Kadınları düşünüyorduk da; Kadınlar düşünülmeye değer…
Miş gibi kadın; Sadece sesin olsaydı, Sesinle sevişseydim senin; Mis gibi kadın deseydim sesine Nefis göğüs uçları olsaydı sesinin Dokunmak hoşuma gitseydi Kasıkları olsaydı gezmelerimi mezara götüreceğim Kasıkları olsaydı sesinin sadece benim. Miş gibi kadın, orgazmsız seni, Uykularımı nereye kaçırdın? demeseydim ama dedim ama Kasıkları olsaydı sesinin sadece benim, Miş gibi kadın, yapamadım/n/k işte Ne güzel bir dündü demeseydim ama dedim ama Sesin de beni çok sevseydi Hayatımda yeni hiç bir şey olmazsa olmasın olabilseydi, Istiklal marşı çalsaydı radyolar sesine her baktığımda …
Sonra üstüme döküldüm.
2
Şairin notu: Beni kadınlar büyüttü… Artık hiçbiri yaşamıyor. Onlar beni döverek büyüttüler, ben onları överek öldürdüm. Önce üstüme döküldüm sonra yine üstüme …
Sessiz harflerin başyapıtı Gökkuşağı gözlerinin hasır çantasında güneşi saklayan Her yağmur yağdığında Benim yerime o Cüce cinlerle sevişen siz; Hay Allah! Arkadan ne kadar da sana benziyorsunuz… Senin de küçücük gözleri vardı günaydın öpücükleri kocaman.
Birden size kanım ısındı; Bu kadar yeter, biraz daha sevişelim isterseniz…
Ne kadınlar geldi geçti, Ne kadınlar gelip geçerken verdi, Istanbul hepsini gördü, Sallanan iskemlesinde şöyle bir doğrulup Sakalını sıvazlayıp fısıldadıhep böyle kısa konuşurdu…) Bu kadar yeter; Aşık ol ve köşene çekil artık… Istanbul gerçek bir budalaydı, ya da belki de değildi… Ve doğrusu kaybolmuştum, ya da belkide değildi… Benim cevabım da kısaydı: Sizi bilemem ama bence renklerin en güzeli bordodur; Madem ki bir kere geliyoruz bu dünyaya, renklerin en güzeli bordodur… Geldim gelmesine ama… Geldim gelmesine ama bu kadar da küçük beklemiyordum dünyayı; Ama sen hep oradaydın Istanbul; bir kere öpebilir miyim dudaklarından? Bir kerecik… YALVARIRIM.
3
Kızma bana; Yeşil bir bordo ile dolaşarak büyüdüm ben, Oradan oraya, oradan oraya, oradan oraya. Dahaların ama olduğu buz gibi ne denizler Ne fırtınalar avuttu beni bana… Daha Daha Daha! Oradan oraya, oradan oraya, oradan oraya, Bir yeşil, bir bordo bir de ben, Tam da alışmışken Beatrice sana… Daha Daha Daha! Sen mi değiştin mi ben mi değiştim mi sanki mi sen mi? Beatrice im benim; dikkat et; aramızda ki mi küsüyor bana… Bordomla dolaştım yıllarca Ne hanlar, ne kadınlar ama soğuk Şatoma geldim sonunda bordom hala yanımda Denizi görebiliyorum artık oturduğum yerden. Belki de diyorum zamanı gelmişti artık; Belki de diyorum haklıydı Istanbul Belki de diyorum Istanbul haklıydı; Çok nehirler aktı o göğüslerin arasından… Sizin de küçücük öpücükleri vardı günaydın gözleri kocaman En fazla bir sütyen olabilecek Sizin de küçücük öpücükleri vardı insanı hep gitmek kaplayan. Yaşlandım mı yoruldum mu bilemiyorum ama Denizi görebiliyorum artık oturduğum yerden. Daha? Daha? Daha? Daha? Eskimiş gibi kadın, Pardon sizi arkadan sana benzettimde… Biliyorsunuz, Senin de küçücük gözleri vardı günaydın öpücükleri kocaman. Nah biliyorsunuz …
* Tuzağa saçtığın taneler cömertlik sayılmaz ki. (Hz.Mevlana) * Maşrapamız küçükse deryayı suçlamaya hakkımız olamaz. (Hz.Mevlana) * Bu dünya yaptıklarımızın yankılanıp yine bize döneceği bir dağdır. (Hz.Mevlana)
1
Kadınları düşünüyorduk da;
Kadınlar düşünülmeye değer…
Miş gibi kadın;
Sadece sesin olsaydı,
Sesinle sevişseydim senin;
Mis gibi kadın deseydim sesine
Nefis göğüs uçları olsaydı sesinin
Dokunmak hoşuma gitseydi
Kasıkları olsaydı gezmelerimi mezara götüreceğim
Kasıkları olsaydı sesinin sadece benim.
Miş gibi kadın, orgazmsız seni,
Uykularımı nereye kaçırdın? demeseydim ama dedim ama
Kasıkları olsaydı sesinin sadece benim,
Miş gibi kadın, yapamadım/n/k işte
Ne güzel bir dündü demeseydim ama dedim ama
Sesin de beni çok sevseydi
Hayatımda yeni hiç bir şey olmazsa olmasın olabilseydi,
Istiklal marşı çalsaydı radyolar sesine her baktığımda …
Sonra üstüme döküldüm.
