Türk Soykırımı Planlanıyor, Uyanın! ! . Zahide UÇAR AKP çakalların yanında AKBABA olmayı kabullenmiş, Türk Milletini ateşten bir kıyamete sürmeye hazırlanıyor. MGK’da Suriye ile savaş şartları değerlendirilmiştir(!) Hiç düşündünüz mü, o kirli savaşa kim sürülecek? Türkiye’yi Küresel elit’in çıkarlarına fedai yapmayı mecburiyetleri nedeniyle kabul eden hükümet, kimleri ateşe sürecek? Osmanlı döneminde azınlıklar, tarikat müritleri semirirken, Anadolu’nun fakir Türk çocukları savaş meydanlarına sürüldü. Saltanatın bütün nimetlerinden faydalanan kesimin çıkarlarına bekçi yapılan Türk gençleri; Afrika’dan Balkanlar’a, Kafkaslardan Arap çöllerine sürülerek adeta Türk soykırımına uğratıldı. Saray efradı tarafından “Fehimsiz Türk” diyerek horlanan Türkler, fakir ve cahil bırakılmıştı. Bu küçümsemeyi Vahdettin’in Amerika’ya yazdığı utanç verici mektubunun içinde de bulabilirsiniz. Mektubunda ki o paragrafa bir bakalım: “İslam Hilafetinin Osmanlı Saltanatı'ndan soyutlanması ve ayrılması ve Hilafetin tümüyle kaldırılması dini, kavmiyeti, vatanı belirsiz ve karışık askerlerden ve öteki sınıflardan oluşan küçük bir şer zümresinin kısmen zorla ve kısmen bilgisizlik ve gafletle yönlendirdiği beş-altı milyonluk Türk kavminin yetki alanı içinde değildir.”(1*) Bu zulüm ve haksızlığı iyi bilen Atatürk, çileli ve mazlum Türk Milletini ayağa kaldırarak, özgüvenini geri kazandırmıştır. Şimdi Türk Milleti üzerinde çok büyük bir oyun daha oynanıyor. Diliyle oynandı, diniyle oynandı, ekmeğiyle oynandı. Yetmedi! ! . Şimdi yeni bir “Türk Soykırımı” planlanıyor ve bu sinsi planı maalesef kimse fark etmiyor, edemiyor. BEDELLİ ASKERLİK BİR TUZAKTIR! ! . UYANIN! ! . UYANDIRIN! ! . MÜSİAD, TÜSİAD, vekil çocukları, yeşil sermaye, tarikat-cemaat mensupları, Güneydoğu ağaları, şeyh, şıh çocukları, aşiret mensuplarının çocukları askere gitmeyecektir. Kim gidecek peki? Anadolu’nun fakir bırakılmış Türk Çocukları. Ortadoğu kaynarken, Türkiye’yi savaşa sürme planı yapan AKP, böylesine kritik bir dönemde “bedelli askerlik” yasasını niye çıkardı sizce? Böylesine kritik bir süreçte bedelli askerlik çıkarılarak kimler kurtarıldı, kimler ateşe sürülüyor? Osmanlının son yüzyılını hatırlayalım. Ticaret, dolayısı ile para azınlıkların elindedir. Sanat ve zanaat da azınlıkların tekelindedir. Türkler ise savaştan savaşa sürülmektedir. İşte o süreçte Rusya, Fransa gibi ülkeler Ermenileri “Büyük Ermenistan” vaadi ile ayaklandırdı. Erkekleri savaş meydanlarına sürülmüş Türkler, Ermeni çapulcuların saldırısına uğradı. Toplu kıyımlar, tecavüzler yaşandı. Korunmasız, silahsız Türkler damlara, samanlıklara doldurulup yakıldı. Kuyulara atıldı. Gelelim bu güne: Anadolu gene fakir, gene savunmasızdır. Türk Halkı gene horlanıyor. Türk olmak suç haline geldi. Kanıyla, canıyla kurduğu, anasının ak sütü gibi helal olan vatanında ötekileştiriliyor. Devletinden