Kültür Sanat Edebiyat Şiir

tımarhane duvarı sizce ne demek, tımarhane duvarı size neyi çağrıştırıyor?

tımarhane duvarı terimi Maria Puder tarafından tarihinde eklendi

  • Dex Der Kori
    Dex Der Kori

    Merhabalar, ben yanlış yazmışım.

    William Faulkner, köy, romanı. Flem snopesı hatırlattı. Amerikan taşra orta sınıfının doğuşu ve köyden başlayan, kasaba ve şehirlere hakim olan '' ensesi kalınların '' doğuşu üçlemesinin ilk kitabı.

  • Maria Puder
    Maria Puder

    Ölmek güzeldir bazen... !

  • vahide öz
    vahide öz

    ilk okuduğum roman çalıkuşuydu, kayısı ağacının tepesinde. şişt şişt küçük hanım dedi birisi ferideye...

  • İrem Başar
    İrem Başar


    ''Değişen bir şey yok hiç ölüm hariç. ''



  • Maria Puder
    Maria Puder

    Ben o kitabı bilmiyorum. Linkini atar mısın? Bildiğim bir Köy filmi var orada sanırım Edward Walker isimli bir karakter vardı. Bir gerilim filmi ,genel olarak beğenilmişti ama ben pek sevmedim. Bir de bildiğim william Walkner var ama oda haydut ve paralı asker. Sonunda idam edilmiş bir Amerikalı diye hatırlıyorum.

  • Maria Puder
    Maria Puder

    Bu öykü siz İrem ve Ege Efem 'in paylaştığı şarkılardan ilham alındı aslında. Çok kısa sürede yazıp buraya attım. Pek düzeltme falan yapmadım. Yine de değer verip okuyup beğendiniz. Çok teşekkür ederim.


    Ve Ege Efem bu şarkıyı nasıl denk getirdiniz bilmiyorum ama bende yeri başkadır. Şimdi de vaktim olursa bu şarkı yüzünden bir şiir yazabilirim. :)))

  • Dex Der Kori
    Dex Der Kori

    :)))

  • Dex Der Kori
    Dex Der Kori

    Yazınıza bir hevesle başladım.
    Okudum, okudum,okudum.
    Yine .

    Güzeldi.

    Birden aklıma william Walkner in köy romanı geldi nedense.

    Raifin ablası ve eniştesi, Balıkkesir, dağları ve zeytinlikler...

    Bu çoğrafya bu asırda kana doydu..


    Bize daha çok sevmeyi öğretin, Maria Puder.
    Kaleminize sağlık...

  • Delirdim Ama Bisor Niye Delirdim
    Delirdim Ama Bisor Niye Delirdim

    su gelir güldür güldür gelde yar beni güldür
    bir damlacık kanım akmaz öldürürsen sen öldür...........

  • İrem Başar
    İrem Başar


    Çok değerli bir konuda yazmışın sevgili "D" üstelik toplumsal yönüne fazla dokunmamış yorumu okuyucuya bırakmışsin ,akıllıca:))

    Keşke karısıyla konuşsaydi, neden deseydi,bu kadar büyük bir aşkla yuzlesebilir miydi?

    ..bı yerde okumuştum, erkekler sevgilisi yada eşi başka bir erkeğe aşık olmasini değil onunla sevismesini,kadınlar da sevişmesini degil
    sevmesini / aşık olmasını affetmezmis.

  • Maria Puder
    Maria Puder

    BAZEN ÖLÜNÜR
    Bir otel odasında;

