgulara aykırı ve aleyhinde ayetler içeren bir kitap ile din i yaşamaya çalışan kişilerin din i gerçekliği ciddi şekilde tartışılır bir din dir! .
ilginç bir soru.
ama öncelikle tanrı ismi soruya uygun değil.
çünkü tüm tanrılar yaratılmış mahluktur, ve onlarda bir yaratıcı tarafından var edilmek sureti ile vardır.
sizin sorunuza en uygun isim ALLAH cc dır.
çünkü ALLAH cc dan başka bir varlık yoktur.
insan yaratılmadan öncede yaratıldıktan sonrada gene ALLAH cc dan başka varlık yoktur.
varlığı hangi kategoride incelediğinizde önemlidir.
mevcut ilimlerinde ispatı ile varlık diye görüdüğümüz hiç bir şeyin aslı yoktur ve var olarak gördüğümüz herşey an içinde sürekli değişen ve hiç bir şekil yada surette sabit kalmayan görüntülerdir ama sadece görüntü.
ister zihninizde gelişsin ister algınızda ama sadece bir görüntü ve o görüntüler üstüne işlenmiş yada ruh ile irtibatlı kılınmış hisler.
dileyen bu konuyu araştırsın ve kendi hakikatini öğrensin önce.
bu noktadan bakınca zaten var olarak gene O' yaratıcı dan başka varlık ve gerçek vücud sahibi yoktur.
insanların kulluk için yaratıldığı savına ise demişsiniz 'neden bunu istesin'? !
peki siz neden bilgisayar kullanırsınız?
çünkü bilgisayar kullanmayı biliyorsunuz.
siz neden konuşursunuz?
çünkü konuşmayı biliyorsunuz.
siz neden soru sorarsınız?
çünkü mantıklı bir insansınız.
ALLAH cc niçin insan yaratmıştır?
çünkü ALLAH cc yaratcıdır.
ve ALLAH cc ın yaratmadaki maksadı biz yaratılmışlarca anlaşılacak kadar insansıl değildir.
ama şunu unutmamak gerek;
güzel kendini gösterir;
mükemmel olan sanatkar mükemmel sanatını ortaya koyar;
mükemmel konuşan o mükemmel hitabeti herkese duyurmak ister.
eğer bunlar açığa çıkmazsa çirkinlik olur.
yani çirkin olduğu için ortaya çıkarılmayan gösterilmeyen gibi olur.
yüce yaratıcı hakkında fikir yürütmeden yada onun hakkında bir varsayım ortaya koymadan önce sanırım O'nu az tanımak gayreti içinde olmak gerek.
O'nu tanımak yada tanımaya çalışmak eziklik psikolojisi değildir.
tam aksine akıllı insan işidir zira kendini tanımanın bilmenin en mükemmel yolu yaratıcıyı tanımaktır.
yaratıcıyı tanımadan kendini tandığını iddia eden kişi yalan konuşmuş olur.
bu konuda dileyen kişiler ile özeldende yazışabiliriz.
site kuralları gereği yasak değil ise bu teklif.
selam ve dua ile
merhabalar
atatürk tarihe maal olmuş bir insandır.
iyisi! ile kötüsü! ile tarihte anılıyor ve anılacaktırda.
tarihte anılan ve anılacak olan büyük kimseler vardır.
bu kimselerin benzerliklerine hiç dikkat ettinizmi?
özellikle anıt mezarlar ve bu mezarlara giderken kullanılan ASLANLI YOL ve bu mezarlarda uygulanan saygı şekli ni diğer ülkelerdeki ler ile bir karşılaştırın bakalım ne gibi bir yargıya varacaksınız!
evet tarihte yaşamış ve tarihte yaşayacak olan atatürk e farklı bir bakış açısı.
www.islamturk.com.
temel pek çok konuda tartışma forumu.
tatil dolayısıyla şuan biraz yavaş gidiyor ama tatil bitiyor.
farklı ve değişik bir ortam.
merhabalar
İslamiyet (Alevilik)
İslamiyet (Sünnilik)
ALLAH cc katında hak din islamdır ALLAH cc din olarak islamdan razı omuştur.
(haşa) başkada bir ALLAH yokturki aleviliği ve sünniliği din olarak yeniden göndersin.
yoksa bu yazıyı yazanın (haşa) ALLAH olmak gibi bir iddiasımı var?
merhabalar
bir döenm müslümanlar için 'bunlar bizi ortaçağın karanlıklarına götürecek 'lakırdısını ağızlarından düşürmeyen lerin her çağa her döneme damgasını vuran ve insanlığa dünyayı aydınlatan hayatlarını kolaylaştıran nice buluşları sunan islam alimlerinden bi haber olmalarındandırki islam düşman olmuş müslümanı geri kafalıkla suçlamışlardır.
kendi geri kafalılıklarına bakmadan.
oysaki az araştırmış ve az kitap kurcalamış ve insan olarak tarihini araştırmıuş olsa idiler onlara insanlığın ne olduğunu insanın kimler olduğunu cabir bin hayyam lar ibni sinalar ali kuşcular ve daha niceleri gösterecek ler idi.
ama maksad o değilki;
kum onlar için çok cazip, kafaları güneş görmüyor o nimetten eksik ve uzak yaşayan embesil zihniyetli mahlukların daha farklı şeyler söylemesini beklemekte pek doğru olmasa gerek.
merhabalar
ortodoks kilisesi, hıristiyan inancı içinde üç büyük mezhepten biridir.
katolik, protestan ve ortodokslar en çok bilinen ve kayıtlı üyeye sahip mezheplerdir.
bu mezhepler kendi kiliselerine kayıtlı olmayan hıristiyanları dinsiz olarakta nitelerler.
