5000 yıllık tarihimizde yetiştirmiş olduğumuz en büyük padişahlardan birisidir.hiç bir millete veya dine taassubu yoktu, başka milletlerde olan olayları en ayrıntılı bir şekilde bilmek isterdi.tarihde bir kaç padişahın yapabileceği işleri yaptı. 16 yıl boyunca aynı anda yaklaşık 20 devletle savaştı ve savaşın tek galibi olarak çıktı cihanın osmanlı karşısında aciz olduğu ve osmanlıya muhçat olduğu kesin şekilde anlaşıldı,tanzimata kadar sürecek olan fatih kanunnamesini hazırladı.imparatorluk onun zamanında çok büyük bir şekilde büyüdü her bakımdan osmanlı devleti gerçekten bir cihan devleti oldu.disiplinli,devletine ve milletine bağlı astoronomi,balistik,matematik,tarih,diplomasi ve devlet işlerinden en iyi şekilde anlıyordu tüm tarihçilerin ortak noktası ise fatih sultan mehmet,in her bakımdan tüm osmanlı padişahlarından daha bilgili ve zeki olduğudur.Şimdi ise fatih,i kardeş katlini meşru kıldığı için suçluyorlar onu kötülüyorlar ama bunların ne kadar cahil olduğu ortadadır zira kardeş katli meşru olmasıyla en iyi şehzadenin başa geçmesi zorlaşacaktı mesela yavuz gibi ve ayrıca bazı devlet adamlarını astığı için lanetleniyor sanki devlete ihanet etmişde vs.vs. tabi oturduğun yerde yorum yapmak kolay ama onun devrinde ve onun yerinde onu gibi yaşamayı bir an için hayal edince ne denli zor işler yaptığını ve kararlarının ne kadar isabetli olduğunu düşünmek elden değil fatih,i kötüleyenler ancak hitleri stalini yada başka birini överler hitleride gördük şimdi kendi tapdığı alman milleti ona küfrediyor stalinede aynısı yapıldı. FATİH diğer liderler gibi hiç bir savaşta yenilmedi hiç bir zamanda bir müttefiğe ihtiyaç duymadı zira oda biliyordu bu günün dostu yarın elbet düşmanın olacaktır. Arkadaş Eğerki Fatih,i kötülüyorsan veya beğenmiyorsan önce onun yerine kendini koy o anı yaşa yaptığı işleri düşün ve sonrada günümüz liderlerine bak işte o zaman anlayacaksın ŞANLI FATİH SULTAN MEHMEDİ RUHU ŞAD OLSUN YAPTIKLARINI UNUTMADIK VE UNUTMAYACAĞIZ
bu adamı sevmeyen haçlı ruhuna sahip demektir.bir türk olup da bu yüce şahsiyeti sevmeyen kişi haindir,nankördir.genç yaşta koca şehri fethetmiş yüce bir insandır.şehirdeki hristiyanlar bile fatih'i çiçeklerle karşılamışlardır.istanbul'u fethederek gayrimüslümleri de zulümden kurtarmıştır.
Ismini aldigim torunu oldugum icin gurur duydugum...Batililarin korkulu ruyasi(vefat ettiginde araliksiz 3 gun can calinmistir) Peygamber Efendimizin(s.a.v.) ovgulerine nail olan yeni neslin pek tanimadigi ataturkcu gecinen komunistlerin sevmedigi 10000 ataturk degerinde yuce osmanli padisahi..Mekani cennet olsun.....selam ve dua ile.....
Kanunname-i al-i osman'a şu derkenarı da düşesiz: her kimesneye ki bundan böyle saltanat müyesser ola, nizamı alem için KARDEŞLERİNİ KATLEYLEMEK münasiptir. ekseri ulema dahi bunun böyle olmasına razı olup tasvip etmiştir.
İşte, Fatih Sultan Mehmet, işte İstanbul'da bir Rum;
Fatih Sultan Mehmet talepte bulunuyor, diyor ki:
'Orada cami yapacağım, arazini bana satmanı istiyorum.'
Biliyorsunuz her arazinin bir rayiç bedeli vardır; yani o çevrede o arazinin ne kadar para ettiği aşağı yukarı herkes tarafından bilinir. Alt hududu bir de üst hududu vardır. Fatih Sultan Mehmet, üst hududun iki katını veriyor; ama Rum vermemekle ısrar ediyor. Cami kurulmasına gönlü razı olmuyor. Bir Hıristiyan; bu da onun kabahati değil, içinden gelen şey öyle. Hak sahibi vermezse vermez; ama Fatih Sultan Mehmet'in de kızmış kafası.
