bir kere olduguna asla inanmadigim hadise.. sadece nefes alip vermenin durmasi, beynin fonksiyonlarinin gercekleşmemesi degildir ölüm. yaşamak icin sebebinin kalmamasi ama yaşamak zorunda olmak, elini attigin herşeyin curuk cikmasi ve artik elini birşeye uzatmaya gucun kalmamasi da ölümdür pekâlâ.ve asil biyolojik ölümden daha yikicidir cogu insan icin, bir kere olmaz cunku, olup bitmez, ölü bir şekilde yaşarsiniz ölümü.
ölüm bedenin bir geçisidir ahiret alemine.. asıl ölüm ise ruhun mezartaşları altında soluksuzca kalması bir anlamda kör olmak, duyarsız olmak şuursuz olmak asıl bu ölümdür... ölüm yaşadıgımız kainatla alakadar olamamaktır tüm yolları sevdaya kapatıp nefes alamak
bilinmezliktir...gözdeki perdenin kalkması bir adım öteye geçmektir ölüm...ölüm vardır diyenlere vardır ölüm yoktur diyeni duymamışsınızdır ama ya sonrası? ...
ölüm bir bitiş değil, sadece artık hiçbirşeyin eskisi gibi olmadığı bir başlangıçtır. zamanı gelince kimsenin bundan kaçamayacağını düşünün. kokmanın ne anlamı var ki? iyi veya kötü, sonuçta bu yaşanacak. sadece gelecek planlarını bir köşeye koyacaksınız, hepsi bu.
ölüm bir hayatın sonlanıp yeni bir başlangıç yaptıgı bir dönemdir. keşke herşey ölüm kadar güzel olsaydı ve bu konuda aklıma gelen ölüm denilince 'ölüm güzel olmasaydı, hiç ölürmüydü peygamber' sözüdür. bazen insanlar ölümü bir kurtuluş olarak görürler bazende yaşamak için ölmekten korkarlar. Bu durumlar beni gerçekten çok üzüyor. Dediğim gibi ölüm bana göre bir hayatın yani yaşadığımız içinde bulunduğumuz dünya hayatının bitip gerçek olan herkesin gözünü açtığı, ancak bir daha elimize geçmeyecek olan ikinci bir şansımızın dahi olmayacagı ahiret hayatımızı başlatan yeni bir dönemdir. Hiç bir zaman ölüm hakkında olumsuz bir düşüncem olmadı. Ben daima ölümü sevmişimdir. Bazen derim ki kendi kendime keşke bir an önce ölüm gelsede bana bu dünya ortamından kurtulsam derim ama düşünürüm ve bu fikriminde yanlış oldugunu benimserim. Bilirim ki ölünce de insan kurtulmuyor yada kaçış yapamıyor. Biz insanlar öyle bir yapıya sahibiz ki hiçbirşeyi görmüyoruz. Gerçeklerden kaçıyoruz. Günümüz insanlarında ben şunu görüyorum: 'o kadar yaşlı insan varken neden gençler ölüyor, neden ölüm gençleri buluyor' bu tür sözler ben bunlara çok kızıyorum 'ne hasta bekler sabahı ne de taze ölüyü mezar' şair nede güzel demiş; bir insan kendi ölümünü gözlerinin öüne şöyle bir getirsin farzetsin hayat bitmiş herkes başında kimi aglıyor kimi feryad figan ediyor, sıcak bir su ve yıkacak olan eller öpülesi eller musalla taşında yatan cansız beden farzedin ki kendinize ait o anki duygularınız ne olur belki biraz içiniz burkulur bir korku bir ürperti ve aklınıza eminim ki ilk gelen o an ölmek istemiyorum devam edeyim, bir bez parçası kefen sarılıp topragın altına gömecekler bütün sevdikleriniz yanınızda hatta nefret ettikleriniz bunları düşündükçe ölmek istemiyorum diyeceksiniz anlatmak istediğim sizi ölüm degil vicdanınız rahat bırakmaz o an çünkü boş yaşıyoruz hazırlıgımız bir bir azığımız yok çünkü verecek olan hesabımız var ama hesabın karşılıgı yok borçluyuz biz o an bundan korkarız arkadaşlar daha fazla yazmak istemiyorum benim ölümle ilgili o kadar çok düşüncem varki onalrı buraya yazman benim için bilmiyorum ne kadar zamanımı alır. Sizlere söyleyecegim benim şöyle rahat bir yere gidin ve kendi kendinizle başbaşa kalın ve öldügünüzü düşünün bakalım neler düşüneceksiniz.... ana rahminden geldik pazara bir kefen aldık döndük mezara
Ölüm dünyanin değismeyen yegane geçeklerinden biridir. Kimi içn kurtuluştur,kimi için zindana atılmak, kimi içinde hala anlam veremediği bir gerçek.Ama gerçektir kuşkusuz.Nasil gerçek olmasinki bugün 100 yil once yasayanlar olmadigi gibi bizden de 100 yıl sonra yasayanlar olmayacak.Bazen iyiki ölüm var diyebiliyorsak ki ne mutlu bize ama bilmeliyizki attığımız her adımda yaziliyor.Ve günümüzde yara gibi gözüken olüm açılmak istenmiyor.peki neden acaba. tahminim hiç aklimiza getirmemek için birakin pesimizden gelen can alici o gerceği göz ardi edelim edelimde nereye kadar? mezarami! peki oldu....
