Daha bu gün Mecidiyeköy'e gidiyorum. Yanıma bir nurcu oturdu. Başladı Osmanlı'yı daha yeni tanıdığından, islamın ne hoş bir din olduğundan, aç insanın sahte aç gözlülüğünden bahsetmeye.. Nedir de ne varsa birebir aynısı herif.
Ben de başladım o zaman neden Osmanlı'yı tanımadığımızdan ve neden padişah ve şeyhül islam'ı silmemiz gerektiğinden ve neden cumhurbaşkanını islami emirlere göre yargılayamacağımızın gerekliliğinden, neden şeyhlere tapılmayacağından, neden anadoluda hala fakir yaşayan insanların osmanlı da tek bir fakir yokmuş dönemdeki gibi yaşadığından,.... felsefe ile sırtındaki yırtık elbise tahta ayakkabı ile gönlü zengin insan olduklarından, yaşam standartları afrikalı bir kabile gibi olduğundan...
ben de doluymuşum hani.. (Nedir sağolsun)
Ama bu gün sonuçta değişen birşey olmadı. Sürekli aynı kavramlar vardı tartışılan. En çok ta tayyip ve efradına dinsel bir kimlik verilmesine fena içerledim...
bu akşam bir toplantıda konu konuyu açtı ve insanlardan hayatan vs.bahsederken bu cümlenin yeri geldi vee konduruverdim en can alıcı noktada..şimdi karşımda bu cümleyi görünce ne tesadüf :))
4 gün önce aldığım çam ağacı, Eve geldiğimizde neden böyle yaptık şaşkınlığı içinde eşime 'madem aldık tam olsun bari, internetten yortu nasıl oluyormuş öğren' demem. Ve bugün haberlerde,, 2 gün önce yortu günü olduğunu öğrendiğimde aklıma gelen tesadüfler zinciri.. Buna ne diyeceğiz şimdi? Hırisitiyanlık propagandası mı yapıyorum diyeceğim?
İnancı yüksek kişiler tesadüflere daha çok anlam arar. Mesela;
Bir gün adamın biri ölüm döşeğindeyken sayıklamaya başlar. İmam ağzından çıkan sözlere bakarak tedavinin ilacı sandığı 'sanz otu' diye bir otu aratmaya başlar. Tabi böyle bir ot bulunamaz. Daha sonra bu sanzatunun briçte bir oyun olduğu anlaşılınca imam da bunu kıssa, adamı da kafir yaparak önüne gelene anlatır.
Burda tesadüfe inanıp merhem arayan imam mı yoksa bilinçsizce sayıklayan adam mı suçludur bilinmez(!) Fakat bu bir ders alınası öykü olarak dar beyinlilere yıllarca anlatılır.
Oysa tesadüf çoğu zaman tesadüftür. Kimseyi mesih olma sınavı için hazırlanmış düzenek değildir. Fikri neyse zikri o olanlar yine de yılmaz bir mehdilik bekler. Karşılarına her çıkan sanzatuyu da ders alınası hikaye yaparlar.
O zaman demekki ölürken ölüme çare olacak ilacı söylemek lazımdır. Yoksa imam fena bozulur..
Kısaca Schrodinger, bir kedinin zayıf radyoaktif bir kaynak ve bir radyoaktif parçacık dedektörü ile birlikte bir kutuya kapatıldığını düşünmemizi önerir. Dedektör bir dakikada yalnızca bir kere çalıştırılır, radyoaktif kaynağın bu bir dakika içinde saptanabilir bir parçacık yayama olasılığının iki de bir (162) olduğunu varsayalım. Kuantum kuramı bu radyoaktif olayın tesbiti konusunda kestirimde bulunmaz; yalnızca olasılığı 1/2 olarak verir.Eğer bir parçacık tesbit edilirse, kutuda zehirli bir gaz çıkar ve kediyi öldürür.İyi kapatılmış olan kutu çok uzakta, dünyanın bir uydusundadır, bu nedenle kedinin canlı olup olmadınğını bilmeyiz.
