Yağmur…dido…sigara ve bir fincan sıcak çay….işte benim muhteşem dörtlüm…
Bu şarkının sözlerini anlamama rağmen beni alıp götürüyor derinlere.sanki acılı bir aşk hikayesini anlatıyor.çok zor yaşanmış bir aşk…ve kavuşamamış iki aşığın hikayesi.sözleri olmadan sadece melodisi bile bana bunu hissettiriyor.ve tabiki kazım koyuncunun o içten ve samimi yorumunu da eklersek gerçekten herkesi alıp götüren bi eser çıkıyor ortaya.
Son bir haftadır hatta daha fazla belki de yağmur yağıyor.nasıl da benim havalarım bu havalar.sonbahar çocuğu olmamdan mı acaba bu havalar da başka biri oluyorum sanki.bu havalarda yeniden doğuyorum başka biri olarak sanki.ve bu havalarda yazma isteğim artıyor.sanki benim ilham perim sonbahar ve yağmurlar.çoğu insanın içini kıpırdatan o ilk bahar havaları değil de benim içimi sonbahar havaları kıpırdatıyor.insanlar ilkbaharda aşık olurken ben sonbaharda aşık oluyorum.herşeye aşık oluyorum bu mevsimde.sapsarı yapraklarla donatılmış ağaçlara…toprağın kokusuna..yağan yağmura…kapkara bulutlara…ve tabiki aşıksam daha da derinleşiyor aşkım…daha bir anlamlı yaşamaya başlıyorum her duygumu.
Ve insan hissettiklerini yaşamalı diye geçiriyorum içimden.hele bu mevsimde insan içinden ne geliyorsa onu yapmalı.bu mevsimde her şeyin tadını çıkarmalı.yaşamanın tadına doyasıya varmalı.bilmiyorum ama bana cesaret geliyor bu zamanlarda.öyleki beni bağlayan çok güçlü sebepler olmasa çoktan alıp başımı gitmiştim.başka yerlerde nasıl yaşandığını,başka yerlerin nasıl güzelleştiğini görmek için sonbaharın.eminim oralarda da vardır benim gibi insanlar.hiç kimseleri ve hiç bişeyleri umursamadan dökülmüş yaprakların üzerinde, yağan yağmura aldırmadan dolaşan kumrular vardır mutlaka.veya gözlerini cama dikmiş hiç ayırmadan yağmuru seyredenler.ya da oturup gelen periyi kaçırmadan bişeyler yazmaya çalışanlar.illaki vardır…
Her şey tamam da sevgili nerde? bu mevsim böyle yarsiz çekilir mi.biliyorum onun şehrinde de yağmurlar var…biliyorum o da ıslanıyor belki de aynı yağmurla.ve o da ruhunu dinlendiriyor cama bakıp uzun uzun…ve o da içine çekiyor yağmurun kokusunu derin derin…ve o da aşık oluyor bir kere daha her şeye….bir de bunları beraber yaşamak vardı.o zaman daha da bi güzel olurdu bu sonbahar…işte sonbaharın bendeki tek hüzünlü tarafı da bu.bu sarı hazan beni bir tek bunun için üzüyor.bu sarı yalnızlık beni bir tek bunun için yaralıyor.olsun yine de mutluyum.beni şimdi üzen sonbaharım bir dahaki sefere bana sarı mutluluklar getirecek eminim.
Puslu soğuk hava… Dökülen yapraklar… En sevdiğim mevsimdi Sarı sonbahar…………
sonbahar hüzünü anımsatır bana yapraklar teker teker düşer dallarından yaz mevsiminin yorgunluğunu anlatarak insanın içi kasvetli olur b yorgunluk belirir insanların ruhunda
Sonbahar hazan, hüzün mevsimi. İnsana ölümü, ayrılığı, özlemi, yalnızlığı hissettiriyor. Biz duygusal insanlar için gerekli olan mevsim bazen insan şiddetle arzu ediyor hazan mevsimini.
