Fakat en çok ilgimi çekenler; İntiharı sırasında bile yazan, kağıdına sıçrayan kendi kanında ölümü anlatan Beşir Fuad ve kestiği bileklerinden akan kana kalemini bandırıp son şiirini yazdıktan sonra Leningrad’da bir otel odasında kendini kalorifer borularına asıp intihar eden Sergey Yesenin olmuştur...
Bunlarla birlikte, arkadaşı Sergey Yesenin'in, ölümünü koyu bir üslupla eleştiren, arkadaşı adına şiir yazan Mayakovski de, zor olanı başaramamış ve hayatına kafasına sıktığı tek bir kurşunla genç yaşta son vermiştir.
İngiliz edebiyatının en çok sevdiğim yazar, romancı, eleştirmen Virginia Woolf, 59 yaşında ceplerini taşla doldurarak kendisini bir ırmağa bırakarak intihar edenler arasındadır...
vs vs vs. sayılabilecek bir sürü intihar etmiş edebiyatçı vardır... Önemli olan kimlerin intihar ettiği değil, neden intihar ettikleridir... Ancak her intihar, edebiyatçı için farklı bir gizem içerir. Bu iddianın en güzel kanıtı, intihar ederek ölümü zamansız seçen üç edebiyatçının bilmecemsi sözleridir:
* İntiharlar her akşam ıslak-yapışkan saçlarıyla girip odama paniğimden pay toplarlar. (İlhami Çiçek)
* Yazık! Her şey ölecek demek ben ölürsem. Bu akşam beni bekleme, çünkü gece kara ve ak olacak. (Gerard De Nerval)
* Hayır, hiç kimse intihar kararına varamaz. İntihar bazılarında birlikte bulunur. Onların yaradılışında mevcuttur ve onun elinden kaçamazlar. (Sadık Hidayet)
lanetlenmiş zamanalrı daha iyi daha yaşanılır kılmak için yazanlar ölümü tercih etmiştir,isimlerini net hatırlamsamda oldukça var. unutmadığımsa; Nilgün Marmara
Beşir fuad... önce bileklerini kessiyor ve kalemi eline alıp neler hissettiğini yazıyor... kısa bir paragraf;
-Ameliyatı icra ettim. hiç bir ağrı duymadım.kan aktıkça biraz sızlıyor.kanım akarken baldızım aşağıya indi ' yazımı yazıyorum kapımı kapadım.' diyerek geri savdım. bereket versin içeriye girmedi. bundan daha tatlı bir ölüm tasavvur edemiyorum. kan aksın diye hiddetle kolumu kaldırdım. baygınlık gelmeye başladı...
'Sevmek, karşılığında sevilmeme riskini göze almaktır' sözünün ve sevgi üzerine yazılı bir çok eserin sahibi Leo Buscaglia intihar etmiştir.. Ve kalemlerini varolmayan, varedemiyecekleri bir dünyaya adamış nice yazarlar..
Virginia Woolf (1882-1941) en cok sevdigim yazarlardan biridir. Ingilizlerin en ünlü ve büyük kadin edebiyatcilarindandir. 1941 yilinda kendisini Lewes sehrine yakin olan Ous nehrine atarak intihar etmistir. Ceseti iki hafta sonra, nehir kiyisinda oynayan cocuklar tarafindan bulunmustur.
ölümün adına intahar diyenler ne çok yanılgıda..bilmezlermiki o birkez ölmektir..oysa ölümün güzelliğini tatmak istiyorsan, uzuuuun yaşamı seçki her gün ayrı ölesin..yaşam tadında...