Schrodinger bir kedi üzerinde yaptığı bir deneyde tesadüfün olmadığına dair çok büyük deliller vardır. Kader konusu göreceli bir kavram olduğundan pek o konuya girmek istemiyorum ama bilimsel çalışmalarla çoğu olguyu tesedüfe bağlamayı da doğru bulmuyorum. Daha önce bir yazdığım gibi tesadüfen bir ruzgar esip, tesadüfen hurda parçalarını bir araya getirip araba oluşmadığına göre etrafımızdaki tesadüflere de böyle bakmamızı tavsiye ederim. Ne de olsa her olay da bir hikmeti vardır demiyor muyuz?
Takvimde yazdığı için güneş tutulmaz, o yüzden tesadüf dediğimiz olayları ne kadar bilimsel olarak açıklayamasak da, kaosta bile düzen olduğunu düşünenler ne demek istediğimi daha iyi anlarlar.
Bilinçaltı ve bilinç olayında olduğu gibi bazı bilim adamları bir kişinin yaşadığı mucivezi olayları bilimselliğini ispatlarken yaşadığımız olaylarında çoğunun tesadüf olmadığına ışık tutmuşlardır.
Hayatta hiçbişéy tésadüf déğildir.
fenerbahce
Daha bu gün Mecidiyeköy'e gidiyorum. Yanıma bir nurcu oturdu. Başladı Osmanlı'yı daha yeni tanıdığından, islamın ne hoş bir din olduğundan, aç insanın sahte aç gözlülüğünden bahsetmeye.. Nedir de ne varsa birebir aynısı herif.
Ben de başladım o zaman neden Osmanlı'yı tanımadığımızdan ve neden padişah ve şeyhül islam'ı silmemiz gerektiğinden ve neden cumhurbaşkanını islami emirlere göre yargılayamacağımızın gerekliliğinden, neden şeyhlere tapılmayacağından, neden anadoluda hala fakir yaşayan insanların osmanlı da tek bir fakir yokmuş dönemdeki gibi yaşadığından,.... felsefe ile sırtındaki yırtık elbise tahta ayakkabı ile gönlü zengin insan olduklarından, yaşam standartları afrikalı bir kabile gibi olduğundan...
ben de doluymuşum hani.. (Nedir sağolsun)
Ama bu gün sonuçta değişen birşey olmadı. Sürekli aynı kavramlar vardı tartışılan. En çok ta tayyip ve efradına dinsel bir kimlik verilmesine fena içerledim...
bu akşam bir toplantıda konu konuyu açtı ve insanlardan hayatan vs.bahsederken bu cümlenin yeri geldi vee konduruverdim en can alıcı noktada..şimdi karşımda bu cümleyi görünce ne tesadüf :))
'boş kap dolu fıçıdan daha çok ses çıkarır'
boş kap,dolu fiçidan daha çok ses çıkarır(john ly ly)
bknz:tesadüf
vardır. iyide olsa kötüde olsa olmalıdır.
tesadüfler karmaşa demek
bknz:tesadüflerin sonucuna!
4 gün önce aldığım çam ağacı,
Eve geldiğimizde neden böyle yaptık şaşkınlığı içinde eşime 'madem aldık tam olsun bari, internetten yortu nasıl oluyormuş öğren' demem.
Ve bugün haberlerde,, 2 gün önce yortu günü olduğunu öğrendiğimde aklıma gelen tesadüfler zinciri..
Buna ne diyeceğiz şimdi?
Hırisitiyanlık propagandası mı yapıyorum diyeceğim?
hayatta hiçbişey tesadüf değildir....
'Kainatta tesadüfe tesadüf edilmez.'
Tesadüflere inanmadığım için Allah'a inanırım...
