Önce sesin gelir aklıma Çaresiz kaldıkça hep seni düşünürüm Güzel olan,dolgun başaklardaki sarışın sevinçli Sonra cumartesi günleri gelir Sonra gökyüzü gelir hemen kurtulurum Bir yağmur yağsa da ıslansak
Anlat der; yeşillensin dağlarım,çimenlerim bağlarım.Anlat ki; acılar terk etsin bizi… Elini anlıma koy,bak yanıyor gibiyim.Bütün ayrıntıları not et,bir tarih düşür,anlatder içimdeki yangını.Bak kanıyor gibiyim…Aklına hayata dair ettiğin yeminler gelir…
Bir zamanlar bu ülkenin solcuları her toplumsal olaydan sonrailk gözaltına alınacakların kendileri olduğunu bildiklerinden en yakın karakola gidip teslim olurlardı.
Emperyalizmin saldırgan gücü olan NATO’ya gir. Kore Savaşı’na karşı muhalefet eden ne kadar yazar, çizer düşünür varsa hepsini içeri tık. Her olayda olmayan bir komünist parmağı ara, Kora savaşında sonra Marshal yardımlarıyla bebelere süt tozu takviyesi yap, şimdi de kalk ABD emperyalizmi bizi sömürüyor de,Yok yaa.
Bir zamanlar bu ülkenin en hızlı anti-komünistlerin,günümüzde çevir kazı yanmasın misali anti-emperyalist olmaları onların ne kadar ilkeli(!) olduklarının traji-komik bir göstergesidir.
Berbanga sibe ye-Berfe re girtiye Keça ke ye nizanım nezi şeş sali ye Ji dur ve mala neri-Pir kal li ber deri Kuçke we,Berxe we-Hesretek da seri Bi nave xwe vebe-Bi nave xwe Berfin Bi renge xwe vebe-Bi xeyale xwe ve Kardelen re beje: Koka me jek be ji Pela mın dibişkive-Behneke din ve diji J’gulfiroşan-dur keve-Delala min Berfin Xewnfroşan dur keve-Wundakin te Berfin
Sabahın kuşluk vakti-Yolları tutmuş kar Kimin kızıdır bilmiyorum-Altısında var yok Baktı uzaktan eve- Ninesi dedesi kapı önünde Köpeği birde kuzusu-Öyle bir hasretki içinde İsminle aç-İsminle Berfin Renginle aç renginle Berfin Kardelene söyle:Köklerimiz aynı olsada Ayrı açar yapraklarım-Başka bir kokuyla yaşarım Çiçek satıcılarından,sakın güzel Berfin Hayal tacirlerinden sakın,güzel Berfin Soldururlar … Seni…
1929 yılında Kazım Nami 11 Şubat 1929 tarihli Hakimiyet-i_Milliye gazetesinde Amerika’yla Türkiye arasındaki benzerlikler üzerinde durmakta,bizim onlardan çok şeyler öğreneceğimizi söylemekte,”kainatın bütün faaliyet ve yaratış sahası önümüzde duruyor onlara benzemeliyiz tespitinde bulunuyordu.Batı’nı karşısındaki ezilmişlik bu dönem her vesileyle dile getirilmiştir. Örneğin Olaylı geçen bir Galatasaray-Fenerbahçe maçı sonrası Falih Rıfkı Atay 15 Mayıs 1929 tarihli Hakimiyet-i-Milliye gazetesinde,Spor gibi güzel ve necip bir garp eseri ne ancak bu kadar şarklılık konabilir,diye yazmıştır.Özellikle 1930’lardaAvrupalılaşma isteğine bağlı olarak Avrupa kökenli çok sesli müzikten,orkestralardan,Batı müziği enstrumanlarından övğüyle bahsadilmekte,”Doğu müziği Türkler açısından yüz kızartıcı bir müzik olduğu iddia edilmektedir.
Kroki bir yerin kuş bakışı görünümlü halidir(!) Kendini kuş yerine koyarak bir yerin… Yer yüzündeki bir cisme kuşlar gibi bakmak(!)
İyi de; TDK Sözlüğünde,bir konu veya nesnenin başlıca özelliklerini yansıtan taslağı(Fr.croquis) olarak tanımlanan sözcüğün uçan kuşlarla uzaktan yakından hiçbir alakası yok ki.