Ölüm olmasa yaşamın değerini nasıl bilecektikki.
bir kere olduguna asla inanmadigim hadise.. sadece nefes alip vermenin durmasi, beynin fonksiyonlarinin gercekleşmemesi degildir ölüm. yaşamak icin sebebinin kalmamasi ama yaşamak zorunda olmak, elini attigin herşeyin curuk cikmasi ve artik elini birşeye uzatmaya gucun kalmamasi da ölümdür pekâlâ.ve asil biyolojik ölümden daha yikicidir cogu insan icin, bir kere olmaz cunku, olup bitmez, ölü bir şekilde yaşarsiniz ölümü.
ölüm bedenin bir geçisidir ahiret alemine..
asıl ölüm ise ruhun mezartaşları altında soluksuzca kalması
bir anlamda kör olmak, duyarsız olmak
şuursuz olmak asıl bu ölümdür...
ölüm yaşadıgımız kainatla alakadar olamamaktır
tüm yolları sevdaya kapatıp nefes alamak
bilinmezliktir...gözdeki perdenin kalkması bir adım öteye geçmektir ölüm...ölüm vardır diyenlere vardır ölüm yoktur diyeni duymamışsınızdır ama ya sonrası? ...
yapmak istediklerimiz ama yapamaya fırsat bulamadıklarımız..
ölüm bir bitiş değil,
sadece artık hiçbirşeyin eskisi gibi olmadığı bir
başlangıçtır.
zamanı gelince kimsenin bundan kaçamayacağını düşünün.
kokmanın ne anlamı var ki?
iyi veya kötü, sonuçta bu yaşanacak.
sadece gelecek planlarını bir köşeye koyacaksınız, hepsi bu.
ölüm sanıldığı gibi bedenin değil umutların toprak olduğu andır bence...
tenin toprakla buluşması iyidir.negatif elektriği alır.
ÖLUM PUSUDAYKEN BIZLER YASAYAMAYIZ NASILSA ÖLMUYECEKMIYIZ ÖLUM NEDIR DIYE GECMEYIN CUNKU ÖLUM SEVDIKLERIMIZDEN AYRILMAK DEMEK BEN BUNUN İCİN YASADIM ARTIK ÖLUM SIRASI GELDI.
Gökte zamansızlık hangi noktada?
Elindeyse yıldız yıldız hecele!
Hüküm yazılıyken kara tahtada
İnsan yine çare arar ecele!
Gençlik... Gelip geçti... bir günlük süstü;
Nefsim doymamaktan dünyaya küstü.
Eser darmadağın, emek yüzüstü;
Toplayın eşyamı, işim acele!
birşeyler için atmadıkça kalp
yaşamla iç içedir ÖLÜM....
ölüm bir hayatın sonlanıp yeni bir başlangıç yaptıgı bir dönemdir.
keşke herşey ölüm kadar güzel olsaydı ve bu konuda aklıma gelen ölüm denilince 'ölüm güzel olmasaydı, hiç ölürmüydü peygamber' sözüdür.