adı bile çıkarılmaya çalışılıyor. Ülkeyi yönetenlerce katil, soykırımcı ilan ediliyor. Kurtuluşu için yaptığı savaş bile inkar ediliyor. Bu kadar horlanan, inkar edilen, zulmedilen, iftira edilen Türk Halkı emperyalizme yem edilecek. Bu rezil plan “bedelli askerlik” yasasının içine gizlenmiştir. Yasayı çıkaran ve destekleyenlerin çoğunun bu planı bildiğini sanmıyorum. Ülkemizde küresel çeteler adına toplum mühendisliği yapanlar ve yasayı telkin edenler kesinlikle bu planı biliyordur. 2006’dan beri PKK iç savaşa hazırlanıyor, büyük şehirlerde silahlanarak iç savaşa hazırlık yapıyor diye yazmıştım. O dönem paranoyak olmakla suçlandım. PKK-MİT görüşmesinde MİT Müsteşarı Hanım bu iddiamı doğruluyor, görüştükleri PKK’lıya; “şehirleri silahla doldurdunuz” diyordu. Türk Ordusu Suriye’ye girerse ne olur? Dün Ermenileri kışkırtan emperyalist devletler bu sefer PKK’yı bütün ülkede harekete geçirerek kan döktürecektir. Savaşa sürülen Türk çocukları soykırıma uğrayacak, işbirlikçi ve mandacıların çocukları AB-D ve sayfiyelerde ceplerini şişirmeye devam edecektir. Hesaplanan iç ve dış savaş sonucunda Türk nüfusu kırılacak, Anadolu boşaltılacaktır. Böylece Haçlı güruhun bin yıllık Anadolu’yu Türklerden geri alma planı gerçekleşecektir. Bu plan onların planıdır. Bizler kendi planımızı henüz söylemedik. Dün işbirlikçilerini ellerine verip geldikleri yere yolladıklarımız akıllanmamış olmalı ki, aynı oyunu gene sahneye koyuyor. Biz gene işbirlikçilerini de ellerine verip, geldikleri yere geri yollayacağız. Biz bu vatana canımızla, kanımızla bedel ödeyerek sahip olduk. 2. Türk soykırımına müsaade etmeyeceğiz. Küresel elit’in Boğaz müdavimleri, mütareke basınının Ali Kemalleri istedi diye Suriye ile savaşmayacağız! .. Kendilerini “bedelli askerlik” tezgahıyla sağlama aldığını düşünen işbirlikçiler Türkleri Müslümanlar üzerine sürerek Türk soykırımı yapamayacaktır. UYANIN ve bu aşağılık planı Haçlı ittifak’ın suratında parçalayın! ! .. Uyanın, uyandırın! ! TÜRKE YAPILAN SOYKIRIM BANA GELEN MAİLDEN ALINTIDIR
Kadın hissettiği kilodadır; tartı fazla gösterse 'tartı bozuk', elbise dar gelse 'kalıbı küçük', arkadaşı kilo almışsın dese 'niyeti bozuktur' …! :D deyip fıkra ile başlayalı bu şimdi yazcaklarım TSM dir kadın bir gül aşksa mevsim tez gecer kanmaya değmez bulunca sev kaybolunca bir ömür yanmaya değmez unut unuttuğu yerde adını anmağa değmez ya serhoş kal ya rüyada hayat uyanmaya değmez dedikten sonra kadın iki yüzlülük yapar oğlunu kadınlardan korurken kocasına feministtir Kuranda dediği gibi ne kadar anlayışlı olursan ol kadını anlayamazsın sevmesi,dünyayı cennette veya cehendeme çevirir BAHTINA. sevdiğini,sevmediğni bilmeden ömrün biter
Dünya, kötülük yapanlar yüzünden değil,sayıları daha çok olduğu halde, seyirci kalıp hiçbir şey yapmayanlar yüzünden tehlikeli bir yerdir...A. Einstein murakaba kontol etmektir.