Stefan Zweig ve karısı Jack london Sevgi sevgi diye yazıp duran Leo Buscaglia Bile! ! ! ve daha niceleri
offf moralim bozuldu. Amma çok intihar eden yazar var, adamların eceli gelip ölse üzülüyoruz, bir de intihar etmeleri, sanki bir girdap var çekiyor çoğunu:(
Ernest Miller Hemingway (21 Temmuz1899- 2 Temmuz 1961)
Uçak kazasından kurtulmuş birisinin kendini öldürmesi kaderin cilvesi olsa gerek... Fakat kalp, kan, ciğer, tansiyon, kronik alkoliklik, depresyon, insomnia(uyuyamama) gibi sorunları ve rahatsızlıkları olan birisinin, herhalde diyorum, ''Allah almıyor, ben alırım, bu canı'' gibilerinden yetti canına sanırım çektiği acılar...
Ama en ilginci, torunları olan, Mariel ve Margaux, iki ünlü kız kardeşin de, intihar ederek canlarını almaları '? ' geriye çok büyük bir soru işareti bırakıyor. Acaba genlerde mi bir bozukluk vardır, nedir... Genler diyorum çünkü, inanmazsınız belki, Ernest Hemingway'in babası da intihar ederek ölmüştür.
Bu konuda herhalde özel olarak terim açmak gerek, nobel kazanmış ünlü yazar, zamanında gönülleri feth etmiş iki ünlü kardeş, ve sanki geriye kötü bir miras bırakmış büyük büyük babaları... Öyle ilginç hayat hikeyeleri ki, mesela Margaux Hemingway bulduklarında, kimlik kontrolü ancak dişlerinden yapılabilmiştir...
sylvia plath.. evinde cocuklarına süt ve kurabiye hazırladıktan sonra kendini mutfaga kilitleyerek intihar etmiştir..
antolojide vardı bir ara liste halinde.
beni en çok etkileyen Virginia Woolf olmuştur
ve en çok sevdiğim
Sayıları parmakla sayılmayacak kadar fazladır...
Fakat en çok ilgimi çekenler;
İntiharı sırasında bile yazan, kağıdına sıçrayan kendi kanında ölümü anlatan Beşir Fuad ve
kestiği bileklerinden akan kana kalemini bandırıp son şiirini yazdıktan sonra Leningrad’da bir otel odasında kendini kalorifer borularına asıp intihar eden Sergey
Yesenin olmuştur...
Bunlarla birlikte,
arkadaşı Sergey Yesenin'in, ölümünü
koyu bir üslupla eleştiren, arkadaşı adına şiir yazan
Mayakovski de, zor olanı başaramamış ve hayatına kafasına sıktığı tek bir kurşunla genç yaşta son vermiştir.
İngiliz edebiyatının en çok sevdiğim yazar, romancı, eleştirmen Virginia Woolf,
59 yaşında ceplerini taşla doldurarak kendisini
bir ırmağa bırakarak intihar edenler arasındadır...
vs vs vs. sayılabilecek bir sürü
intihar etmiş edebiyatçı vardır...
Önemli olan kimlerin intihar ettiği değil, neden intihar ettikleridir...
Ancak her intihar, edebiyatçı için farklı bir gizem içerir.
Bu iddianın en güzel kanıtı, intihar ederek ölümü zamansız seçen üç edebiyatçının bilmecemsi sözleridir:
* İntiharlar her akşam ıslak-yapışkan saçlarıyla girip odama paniğimden pay toplarlar.
(İlhami Çiçek)
* Yazık! Her şey ölecek demek ben ölürsem. Bu akşam beni bekleme, çünkü gece kara ve ak olacak. (Gerard De Nerval)
* Hayır, hiç kimse intihar kararına varamaz. İntihar bazılarında birlikte bulunur. Onların yaradılışında mevcuttur ve onun elinden kaçamazlar. (Sadık Hidayet)
herbiri kendi açısından ölümü olumlulamış edebiyatçıdır. sanatçının özünde bulunan bir iksirdir bu.
en önemlilerinden bazıları
wolf
marmara
plath
özge dirik
kaan ince
ilhami çiçek
ben hep özendim onlara.En azından sonumuz benzesin istiyorum.