    - Seni giyinirken izlemeyi seviyorum.
    - Ah! Deli çocuk, beni öyle süzmeye devam edersen gidemeyeceğim buradan. Kalk hadi sende yataktan bakalım. Geç kalmayacak mısın işine?
    - Patrona bankada işim olduğunu söyledim. Belki seni biraz daha kalmaya ikna edebilirim diye düşünmüştüm.
    - Elimi bırakır mısın Mehmet! Bak hala öpüyor. Ama lütfen… Biliyorsun benim tüm hayatım zamanlamalar üzerine kurulu. Eğer bu süreleri aşarsam ilişkimiz de tehlikeye girer.
    - Konuşurken gülümsemene bayılıyorum. Hele bir de ağzının hafifçe çapkın bir eda ile yana kayması beni deli ediyor Elif. Lütfen, biraz daha kal. Ben sana doyamıyorum.
    - Mehmet, sevgilim tüm bunları konuştuk biliyorsun. Evli bir kadınla birlikte olmanın senin için zor olduğunu biliyorum. Ama inan bana benim için de hiç kolay değil. Eğer o gelmeden işlerimi bitiremezsem şüphe eder. Bu da bizim için hiç iyi olmaz. Lütfen bana yardımcı ol.
    - İlk karşılaşmamızı hatırlıyor musun Elif? Aklımı başımdan aldığın o günü en ufak ayrıntısına kadar defalarca yaşıyorum yokluğunda. Üzerinde beyaz bir yazlık elbise, omuzunda kocaman bir çanta vardı. Sonra fark ettim ki çantanın içi kitap doluydu.
    - Mehmet! Gitmem gerek, yapma bunu lütfen. Saçlarımı okşuyorsun, öpüyorsun ve konuşuyorsun. Rica ediyorum yapma bunları.
    - Sadece beş dakika kal. O ilk günü konuşalım bir kez daha ve sonra git tamam. Seni yeniden yatağa atmayacağım söz.
    - Peki, devam et bakalım çocuk.
    - Bana çocuk deme bozuluyorum ha!
    - Hahahaha . Peki, bakalım sevgilim. Demiyoruz çocuk. Ama seni ben tavladım bunu diyebilir miyim?
    - Evet, öyle oldu. İnkâr mı ettik kızım ya? O kafeden kahveni alıp çıkacaktın aslında. Bütün planını bozdum. Sen de bunu kabul et o zaman.
    - Çok güzel gülümsüyorsun Mehmet. O gün de okuduğun kitaptan başını kaldırıp tıpkı böyle tatlı tatlı gülümsemiştin. O an, sadece sen ve ben vardık. Asla yapmam dediğim her şeyi yapmaya o an da başladım.

    Yaklaşık bir yıl önce;
    Bir kafeden içeri giren beyaz elbiseli sarışın kahvesini aldıktan sonra solunda ki masa da oturan kendisinden yaşça küçük olduğu aşikâr, yakışıklı, kumral, kirli sakallı, gözlüklü genç adamın gülümsemesi ile karşılaştı. Kısa bir an kafenin ortasında durup adama baktı. Gidip gitmemek te kararsız kaldı. Sonra kendisinin bile beklemediği bir şey yapıp adamın masasına önce kâğıt bardaktaki kahvesini koyup sonra kendisi kararlı bir şekilde oturdu. Eros bu kez gülümsemelerin altına serpmişti aşk tozlarını. Şaşkın bir ifade ile kendisine bakan adama gülümseyip elini uzattı.
    - Merhaba ben Maria Puder, sen de Raif olmalısın.
    - Ne?
    - Raif Efendi diyorum, sensin değil mi?
    - Ha! Şimdi anladım. Evet, Maria o benim. Çok orijinal oldu bu tanışma. Zeki kadınsın ve sanırım okumayı seviyorsun.
    - Evet, severim. Sanırım sen de iyi okuyucusun. Şimdi de karıncaları merak etmişsin sanırım. Bernard Werber ‘in o kitabı gerçekten iyi bir seçim. Karıncalar bizden daha üstün varlıklardır. Hiçbir yöneticiye ihtiyaç duymadan dev gibi kolonilerinde tıkır tıkır işleyen bir sistemi idare ederler. Her işi uzmanları yapar. Bildiğin şehirleşmiş bir medeniyetleri vardır. Bazı karınca türleri yer altında üç buçuk kilometre uzunluğunda evler yapmış ve koloni kurmuşlar. İlginç olan evin düzeninden, doğan bebeklerin bakımından sorumlu olan işçi karıncaların dişi, savaşan ve avlanan karıncaların ise erkek olmalarıdır. Bizim ilkel yaşam kültürümüz ile benzeşen çok yönleri var. İşte onları bizden üstün yapan yöneticiye gerek duymadan, herkesin zaten görevini bilerek, iş birliği içinde yaşamlarını sürdürmeleri. Üstelik, dünya üzerindeki sayıları insanlardan çok çok fazla. Ürkütücü değil mi? Ayrıca iletişim sistemleri ile sadece işi değil duyguları da beraber yaşarlar. Eğer bir karınca korkarsa bunu diğer tüm karıncalar hisseder ve aynı anda çığlık atarlar. Biz ise birinin korktuğunu hissedersek çoğunlukla kayıtsız kalıp yanından öylece geçip gideriz.
    - Bir tablodan daha fazlasısın Madonna. Sana hayran olmamak mümkün değil. Beni yıllarca seni beklemeye mahkûm etmeyeceksin umarım.
    - Nasıl?
    - Üç kitaptan oluşan serinin en iyisi olduğunu düşünüyorum, diyordum. Diğerlerini okudun mu?
    - Yazarın başka kitaplarını ve evet serinin diğerlerini de okudum. Haklısın, en iyisi bu. ‘’Biz Tanrılar’’ en sevdiğim kitaplarından biridir. Bir saniye çantamda olacaktı. Bir bölümün altını çizmiştim. Hah! İşte bu kısım;