sonbahar cok sevdiğim mevsimdir hüzünlenirim o mevsimde penceremin önüne oturup gazel olmuş düşen yaprakları seyretmek rüzgarın sesini dinlemek ve yağan yağmurun cama vurması beni akır götürür yaşanmışlarıma bir buruklukla beraber r-huzur cöker içime tıpkı insanın hayatına benzer sonbahar.
her gün sokaklarımdan bilirsin sonbahar akar adı koşar adım çıkar merdivenleri kapımı gülüşü çalar sözlerime sıkışan o şehirleri bilirsin sonbahar anlar...
sonbahar o sarı yaprakların düştüğü o göğün inim inim inleği şimşek yağmurların o küçük küçük dökülüşü ve.... yazın bittiğinin habercisi göçmen kuşlar........................... :) :) :) :(
yalnız ve ıssız yüregimle gezerken sonbahara rastladım,onu görmeden sevdim.yalnız ve ıssız kalbimi sevgiyle doldurdu sen sagol sonbahar.kim ne derse desin sen sevginin adresisin :))
Her sonbahar günü ruhuma hüzün düşer Umut mu? korku mu? içimde bir şey pişer Hançer saplanır gibi bir acı beni deşer Yüreğim rotasız gemi uçsuz bucaksız bir ummandayım
Ey sonbahar Ey hüzünlü gözleri aşkın ve mevsimlerin Ne zaman geldin Güneşin üstüne düşen gölge
Ey sonbahar Yalnız kadın Saltanatı dulluğun Aklından gelip geçen bütün yazlar Ayışığı kadar sadeydi Ayışığı kadar temiz Hatırladığın kış geceleri
Şimdi ağzında renklerin bütün tadı Kızılın güneş tadı Mavinin su tadı Beyaz zambakların utanmaz tadı Hiçbir kuş barınamaz seninle Yüreğin en eski aşk kırgını
Boş limonluklar, kurutulmuş elmalar Kayıp gider, ürperdikçe zeytin ağaçları Eylül böylece ayrılığın ve ölümün mührüdür Kaybolan zamanların Yaşayamadıklarımızın Bu çılgın oyun, hayatlar içinde Devinip duran Ortak bir düş salgını
İşte aşkım İşte ruhum İşte ben Ey sonbahar Savrulup duruyoruz Rüzgarlarınla Yapraklarınla
dönüp baktığımda geçmişe silinmiş hatıralar, kayıp bir hafıza buldum kendime... dönüp baktığımda silinmiş bir dünya, hatırası eksik bi hayat çarpıyor gözüme... bakmak istediğimde geleceğe, saatini kurup azrail geri sayıma başlamış bi sonbahar akşamını beklemekte... hayatımın son çırpınışları...son keyfi...acıdan alınan tatla,umutsuzluğun hazzıyla,göz yaşlarının tadıyla beklemekteyim... çizdiğim sınırlar silinmiş sınırsızca yaşıyorum...hor görmeyin ne olur sonbahar akşamını bekliyorum...
Sonbahar...
Yağmur…dido…sigara ve bir fincan sıcak çay….işte benim muhteşem dörtlüm…
Bu şarkının sözlerini anlamama rağmen beni alıp götürüyor derinlere.sanki acılı bir aşk hikayesini anlatıyor.çok zor yaşanmış bir aşk…ve kavuşamamış iki aşığın hikayesi.sözleri olmadan sadece melodisi bile bana bunu hissettiriyor.ve tabiki kazım koyuncunun o içten ve samimi yorumunu da eklersek gerçekten herkesi alıp götüren bi eser çıkıyor ortaya.
Son bir haftadır hatta daha fazla belki de yağmur yağıyor.nasıl da benim havalarım bu havalar.sonbahar çocuğu olmamdan mı acaba bu havalar da başka biri oluyorum sanki.bu havalarda yeniden doğuyorum başka biri olarak sanki.ve bu havalarda yazma isteğim artıyor.sanki benim ilham perim sonbahar ve yağmurlar.çoğu insanın içini kıpırdatan o ilk bahar havaları değil de benim içimi sonbahar havaları kıpırdatıyor.insanlar ilkbaharda aşık olurken ben sonbaharda aşık oluyorum.herşeye aşık oluyorum bu mevsimde.sapsarı yapraklarla donatılmış ağaçlara…toprağın kokusuna..yağan yağmura…kapkara bulutlara…ve tabiki aşıksam daha da derinleşiyor aşkım…daha bir anlamlı yaşamaya başlıyorum her duygumu.