bazen insanlar ölümü bir kurtuluş olarak görürler bazende yaşamak için ölmekten korkarlar. Bu durumlar beni gerçekten çok üzüyor. Dediğim gibi ölüm bana göre bir hayatın yani yaşadığımız içinde bulunduğumuz dünya hayatının bitip gerçek olan herkesin gözünü açtığı, ancak bir daha elimize geçmeyecek olan ikinci bir şansımızın dahi olmayacagı ahiret hayatımızı başlatan yeni bir dönemdir. Hiç bir zaman ölüm hakkında olumsuz bir düşüncem olmadı. Ben daima ölümü sevmişimdir. Bazen derim ki kendi kendime keşke bir an önce ölüm gelsede bana bu dünya ortamından kurtulsam derim ama düşünürüm ve bu fikriminde yanlış oldugunu benimserim. Bilirim ki ölünce de insan kurtulmuyor yada kaçış yapamıyor. Biz insanlar öyle bir yapıya sahibiz ki hiçbirşeyi görmüyoruz. Gerçeklerden kaçıyoruz. Günümüz insanlarında ben şunu görüyorum: 'o kadar yaşlı insan varken neden gençler ölüyor, neden ölüm gençleri buluyor' bu tür sözler ben bunlara çok kızıyorum 'ne hasta bekler sabahı ne de taze ölüyü mezar' şair nede güzel demiş; bir insan kendi ölümünü gözlerinin öüne şöyle bir getirsin farzetsin hayat bitmiş herkes başında kimi aglıyor kimi feryad figan ediyor, sıcak bir su ve yıkacak olan eller öpülesi eller musalla taşında yatan cansız beden farzedin ki kendinize ait o anki duygularınız ne olur belki biraz içiniz burkulur bir korku bir ürperti ve aklınıza eminim ki ilk gelen o an ölmek istemiyorum devam edeyim, bir bez parçası kefen sarılıp topragın altına gömecekler bütün sevdikleriniz yanınızda hatta nefret ettikleriniz bunları düşündükçe ölmek istemiyorum diyeceksiniz anlatmak istediğim sizi ölüm degil vicdanınız rahat bırakmaz o an çünkü boş yaşıyoruz hazırlıgımız bir bir azığımız yok çünkü verecek olan hesabımız var ama hesabın karşılıgı yok borçluyuz biz o an bundan korkarız arkadaşlar daha fazla yazmak istemiyorum benim ölümle ilgili o kadar çok düşüncem varki onalrı buraya yazman benim için bilmiyorum ne kadar zamanımı alır. Sizlere söyleyecegim benim şöyle rahat bir yere gidin ve kendi kendinizle başbaşa kalın ve öldügünüzü düşünün bakalım neler düşüneceksiniz....
ana rahminden geldik pazara
bir kefen aldık döndük mezara
Ölüm bir sondur.Her şeyin sonu olduna inanmamızı saglar aslında.Sonu olana aşkımızın kaynağı... Ölüm, Basit ve Gerçek...
ölüm bir yok oluş değil yeniden dirliştir ölüm tutkunu olunuzki hayat size bağışlasın
ölmek felaket değildir asıl felaket başına gelecekleri bilmek felaketir
ÖLMEK FELAKET DEĞİLDİR BAŞINA GELECEKLERİ BİLMEK FELAKETİR
asla çaresi olmayan ve en çok can yakan bir olay:((((((
Ölüm dünyanin değismeyen yegane geçeklerinden biridir. Kimi içn kurtuluştur,kimi için zindana atılmak, kimi içinde hala anlam veremediği bir gerçek.Ama gerçektir kuşkusuz.Nasil gerçek olmasinki bugün 100 yil once yasayanlar olmadigi gibi bizden de 100 yıl sonra yasayanlar olmayacak.Bazen iyiki ölüm var diyebiliyorsak ki ne mutlu bize ama bilmeliyizki attığımız her adımda yaziliyor.Ve günümüzde yara gibi gözüken olüm açılmak istenmiyor.peki neden acaba. tahminim hiç aklimiza getirmemek için birakin pesimizden gelen can alici o gerceği göz ardi edelim edelimde nereye kadar? mezarami! peki oldu....
çok uzun bir yolculuğun son anları yada o yolculuk sırasında en son yaşayacağımız ufak bir an...
hazır ve nazırım bekliyorum...
dünya hayatından başka bir hayata, sonsuz bir hayata geçmektir...
ÖLÜM GERCEK DÜNYANIN BASLANGICIDIR
ölüm hayatın başlangıcı demektir tohumu toprağın altına koymazsanız filizlenmez
rüyanın bitip gerçeğin başlamasıdır
kaçınılmaz son...
gerçek yaşamın başlangıcı..
gerçek kapısı.
bence olum uzun bi tatlidir...?
Yalan Dünyanin tek gercegi,Siniflarin olmadigi bir son:
Insanlar Dünyaya geldiklerinde farkli degildir bu fark ölünce ortaya cikar....
Ve yeri doldurulamayacak bir ölüde yoktur..........
Topragimiz bol olsun.......ümidiyle...........
Yeniden var oluştur ya da bir başka turlu oluştur bu
Nice aldanmalardan sonra bir aska dönüştür bu.
ölüm başlangıçtır bence
bazen bir kurtuluş..