Ben en hakîr bir insanı kardeş sayan bir rûhum! Bende esîr yaratmayan bir Tanrı’ya îman var, Paçavralar altındaki yoksul beni yaralar... Bırak beni haykırayım, susarsam sen mâtem et! Unutma ki şâirleri haykırmayan bir millet, Sevenleri toprak olmuş öksüz çocuk gibidir... Zaman ona kan damlayan dişlerini gösterir! Bu zavallı sürü için ne merhâmet, ne hukuk, Yalnız bir sert bakışlı göz, yalnız ağır bir yumruk! .. MEHMET EMİN YURDAKUL
Bir ulus kendi içindeki aptal ve hatta muhteri olanlarla baş edebilir. Fakat içersindeki satılmış ve hainlerle yaşayabilmesi olanaksızdır. Sınırları zorlayan düşman silah ve alemlerini açıkta taşıdığı için daha az tehlikelidir. Fakat bir hain, hain gibi görünmez, kurbanları ile aynı aksanda konuşur, onların çehresine bürünür ve onların argümanlarını kullanarak ulusun politik yapısına nüfuz eder, bütün kapılardan serbestçe geçer, sesi en üst düzey hükümet koridorlarında duyulur, ulusun ruhunu çürütür. Politik yapıya her türlü hastalık bulaştırarak yaşam gücünü elinden alır. Bir katil daha az korkuludur. Marcus Tullius Cicero (M.Ö.106-M.Ö.43) , Romalı devlet adamı, hukukçu, düşünür
Efendiler, eğer bu millet parçalanacak olursa, genel şerefsizliğin enkazı altında, şunun bunun şahsi şerefi de parça parça olur. Biz, o genel şerefi kurtarabilmek için harekete geçen millete ruhumuzla katıldık. Katılmamıza mani olabilecek şahsi rütbeleri, mevkileri de bu gaye uğrunda feda ettik... Bunu anlamayıp da, milleti hala kendi kafalarının keyfine göre idare etmeye kalkışan kuvvetler artık birer beladır. Bela çekmeye de bu milletin artık tahammülü kalmamıştır. M. Kemal ATATÜRK
safarat yahudi dönmesi
yalnış hatırlamıyorsam italyada bir çiftçye 1çift tavaşan verilmiş ve bir yılda elde
ettiği yavruları ve tüm tavşanları hesaplamada çıkan sayılardır.
Allah vardır 32 farz vardır Kuran vardır öğretiçisi Hz peygamber vardır
gerisi çok tehlikedir!
Türk Soykırımı Planlanıyor, Uyanın! ! .
Zahide UÇAR
AKP çakalların yanında AKBABA olmayı kabullenmiş, Türk Milletini ateşten bir kıyamete sürmeye hazırlanıyor.
MGK’da Suriye ile savaş şartları değerlendirilmiştir(!)
Hiç düşündünüz mü, o kirli savaşa kim sürülecek?
Türkiye’yi Küresel elit’in çıkarlarına fedai yapmayı mecburiyetleri nedeniyle kabul eden hükümet, kimleri ateşe sürecek?
Osmanlı döneminde azınlıklar, tarikat müritleri semirirken, Anadolu’nun fakir Türk çocukları savaş meydanlarına sürüldü. Saltanatın bütün nimetlerinden faydalanan kesimin çıkarlarına bekçi yapılan Türk gençleri; Afrika’dan Balkanlar’a, Kafkaslardan Arap çöllerine sürülerek adeta Türk soykırımına uğratıldı.
Saray efradı tarafından “Fehimsiz Türk” diyerek horlanan Türkler, fakir ve cahil bırakılmıştı. Bu küçümsemeyi Vahdettin’in Amerika’ya yazdığı utanç verici mektubunun içinde de bulabilirsiniz. Mektubunda ki o paragrafa bir bakalım:
“İslam Hilafetinin Osmanlı Saltanatı'ndan soyutlanması ve ayrılması ve Hilafetin tümüyle kaldırılması dini, kavmiyeti, vatanı belirsiz ve karışık askerlerden ve öteki sınıflardan oluşan küçük bir şer zümresinin kısmen zorla ve kısmen bilgisizlik ve gafletle yönlendirdiği beş-altı milyonluk Türk kavminin yetki alanı içinde değildir.”(1*)
Bu zulüm ve haksızlığı iyi bilen Atatürk, çileli ve mazlum Türk Milletini ayağa kaldırarak, özgüvenini geri kazandırmıştır.
Şimdi Türk Milleti üzerinde çok büyük bir oyun daha oynanıyor.