asıl adı david benjamin keldani olan ve müslüman olduktan sonra abdul ehad davud adını alan (eski ermeni papaz) incil ve salib isimli eserinde hıristiyanlığın 500 den fazla mezhebe ayrıldığı söyler.
hıristiyan tarihine merakı olan ve araştıran kişiler görecektir ve görmüştürki (özelliklede ilk iznik konsilinden sonra) bölünmeler ve ayrılıklar başlamıştır.
ortodokslar gibi diğer mezheplerde kendi haklılıklarını savunurlar fakat bu haklılık ısrarı ile hıristiyanlığa ne gibi bir zarar verdiklerinin farkında değillerdir. (belkide farkındadırlar da iş işten geçmiştir)
ortodoks kelimesi nin karşılığıda doğru inanç anlamına gelir.
peki ya diğer mezhepler!
yağmur_yağıyor
merhabalar
kitabı mukaddes hıristiyanların kabul ettiği şekli ile tevrat, mezmurlar (islami kaynaklara göre zebur) ve incil den oluşur.
bu bütünün ilk iki bölümü yani tevrat ve mezmurlar (zebur) eski ahit i oluşturur.
diğer bölümü ise incildir ve tanrının insanlarla yaptığı yeni anlaşmadır.
yahudiler bu bölümü yani incil (yeni ahit, yeni anlaşma) i kabul etmezler.
eski ahit in tevrat ve zebur hakkında da hıristiyanlar arasında kabul ve red sorunu vardır.
tamamen kabul edenler olduğu gibi yahudilere maal ederek red edenler de vardır.
fakat inciller içinde eski ahite linkler olduğu ve deliller sunulduğu için red konusunda çokda rahat değiller.
özetle;
eski ahit = tevrat ve zebur.
yeni ahit = incil.
bütünü ise;
kitabı mukaddes.
merhabalar
mevcut incillerin ve hıristiyanlığın en büyük ve temel problemi ile barber bu problemin sebebi Hz.İsa (asm) nın sözlerinin, o henüz insanların arasında iken kaydedilmemiş olmasından kaynaklanıyor.
ilk incil in Hz.İsa nın insanların arasından ayrılmasından (en erken) 65 sene sonra yazılmış olması ve bu yazılma safhasına kadar ağızdan ağıza nakiller yolu ile aktarılması devamında ilk iznik konsili ile dinin siyasal alana taşınarak resmiyet kazanıp siyasileşmesi devamında devlet koruması ve hegemonyası altında korunup kilise ve papazların tekeline sokularak halkın kitapla uzak tutulması ve gene bunun devamında yaşanan pek çok hadise incilleri bu günde tartışılır hale getirmiştir.
inciller ve hıristiyan lık doktrini hakkında tartışmalar bu yüzyıllarda başlamamıştır.
daha ilk konsil konseyi toplanmadan ve iman şekli resmiyet kazanmadan ve siyasallaşmadan öncede halk arasında bazı kişiler çıkarak hıristiyan iman şekli aleyhinde mücadeleler vermiştir.
iznik konsili ile dahada fazlalaşan aleyhteki hareketler tarihte ciddi yer tutmaktadır.
hatta eski bir papaz olan (müslüman olduktan sonraki simi) abdul ehad davud hıristiyanlığın beş yüz mezhebe ayrıldığını söyler.
işte bu ayrılılklar bizlere hıristiyanlık iman şeklinin ne kadar karmaşık ve özden uzak olduğunun en güzel delili ve kanıtıdır.
kişilere göre yazılan inciller deki farklılılar ise gayet doğaldır.
matta, markos, luka ve yuhanna ya göre yazılan dört ayrı incil in bu yazarları nın hiç birisi Hz. isa ile direkt muhatap değillerdir.
hiç bir kaynak bu kişilerden hiçbirisini kesin onu gördü olarak ispatlayamaz.
bu konuda hıristiyanlık dünyası dahi çelişki içindedir.
hıristiyanların geneli bu kişilerin Hz.isa zamanında yaşadığına inanır ve öyle ifade ederler oysaki öyle değildir.
en garanti görüneni yuhanna dırki o dahi şüphelidir kesin değildir..
sonuç olarak;
ben kitaplardan ziyade kitapların öğütlediği iman şekli ile yaşanılan hıristiyan iman şeklini araştırmayı bu konuda yazışmayı yeğlerim.
zira incillerde anlatılan kul ve elçi isa ile tapınılan tanrı ve yaratıcı isa arasında çok ama çok fark var.
merhabalar
müslümanlar incil in mevcut şekline itiraz ederken bunu asılsız iddialar üzerine yapmıyorlar.
incil in mevcut imana aykırılığını yada mevcut hıristiyan iman şeklinin incillere olan aykırılığını incil ayetleri ne dayandırararak iddia ediyorlar.
bu iddialar gerçekten çok ciddi iddialardır.
hıristiyan iman şeklinin temel esası olan teslis akidesinin ve bu akidenin neticesi olan Hz.İsa ya (haşa) ALLAH olarak tapınmanın, iman içindeki kusursuz muhtaç olmayan ve herşeyin yaratıcısı inancına aykırı bir tablo ortaya koyan incil sunusuna karşılık kabul edilen tanrı isa imanı incilller e tamamen aykırıdır.
çünkü isa muhtaç olan ve vazifeli olarak gelen bir elçi idi.
özellikle yuhanna incilinde bu konuda pek çok ayet mevcut.
neticede ise;
iman ettikleri olgulara aykırı ve aleyhinde ayetler içeren bir kitap ile din i yaşamaya çalışan kişilerin din i gerçekliği ciddi şekilde tartışılır bir din dir! .