merhaba, ben iki baharın valsi. şu an evde yokum. başıma bir kuş pisledi. kuş pisliğindeki boncuklarını buğday sanıyor.. ben bir koşu gidip, kuşuma yem alayım, sonra avucumdaki yemleri boğazına dizmeden kuşumu besleyeceğim.. tabii bu kez unutmam, ağzındakileri biiir güzel çiğnetmeyi yoksa diare den ölecek.
kesin bu kuş kronik diare belirtileri bu çünkü..
sıvı dışkılama,acil dışkılama isteği ve büyük abdestini tutamama,fazla dışkılama,susuzluk,bulantı ve kusma, ateş yükselmesi,halsizlik,karın bölgesinde ağrı ve gaz..
aslında kuşa buğday çiğnemeyi annesi öğretmeliydi, onur çiğneme, buğdayın için ovalara uç demeli bir anne.
annesi, anladığım kadarıyla bu kuş avucumdan buğday yemeyi seviyor. doğru ben kuşları çok severim. ama bu kuşu hiç sevemedim...kuşun sıfır,beş yaş arası nasıl bir kuş olacağı belli olur...ona göre bu kuşu hayat boyu denetlemek gerekir, annesi kuşuna sahip çık, kronik diaresi kuşunu öldürecek.
essahtan beni neden aramıştınız??? biiiiiip sesinden sonra mesajınızı bırakın biiiiip... ;)))
Heeey merhaba arkadaşlar Bak hele burada kimleri görüyorum Zeybek Hocam, hoş geldiniz ;))
İki değerli büyüğüm, dostum Gül Laypanoğlu ile Mustafa Bay Nezdinde nedir terimin şereflendiren arkadaşlarım Hoş geldiniz ;))
Minnet, saygı ve sevgisini Antolojinin forum platformuna da taşımak istemiş kanımca arkadaşım Gül. Gül letafeti işte Canı sağ olasıca ;))
Hepinizin duygu ve düşüncesine saygım ve sevgimle iştirak ediyorum...
Bir damla Zeybek Hoca Uzun yıllar antoloji çatısı altında, avluya nicelikli zatına yakışan izler bıraktı. Antoloji avlusunda yani sayfasında, şiirleri ile yorumları kitap niteliğindedir.
Ne mutlu bizlere şairi yakından tanıdık. Yolumuz burada kesişti. Lakin ata ocağına yolumuz düşse, begonvilli kamelyası altında ailecek iyi demleniriiiiz ;))
Hayat dopdolu, son sürat yanı başımızdan akıyor.. Yoğunluk bedenen ve zihinsel yorgunluk halihazırda Ondan bir damla Zeybek Hocam, dinlenmek istemiş olabilir.
Ne kadar dinlenirsiniz, ne kadar duran kalırsınız Siz bilirsiniz tabii.
Ama O güzel şiirlerinizden mahrum etmeyin bizleri.
Başta Zeybek Hocam olmak üzere Hepinize, saygı ve sevgilerimle Afiyetle kalın.. ;))
Tek ölümsüzler sanatçılardır, şairlerdir, yazarlardır, düşünürlerdir. Şimdi ünlü olmasalar bile, ileride değerleri anlaşılacaktır. Çamurlu bir su birikintisine, bembeyaz, ışıl ışıl ışıldayan çok güzel bir çakıltaşı atmışlardır onlar. Çamurlu sular nasıl olsa bir gün çekilecek, o güzel çakıltaşı gün ışığına çıkacaktır.
ImageAvlu, park ve bahçelere süsleme unsuru olarak yapılır. Selsebiller bu özellikleri ile göze hitap ederler. Selsebiller, üzerlerinde yer alan çanakçıklardan lüleler kanalı ile suyun yukarıdan dökülürken çıkarttığı şırıltılar, kulaklara adeta bir müzik zevki verir ve dinlendirirler. Selsebillerin yapılma nedenlerinden birisi de küçük kuşların yıkanıp su içmeleri içindir.