Diliyle oynandı, diniyle oynandı, ekmeğiyle oynandı. Yetmedi! ! . Şimdi yeni bir “Türk Soykırımı” planlanıyor ve bu sinsi planı maalesef kimse fark etmiyor, edemiyor.
BEDELLİ ASKERLİK BİR TUZAKTIR! ! . UYANIN! ! . UYANDIRIN! ! .
MÜSİAD, TÜSİAD, vekil çocukları, yeşil sermaye, tarikat-cemaat mensupları, Güneydoğu ağaları, şeyh, şıh çocukları, aşiret mensuplarının çocukları askere gitmeyecektir. Kim gidecek peki? Anadolu’nun fakir bırakılmış Türk Çocukları.
Ortadoğu kaynarken, Türkiye’yi savaşa sürme planı yapan AKP, böylesine kritik bir dönemde “bedelli askerlik” yasasını niye çıkardı sizce? Böylesine kritik bir süreçte bedelli askerlik çıkarılarak kimler kurtarıldı, kimler ateşe sürülüyor?
Osmanlının son yüzyılını hatırlayalım.
Ticaret, dolayısı ile para azınlıkların elindedir. Sanat ve zanaat da azınlıkların tekelindedir. Türkler ise savaştan savaşa sürülmektedir. İşte o süreçte Rusya, Fransa gibi ülkeler Ermenileri “Büyük Ermenistan” vaadi ile ayaklandırdı. Erkekleri savaş meydanlarına sürülmüş Türkler, Ermeni çapulcuların saldırısına uğradı. Toplu kıyımlar, tecavüzler yaşandı. Korunmasız, silahsız Türkler damlara, samanlıklara doldurulup yakıldı. Kuyulara atıldı.
Gelelim bu güne:
Anadolu gene fakir, gene savunmasızdır. Türk Halkı gene horlanıyor. Türk olmak suç haline geldi. Kanıyla, canıyla kurduğu, anasının ak sütü gibi helal olan vatanında ötekileştiriliyor. Devletinden adı bile çıkarılmaya çalışılıyor. Ülkeyi yönetenlerce katil, soykırımcı ilan ediliyor. Kurtuluşu için yaptığı savaş bile inkar ediliyor. Bu kadar horlanan, inkar edilen, zulmedilen, iftira edilen Türk Halkı emperyalizme yem edilecek.
Bu rezil plan “bedelli askerlik” yasasının içine gizlenmiştir.
Yasayı çıkaran ve destekleyenlerin çoğunun bu planı bildiğini sanmıyorum. Ülkemizde küresel çeteler adına toplum mühendisliği yapanlar ve yasayı telkin edenler kesinlikle bu planı biliyordur.
2006’dan beri PKK iç savaşa hazırlanıyor, büyük şehirlerde silahlanarak iç savaşa hazırlık yapıyor diye yazmıştım. O dönem paranoyak olmakla suçlandım. PKK-MİT görüşmesinde MİT Müsteşarı Hanım bu iddiamı doğruluyor, görüştükleri PKK’lıya; “şehirleri silahla doldurdunuz” diyordu.
Türk Ordusu Suriye’ye girerse ne olur?
Dün Ermenileri kışkırtan emperyalist devletler bu sefer PKK’yı bütün ülkede harekete geçirerek kan döktürecektir. Savaşa sürülen Türk çocukları soykırıma uğrayacak, işbirlikçi ve mandacıların çocukları AB-D ve sayfiyelerde ceplerini şişirmeye devam edecektir.
Hesaplanan iç ve dış savaş sonucunda Türk nüfusu kırılacak, Anadolu boşaltılacaktır. Böylece Haçlı güruhun bin yıllık Anadolu’yu Türklerden geri alma planı gerçekleşecektir.
Bu plan onların planıdır. Bizler kendi planımızı henüz söylemedik.
Dün işbirlikçilerini ellerine verip geldikleri yere yolladıklarımız akıllanmamış olmalı ki, aynı oyunu gene sahneye koyuyor.
Biz gene işbirlikçilerini de ellerine verip, geldikleri yere geri yollayacağız.
Biz bu vatana canımızla, kanımızla bedel ödeyerek sahip olduk.
