“…Henüz karanlıkta yatan Bursa’nın minarelerinden birinde sabah ezanı okunuyordu.Bursa’nın sanki ebedi sükun içinde,yaratılışın ilk günündeki hayalini muhafaza eden ve beni her adımımda,o ilk yaratılış gününün anlatılmaz sevinciyle yıkayan havasını incitmekten korka korka,Ulucaminin ta yanına yürüdüm.Kapının dışındaki basamakların yanında bulunan muslukta abdest aldım.Yarı aydınlıkta parıldayan su ile vücudumu,içerimde yaratıcı bir nur gibi dolaşan gözyaşlarımla benliğimi yıkadım.Dünyanın ilk kurulduğu gün,ilk insanın,ilk abdestini alıyor gibiydim.. Ulucami sanki kovulduğum cennetti,şimdi beni affedip alıyordu.O Allah evinin kapısı mıydı? Sevginin sunduğu anlaşılmaz bir cesaretle Allah’a açılan iç kapıya; mihraba kadar ilerledim.” (Taşralı’dan) Nurettin Topçu.. Rahmetle…
Buram buram, Bursa'daki tarih kokan Osmanlı şaheseri... Gidip görmek nasip olmadı, ama tarihini okumak bile beni heyecanlandırdı... Kimler gelmiş, kimler geçmiş bu mübarek mekandan...en başta, Muhammed Üftade hazretleri (Aziz Mahmud Hüdai hazretlerinin hocası) , Osmanlı şeyhül-islamları,ve somuncu babanında Cuma vaazını verdiği namaz çıkışında açıkca kerametini göstererek elini öpmek isteyenlere bütün kapılarda görükmesi...
bir sabah namazında kaybolduğumu hatırlıyorum bir insan bir camide nasıl kaybolur demeyin tecrübe etmek isteyenler varsa buyursunlar gitsinler derim hem o koca koca sütünların ihtişamında kayboluyor insan hemde ayakkabılarını ve çıkış kapısını kaybediyor bütün kapılar birbirine benziyor. içeri girer girmez yer tayin etmeli -hımm bu kapı mihrabın solundaki kapı..
Bursa'da bulunan bu camii Türkiye sınırları içinde bilinen en büyük Hat müzesi olarak kabul edilebilir..yaklaşık 130 eser mevcut..kadın hattatlara ait de bir kaç eser bulunuyor..ancak Mâi'nin yüreği tâlik istiflerde kaldı...muhteşemdi...
üst sokağımda...ama gitmek nasip olmadı.....
“…Henüz karanlıkta yatan Bursa’nın minarelerinden birinde sabah ezanı okunuyordu.Bursa’nın sanki ebedi sükun içinde,yaratılışın ilk günündeki hayalini muhafaza eden ve beni her adımımda,o ilk yaratılış gününün anlatılmaz sevinciyle yıkayan havasını incitmekten korka korka,Ulucaminin ta yanına yürüdüm.Kapının dışındaki basamakların yanında bulunan muslukta abdest aldım.Yarı aydınlıkta parıldayan su ile vücudumu,içerimde yaratıcı bir nur gibi dolaşan gözyaşlarımla benliğimi yıkadım.Dünyanın ilk kurulduğu gün,ilk insanın,ilk abdestini alıyor gibiydim..
Ulucami sanki kovulduğum cennetti,şimdi beni affedip alıyordu.O Allah evinin kapısı mıydı? Sevginin sunduğu anlaşılmaz bir cesaretle Allah’a açılan iç kapıya; mihraba kadar ilerledim.”
(Taşralı’dan) Nurettin Topçu.. Rahmetle…
Buram buram, Bursa'daki tarih kokan Osmanlı şaheseri...
Gidip görmek nasip olmadı, ama tarihini okumak bile beni heyecanlandırdı...
Kimler gelmiş, kimler geçmiş bu mübarek mekandan...en başta, Muhammed Üftade hazretleri (Aziz Mahmud Hüdai hazretlerinin hocası) , Osmanlı şeyhül-islamları,ve somuncu babanında Cuma vaazını verdiği namaz çıkışında açıkca kerametini göstererek elini öpmek isteyenlere bütün kapılarda görükmesi...
bir sabah namazında kaybolduğumu hatırlıyorum
bir insan bir camide nasıl kaybolur demeyin
tecrübe etmek isteyenler varsa buyursunlar gitsinler derim
hem o koca koca sütünların ihtişamında kayboluyor insan
hemde ayakkabılarını ve çıkış kapısını kaybediyor
bütün kapılar birbirine benziyor.
içeri girer girmez yer tayin etmeli
-hımm bu kapı mihrabın solundaki kapı..
Bir çok şehir,ama en çok Bursa.Kahramanmaraş,Elbistan..
Bursa'da bulunan bu camii Türkiye sınırları içinde bilinen en büyük Hat müzesi olarak kabul edilebilir..yaklaşık 130 eser mevcut..kadın hattatlara ait de bir kaç eser bulunuyor..ancak Mâi'nin yüreği tâlik istiflerde kaldı...muhteşemdi...
bursa ulucaminin içi güzeldir baya.
bursa geliyor aklıma.
hemen her şehirde vardır