'O kadar fazla para verdiğim halde, bu adam vermiyor; demek ki bunu inadından yapıyor; nefsani davranış bu. Ben cami yapacağım, benimki nefsani değil ruhani' diyor.
Alıyor adamın arsasını, bastırıyor; camiyi yapıyor.
Adam perişan. Adamı üzgün gören biri:
'Ya bu kadar üzüntünün sebebi ne? '
Anlatıyor adam derdini 'İşte' diyor. 'Yapabileceğim bir şey yok ki! Bunu yapan Padişah; daha ötesi yok, onun üstünde kimse yok. O bana bunu yaptığına göre her şey bitti'. diyor.
Bizim Osmanlı diyor ki: 'Her şey bitmedi, bu memlekette kadılar vardır. Gidersin kadıya, adaletsizliği anlatırsın. Padişah da olsa o hesabı görür'.
'Yani' diyor 'ne demek istiyorsun? ' (Adam hiç inanamıyor bir defa söylenenlere.) Adamcağız hiç inanamıyor; ama 'Hadi gideyim mahkemeye, ben müracaat edeyim.' diyor. Kadıya müracaat ediyor.
Gerçekten de Fatih Sultan Mehmet mahkemeye gelince, adamın gözleri hayretten açılıyor. Fatih Sultan Mehmet ayakta; Kadı Efendi oturuyor ve mahkeme başlıyor. Fatih Sultan Mehmet'in, adamın arsasını zorla iktisab etmekten elinin kesilmesi konusunda bir karara varılıyor. Fatih Sultan Mehmet'in eli kesilecek. Ama Osmanlı adaletinde, bir müessese daha var; eğer bir şeyin bedeli ödenirse ve alacaklı taraf, hak sahibi taraf bunu kabul ederse, o ceza düşer. Bu kanun gereğince teklifte bulunuluyor.
Deniyor ki: 'Bunun bedeli şu kadar altın, bu kadar altına karşılık, onun elinin kesilmesinden vazgeçiyorsan, , Padişah ödemese bile, onu sana beyt'ül mal öder. Razı mısın? '
Rum, şaşkın şaşkınPadişah'a bakıyor, inanamıyor, sonra 'Tabi razıyım. Razı olmaz mıyım? O padişah' diyor.
Adam razı olduktan sonra, Fatih Sultan Mehmet diyor ki:
'Benden beyt'ül mal'ın talebi 200 altın; ama ben 2000 altın vereceğim ve her gün de bir altın daha ödenmesini istiyorum. Senenin 365 günü, her gün bir altın ödenecek bu zata.'
Ve mahkeme biter bitmez kadı yerinden kalkıyor, Fatih Sultan Mehmet'in ayaklarının yanına gelip diz çöküyor,
'Padişahım şu ana kadar ben, Allah'ı temsil ediyordum, ben oturuyordum siz ayaktaydınız. Çünkü siz maznun mevkiindeydiniz. Allah'ı temsil eden siz değildiniz. Adaleti veya adaletsizliği temsil ettiğiniz mahkemenin sonunda belli olacaktı. Ben Allah'ı temsil ediyordum; adaletin sahibi bendim o sırada. Şimdi benim görevim bitti. Şimdi bana, sana tâbî olan, senin imparatorluğunun bir kadısı olarak el etek öpmek düşer' diyor. Padişahın eteğini öpüyor ve ondan sonra padişah oturuyor, ötekiler dışarı çıkıyorlar.
Sultan II. Murat'ın oğlu,1432, Edirne doğumludur... Henüz beşikteyken Hacı Bayram-ı Veli'nin, babasını ziyaretinde İstanbul'un fethinin müjdesi verildiği rivayet edilir... Devrinin ünlü alimlerinden ders almış, saltanatı sırasında alimlerin hâmiliğini yapmıştır.
Yedi lisan bilen Sultan balistik uzmanı, matematik ve astronomide dil uçuklatıcı bilgiye sahip...
