Bunun mutlaka bir adı olmalı diyorum. Yüreğimin içindeki gölgenin ve gölgemin hemen yanıbaşında beliriveren sisin bir adı olmalı. Ve içimi sağır eden bu çığlığın kulak dolduran bir yankısı olmalı.
Gizem içimizi ürperten iliklerimize işleyen kanımızı donduran ve ruhumuzu saran bilinmeyen duyguların çırpıntıları büyük umutların ışığı karanlık dünyamın tek aydınlığıdır. O'nunla olmak güzeldir ama onsuzluk ölüm... ulaşanlara ne mutlu ulaşamayanlara yazık... O aşk denen duyguyu en güçlü şekilde yaşadığımız geğmişimiz en güzel anılarımızdır. elbet birgün...
Gizem herzaman içimizdedir ama ulaşmak imkansızdır.bazen hayatın tek anlamı tek kurtuluş yolu gibidir. ona ulaşmak için elini uzattığında ulaşamaz dokunamazsın ama herzaman dokunanlar olur ve yanarsın... içini titretir sarar yüreğini tüm ihtişamıyla ve hayatının vazgeçilmezi olur bir anda ve o anda gerçek sevgiyi iliklerine kadar yaşarsın ve onun uzaktan gülümsemesini görmek ugruna herşeyini verir feda edersin ama O ulaşılamayan ve elde edilemeyendir.. ve içine atarsın birgün bulmak ümidiyle başka bir boyutta ve zamanda elveda...
insan itinayla inmeyi becerebilirse kendi derinliklerine bambaşka b ir benle karşılaşır..büyük bir gizemidir insanın; o kadar zaman kendini kendinden bile nasıl sakladığı!
bir yere kadar dedirten soğuk nevale halleri! şöyle ki;
ondan hoşlanıyorsunuz, o masaya her şeyini koymuyor, siz merak edip peşinden koşuyorsunuz, maraton koşunuz bittikten sonra bir şekilde onu elde ediyorsunuz. canım, balım derken gizemli insan, fizyolojisi gereği yellendiği an kafanızda şimşekler çakıyor. lan buda benim gibi yelleniyor! eee nerede kaldı o soğuk, sanal duruşlar, gizem bitti!
geriye: yanılsamalar yerine her dem muhabbet kalıyor. sevdiğinizle yaşama, doğaya, aşka ilişkin bir çift laf edebiliyorsanız üstü kalsın.
dünyanın oluşumunu...kimsenin çözemediği sırları...insanların iç dünyalarını,yani maskelerinin altındaki benliği...yarının ne getireceği...işte bunların hepsiii bir gizemdir.
Geldiğim noktadan maziye bakıyorum. Yıllar geçmiş aradan. Geçen bu yıllar içinde ne kadar çok gelecek yılların gizemleri mevcuttu. Geleceğin gizemlerinden, bu gizemler içindeki acabalardan endişe duyardım. Lise son sınıfa geldiğimde, önümüzdeki yıllarda hangi mevki veya yerde duracağım takılırdı aklıma...Ne olacaktım! ...Mesleğim ne olacaktı? Evlenildiğimde, bu evlilik nasıl bir evlilik olacaktı? Çocuklarım olacak mıydı? Onlara iyi bir istikbal hazırlayabilecek miydim? Maddi durumum ne olacaktı? Benden beklentileri ne olacaktı? Bu beklentileri karşılayabilecek miydim? Bu günkü arkadaşlarımın yeri ve konumu ne olacaktı? Binlerce gizemli soru takılırdı aklıma... Bir de yapmak istediklerim vardı... Bunların ne kadarını yapıp ve başarabilecektim. Şiirler yazıyordum...Bu şiirleri bir gün insanlar bir kitap içinde basılı olarak görüp, okuyacaklarımıydı? ...Zihnime takılan bu binlerce soru ve sorun ne kadar komik şimdi...Çünkü hepsini yaşadım ve zihnimin bir köşesinde kayıtlı hepside...Ama yine de binlerce gizem dolu yaşam var önümde...yaşayacaklarımın gizemleri yine zihnimi meşgul etmeye devam ediyor. İnsan yaşadığı sürece bu binlerce gizem dolu soru işaretlerini yaşayacak elbette... Bir sonraki durakta, yine bu gizemlerin meşkul ettiği zihin, bu gün olduğu gibi gülüp geçecek biliyorum... Yinede gizemlerden bir türlü kurtulamıyorum. Sanırım son nefesimizde son kez geçmişin bütün gizemlerine de gülüp geçeceğiz. İş işten geçmiş olacak. Boşuna kafa yoruşlarımıza gülmek veya acımaya vaktimiz olmayacak. Biliyorum… Zekeriyya BİCAN (Mühendis-Şair ve Yazar)
Bunun mutlaka bir adı olmalı diyorum. Yüreğimin içindeki gölgenin ve gölgemin hemen yanıbaşında beliriveren sisin bir adı olmalı.