2. Türk soykırımına müsaade etmeyeceğiz.
Küresel elit’in Boğaz müdavimleri, mütareke basınının Ali Kemalleri istedi diye Suriye ile savaşmayacağız! ..
Kendilerini “bedelli askerlik” tezgahıyla sağlama aldığını düşünen işbirlikçiler Türkleri Müslümanlar üzerine sürerek Türk soykırımı yapamayacaktır.
UYANIN ve bu aşağılık planı Haçlı ittifak’ın suratında parçalayın! ! ..
Uyanın, uyandırın! !
TÜRKE YAPILAN SOYKIRIM BANA GELEN MAİLDEN ALINTIDIR
Kadın hissettiği kilodadır;
tartı fazla gösterse 'tartı bozuk',
elbise dar gelse 'kalıbı küçük',
arkadaşı kilo almışsın dese 'niyeti bozuktur' …! :D
deyip fıkra ile başlayalı
bu şimdi yazcaklarım TSM dir
kadın bir gül
aşksa mevsim tez gecer kanmaya değmez
bulunca sev kaybolunca bir ömür yanmaya değmez
unut unuttuğu yerde adını anmağa değmez
ya serhoş kal ya rüyada
hayat uyanmaya değmez
dedikten sonra kadın iki yüzlülük yapar oğlunu kadınlardan korurken
kocasına feministtir
Kuranda dediği gibi ne kadar anlayışlı olursan ol kadını anlayamazsın
sevmesi,dünyayı cennette veya cehendeme çevirir
BAHTINA.
sevdiğini,sevmediğni bilmeden ömrün biter
Dünya, kötülük yapanlar yüzünden değil,sayıları daha çok olduğu halde, seyirci kalıp hiçbir şey yapmayanlar yüzünden tehlikeli bir yerdir...A. Einstein
murakaba kontol etmektir.
Ben en hakîr bir insanı kardeş sayan bir rûhum!
Bende esîr yaratmayan bir Tanrı’ya îman var,
Paçavralar altındaki yoksul beni yaralar...
Bırak beni haykırayım, susarsam sen mâtem et!
Unutma ki şâirleri haykırmayan bir millet,
Sevenleri toprak olmuş öksüz çocuk gibidir...
Zaman ona kan damlayan dişlerini gösterir!
Bu zavallı sürü için ne merhâmet, ne hukuk,
Yalnız bir sert bakışlı göz, yalnız ağır bir yumruk! ..
MEHMET EMİN YURDAKUL
İŞTE ŞİİR BÖYLE BİR ŞEYDİR
Bir ulus kendi içindeki aptal ve hatta muhteri olanlarla baş edebilir.
Fakat içersindeki satılmış ve hainlerle yaşayabilmesi olanaksızdır. Sınırları zorlayan düşman silah ve alemlerini açıkta taşıdığı için daha az tehlikelidir.
Fakat bir hain, hain gibi görünmez, kurbanları ile aynı aksanda konuşur,
onların çehresine bürünür ve onların argümanlarını kullanarak ulusun politik yapısına nüfuz eder, bütün kapılardan serbestçe geçer, sesi en üst düzey hükümet koridorlarında duyulur, ulusun ruhunu çürütür.
Politik yapıya her türlü hastalık bulaştırarak yaşam gücünü elinden alır.
Bir katil daha az korkuludur.
Marcus Tullius Cicero
(M.Ö.106-M.Ö.43) ,
Romalı devlet adamı, hukukçu, düşünür
Dünyada hiç bir milletin kadını milletini kurtuluşa,zafere götürmekte
Anadolu kadınından daha fazla çalıştım diyemez.
ATATÜRK
Efendiler, eğer bu millet parçalanacak olursa, genel şerefsizliğin enkazı altında, şunun bunun şahsi şerefi de parça parça olur. Biz, o genel şerefi kurtarabilmek için harekete geçen millete ruhumuzla katıldık. Katılmamıza mani olabilecek şahsi rütbeleri, mevkileri de bu gaye uğrunda feda ettik... Bunu anlamayıp da, milleti hala kendi kafalarının keyfine göre idare etmeye kalkışan kuvvetler artık birer beladır. Bela çekmeye de bu milletin artık tahammülü kalmamıştır. M. Kemal ATATÜRK