Ve insan hissettiklerini yaşamalı diye geçiriyorum içimden.hele bu mevsimde insan içinden ne geliyorsa onu yapmalı.bu mevsimde her şeyin tadını çıkarmalı.yaşamanın tadına doyasıya varmalı.bilmiyorum ama bana cesaret geliyor bu zamanlarda.öyleki beni bağlayan çok güçlü sebepler olmasa çoktan alıp başımı gitmiştim.başka yerlerde nasıl yaşandığını,başka yerlerin nasıl güzelleştiğini görmek için sonbaharın.eminim oralarda da vardır benim gibi insanlar.hiç kimseleri ve hiç bişeyleri umursamadan dökülmüş yaprakların üzerinde, yağan yağmura aldırmadan dolaşan kumrular vardır mutlaka.veya gözlerini cama dikmiş hiç ayırmadan yağmuru seyredenler.ya da oturup gelen periyi kaçırmadan bişeyler yazmaya çalışanlar.illaki vardır…
Her şey tamam da sevgili nerde? bu mevsim böyle yarsiz çekilir mi.biliyorum onun şehrinde de yağmurlar var…biliyorum o da ıslanıyor belki de aynı yağmurla.ve o da ruhunu dinlendiriyor cama bakıp uzun uzun…ve o da içine çekiyor yağmurun kokusunu derin derin…ve o da aşık oluyor bir kere daha her şeye….bir de bunları beraber yaşamak vardı.o zaman daha da bi güzel olurdu bu sonbahar…işte sonbaharın bendeki tek hüzünlü tarafı da bu.bu sarı hazan beni bir tek bunun için üzüyor.bu sarı yalnızlık beni bir tek bunun için yaralıyor.olsun yine de mutluyum.beni şimdi üzen sonbaharım bir dahaki sefere bana sarı mutluluklar getirecek eminim.
Puslu soğuk hava…
Dökülen yapraklar…
En sevdiğim mevsimdi
Sarı sonbahar…………
Mona Rosa
sonbahar hüzünü anımsatır bana yapraklar teker teker düşer dallarından yaz mevsiminin yorgunluğunu anlatarak insanın içi kasvetli olur b yorgunluk belirir insanların ruhunda
Sonbahar Geliyor
Sonbahar geliyor serçe
Yuvanı ne yapacaksın?
Ayva çiçek açmadan önce.
Meyvelerin içi geçecek
Rüzgâr başka çeşit esecek
Yağmurlarla ıslanacaksın.
Halbuki ne kadar sıcaksın
Cahit KÜLEBİ
Sonbahar Geliyor
Sonbahar geliyor serçe
Yuvanı ne yapacaksın?
Ayva çiçek açmadan önce.
Meyvelerin içi geçecek
Rüzgâr başka çeşit esecek
Yağmurlarla ıslanacaksın.
Halbuki ne kadar sıcaksın
Cahit KÜLEBİ
Sonbahar hazan, hüzün mevsimi. İnsana ölümü, ayrılığı, özlemi, yalnızlığı hissettiriyor. Biz duygusal insanlar için gerekli olan mevsim bazen insan şiddetle arzu ediyor hazan mevsimini.
sonbahar cok sevdiğim mevsimdir hüzünlenirim o mevsimde penceremin önüne oturup gazel olmuş düşen yaprakları seyretmek rüzgarın sesini dinlemek ve yağan yağmurun cama vurması beni akır götürür yaşanmışlarıma bir buruklukla beraber r-huzur cöker içime tıpkı insanın hayatına benzer sonbahar.
benim mevsimim ;)
sonbahar çocuğu olduğumdan mıdır nedendir bilmem çok sewerim ben sonbaharı ;)
lan manyakmısınız siz ne arasak bulamıyoruz saçma sapan ödev sitesi kurmuşsunuz siz bana ulaşın ben seize veryim
çokça hüzün çokça sarı yapraklar...
