daha bugün dinleme fırsatı bulduğum..internette dolaşan AMA güzel olan bir parça..yumuşak ve dinledikçe sıkmayan bi müziği var..gökhan türkmen söylüyor.. SUSMA HANİ AŞK İNSANI ZATEN BULURDU? SUSMA HANİ YILLAR AŞKA ÇARE OLURDU? SÖYLE YILLAR MI DAHA HIZLI BİR KURŞUN MU? BÖYLE SENSİZ HER GÜN BİRAZ YOKOLUŞUM MU?
'Melamilerde zaviye, tekke, dergâh ve hangâh gibi tarikat durakları yoktur. Zikri de merasimden saydıkları için bundan vazgeçmişler, zikri Tanrıyı düşünmek, O’nun kudretini ve büyüklüğünü anmak ve idrak etmeye çalışmak şekline dönüştürmüşlerdir. Melamiler, halk gibi çalışarak kazanmak, kendi el emeği ile geçinmek istemişler; şeyh, derviş, hoca gibi sıfatların ardına saklanarak başkalarının sırtından geçinmeyi doğru bulmamışlardır Melamet, Hakk’ın hizmetinde olmak, halka saygılı davranmaktır.'
Turnalar güzellikleri, etkileyici büyüklükleri ve uzun mesafeli uçuşlarından ötürü binlerce yıldır baş tacı ediliyor. Mısır mezarlarında, Rus şarkılarında, Amerikan yerlilerinin totemlerinde, Avustralya yerli danslarında, Yunan ve Roma mitlerinde karşımıza çıkıyorlar. Asya’nın pek çok bölgesinde turnalar mutluluğun, şansın, uzun yaşamın ve barışın simgesi olarak kutsal kabul ediliyor.
Bin güneşten daha parlak olduğu söylenen atom bombasının atılmasının ardından ışınım etkisinde kalan küçük bir kız da, iyileşme umuduyla, kağıttan 1000 turna yapmaya girişmişti. O, hedeflediği sayıya ulaşamadan öldü ama diğer çocuklar onun çabasını sürdürdü. Günümüzde Hiroşima’daki Barış Parkı’nın taş anıtları kağıttan yapılmış milyonlarca minik turnayla süslü.
Bir aşk nasıl biterse öyle bitti bu aşk da Uzun bir hastalık gibi Aralıksız dinlediğim alaturka bir fasıl gibi Gökyüzüne bakmayı, dostlara mektup yazmayı Çiçekleri sulamayı unutmuşluğum gibi Bitti. Bir aşk nasıl biterse öyle bitti bu aşk da Yürümeyi yeniden öğrenen felçli bir çocuk gibi Sokağa çıkmalıyım şimdi ve çoktandır İhmal ettiğim dostlara yeni bir adres bırakmalıyım Pencereleri açmalı, kitapları düzenlemeliyim Belki bir yağmur yağar akşama doğru Yarıda bıraktığım şiirleri tamamlarım Aşk da bitti diyordu ya bir şair Aşk bitti işte tam da öyle =ahmet telli=
Sen gittikten sonra yalnız kalacağım. Yalnız kalmaktan korkmuyorum da, ya canım ellerini tutmak isterse...
Evet Sevgili, Kim özlerdi avuç içlerinin ter kokusunu, kim uzanmak isterdi ince parmaklarına, mazilerinde görkemli bir yaşanmışlığa tanıklık etmiş olmasalardı eğer! ! =can yücel=
'düzensiz intiharlar çiziyorum kağıda
nasıl çizilir deme, bari sen deme bunu
bulduğun ilk ipi dola boynuna, bulduğun ilk yarasayı
koynuna al, beni hatırla, beni acıt ya! '
şiirin bu kısmını çok severim..
daha bugün dinleme fırsatı bulduğum..internette dolaşan AMA güzel olan bir parça..yumuşak ve dinledikçe sıkmayan bi müziği var..gökhan türkmen söylüyor..
SUSMA HANİ AŞK İNSANI ZATEN BULURDU?
