sana baktığım kadar özgürüm memleket dediğin nedir? bastığın her taş mı yoksa soluğunu bıraktığın şehrin havası mı... duvarları yok kalelerimin şimdi.. surlar kendi savaşımda yıkıldı.. özgürüm şimdi beni hapsettiğin sürece iki sözde özgürüm şimdi gelmeyişlerini sevdikçe
Özgürlük nedir? İnsan,özgür olabilir mi? Kişinin özgürlüğü içe mi dışa mı bağlıdır? Her istediğine ulaşan,her istediğini yapan insan özgür müdür? İnsan kendisini ne zaman özgür sanmalı? Bir yerlerde okumuştum şöyle diyordu orda: 'Bir zamanlar,özlediğim,hayalini kurduğum hayatı yaşıyorum şu anda.Sınırsız bir özgürlük sanmıştım her şeyi.Oysa şimdi,kendi bedenimin,kendi arzularımın,kendi ruhumun esiri oldum.Her şeyim var,param,sevgilim,arkadaşlarım ama ne özgürüm,ne de mutlu'
Hürriyet kelimesi ile ifade etmek bu kavramın içini daha da dolduracaktır. Hürriyet kelimesine karşılık olması için öz kelimesinden -gür eki ile türetilmiş bu kelime bizim şuurumuza bir açılım getirmiyor kanaatimce. İnsan, zanları doğrultusunda inşâ ettiği benliğini bütün zanların ötesindeki bir hakikate adamadan gerçek hürriyete ulaşamaz. Bütün zanların ötesinde ise ilâhî hakîkâtler vardır. Biz ilâhî hakîkâtleri de zanlarımıza göre değerlendirdiğimiz için bir kısır döngüyü yaşıyoruz.
Hürriyet, sınırlarda sınırsızlığı yaşamak, kulluk şuuru ile ötelere adanmak Müştak
özgürlük; ailemden ayrıldığımdan beri bu sözün anlamını daha iyi anlıyorum :) ben özgürüm çünkü evimde çıplak gezebiliyorum ben özgürüm çünkü evime aslında hiç gitmeyede bilirim ben özgürüm çünkü evime istediğim zaman gidebilirim. benim gibi dar görüşlüler kısaca bölee özetleyebilir tabe :) ama çıplak gezmek hakkaten hoş bi duygu:-p
varolmaya(dogum) ve yokolmaya(olum) karar verilemeyen yerde ozgurlukten bahsedilemez.yoktur oyle birsey..'kirmizi ayakkabi almaktansa mavi ayakkabi alirim'a ozgurluk diyorlarsa o onlari ilgilendirir..secim olmayan yerde ozgurluk yoktur.doguma ve olume karar verilemeyen yerde de ozgurluk yoktur boylece..arada yapilan secimlerin! sanirim bu temel secimler yaninda anlamini yitiriyor..
Insan cok sinirli ve aciz bir varlik oldugundan midir ozgurluk onun en istedigi seylerdendir, serbestlik ile ozgurluk ortusmeyebilir, insan bazen birine baglandigi zaman daha fazla ozgur hissedebilir kendini...
haydi koş özgürlük dediğin nedir çocuğum koşabilmek mi kumsallar boyu meydanlar dolusu bağırabilmek mi susabilmek mi asırlar boyu sessizce ağlayabilmek mi yoksa sen sen ol özgürlüğü hafife alma özgürlük ne yarım ekmek ne yarım ezgi o masmavi bir bulut gökyüzünde ulaşılması güç ama imkansız değil özgürlük birlikte paylaşamadığımız yüreğimizden bileğimize indirilen zincir olmasın...
Okulda defterime, Sırama ağaçlara Yazarım adını Okunmuş yapraklara, Bembeyaz sayfalara Yazarım adını
Yaldızlı imgelere, Toplara tüfeklere, Kralların tacına En güzel gecelere, Günün ak ekmeğine, Yazarım adını Tarlalara ve ufka, Kuşların kanadına, Gölgede değirmene yazarım Uyanmış patikaya, Serilip giden yola, Hınca hınç meydanlara adını Ey özgürlük!
'bir pencere, bakmaya bir pencere, duymaya bir pencere, yeryuzunun yuregine ulasan tipki bir kuyu gibi tekrarlanan mavi sefkatin enginlerine acilan. yalnizligin kucucuk ellerini comert yildizlarin verdigi gece bahsisi kokulariyla dolduran bir pencere. belki de konuk etmek icin gunesi samdan ciceklerinin gurbetine bir pencere, yeter bana.'