Takvim ilk olduğunu söylüyor, ama yerleşmiş yine yerli yerine hüzün... Gitmem diyor buralardan...
her gün sokaklarımdan
bilirsin sonbahar akar
adı koşar adım çıkar merdivenleri
kapımı gülüşü çalar
sözlerime sıkışan o şehirleri
bilirsin sonbahar anlar...
yalnızlık mevsimi..
sonbahar o sarı yaprakların düştüğü
o göğün inim inim inleği şimşek
yağmurların o küçük küçük dökülüşü
ve....
yazın bittiğinin habercisi göçmen kuşlar........................... :) :) :) :(
Ahh burda olsan
çok güzel hala
İstanbulda SONBAHAR
tEOMAN :) :))))
ses hoyrat
sevinç yılgın
şakaklarım sonbahar....
yalnız ve ıssız yüregimle gezerken sonbahara rastladım,onu görmeden sevdim.yalnız ve ıssız kalbimi sevgiyle doldurdu sen sagol sonbahar.kim ne derse desin sen sevginin adresisin :))
Hüzün....olmayacak kadar gençsin..
Çınar ağaçlarının vedası için çok erken...Merhabalara :)))
en sevdiğim mevsim.hüzün mevsimi.doğanın uyumak istemeyen bir çocuk gibi çırpındığı dönem.çınar ağaçlarının vedası................
sarı yaz....
Her sonbahar günü ruhuma hüzün düşer
Umut mu? korku mu? içimde bir şey pişer
Hançer saplanır gibi bir acı beni deşer
Yüreğim rotasız gemi uçsuz bucaksız bir ummandayım
H.İ.DÖNE
http://www.antoloji.com/halil_ibrahim_done
Ey sonbahar
Ey hüzünlü gözleri aşkın ve mevsimlerin
Ne zaman geldin
Güneşin üstüne düşen gölge
Ey sonbahar
Yalnız kadın
Saltanatı dulluğun
Aklından gelip geçen bütün yazlar
Ayışığı kadar sadeydi
Ayışığı kadar temiz
Hatırladığın kış geceleri
Şimdi ağzında renklerin bütün tadı
Kızılın güneş tadı
Mavinin su tadı
Beyaz zambakların utanmaz tadı
Hiçbir kuş barınamaz seninle
Yüreğin en eski aşk kırgını
Boş limonluklar, kurutulmuş elmalar
Kayıp gider, ürperdikçe zeytin ağaçları
Eylül böylece ayrılığın ve ölümün mührüdür
Kaybolan zamanların
Yaşayamadıklarımızın
Bu çılgın oyun, hayatlar içinde
Devinip duran
Ortak bir düş salgını
İşte aşkım
İşte ruhum
İşte ben
Ey sonbahar
Savrulup duruyoruz
Rüzgarlarınla
Yapraklarınla
sevmedim hiç bişeyi,yağmurlu bir sonbahar akşamında derin derin soluk almak kadar...
sanmayalım her baharı sOnbahar :)))))
yağmur da yaşatmaz seni,güneş de artık.mevsim sonbahar...........
danaların tomurcuk kokladığı mevsim ;))
sefdim seni bu sefer :)
dönüp baktığımda geçmişe silinmiş hatıralar, kayıp bir hafıza buldum kendime...
dönüp baktığımda silinmiş bir dünya, hatırası eksik bi hayat çarpıyor gözüme...
bakmak istediğimde geleceğe, saatini kurup azrail geri sayıma başlamış bi sonbahar akşamını beklemekte...
hayatımın son çırpınışları...son keyfi...acıdan alınan tatla,umutsuzluğun hazzıyla,göz yaşlarının tadıyla beklemekteyim...
çizdiğim sınırlar silinmiş sınırsızca yaşıyorum...hor görmeyin ne olur sonbahar akşamını bekliyorum...
İkram mevsimidir.
Duman altı olmuş içeriye inat kimsecikler olmayan bahçesinde soğuğa yiğitlik göstermek bir de...
Gül yüzlülerin şevkine gel nuş edelim mey...
Hiç sevmem mümkünse görüşmeyelim :)))