İnancı yüksek kişiler tesadüflere daha çok anlam arar. Mesela;
Bir gün adamın biri ölüm döşeğindeyken sayıklamaya başlar. İmam ağzından çıkan sözlere bakarak tedavinin ilacı sandığı 'sanz otu' diye bir otu aratmaya başlar. Tabi böyle bir ot bulunamaz. Daha sonra bu sanzatunun briçte bir oyun olduğu anlaşılınca imam da bunu kıssa, adamı da kafir yaparak önüne gelene anlatır.
Burda tesadüfe inanıp merhem arayan imam mı yoksa bilinçsizce sayıklayan adam mı suçludur bilinmez(!) Fakat bu bir ders alınası öykü olarak dar beyinlilere yıllarca anlatılır.
Oysa tesadüf çoğu zaman tesadüftür. Kimseyi mesih olma sınavı için hazırlanmış düzenek değildir. Fikri neyse zikri o olanlar yine de yılmaz bir mehdilik bekler. Karşılarına her çıkan sanzatuyu da ders alınası hikaye yaparlar.
O zaman demekki ölürken ölüme çare olacak ilacı söylemek lazımdır. Yoksa imam fena bozulur..
Hep benim başıma gelen şey. Sadece aklımdan geçmesi yeterli mutlaka ama mutlaka? ?
Karşılaşılan şeylerin rast gele olduğu sanısına sığınma.
kuantum fiziğinin reddettiği bi kavram...
tabi ki ben de :))
tesadüf diye bir şey yoktur
'Hiçbir başarımı tesadüfe borçlu değilim, buluşlarım da tesadüf değil; çalışmalarımın eseridir. (T.Edison) '
Ervin Schrödinger kedisini bilir misiniz?
Kısaca Schrodinger, bir kedinin zayıf radyoaktif bir kaynak ve bir radyoaktif parçacık dedektörü ile birlikte bir kutuya kapatıldığını düşünmemizi önerir. Dedektör bir dakikada yalnızca bir kere çalıştırılır, radyoaktif kaynağın bu bir dakika içinde saptanabilir bir parçacık yayama olasılığının iki de bir (162) olduğunu varsayalım. Kuantum kuramı bu radyoaktif olayın tesbiti konusunda kestirimde bulunmaz; yalnızca olasılığı 1/2 olarak verir.Eğer bir parçacık tesbit edilirse, kutuda zehirli bir gaz çıkar ve kediyi öldürür.İyi kapatılmış olan kutu çok uzakta, dünyanın bir uydusundadır, bu nedenle kedinin canlı olup olmadınğını bilmeyiz.
Schrodinger bir kedi üzerinde yaptığı bir deneyde tesadüfün olmadığına dair çok büyük deliller vardır. Kader konusu göreceli bir kavram olduğundan pek o konuya girmek istemiyorum ama bilimsel çalışmalarla çoğu olguyu tesedüfe bağlamayı da doğru bulmuyorum. Daha önce bir yazdığım gibi tesadüfen bir ruzgar esip, tesadüfen hurda parçalarını bir araya getirip araba oluşmadığına göre etrafımızdaki tesadüflere de böyle bakmamızı tavsiye ederim. Ne de olsa her olay da bir hikmeti vardır demiyor muyuz?
Takvimde yazdığı için güneş tutulmaz, o yüzden tesadüf dediğimiz olayları ne kadar bilimsel olarak açıklayamasak da, kaosta bile düzen olduğunu düşünenler ne demek istediğimi daha iyi anlarlar.
Bilinçaltı ve bilinç olayında olduğu gibi bazı bilim adamları bir kişinin yaşadığı mucivezi olayları bilimselliğini ispatlarken yaşadığımız olaylarında çoğunun tesadüf olmadığına ışık tutmuşlardır.
HAYATTA TESADÜFLERE YER YOKTUR.
HAYATTA ALLAH'IN SUNNETULLAHI VARDIR
o halde iki başkanın da oldurulmesinden ayni süikast şirketi sorumlu...bu da bir tesadüftür belki...demek ki tesadüfler öldürücü olabiliyor :)