Cenneteki çeşmelerden birisinin adı da Selsebil'dir
Dünyadan, memleketinden, insandan umudum kesik değil diye İpe çekilmeyip de Atılırsan içeriye, Yatarsan on yıl, on beş yıl Daha da yatacağından başka, 'Sallansaydım ipin ucunda Bir bayrak gibi keşke'' Demiyeceksin, Yaşamakta ayak direyeceksin. Belki bahtiyarlık değildir artık, Boynunun borcudur fakat, Düşmana inat Bir gün fazla yaşamak.
İçerde bir tarafınla yapayalnız kalabilirsin,K Kuyunun dibindeki taş gibi. Fakat öbür tarafın Dünyanın kalabalığına Öylesine karışmalı ki, Sen ürpermelisin içerde, Dışarda kırk günlük yerde yaprak kımıldasa. İçerde mektup beklemek, Yanık türküler söylemek bir de, Bir de gözünü tavena dikip sabahlamak Tatlıdır ama tehlikelidir.
Tıraştan tıraşa yüzüne bak, Unut yaşını Koru kendini bitten, Bir de bahar akşamlarından; Bir de ekmeği Son lokmasına dek yemeği, Bir de ağız dolusu gülmeyi unutma hiçbir zaman. Bir de kimbilir, Sevdiğin kadın sevmez olur, Ufak bir iş deme, Yemyeşil bir dal kırılmış gibi gelir, İçerdeki adama. İçerde gülü, bahçeyi düşünmek fena, Dağları, deryaları düşünmek iyi. Durup dinlenmeden yazmayı, Bir de dokumacılığı tavsiye ederim sana, Bir de ayna dökmeyi. Yani içerde onyıl, on beş yıl, Daha da fazla hatta Geçirilmez değil, Geçirilir, Kararmasın yeter ki Sol memenin altındaki cevahir!
merhaba, ben iki baharın valsi. şu an evde yokum.
başıma bir kuş pisledi. kuş pisliğindeki boncuklarını buğday sanıyor..
ben bir koşu gidip, kuşuma yem alayım, sonra avucumdaki yemleri boğazına dizmeden kuşumu besleyeceğim.. tabii bu kez unutmam, ağzındakileri biiir güzel çiğnetmeyi yoksa diare den ölecek.
kesin bu kuş kronik diare belirtileri bu çünkü..
sıvı dışkılama,acil dışkılama isteği ve büyük abdestini tutamama,fazla dışkılama,susuzluk,bulantı ve kusma,
ateş yükselmesi,halsizlik,karın bölgesinde ağrı ve gaz..
aslında kuşa buğday çiğnemeyi annesi öğretmeliydi, onur çiğneme, buğdayın için ovalara uç demeli bir anne.
annesi, anladığım kadarıyla bu kuş avucumdan buğday yemeyi seviyor. doğru ben kuşları çok severim. ama bu kuşu hiç sevemedim...kuşun sıfır,beş yaş arası nasıl bir kuş olacağı belli olur...ona göre bu kuşu hayat boyu denetlemek gerekir, annesi kuşuna sahip çık, kronik diaresi kuşunu öldürecek.
essahtan beni neden aramıştınız???
biiiiiip sesinden sonra mesajınızı bırakın biiiiip... ;)))
Heeey merhaba arkadaşlar
Bak hele burada kimleri görüyorum
Zeybek Hocam, hoş geldiniz ;))
İki değerli büyüğüm, dostum
Gül Laypanoğlu ile Mustafa Bay
Nezdinde nedir terimin şereflendiren arkadaşlarım
Hoş geldiniz ;))
Minnet, saygı ve sevgisini
Antolojinin forum platformuna da taşımak istemiş kanımca arkadaşım Gül.
Gül letafeti işte
Canı sağ olasıca ;))
Hepinizin duygu ve düşüncesine saygım ve sevgimle iştirak ediyorum...
Bir damla Zeybek Hoca
Uzun yıllar antoloji çatısı altında, avluya nicelikli zatına yakışan izler bıraktı.
Antoloji avlusunda yani sayfasında, şiirleri ile yorumları kitap niteliğindedir.
Ne mutlu bizlere şairi yakından tanıdık.
Yolumuz burada kesişti.