SUSMA HANİ YILLAR AŞKA ÇARE OLURDU?
SÖYLE YILLAR MI DAHA HIZLI BİR KURŞUN MU?
BÖYLE SENSİZ HER GÜN BİRAZ YOKOLUŞUM MU?
'Melamilerde zaviye, tekke, dergâh ve hangâh gibi tarikat durakları yoktur. Zikri de merasimden saydıkları için bundan vazgeçmişler, zikri Tanrıyı düşünmek, O’nun kudretini ve büyüklüğünü anmak ve idrak etmeye çalışmak şekline dönüştürmüşlerdir. Melamiler, halk gibi çalışarak kazanmak, kendi el emeği ile geçinmek istemişler; şeyh, derviş, hoca gibi sıfatların ardına saklanarak başkalarının sırtından geçinmeyi doğru bulmamışlardır
Melamet, Hakk’ın hizmetinde olmak, halka saygılı davranmaktır.'
bilginin sevgiyle bütünleştiği bilge üniversite.. :)
Turnalar güzellikleri, etkileyici büyüklükleri ve uzun mesafeli uçuşlarından ötürü binlerce yıldır baş tacı ediliyor. Mısır mezarlarında, Rus şarkılarında, Amerikan yerlilerinin totemlerinde, Avustralya yerli danslarında, Yunan ve Roma mitlerinde karşımıza çıkıyorlar. Asya’nın pek çok bölgesinde turnalar mutluluğun, şansın, uzun yaşamın ve barışın simgesi olarak kutsal kabul ediliyor.
Bin güneşten daha parlak olduğu söylenen atom bombasının atılmasının ardından ışınım etkisinde kalan küçük bir kız da, iyileşme umuduyla, kağıttan 1000 turna yapmaya girişmişti. O, hedeflediği sayıya ulaşamadan öldü ama diğer çocuklar onun çabasını sürdürdü. Günümüzde Hiroşima’daki Barış Parkı’nın taş anıtları kağıttan yapılmış milyonlarca minik turnayla süslü.
Ben derdimi hangi daga
Yüregimi hangi suya diyemiyorum
Sen benimsin bahar gözlüm, yarinlarda ikimizin
Yürüyoruz
Turnalar sevdigim ol
Sen benimsin bahar gözlüm
Yarinlarda ikimizin, yürüyoruz
hitlerin bile ikinci dünya savaşında yıkmaya kıyamadığı şehir..romantik bi yer..gitmeyi ve görmeyi istediğim şehir..
Bir aşk nasıl biterse öyle bitti bu aşk da
Uzun bir hastalık gibi
Aralıksız dinlediğim alaturka bir fasıl gibi
Gökyüzüne bakmayı, dostlara mektup yazmayı
Çiçekleri sulamayı unutmuşluğum gibi
Bitti.
Bir aşk nasıl biterse öyle bitti bu aşk da
Yürümeyi yeniden öğrenen felçli bir çocuk gibi
Sokağa çıkmalıyım şimdi ve çoktandır
İhmal ettiğim dostlara yeni bir adres bırakmalıyım
Pencereleri açmalı, kitapları düzenlemeliyim
Belki bir yağmur yağar akşama doğru
Yarıda bıraktığım şiirleri tamamlarım
Aşk da bitti diyordu ya bir şair
Aşk bitti işte tam da öyle
=ahmet telli=
Sen gittikten sonra yalnız kalacağım.
Yalnız kalmaktan korkmuyorum da,
ya canım ellerini tutmak isterse...
Evet Sevgili,
Kim özlerdi avuç içlerinin ter kokusunu,
kim uzanmak isterdi ince parmaklarına,
mazilerinde görkemli bir yaşanmışlığa tanıklık etmiş olmasalardı eğer! !
=can yücel=
Bilmezler yalnız yaşamayanlar,
Nasıl korku verir yalnızlık insana;
İnsan nasıl konuşur kendisiyle;
Nasıl koşar aynalara,
Bir cana hasret,
Bilmezler.