Segedin barışı... Ve daha 12 yaşında tahta geçen Sultan... Macar ihaneti ve meşhur hadise:
Genç padişah babasına bir mektup yazarak tahta geçmesini ister... II. Murat kabul etmez... İkinci mektup... O yaşta aklın alamayacağı sözler: - Eğer padişah siz iseniz Devletimizin bu kötü durumunda başında bulunmamanız GELENEKLERİMİZE aykırıdır... Eğer padişah ben isem size emrediyorum, ordunuzun başına geçiniz! Ve feragat... Varna ve II Kosova zaferleri...
Fatih 19 yaşında, babasının vefatı üzerine tahta geçer... İki senelik bir hazırlıktan sonra İstanbul önünde Türk ordusu. Padişah o zamana kadar yapılmamış, hayal bile edilmemiş büyüklükteki topların projesini kendisi çizer; inşaası 6 ay süren Rumeli hisarında bizzat çalışır.
O, ordusunun her an başındadır. Muharebelerde en önde... Atını denize sürmesi ve nihayet... Nihayet gemileri karadan yürütme projesi gibi dahiyane bir fikir... Hayal ötesi...59 günlük kuşatma ve büyük zafer... Tarih yazıyor... Tarih yazılıyor...29 Mayıs 1453...
30 yıllık saltanatında yaptığı savaşlar başlamadan önce yalnız onun kafasındadır!
Son seferinin nereye yapıldığı meçhul. Gebze'ye yapıldığı düşünülüyor...
Bu savaş dehası, bu büyük şair -Avni mahlasıyla şiirler yazmıştır-, alim 1481'de son sefer yolunda vefat etti...
KARDEŞ KATLİ YASASI
Kanunname-i Âli Osman'da en dikkat çekici nokta kardeş katli kanunu... - Nizam-ı alem için padişahın kardeşini katli caizdir... Nizam-ı alem için, devletin daimiyyeti için... Emir katledin değildir... 'Gerekirse katledilebilir'dir
Fatih Sultan Mehmed Han
Aleyhi Rahmeti ve-l Ğufran
Allah Resulü'nün (SAV) övgüsüne mazhar olmuş mübarek kumandan...
Riyâset..
istanbul un fatihi
5000 yıllık tarihimizde yetiştirmiş olduğumuz en büyük padişahlardan birisidir.hiç bir millete veya dine taassubu yoktu, başka milletlerde olan olayları en ayrıntılı bir şekilde bilmek isterdi.tarihde bir kaç padişahın yapabileceği işleri yaptı. 16 yıl boyunca aynı anda yaklaşık 20 devletle savaştı ve savaşın tek galibi olarak çıktı cihanın osmanlı karşısında aciz olduğu ve osmanlıya muhçat olduğu kesin şekilde anlaşıldı,tanzimata kadar sürecek olan fatih kanunnamesini hazırladı.imparatorluk onun zamanında çok büyük bir şekilde büyüdü her bakımdan osmanlı devleti gerçekten bir cihan devleti oldu.disiplinli,devletine ve milletine bağlı
astoronomi,balistik,matematik,tarih,diplomasi ve devlet işlerinden en iyi şekilde anlıyordu tüm tarihçilerin ortak noktası ise fatih sultan mehmet,in her bakımdan tüm osmanlı padişahlarından daha bilgili ve zeki olduğudur.Şimdi ise fatih,i kardeş katlini meşru kıldığı için suçluyorlar onu kötülüyorlar ama bunların ne kadar cahil olduğu ortadadır zira kardeş katli meşru olmasıyla en iyi şehzadenin başa geçmesi zorlaşacaktı mesela yavuz gibi ve ayrıca bazı devlet adamlarını astığı için lanetleniyor sanki devlete ihanet etmişde vs.vs. tabi oturduğun yerde yorum yapmak kolay ama onun devrinde ve onun yerinde onu gibi yaşamayı bir an için hayal edince ne denli zor işler yaptığını ve kararlarının ne kadar isabetli olduğunu düşünmek elden değil fatih,i kötüleyenler ancak hitleri stalini yada başka birini överler hitleride gördük şimdi kendi tapdığı alman milleti ona küfrediyor stalinede aynısı yapıldı. FATİH diğer liderler gibi hiç bir savaşta yenilmedi hiç bir zamanda bir müttefiğe ihtiyaç duymadı zira oda biliyordu bu günün dostu yarın elbet düşmanın olacaktır.