    ‘’ Tarımla birlikte din doğar. Bir tohum ektiği andan itibaren, insan kendini bir bitkiyle kıyaslar. Kendini büyürken, çiçek açarken, meyve verirken görür. Ve kendini, ardında sıraları gelince serpilecek olan tohumlar bırakarak toprağa geri dönerken görür. Tohumlar onun torunlarıdır. Ama aynı zamanda, tüm yaprakları dökülmüş, neredeyse ölü olan ağaçların yeniden yeşillendiğini ve meyve verdiğini görerek kendisinin de bir gün tekrar doğacağını hayal eder. Ölümün kışının ardından neden başka bir hayat ve başka bir ölüm olmasın ki? Ve sonra, aklına başka bir soru gelir: sırasıyla büyüyen ve solan bütün doğanın ardında bir bahçıvan var mıdır acaba? Ah evet, tarım ölümlülerin düşüncesini değiştirir.’’

    - Beni şaşırtmaya devam ediyorsun Maria Puder. Az sonra kaybolacak bir hayal kadar mükemmelsin. Sana âşık olduğumu söylersem fazla mı acele etmiş olurum?
    - Hayır! Ben daha masaya oturmadan, gözlüklerinin arkasında sakladığın turkuaz renkli gözlerinle ilk buluştuğumda ve üstüne bir de tebessüm ettiğinde sana âşık olmuştum.
    - Şu yaşadığımız an bir kitaptan alıntı gibi. Kimsin sen Maria?
    - Kimsin sen Raif Efendi?

    Dudakları ayrılsa bedenleri ayrılamayan, bedenleri ayrılsa elleri kopamayan iki âşık sonunda daha Elif odadan çıkmadan birbirine hasret kalmaya başladılar. Elif, asansörden arabasını park ettiği gözlerden uzak ara sokağa gidene kadar Mehmet’i ve o ilk günü her ayrıntısına kadar yüzünde kocaman bir gülümseme ile düşünmekten kendini alamadı.

    Aracına binip arabanın anahtarını tam kontağa takarken kendi tarafındaki camın yanında siyah eldiven giymiş bir elin ona silah doğrulttuğunu fark etti.
    - Biliyordum anladığını…

    Aynı an da otel odasında, henüz duştan çıkmış olan Mehmet;
    - Sen de kimsin? Odama nasıl girdin? Yapma dostum, çek o silahı başımdan. Lütfen yapma, kimsin?
    - Elif’in kocasının selamı var!




    D...

  • Maria Puder
    Maria Puder

    ''A'' kadın :)))

  • İrem Başar
    İrem Başar


    Ah be kadın:)))

  • Maria Puder
    Maria Puder

    Şimdi bana arka arkaya üç şarkı söyleteceksiniz. Raif orada oturmaya devam edecekse söylerim :)))

  • İrem Başar
    İrem Başar


    Raif geldiğinde bence bu çalıyordu:)


  • Maria Puder
    Maria Puder

    iyi soruydu ....

    kübizm özgürlüğün dibidir :)))

    eyvallah :)))

  • İrem Başar
    İrem Başar


    Yaşasın özgür sanat..

    iyi cevap "D":)

  • Maria Puder
    Maria Puder

    Kısa cevap :)))


  • İrem Başar
    İrem Başar

    Soralım..!

  • Maria Puder
    Maria Puder 04.06.2018 - 10:07

  • Maria Puder
    Maria Puder

    Bu kadına bayılıyorum :)))

  • Maria Puder
    Maria Puder

    Raif geldiğinde bence bu çalıyordu :)))

  • Maria Puder
    Maria Puder

    Çok iyi seçimler :)))

  • İrem Başar
    İrem Başar


    Ege Efem dinle bak :))

    Bizden olmaz be Karolina..



  • Dex Der Kori
    Dex Der Kori

    Ustanın ölüm yıldönümü anısına. Işıklar içinde yat, büyük yürekli insan.

    ?t=4m29s

  • Dex Der Kori
    Dex Der Kori

    İlginçmiş, İrem hanım. ilk kez dinledim.

  • İrem Başar
    İrem Başar

    Dinleyelim mi?..:)

  • Maria Puder
    Maria Puder 01.06.2018 - 10:07

  • Maria Puder
    Maria Puder

    Bak buda çok romantik :))

  • Maria Puder
    Maria Puder

    Bu aralar işler çok yoğun . En uygun zamanda yazacağım ,söz :))