Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • türk19.06.2006 - 09:03

    ne mutlu türküm diyene...
    mutluluğun kısa yolları bknz. comterto morpeano

  • cellat19.06.2006 - 08:56

    Cellat uyandı bir gece.. tanrım dedi bu nasıl bir bilmece?
    Çoğalmaktalar öldürüldükçe.. bense tükenmekteyim her gün öldürdükçe..

    Abimin lise vakitleri duvarlara yazdığı yazılardan biri olabilir.. yani tam olarak hatırlıyamıyorum.. ondan duymuşum gibime geliyor.. vesselam

    bu yazıyı yazıp sildim.. niye.. çünkü aşağıda bu dizeleri ataol behramoğlu yazdığını belirten bir anlam düşmüş arkadaş.. yine de değiştirmeyeyim dedim.. benim söylediğim kulağıma daha hoş geliyor sanki.. ne konuşuyorum nedir bu görünme çabam.. rabbim ellerimden tut..

  • kendini kandırmak19.06.2006 - 08:52

    Arkadaşımdı.. tanıyorduk birbirimizi.. yani tanıdığımızı düşünüyorduk.. hayır hiç tanımadık.. saçma sapan düşünebiliyorduk.. kendini bilmezlerdendik..
    Kendini beğeniyordu.. kibirliydi.. ama bir karşılığı yoktu kibrinin..
    dayanamadı sordu.. dedi sence ben neyim ? ..
    Mimiklerimi ayarladım.. kelimelerimi seçtim.. ve gözümü kırpmadan yalan söyledim..
    Hadi ya demek oymuşum.. vay be ben neymişim dedi ve mutlu oldu.. mutlu olmak bu kadar basitti işte..

    Böyle diyorum ben...

  • tiyatro19.06.2006 - 08:50

    Duygusal yoğunluk yaşayıp kolayca etkilenerek, hemencecik inanan kitleleri çoğu tiyatro oyununun içerik olarak yüksek ve yüce anlamlar taşıdığına inandırmak kolaydır..
    Bakın olay şurda kopuyor.. basit olan basitlikten haz alır..
    Bu değer verdiğimiz herşey için geçerli.. nedir mesela? basit örnekler vereceğim..
    Vazgeçiyorum.. affınıza sığınıyorum.. dikkatli olun sığıntı muamelesi yapmayın bana.. vazgeçiyorum çünkü uzun düşünceler bunlar... olmuyor ne yazacağımı unuttum..
    böyle diyorum ben.. pek beğenmedim dediklerimi gerçi..

  • niccolo machiavelli19.06.2006 - 08:48

    ey hükümdar... yaltakçıları doğruyu söylediklerinde gücenmeyeceğine inandır..
    böylelikle bir bir ölüp yok olabilirler
    ama herkes sana gerçeklerden bahsederse.. itibarın ölür..
    ki doğru söz kirli bir adamın dilinde kirlenir..
    machıavelli böyle demiş... miş

    bu dediğine katıldım..

    gerçi düşünsel ahlaksızlık suçlamalarına meful bir eleman bu.. haz etmiyorum..

  • dostoyevski19.06.2006 - 08:42

    İsteklerimi yok edin.. ideallerimi silin.. seve seve peşinizden gelirim..
    Eğer uğraşmaya değmez derseniz.. ciddi ciddi konuşmama rağmen bana değer vermiyorsanız.. sizin bileceğiniz iş.. benim bir yeraltım var.. yeraltıma çekilirim..
    Vardığım sonuca göre.. en iyisi hiçbirşey yapmamak.. bir kenara çekilmek.. ve seyretmek..
    Seyrederken de kıs kıs gülmek.. yaşasın yeraltım..
    Ama ah şimdi buraya yazdıklarıma bir inanabilsem.. benden mutlusu olmaz..

    Dostoyevskiyi saygıyla anarak...

  • fahişe19.06.2006 - 08:40

    evime başın dik.. hiç çekinmeden.. utanmadan.. evimin kadını olarak gir...
    --- puşkin böyle dedi ---
    Bakın bu puşkin melez bir adamdır.. sağı solu belli olmaz..
    Bu konuda Puşkin tarzı düşünceler türk sokak edebiyatında (bu tanımı edebiyat dışı sayacağınıza emin olmama rağmen..) ve saygın türk filmlerimizde pekçe yoğundur.. ama gelin görün ki.. sonrasında pişmanlıklar alır başını gider..
    Hayır ben şahsen acıma temelli evlilik bağlarının sağlam olacağı kanısında değilim..
    Ama ne diyorum mesela.. adamdan adama değişir.. kadından kadına da değişir..
    Hangi konumda hangi durumda olursa olsun.. beden birşeydir.. ama ruh pekçe birşeydir..
    Gelenek affetmez.. ama geleneğin temel aldığı varsayılan din geçmişi siler..
    Vesaire vesaire diyorum.. yani dünya halleri....

  • baba parası18.06.2006 - 18:42

    iki yıldır reddettiğim.. sırf gönlü olsun diye bayram harçlığı mesabesinde az az aldığım para

  • hazal18.06.2006 - 03:22

    sevgiyle anıyorum...

  • deneme14.06.2006 - 04:28

    Topraklarımdan geçti kavmim yetişemedim.
    Damla damla benliğime yağan vehimler salmıyor ki gideyim.
    Yorgun çocuklar ağlıyordu
    Kabilemin reisi Bırakmadı.. dur dedi.. dur, durdum ve yetişemedim. Zararı yok,belki içimin gizli yörelerine beni götürecek bir kafile daha görürüm. Sürgün bu. Gurbet bu yer. Belki,ilmek ilmek köprüler örülür de gönlümde,daha bastığım ilk adımda beni sürükler en ücra köylerime.
    Köylerim...Bende kurulmuş,benden olmuş...Ama hiç bilmediğim...
    Kelimelerin enkazı altında kaldım.
    Hangi harfi sırtlanıp atmalı,beynimi çengeline takan hangi soru işaretini çıkarmalı saplandığı yerden? Oltasına aldandığım...Kan olsa da cevabı,anlatmalıyım.
    Yoksa,yeni tuzaklar kurulur yollarıma,Yoksa yolumu bulamam. Yörelerim bensiz kalır.
    Sen...Adımı heceleyen kız...Yorgun kız, Aynadaki hırçın yüz...
    Gitmeliyim, tutkudan bir elbise giydim.Sırrım çekiyor fikrimi,gitmeliyim. Yoksulmuşum,yoksunmuşum.Bir içimlikmiş suyum. Azığım yokmuş...
    Diyorsun ki:Önünde dağ dağ yokuş.
    Yalın ayak koşarım.
    Hasret kilim olur yollarıma.
    Ben özledikçe yolum kısalır,ben özlerim gurbet biter.Bilge bir iklimin rüzgarı soluklanır ciğerimde.
    Bırak bileyim. Bileneyim ve öylece sür beni siyah taşlara...