Arkadaş Eğerki Fatih,i kötülüyorsan veya beğenmiyorsan önce onun yerine kendini koy o anı yaşa yaptığı işleri düşün ve sonrada günümüz liderlerine bak işte o zaman anlayacaksın ŞANLI FATİH SULTAN MEHMEDİ
RUHU ŞAD OLSUN YAPTIKLARINI UNUTMADIK VE UNUTMAYACAĞIZ
fatih= ölümüne kalemin ağladığı adam ve dahi
büyük kumandan,büyük lider!
bu adamı sevmeyen haçlı ruhuna sahip demektir.bir türk olup da bu yüce şahsiyeti sevmeyen kişi haindir,nankördir.genç yaşta koca şehri fethetmiş yüce bir insandır.şehirdeki hristiyanlar bile fatih'i çiçeklerle karşılamışlardır.istanbul'u fethederek gayrimüslümleri de zulümden kurtarmıştır.
Ismini aldigim torunu oldugum icin gurur duydugum...Batililarin korkulu ruyasi(vefat ettiginde araliksiz 3 gun can calinmistir) Peygamber Efendimizin(s.a.v.) ovgulerine nail olan yeni neslin pek tanimadigi ataturkcu gecinen komunistlerin sevmedigi 10000 ataturk degerinde yuce osmanli padisahi..Mekani cennet olsun.....selam ve dua ile.....
Kanunname-i al-i osman'a şu derkenarı da düşesiz: her kimesneye ki bundan böyle saltanat müyesser ola, nizamı alem için KARDEŞLERİNİ KATLEYLEMEK münasiptir. ekseri ulema dahi bunun böyle olmasına razı olup tasvip etmiştir.
avni mahlasını kullanan osmanlının en büyük hükümdarı..mezarı gebze'de fatihin otağındadır..
Kimsesiz Hiç Kimse Yok
Hiç kimse yok kimsesiz
Herkesin var bir kimsesi
Ben bugün kimsesiz kaldım
Ey kimsesizler kimsesi
Kimse aradığım yollarda
Kimsesizlik kimsem oldu
Dinsin artık hicranın cana
Kimse aradığım yollar
Kimsesiz kimselerle doldu
Avni
sair avni
FATİH SULTAN MEHMED MAHKEMEDE
İşte, Fatih Sultan Mehmet, işte İstanbul'da bir Rum;
Fatih Sultan Mehmet talepte bulunuyor, diyor ki:
'Orada cami yapacağım, arazini bana satmanı istiyorum.'
Biliyorsunuz her arazinin bir rayiç bedeli vardır; yani o çevrede o arazinin ne kadar para ettiği aşağı yukarı herkes tarafından bilinir. Alt hududu bir de üst hududu vardır. Fatih Sultan Mehmet, üst hududun iki katını veriyor; ama Rum vermemekle ısrar ediyor. Cami kurulmasına gönlü razı olmuyor. Bir Hıristiyan; bu da onun kabahati değil, içinden gelen şey öyle. Hak sahibi vermezse vermez; ama Fatih Sultan Mehmet'in de kızmış kafası.
'O kadar fazla para verdiğim halde, bu adam vermiyor; demek ki bunu inadından yapıyor; nefsani davranış bu. Ben cami yapacağım, benimki nefsani değil ruhani' diyor.
Alıyor adamın arsasını, bastırıyor; camiyi yapıyor.
Adam perişan. Adamı üzgün gören biri:
'Ya bu kadar üzüntünün sebebi ne? '
Anlatıyor adam derdini 'İşte' diyor. 'Yapabileceğim bir şey yok ki! Bunu yapan Padişah; daha ötesi yok, onun üstünde kimse yok. O bana bunu yaptığına göre her şey bitti'. diyor.
Bizim Osmanlı diyor ki: 'Her şey bitmedi, bu memlekette kadılar vardır. Gidersin kadıya, adaletsizliği anlatırsın. Padişah da olsa o hesabı görür'.
'Yani' diyor 'ne demek istiyorsun? ' (Adam hiç inanamıyor bir defa söylenenlere.) Adamcağız hiç inanamıyor; ama 'Hadi gideyim mahkemeye, ben müracaat edeyim.' diyor. Kadıya müracaat ediyor.
Gerçekten de Fatih Sultan Mehmet mahkemeye gelince, adamın gözleri hayretten açılıyor. Fatih Sultan Mehmet ayakta; Kadı Efendi oturuyor ve mahkeme başlıyor. Fatih Sultan Mehmet'in, adamın arsasını zorla iktisab etmekten elinin kesilmesi konusunda bir karara varılıyor. Fatih Sultan Mehmet'in eli kesilecek. Ama Osmanlı adaletinde, bir müessese daha var; eğer bir şeyin bedeli ödenirse ve alacaklı taraf, hak sahibi taraf bunu kabul ederse, o ceza düşer. Bu kanun gereğince teklifte bulunuluyor.