>KAÇ GECE YATAĞINA UZANDIĞIN VAKİT GURURUNDAN DOLAYI GÖZ YAŞLARINI DÖKMEK,
>KAÇ GÜN VARLIĞINI HİSSETTİRMEK İÇİN BAŞ KALDIRIP YÜREĞİNİ DAĞLAMAK,
>KAÇ SEVDANIN YOLLARINDAN AYRILMAK,
>KAÇ GÜN KAÇ GECE DEVRİMCİLERLE AĞLAMAK NEDİR BİLİRMİSİN, , , , İŞTE BİR GÜN BU DUYGUYLA AĞLAYIP HAYKIRDIĞIN VAKİT ÖZGÜRLÜĞÜN SINIRINDA SEÇİM YAPMAK ZORUNDA KALIRSIN..
Bir ağaç kadar hür ve tek başına,
başınızı kaldırıp yukarıya baktığınızda dalgalanan bir bayrak görebilmektir.Bayrak görünmüyorsa ölmeyi bilmektir.
vazgeçilmezdir.
Ancak birilerine göre olamadıklarının olamamakarına anlam aradıklarında buldukları ilk bahane.
Özgürlük DENİZ'dir,
Özgürlük YUSUF'tur,
Özgürlük HÜSEYİN'dir,
Özgürlük inanılandan vazgeçmezcesine,dar ağacına gülümseyerek gidebilmektir!
Uçmak...
Ben zorunluluk olayina kulak verdikten sonra....
Özgürlügün bir sorumluluk olduguna karar verdim..
sana baktığım kadar özgürüm
memleket dediğin nedir?
bastığın her taş mı
yoksa soluğunu bıraktığın şehrin havası mı...
duvarları yok kalelerimin şimdi..
surlar kendi savaşımda yıkıldı..
özgürüm şimdi
beni hapsettiğin sürece iki sözde
özgürüm şimdi
gelmeyişlerini sevdikçe
Özgürlük nedir?
İnsan,özgür olabilir mi?
Kişinin özgürlüğü içe mi dışa mı bağlıdır?
Her istediğine ulaşan,her istediğini yapan insan özgür müdür?
İnsan kendisini ne zaman özgür sanmalı?
Bir yerlerde okumuştum şöyle diyordu orda:
'Bir zamanlar,özlediğim,hayalini kurduğum hayatı yaşıyorum şu anda.Sınırsız bir özgürlük sanmıştım her şeyi.Oysa şimdi,kendi bedenimin,kendi arzularımın,kendi ruhumun esiri oldum.Her şeyim var,param,sevgilim,arkadaşlarım ama ne özgürüm,ne de mutlu'
sana olan tutsaklığım özgürlüğümdür benim....
Kelebekler
Hürriyet kelimesi ile ifade etmek bu kavramın içini daha da dolduracaktır. Hürriyet kelimesine karşılık olması için öz kelimesinden -gür eki ile türetilmiş bu kelime bizim şuurumuza bir açılım getirmiyor kanaatimce.
İnsan, zanları doğrultusunda inşâ ettiği benliğini bütün zanların ötesindeki bir hakikate adamadan gerçek hürriyete ulaşamaz.
Bütün zanların ötesinde ise ilâhî hakîkâtler vardır. Biz ilâhî hakîkâtleri de zanlarımıza göre değerlendirdiğimiz için bir kısır döngüyü yaşıyoruz.
Hürriyet, sınırlarda sınırsızlığı yaşamak,
kulluk şuuru ile ötelere adanmak
Müştak
dört duvar arasında da olsan, 'düşünebiliyorsan' özgürsündür!
''Prangalı bir kölenin ağırlıklarını...
tahammül ve şükürle taşıyan kişidir...
gercekten özgür olan...''
özgürlük;
ailemden ayrıldığımdan beri bu sözün anlamını daha iyi anlıyorum :)
ben özgürüm çünkü evimde çıplak gezebiliyorum
ben özgürüm çünkü evime aslında hiç gitmeyede bilirim
ben özgürüm çünkü evime istediğim zaman gidebilirim.
benim gibi dar görüşlüler kısaca bölee özetleyebilir tabe :)
ama çıplak gezmek hakkaten hoş bi duygu:-p
kendinden kurtulmaktır
varolmaya(dogum) ve yokolmaya(olum) karar verilemeyen yerde ozgurlukten bahsedilemez.yoktur oyle birsey..'kirmizi ayakkabi almaktansa mavi ayakkabi alirim'a ozgurluk diyorlarsa o onlari ilgilendirir..secim olmayan yerde ozgurluk yoktur.doguma ve olume karar verilemeyen yerde de ozgurluk yoktur boylece..arada yapilan secimlerin! sanirim bu temel secimler yaninda anlamini yitiriyor..