Önce sesin gelir aklıma
Çaresiz kaldıkça hep seni düşünürüm
Güzel olan,dolgun başaklardaki sarışın sevinçli
Sonra cumartesi günleri gelir
Sonra gökyüzü gelir hemen kurtulurum
Bir yağmur yağsa da ıslansak
Anlat der; yeşillensin dağlarım,çimenlerim bağlarım.Anlat ki; acılar terk etsin bizi…
Elini anlıma koy,bak yanıyor gibiyim.Bütün ayrıntıları not et,bir tarih düşür,anlatder içimdeki yangını.Bak kanıyor gibiyim…Aklına hayata dair ettiğin yeminler gelir…
A.Hicri.İzgören.
Bir zamanlar bu ülkenin solcuları her toplumsal olaydan sonrailk gözaltına alınacakların kendileri olduğunu bildiklerinden en yakın karakola gidip teslim olurlardı.
Emperyalizmin saldırgan gücü olan NATO’ya gir. Kore Savaşı’na karşı muhalefet eden ne kadar yazar, çizer düşünür varsa hepsini içeri tık. Her olayda olmayan bir komünist parmağı ara, Kora savaşında sonra Marshal yardımlarıyla bebelere süt tozu takviyesi yap, şimdi de kalk ABD emperyalizmi bizi sömürüyor de,Yok yaa.
Bir zamanlar bu ülkenin en hızlı anti-komünistlerin,günümüzde çevir kazı yanmasın misali anti-emperyalist olmaları onların ne kadar ilkeli(!) olduklarının traji-komik bir göstergesidir.
BERFİN
Berbanga sibe ye-Berfe re girtiye
Keça ke ye nizanım nezi şeş sali ye
Ji dur ve mala neri-Pir kal li ber deri
Kuçke we,Berxe we-Hesretek da seri
Bi nave xwe vebe-Bi nave xwe Berfin
Bi renge xwe vebe-Bi xeyale xwe ve
Kardelen re beje: Koka me jek be ji
Pela mın dibişkive-Behneke din ve diji
J’gulfiroşan-dur keve-Delala min Berfin
Xewnfroşan dur keve-Wundakin te Berfin
Sabahın kuşluk vakti-Yolları tutmuş kar
Kimin kızıdır bilmiyorum-Altısında var yok
Baktı uzaktan eve- Ninesi dedesi kapı önünde
Köpeği birde kuzusu-Öyle bir hasretki içinde
İsminle aç-İsminle Berfin
Renginle aç renginle Berfin
Kardelene söyle:Köklerimiz aynı olsada
Ayrı açar yapraklarım-Başka bir kokuyla yaşarım
Çiçek satıcılarından,sakın güzel Berfin
Hayal tacirlerinden sakın,güzel Berfin
Soldururlar …
Seni…
1929 yılında Kazım Nami 11 Şubat 1929 tarihli Hakimiyet-i_Milliye gazetesinde Amerika’yla Türkiye arasındaki benzerlikler üzerinde durmakta,bizim onlardan çok şeyler öğreneceğimizi söylemekte,”kainatın bütün faaliyet ve yaratış sahası önümüzde duruyor onlara benzemeliyiz tespitinde bulunuyordu.Batı’nı karşısındaki ezilmişlik bu dönem her vesileyle dile getirilmiştir. Örneğin Olaylı geçen bir Galatasaray-Fenerbahçe maçı sonrası Falih Rıfkı Atay 15 Mayıs 1929 tarihli Hakimiyet-i-Milliye gazetesinde,Spor gibi güzel ve necip bir garp eseri ne ancak bu kadar şarklılık konabilir,diye yazmıştır.Özellikle 1930’lardaAvrupalılaşma isteğine bağlı olarak Avrupa kökenli çok sesli müzikten,orkestralardan,Batı müziği enstrumanlarından övğüyle bahsadilmekte,”Doğu müziği Türkler açısından yüz kızartıcı bir müzik olduğu iddia edilmektedir.
Mustafa Çapar:Türkiye’de Eğitim
Ateş olmayan yerden diaspora çıkmaz(!)
Diaspora(İtalyanca-Kopuntu) ,Göç etmiş veya zorla göç ettiriler ulusların/halkların yaşadığı yerler.
Önce Ekmekler Bozuldu.adlı eserin yazarı.
Kroki yorumları
Kroki bir yerin kuş bakışı görünümlü halidir(!)
Kendini kuş yerine koyarak bir yerin…
Yer yüzündeki bir cisme kuşlar gibi bakmak(!)
İyi de; TDK Sözlüğünde,bir konu veya nesnenin başlıca özelliklerini yansıtan taslağı(Fr.croquis) olarak tanımlanan sözcüğün uçan kuşlarla uzaktan yakından hiçbir alakası yok ki.