lanetlenmiş zamanalrı daha iyi daha yaşanılır kılmak için yazanlar ölümü tercih etmiştir,isimlerini net hatırlamsamda oldukça var.
unutmadığımsa; Nilgün Marmara
Beşir fuad... önce bileklerini kessiyor ve kalemi eline alıp neler hissettiğini yazıyor... kısa bir paragraf;
-Ameliyatı icra ettim. hiç bir ağrı duymadım.kan aktıkça biraz sızlıyor.kanım akarken baldızım aşağıya indi ' yazımı yazıyorum kapımı kapadım.' diyerek geri savdım. bereket versin içeriye girmedi. bundan daha tatlı bir ölüm tasavvur edemiyorum. kan aksın diye hiddetle kolumu kaldırdım. baygınlık gelmeye başladı...
'Sevmek, karşılığında sevilmeme riskini göze almaktır'
sözünün ve sevgi üzerine yazılı bir çok eserin sahibi
Leo Buscaglia intihar etmiştir..
Ve kalemlerini varolmayan, varedemiyecekleri bir dünyaya adamış
nice yazarlar..
meseleyi kavrayamamış, sırrı çözememiş garibler...
Orhan Pamuk
edebiyatçı olamadıkları için intihar etmiş olabilirlermi
daha intihar etmedim ve hala edebiyatçı değilim.edebiyatçı olursam intihar ederim.bunlara da öyle olmuş herhalde.
Virginia Woolf (1882-1941) en cok sevdigim yazarlardan biridir. Ingilizlerin en ünlü ve büyük kadin edebiyatcilarindandir. 1941 yilinda kendisini Lewes sehrine yakin olan Ous nehrine atarak intihar etmistir. Ceseti iki hafta sonra, nehir kiyisinda oynayan cocuklar tarafindan bulunmustur.
ölümün adına intahar diyenler ne çok yanılgıda..bilmezlermiki o birkez ölmektir..oysa ölümün güzelliğini tatmak istiyorsan, uzuuuun yaşamı seçki her gün ayrı ölesin..yaşam tadında...
jack london
beşir fuat,mayakovski
jerzy kosinski-
ben artik uretemiyorum dediginde de kafasina bi torba gecirip intahar etmis.-
Stefan Zweig ve karısı
Jack london
Sevgi sevgi diye yazıp duran Leo Buscaglia Bile! ! !
ve daha niceleri
offf moralim bozuldu. Amma çok intihar eden yazar var, adamların eceli gelip ölse üzülüyoruz, bir de intihar etmeleri, sanki bir girdap var çekiyor çoğunu:(
Ernest Miller Hemingway (21 Temmuz1899- 2 Temmuz 1961)
Uçak kazasından kurtulmuş birisinin kendini öldürmesi kaderin cilvesi olsa gerek... Fakat kalp, kan, ciğer, tansiyon, kronik alkoliklik, depresyon, insomnia(uyuyamama) gibi sorunları ve rahatsızlıkları olan birisinin, herhalde diyorum, ''Allah almıyor, ben alırım, bu canı'' gibilerinden yetti canına sanırım çektiği acılar...
Ama en ilginci, torunları olan, Mariel ve Margaux, iki ünlü kız kardeşin de, intihar ederek canlarını almaları '? ' geriye çok büyük bir soru işareti bırakıyor. Acaba genlerde mi bir bozukluk vardır, nedir... Genler diyorum çünkü, inanmazsınız belki, Ernest Hemingway'in babası da intihar ederek ölmüştür.
Bu konuda herhalde özel olarak terim açmak gerek, nobel kazanmış ünlü yazar, zamanında gönülleri feth etmiş iki ünlü kardeş, ve sanki geriye kötü bir miras bırakmış büyük büyük babaları... Öyle ilginç hayat hikeyeleri ki, mesela Margaux Hemingway bulduklarında, kimlik kontrolü ancak dişlerinden yapılabilmiştir...
:O
wolf
pavese