N. Ataç Cumhuriyet Tarihimizin en ünlü generali için: 'O da tüm harbiyeliler gibi hafifçe kültürlüydü' der.
Dönemin Millî(!) Güvenlik(!) Konseyi başkanı A. K. Evren ve üyeleri için 'hafifiçe kültürlü' tabirindeki hafifçe kelimesi fazla mı ne demiyor çok fazla diyorum.
Ya da dönemin CIA Ankara masası şefi olan Paul Henze’nin 12 Eylül’ü 'bizim çocuklar yaptı' deyişi, bu konsey üyelerini 'hafifçe satılmış' durumuna düşürmez mi?
Milli Şef ya da çok partili siyasi hayata geçişte pir olan, İsmet Paşa ya da İsmet İnönü azl edilmiştir Mustafa Kemal tarafından. Yine aynı taifeden, yani son İttihatçılardan Celal Bayar, başvekil(başbakan) olmuştur.
Huzuru Kemal Paşa'ya varır ve taltifin verdiği zevke mukabil bir edeble, sorar.
- Mes'uliyetim ve salahiyetim nelerdir?
Mustafa Kemal Paşa,
-Büyükelçilerin atamasını ben yaparım, dış siyaset benim yetki alanımda. Valileri, Emniyet müdürlerini, ben belirlerim. Ordudaki tayin ve terfileri de ben yaparım, bunlara da karışma.
Evvela 'Lâ'... Evet ilkin 'Lâ'...
İtaat isyanla başlamalı ki aziz olsun.
Hani: 'Bana lâ deyebilme gücü ver' deyivermişti ya.
İsyan itaatten evvel mukaddes ve asil.
Kaybolan militan asaleti de değildi.
Belki belki herşeyi idi.
Asırlar boyu uğraşılarak 'militan' kimliğinden tecrit edilen 'üstinsan'.
Hazîn olan F. Nietzsche'nin bu hakikati dillendirirken sizin susmanız.
Kâdim tabirle İhya-i Ulûmiddin. İşin esası İslâm'ı aslına rücû ettirme. Yoksa Batı Rönesansı ile hiç alakası olmaz İslâm Rönesansının.
Bu yeniden dirilme harekatıdır.
En sevdiğin ne ise O'nun aşkına yazının hakkını ver, değilse yazma.
Kendisinde; hâlâ ya wc kapısı ya lise sırası ya da '80 ihtiâli evvelinde duvara yazma aşkı olanlar var.
Allah aşkına insaf.
Yazma demiyorum yaz ama aklına her geleni yazma ya Hû.
Yazdığından bana bir şeyler öğret.
N. Ataç Cumhuriyet Tarihimizin en ünlü generali için: 'O da tüm harbiyeliler gibi hafifçe kültürlüydü' der.
Dönemin Millî(!) Güvenlik(!) Konseyi başkanı A. K. Evren ve üyeleri için 'hafifiçe kültürlü' tabirindeki hafifçe kelimesi fazla mı ne demiyor çok fazla diyorum.
Ya da dönemin CIA Ankara masası şefi olan Paul Henze’nin 12 Eylül’ü 'bizim çocuklar yaptı' deyişi, bu konsey üyelerini 'hafifçe satılmış' durumuna düşürmez mi?
Yemişim Demokrasinizi...
Milli Şef ya da çok partili siyasi hayata geçişte pir olan, İsmet Paşa ya da İsmet İnönü azl edilmiştir Mustafa Kemal tarafından. Yine aynı taifeden, yani son İttihatçılardan Celal Bayar, başvekil(başbakan) olmuştur.
Huzuru Kemal Paşa'ya varır ve taltifin verdiği zevke mukabil bir edeble, sorar.
- Mes'uliyetim ve salahiyetim nelerdir?
Mustafa Kemal Paşa,
-Büyükelçilerin atamasını ben yaparım, dış siyaset benim yetki alanımda. Valileri, Emniyet müdürlerini, ben belirlerim. Ordudaki tayin ve terfileri de ben yaparım, bunlara da karışma.
İşte sana 'Demokrasi.'
Devamı gelecek...
Bilim bazıları için inek olmaya inek ama kutsal değil zannedersem.
Zira bilim sade bir inek olmalı.
Sormuşlar:
'Ey bilge, ne temennî ederdin? '
— Doğmamış olmayı.
— Ama doğdun, şimdi ne temennî ediyorsun?
— Ölmüş olmayı.
; edeble güzeldir.