2
Şairin notu:
Beni kadınlar büyüttü… Artık hiçbiri yaşamıyor. Onlar beni döverek büyüttüler, ben onları överek öldürdüm. Önce üstüme döküldüm sonra yine üstüme …
Sessiz harflerin başyapıtı
Gökkuşağı gözlerinin hasır çantasında güneşi saklayan
Her yağmur yağdığında
Benim yerime o
Cüce cinlerle sevişen siz;
Hay Allah! Arkadan ne kadar da sana benziyorsunuz…
Senin de küçücük gözleri vardı günaydın öpücükleri kocaman.
Birden size kanım ısındı;
Bu kadar yeter, biraz daha sevişelim isterseniz…
Ne kadınlar geldi geçti,
Ne kadınlar gelip geçerken verdi,
Istanbul hepsini gördü,
Sallanan iskemlesinde şöyle bir doğrulup
Sakalını sıvazlayıp fısıldadıhep böyle kısa konuşurdu…)
Bu kadar yeter;
Aşık ol ve köşene çekil artık…
Istanbul gerçek bir budalaydı, ya da belki de değildi…
Ve doğrusu kaybolmuştum, ya da belkide değildi…
Benim cevabım da kısaydı:
Sizi bilemem ama bence renklerin en güzeli bordodur;
Madem ki bir kere geliyoruz bu dünyaya, renklerin en güzeli bordodur…
Geldim gelmesine ama…
Geldim gelmesine ama bu kadar da küçük beklemiyordum dünyayı;
Ama sen hep oradaydın
Istanbul; bir kere öpebilir miyim dudaklarından?
Bir kerecik…
YALVARIRIM.
3
Kızma bana;
Yeşil bir bordo ile dolaşarak büyüdüm ben,
Oradan oraya, oradan oraya, oradan oraya.
Dahaların ama olduğu buz gibi ne denizler
Ne fırtınalar avuttu beni bana…
Daha
Daha
Daha!
Oradan oraya, oradan oraya, oradan oraya,
Bir yeşil, bir bordo bir de ben,
Tam da alışmışken Beatrice sana…
Daha
Daha
Daha!
Sen mi değiştin mi ben mi değiştim mi sanki mi sen mi?
Beatrice im benim; dikkat et; aramızda ki mi küsüyor bana…
Bordomla dolaştım yıllarca
Ne hanlar, ne kadınlar ama soğuk
Şatoma geldim sonunda bordom hala yanımda
Denizi görebiliyorum artık oturduğum yerden.
Belki de diyorum zamanı gelmişti artık;
Belki de diyorum haklıydı Istanbul
Belki de diyorum Istanbul haklıydı;
Çok nehirler aktı o göğüslerin arasından…
Sizin de küçücük öpücükleri vardı günaydın gözleri kocaman
En fazla bir sütyen olabilecek
Sizin de küçücük öpücükleri vardı insanı hep gitmek kaplayan.
Yaşlandım mı yoruldum mu bilemiyorum ama
Denizi görebiliyorum artık oturduğum yerden.
Daha?
Daha?
Daha?
Daha?
Eskimiş gibi kadın,
Pardon sizi arkadan sana benzettimde…
Biliyorsunuz,
Senin de küçücük gözleri vardı günaydın öpücükleri kocaman.
Nah biliyorsunuz …
ali erdem ural
* Kimseye zulmetme,
* Kendine zulmettirme,
* Zalimden yana olma.
* Tuzağa saçtığın taneler cömertlik sayılmaz ki. (Hz.Mevlana)
* Maşrapamız küçükse deryayı suçlamaya hakkımız olamaz. (Hz.Mevlana)
* Bu dünya yaptıklarımızın yankılanıp yine bize döneceği bir dağdır. (Hz.Mevlana)
* Ya Alim ol,
* Ya Öğrenci ol,
* Yada İlmi seven ol.
* Az ye
* Az uyu
* Az konuş
DOĞ-YAŞA-ÖL
Uzak dur şu üç insandan:
* darda iken koyup kaçandan
* dostla ara açandan
* küfür nefret saçandan....
kitaplarım, makarnam, hayyam =)
deniz... kum... güneş...
sbs öss kpss
Şu üç şeyin kıymetini biliniz.
-Hastalık gelmeden sağlığın
-Fakirlik gelmeden zenginliğin
-İhtiyarlık gelmeden gençliğin
Hadisi şerif
görmek duymak bilmek
Hz. Muhammet-Hz. İsa-Hz.Meryem
Viski
Uyku ilacı
Nuri abi(Alço)
* Okumak
* Anlamak
* Tatbik etmek
* Görmek
* Duymak
* Konuşmak
Stepne, kriko ve bijon anahtarı.
(Bazen aşk, meşk ve keşk'ten çok çok daha fazla ihtiyaç duyulur, hayat bile kurtarabilir.)
Eyüp
Sabri
Tuncer.
Aşk
ızdırap
demektir
Sağlık
Aşk
Kariyer
* Mülayim ol
* Şekatli ol
* Affedici ol
* Laf taşıma
* Gıybet etme
* İftira atma
* Kin gütme
* Kibirli olma
* Haset etme
Sadece dürüstlük.
A-B-C
ben
sen
biz
Türk lokumu
Rakı
Şiş kebabı
özgürlük
eşitlik
adalet
para
arap
arpa
insanlar üçe ayrılır
sayıyorum:
bir
iki
üç