'Bazen insanları hafife almak için 'Çocuk gibisin,Çocuk gibi davranıyorsun'denir ya..Babası İspanya'nın en ağır siyasi cezalarının verildiği birhapisanede mahkumdu küçük kızın.Fırsat bulduğu her haftasonu babasını ziyaret için annesiyle birlikte hapisaneye giderdi.Yine bir ziyarete giderken babası için çizdiği resmi yanında yanında götürdü ancak hapisane kurallarına göre özgürlügü çağrıştıran her türlü şeyin mahkumlara verilmesi yasaktı.Bu sebeple kagıda çizdiği kuş resmini kabul etmemişler ve oracıkta yırtmışlardı...Çok üzülmüştü küçük kız...Babasına söyledi bunu,o da 'üzülme kızım,yine çizersin; bu sefer çizdiklerine dikkat edersin olurmu? 'dedi.Küçük kız diğer ziyaretinde babasına yeni bir resim çizip götürdü.bu sefer kuş yerine bir ağaç ve üzerine siyah minik benekler çizmişti.Babası keyifleresme baktı ve sordu: 'Hmmm! Ne güzel bir ağaç bu! Üzerindeki benekler ne? Portakal mı? Küçük kız babasına eğilerek,sessizce: 'Hşşşşt! O benekler ağacın içinde saklanan kuşların gözleri! .....'
bir zamanlar izledigim bir film geldiaklıma ilk gordugumde. yanlıs hatırlamıyorsam bas rolde Aydan Sener vardı...o zaman bu sozu sorgulamaya calıstım...huzunlu bir yuz nasıldır...? aynaya baktıgımda da sıkca karsıma cıkan yuz!
'Bazen insanları hafife almak için 'Çocuk gibisin,Çocuk gibi
davranıyorsun'denir ya..Babası İspanya'nın en ağır siyasi cezalarının
verildiği birhapisanede mahkumdu küçük kızın.Fırsat bulduğu her haftasonu babasını ziyaret için annesiyle birlikte hapisaneye giderdi.Yine bir ziyarete giderken babası için çizdiği resmi yanında yanında götürdü ancak hapisane kurallarına göre özgürlügü çağrıştıran her türlü şeyin mahkumlara verilmesi yasaktı.Bu sebeple kagıda çizdiği kuş resmini kabul etmemişler ve oracıkta yırtmışlardı...Çok üzülmüştü küçük kız...Babasına söyledi bunu,o da 'üzülme kızım,yine çizersin; bu sefer çizdiklerine dikkat edersin olurmu? 'dedi.Küçük kız diğer ziyaretinde babasına yeni bir resim çizip götürdü.bu sefer kuş yerine bir ağaç ve üzerine siyah minik benekler çizmişti.Babası keyifleresme baktı ve sordu: 'Hmmm! Ne güzel bir ağaç bu! Üzerindeki benekler ne? Portakal mı? Küçük kız babasına eğilerek,sessizce: 'Hşşşşt! O benekler ağacın içinde saklanan kuşların gözleri! .....'
evcilik setim, Japon bebegim, iplige gecirmek icin ugrasıgım renkli dugmeler, uc tekerlekli bisikletim, kırmızı beslenme cantam, ilk okudugum kitap 'Kucuk Kara Balık', vestiyerde sakladıgım seksek taslarım, penceredeki kus yuvası, annemle babamın öldugunu dusunup aglayısım, buyuyecegimi dusunup umutlanısım, buyudukce umutsuzlanısım, sonra...sonrası yok!
bir zamanlar izledigim bir film geldiaklıma ilk gordugumde. yanlıs hatırlamıyorsam bas rolde Aydan Sener vardı...o zaman bu sozu sorgulamaya calıstım...huzunlu bir yuz nasıldır...? aynaya baktıgımda da sıkca karsıma cıkan yuz!
uzgunum ellerimle yuzumu orttugum icin...ama bilseniz nedenini...seyyyy...ben Fight Club'ı hala izlemedim de:(((cok utanıyom...
BUYUK DIKTATOR!
erken cocukluk doneminde (0-6 yas) raslanan erkek cocukların anneye asık olma durumları...bu donemde babalarına dusman kesilirler...anneleriye aynı yatagı paylasmalarına tahammulleri yoktur...dikkat!
simdi yazdıklarım...
hayvan ciftligi...
gozleri gormeyen birinin renkleri dusleyebilmesidir!
O'nla hep sorunlu bir iliskimiz oldu...kendini bana kanıtlama gibi bir sorunu var...belki bir gun...basarır...!