insan ne müthis canavardır.ne büyük yeniliktir.ne müthis ucubedir.ne büyük kaostur.ne müthis çeliskinin öznesidir.bön bir solucandır.doğrunun yöneticisi.bilgisizliğin ve yanılgının lağamıdır.evrenin sataflı aynı zamanda pisliğidir (PASCAL)
'İnsanların çoğu kedilerin patilerine benzer. İlk tutuşta yumuşacıktırlar. Onları kucaklamak istersin. Ama bencilliklerine dokunan en küçük bir olayda sana tırnaklarını gösterirler.' (Alıntı)
Sakin bir yere rahatça oturun ve elinize şöyle bir bakın....Gözlerinizin sanki elektronik bir mikroskop yeteneğine sahip olduğunu ve elinizin iç yapısını,sinirleri ve damarları gördüğünüzü fark edin.Alyuvarların nasıl hızla akıp gittiğini,biyoelektrik akımının sinirler boyunca bir ışık topu gibi sürekli inip çıktığını hayretle müşahede ediyorsunuz.Ve hemen sonra daha büyük bir görüntü içinde kasları ve damarları oluşturan hücreler ve bunların içinde hiç bitmeyen faaliyet.Akabinde görüntü yine büyüyor; irili ufaklı moleküller,rengârenk bir âlem...Sonra atomlar,çekirdeğin etrafında bir görünüp bir kaybolan elektronlar...Görüntü yine büyüyor,binbir şekildeki parçacıklar dönüp duruyorlar... Kısa bir sessizliğin ardından kapkaranlık bir âleme giriyorsunuz.Gözleriniz etrafa alışınca birbirinin tıpatıp aynısı olan 'iplikçikler' arasında olduğunuzu farkediyorsunuz.İşte burada kulağınıza şimdiye dek duymadığınız ahenk ve güzellikte bir melodi geliyor...Dünya var olduğundan bu yana yazılmış tüm notaların kusursuz toplamı....Ravel'in Bolero'su gibi,sonsuz bir kreşendo halinde sürüp gidiyor...işte bu melodi sizsiniz! !
Yakın zamanda büyük Mevlevi Şeyhlerinden Galip Dede 'Hoşça bak Zâtına kim zübde-i âlemsin sen....' yazarken acaba eline mi nazar eyledi? '
akıl,zeka sahibi olmakla hayvanlardan üstün olan varlık.ancak akıl ve zekasını kendi çıkarı uğruna çevreye ve diğer canlılara zarar verme yönünde kullanarak, bu üstünlüğünden vazgeçme büyüklüğünü gösterebilmiş tek canlı türü.
Tamam da; mutsuz olduğunu ve de rahatsız olduğunu belirttiğin bir davranışı yazarken nasıl oluyor da gülücük atıyorsun?
'İnsan nisyan ile maluldür' ama...Sonunu yazdığında başını mı unuttun?
Ölmek için doğmuştur ya insan; O yüzden her yağmur sonrası toprak kokusunu sever...
' İnsandan insana şükür ki fark var '!
onu öğrenebilmek için okulu olmayan tek şey...
tuhaf yaratık :)))
insan, yani unutan...
' Öyle bir varlıktırki insan
Uçurumdan düşerken bile
Tutunacak bir umudu vardır her zaman...'
dünyanın en duygusal bir okadarda acımasız yaratıkları.
insan ne müthis canavardır.ne büyük yeniliktir.ne müthis ucubedir.ne büyük kaostur.ne müthis çeliskinin öznesidir.bön bir solucandır.doğrunun yöneticisi.bilgisizliğin ve yanılgının lağamıdır.evrenin sataflı aynı zamanda pisliğidir
(PASCAL)
insan.unutmaz!
İNSANIN DERDİ.YİNE İNSANDIR.
İNSAN HASTALANDIĞI İÇİN DEĞİL.DOĞDUĞU İÇİN ÖLÜR.
YERYÜZÜNDE EN TEHLİKELİ İNSAN BİLMEDİĞİNİ BİLMEYEN İNSANDIR.
iletişim kazalarının baş aktörü.
'Soydum giysilerini İNSAN çıktın ya içinden.
Gerisini boş ver dedim, gerisi resim, ötesi ten
Seni sevmem için de görmem gerekmiyordu zaten...'
insanları okşadıkça içinden çıkıyor cini....
sagopa..
insan diğer canlı türlerden ayrı olarak düşünen bir varlıktır...
Trilyon da olsan harcanacaksın...
...
Her ne kdar insanın kurdu insandır da dense.insanın derdi yine insandır.
'İnsanların çoğu kedilerin patilerine benzer. İlk tutuşta yumuşacıktırlar. Onları kucaklamak istersin. Ama bencilliklerine dokunan en küçük bir olayda sana tırnaklarını gösterirler.'
(Alıntı)
Sakin bir yere rahatça oturun ve elinize şöyle bir bakın....Gözlerinizin sanki elektronik bir mikroskop yeteneğine sahip olduğunu ve elinizin iç yapısını,sinirleri ve damarları gördüğünüzü fark edin.Alyuvarların nasıl hızla akıp gittiğini,biyoelektrik akımının sinirler boyunca bir ışık topu gibi sürekli inip çıktığını hayretle müşahede ediyorsunuz.Ve hemen sonra daha büyük bir görüntü içinde kasları ve damarları oluşturan hücreler ve bunların içinde hiç bitmeyen faaliyet.Akabinde görüntü yine büyüyor; irili ufaklı moleküller,rengârenk bir âlem...Sonra atomlar,çekirdeğin etrafında bir görünüp bir kaybolan elektronlar...Görüntü yine büyüyor,binbir şekildeki parçacıklar dönüp duruyorlar...
Kısa bir sessizliğin ardından kapkaranlık bir âleme giriyorsunuz.Gözleriniz etrafa alışınca birbirinin tıpatıp aynısı olan 'iplikçikler' arasında olduğunuzu farkediyorsunuz.İşte burada kulağınıza şimdiye dek duymadığınız ahenk ve güzellikte bir melodi geliyor...Dünya var olduğundan bu yana yazılmış tüm notaların kusursuz toplamı....Ravel'in Bolero'su gibi,sonsuz bir kreşendo halinde sürüp gidiyor...işte bu melodi sizsiniz! !
Yakın zamanda büyük Mevlevi Şeyhlerinden Galip Dede 'Hoşça bak Zâtına kim zübde-i âlemsin sen....' yazarken acaba eline mi nazar eyledi? '
......
Dokuzyüz katlı insan / Dr. Mustafa Merter
İnsanın ihtiyacı,insandır.
akıl,zeka sahibi olmakla hayvanlardan üstün olan varlık.ancak akıl ve zekasını kendi çıkarı uğruna çevreye ve diğer canlılara zarar verme yönünde kullanarak, bu üstünlüğünden vazgeçme büyüklüğünü gösterebilmiş tek canlı türü.
'İnsan insanın kurdudur.'
Ne mutlu insanım diyene.
İNSAN UNUTMAZ!
İnsan meleklerden üstün varlıktır Yaratanını bilip ona göre yaşadığında; ama hayvandan bile aşağılık bir varlıktır nefse uyduğunda.
İnsan.düsünen hayvandır.
Şeyh Galip alemin gözbebeği insansın sen demiş...bunun yanında ilkelliği ve vahşiliği ile de tanınır bu mahlukat.
Emel ve amel arasında sıkışmış, nefs ve ruhtan müteşekkil kemik ve et yığını...
(İki uçlu)