Lakin ata ocağına yolumuz düşse, begonvilli kamelyası altında ailecek iyi demleniriiiiz ;))
Hayat dopdolu, son sürat yanı başımızdan akıyor..
Yoğunluk bedenen ve zihinsel yorgunluk halihazırda
Ondan bir damla Zeybek Hocam, dinlenmek istemiş olabilir.
Ne kadar dinlenirsiniz, ne kadar duran kalırsınız
Siz bilirsiniz tabii.
Ama
O güzel şiirlerinizden mahrum etmeyin bizleri.
Başta Zeybek Hocam olmak üzere
Hepinize, saygı ve sevgilerimle
Afiyetle kalın.. ;))
sevgili çiçekli arkadaşım,
çiçeklerini koklamaya geldim...
nasılsınız?
muhabbetle bekliyorum
sevgiler.
Tek ölümsüzler sanatçılardır, şairlerdir, yazarlardır, düşünürlerdir. Şimdi ünlü olmasalar bile, ileride değerleri anlaşılacaktır. Çamurlu bir su birikintisine, bembeyaz, ışıl ışıl ışıldayan çok güzel bir çakıltaşı atmışlardır onlar. Çamurlu sular nasıl olsa bir gün çekilecek, o güzel çakıltaşı gün ışığına çıkacaktır.
Mina Urgan
ImageAvlu, park ve bahçelere süsleme unsuru olarak yapılır. Selsebiller bu özellikleri ile göze hitap ederler. Selsebiller, üzerlerinde yer alan çanakçıklardan lüleler kanalı ile suyun yukarıdan dökülürken çıkarttığı şırıltılar, kulaklara adeta bir müzik zevki verir ve dinlendirirler. Selsebillerin yapılma nedenlerinden birisi de küçük kuşların yıkanıp su içmeleri içindir.
Cenneteki çeşmelerden birisinin adı da Selsebil'dir
;)))
Tünaydın Maria ve arkadaşlar
Haftanız güzel geçsin
Hapiste Yatacak Olana Bazı Öğütler
Dünyadan, memleketinden, insandan
umudum kesik değil diye
İpe çekilmeyip de
Atılırsan içeriye,
Yatarsan on yıl, on beş yıl
Daha da yatacağından başka,
'Sallansaydım ipin ucunda
Bir bayrak gibi keşke''
Demiyeceksin,
Yaşamakta ayak direyeceksin.
Belki bahtiyarlık değildir artık,
Boynunun borcudur fakat,
Düşmana inat
Bir gün fazla yaşamak.
İçerde bir tarafınla yapayalnız kalabilirsin,K
Kuyunun dibindeki taş gibi.
Fakat öbür tarafın
Dünyanın kalabalığına
Öylesine karışmalı ki,
Sen ürpermelisin içerde,
Dışarda kırk günlük yerde yaprak kımıldasa.
İçerde mektup beklemek,
Yanık türküler söylemek bir de,
Bir de gözünü tavena dikip sabahlamak
Tatlıdır ama tehlikelidir.
Tıraştan tıraşa yüzüne bak,
Unut yaşını
Koru kendini bitten,
Bir de bahar akşamlarından;
Bir de ekmeği
Son lokmasına dek yemeği,
Bir de ağız dolusu gülmeyi unutma hiçbir zaman.
Bir de kimbilir,
Sevdiğin kadın sevmez olur,
Ufak bir iş deme,
Yemyeşil bir dal kırılmış gibi gelir,
İçerdeki adama.
İçerde gülü, bahçeyi düşünmek fena,
Dağları, deryaları düşünmek iyi.
Durup dinlenmeden yazmayı,
Bir de dokumacılığı tavsiye ederim sana,
Bir de ayna dökmeyi.
Yani içerde onyıl, on beş yıl,
Daha da fazla hatta
Geçirilmez değil,
Geçirilir,
Kararmasın yeter ki
Sol memenin altındaki cevahir!
Nazım Hikmet
Müzik evrenseldir.
Sözleri bize hitap etmekte, dikkat ettiğim hususta budur.
Memleketim ve Gençlik Marşı
Ayrıştırmadan topluma birlik ve beraberliği aşılayan eserler görüşüm...