Deniyor ki: 'Bunun bedeli şu kadar altın, bu kadar altına karşılık, onun elinin kesilmesinden vazgeçiyorsan, , Padişah ödemese bile, onu sana beyt'ül mal öder. Razı mısın? '
Rum, şaşkın şaşkınPadişah'a bakıyor, inanamıyor, sonra 'Tabi razıyım. Razı olmaz mıyım? O padişah' diyor.
Adam razı olduktan sonra, Fatih Sultan Mehmet diyor ki:
'Benden beyt'ül mal'ın talebi 200 altın; ama ben 2000 altın vereceğim ve her gün de bir altın daha ödenmesini istiyorum. Senenin 365 günü, her gün bir altın ödenecek bu zata.'
Ve mahkeme biter bitmez kadı yerinden kalkıyor, Fatih Sultan Mehmet'in ayaklarının yanına gelip diz çöküyor,
'Padişahım şu ana kadar ben, Allah'ı temsil ediyordum, ben oturuyordum siz ayaktaydınız. Çünkü siz maznun mevkiindeydiniz. Allah'ı temsil eden siz değildiniz. Adaleti veya adaletsizliği temsil ettiğiniz mahkemenin sonunda belli olacaktı. Ben Allah'ı temsil ediyordum; adaletin sahibi bendim o sırada. Şimdi benim görevim bitti. Şimdi bana, sana tâbî olan, senin imparatorluğunun bir kadısı olarak el etek öpmek düşer' diyor. Padişahın eteğini öpüyor ve ondan sonra padişah oturuyor, ötekiler dışarı çıkıyorlar.
kaynak:65.122.110.233/webs/osm/osm_hikayeler.shtml
Sultan II. Murat'ın oğlu,1432, Edirne doğumludur... Henüz beşikteyken Hacı Bayram-ı Veli'nin, babasını ziyaretinde İstanbul'un fethinin müjdesi verildiği rivayet edilir...
Devrinin ünlü alimlerinden ders almış, saltanatı sırasında alimlerin hâmiliğini yapmıştır.
Yedi lisan bilen Sultan balistik uzmanı, matematik ve astronomide dil uçuklatıcı bilgiye sahip...
Segedin barışı... Ve daha 12 yaşında tahta geçen Sultan... Macar ihaneti ve meşhur hadise:
Genç padişah babasına bir mektup yazarak tahta geçmesini ister... II. Murat kabul etmez... İkinci mektup... O yaşta aklın alamayacağı sözler:
- Eğer padişah siz iseniz Devletimizin bu kötü durumunda başında bulunmamanız GELENEKLERİMİZE aykırıdır... Eğer padişah ben isem size emrediyorum, ordunuzun başına geçiniz!
Ve feragat... Varna ve II Kosova zaferleri...
Fatih 19 yaşında, babasının vefatı üzerine tahta geçer... İki senelik bir hazırlıktan sonra İstanbul önünde Türk ordusu. Padişah o zamana kadar yapılmamış, hayal bile edilmemiş büyüklükteki topların projesini kendisi çizer; inşaası 6 ay süren Rumeli hisarında bizzat çalışır.
O, ordusunun her an başındadır. Muharebelerde en önde... Atını denize sürmesi ve nihayet... Nihayet gemileri karadan yürütme projesi gibi dahiyane bir fikir... Hayal ötesi...59 günlük kuşatma ve büyük zafer... Tarih yazıyor... Tarih yazılıyor...29 Mayıs 1453...
30 yıllık saltanatında yaptığı savaşlar başlamadan önce yalnız onun kafasındadır!
Son seferinin nereye yapıldığı meçhul. Gebze'ye yapıldığı düşünülüyor...
Bu savaş dehası, bu büyük şair -Avni mahlasıyla şiirler yazmıştır-, alim 1481'de son sefer yolunda vefat etti...
KARDEŞ KATLİ YASASI
Kanunname-i Âli Osman'da en dikkat çekici nokta kardeş katli kanunu...
- Nizam-ı alem için padişahın kardeşini katli caizdir...
Nizam-ı alem için, devletin daimiyyeti için...
Emir katledin değildir... 'Gerekirse katledilebilir'dir