Insan cok sinirli ve aciz bir varlik oldugundan midir ozgurluk onun en istedigi seylerdendir, serbestlik ile ozgurluk ortusmeyebilir, insan bazen birine baglandigi zaman daha fazla ozgur hissedebilir kendini...
ozgurluk kadar guzel bir sey olamaz.... insanlarin ogzurluklerini alan insanlari da dovmek lazim.
mutlu olduğum an özgürüm, özgür olduğum an mutluyum...olmak istediğim yerde değilim kafesteyim, mutsuzum...
haydi koş
özgürlük dediğin nedir çocuğum
koşabilmek mi kumsallar boyu
meydanlar dolusu bağırabilmek mi
susabilmek mi asırlar boyu
sessizce ağlayabilmek mi yoksa
sen sen ol özgürlüğü hafife alma
özgürlük ne yarım ekmek
ne yarım ezgi
o masmavi bir bulut gökyüzünde
ulaşılması güç ama imkansız değil
özgürlük birlikte paylaşamadığımız
yüreğimizden bileğimize indirilen zincir olmasın...
insanlar özgürlüğe mahkumdur........ :)
Okulda defterime, Sırama ağaçlara
Yazarım adını
Okunmuş yapraklara, Bembeyaz sayfalara
Yazarım adını
Yaldızlı imgelere, Toplara tüfeklere, Kralların tacına
En güzel gecelere, Günün ak ekmeğine, Yazarım adını
Tarlalara ve ufka, Kuşların kanadına, Gölgede değirmene yazarım
Uyanmış patikaya, Serilip giden yola, Hınca hınç meydanlara adını
Ey özgürlük!
Kapımın eşiğine, Kabıma kacağıma, İçimdeki aleve
Camları oyununa, Uyanık dudaklara, Yazarım adını
Yıkılmış evlerime, Sönmüş fenerlerime, Derdimin duvarına
Arzu duymaz yokluğa, Çırçıplak yalnızlığa, Yazarım adını
Geri gelen sağlığa, Geçen her tehlikeye
Yazarım ben adını, yazarım
Bir sözün çoşkusuyla, Dönüyorum hayata
Senin için doğmuşum haykırmaya
Ey özgürlük!
Zülfü Livaneli
En az sayıda köle olma keyfiyeti....
Kumandasız televizyon bile düşünemeyen bir medeniyete duyurulur! ! ! ! ! ! ! !
'bir pencere, bakmaya
bir pencere, duymaya
bir pencere, yeryuzunun yuregine ulasan tipki bir kuyu gibi
tekrarlanan mavi sefkatin enginlerine acilan.
yalnizligin kucucuk ellerini
comert yildizlarin verdigi gece bahsisi kokulariyla
dolduran bir pencere.
belki de konuk etmek icin gunesi samdan ciceklerinin gurbetine
bir pencere, yeter bana.'
>HAKLARINI HİÇE SAYIP SENİ ZİNDANLARA ATANLARDAN,
>KAÇ GECE YATAĞINA UZANDIĞIN VAKİT GURURUNDAN DOLAYI GÖZ YAŞLARINI DÖKMEK,
>KAÇ GÜN VARLIĞINI HİSSETTİRMEK İÇİN BAŞ KALDIRIP YÜREĞİNİ DAĞLAMAK,
>KAÇ SEVDANIN YOLLARINDAN AYRILMAK,
>KAÇ GÜN KAÇ GECE DEVRİMCİLERLE AĞLAMAK NEDİR BİLİRMİSİN,
, , , İŞTE BİR GÜN BU DUYGUYLA AĞLAYIP HAYKIRDIĞIN VAKİT ÖZGÜRLÜĞÜN SINIRINDA SEÇİM YAPMAK ZORUNDA KALIRSIN..
gozleri gormeyen birinin renkleri dusleyebilmesidir!
herşey.. nefes almak, gülmek, ağlamak, konuşmak! herşey..
elimden alındığında sonuna kadar direneceğime emin olduğum esaret karşıtlığı
Iki seye hakkim olduguna karar verdim: Özgürlük ve ölüm.Birine sahip olamazsam ötekini isterim çünkü hiç kimse beni canli tutsak edemez.
bazen tehlikeli bazen yumusak bir rüzgardır
özgürlük vardı.. ama o birtakım zorbalar tarafından kısıtlandı..