Ve içimi sağır eden bu çığlığın kulak dolduran bir yankısı olmalı.
Gizem içimizi ürperten iliklerimize işleyen kanımızı donduran ve ruhumuzu saran bilinmeyen duyguların çırpıntıları büyük umutların ışığı karanlık dünyamın tek aydınlığıdır. O'nunla olmak güzeldir ama onsuzluk ölüm... ulaşanlara ne mutlu ulaşamayanlara yazık... O aşk denen duyguyu en güçlü şekilde yaşadığımız geğmişimiz en güzel anılarımızdır. elbet birgün...
Gizem herzaman içimizdedir ama ulaşmak imkansızdır.bazen hayatın tek anlamı tek kurtuluş yolu gibidir. ona ulaşmak için elini uzattığında ulaşamaz dokunamazsın ama herzaman dokunanlar olur ve yanarsın... içini titretir sarar yüreğini tüm ihtişamıyla ve hayatının vazgeçilmezi olur bir anda ve o anda gerçek sevgiyi iliklerine kadar yaşarsın ve onun uzaktan gülümsemesini görmek ugruna herşeyini verir feda edersin ama O ulaşılamayan ve elde edilemeyendir.. ve içine atarsın birgün bulmak ümidiyle başka bir boyutta ve zamanda elveda...
insan itinayla inmeyi becerebilirse kendi derinliklerine bambaşka b
ir benle karşılaşır..büyük bir gizemidir insanın; o kadar zaman kendini kendinden bile nasıl sakladığı!
Gizlendikçe büyüyen, yaklaştıkça çoğalan, yakalayamadıkça sarmalayan, akıllara sığmayan, yürekleri costuran sır dünyası..
ZuZu
bir yere kadar dedirten soğuk nevale halleri! şöyle ki;
ondan hoşlanıyorsunuz, o masaya her şeyini koymuyor, siz merak edip peşinden koşuyorsunuz, maraton koşunuz bittikten sonra bir şekilde onu elde ediyorsunuz. canım, balım derken gizemli insan, fizyolojisi gereği yellendiği an kafanızda şimşekler çakıyor. lan buda benim gibi yelleniyor! eee nerede kaldı o soğuk, sanal duruşlar, gizem bitti!
geriye: yanılsamalar yerine her dem muhabbet kalıyor. sevdiğinizle yaşama, doğaya, aşka ilişkin bir çift laf edebiliyorsanız üstü kalsın.
anlamadığım bir sürü kelimeden biri.bana göre anlaşılması güç birşey anlamı taşır ama zaten bilsem neden ben sorayım ki!
gizem benım
ıcın dunyada bulunmayacak kadar degerli bır varrlıgı ıfade edıyo
En çok merak edilen ama çözülemeyen.
dünyanın oluşumunu...kimsenin çözemediği sırları...insanların iç dünyalarını,yani maskelerinin altındaki benliği...yarının ne getireceği...işte bunların hepsiii bir gizemdir.
İtiraf ve Gizem. bir Sıtkı Caney şiiri. Ayrıca şiir kitabının adı.
Geldiğim noktadan maziye bakıyorum. Yıllar geçmiş aradan. Geçen bu yıllar içinde ne kadar çok gelecek yılların gizemleri mevcuttu. Geleceğin gizemlerinden, bu gizemler içindeki acabalardan endişe duyardım. Lise son sınıfa geldiğimde, önümüzdeki yıllarda hangi mevki veya yerde duracağım takılırdı aklıma...Ne olacaktım! ...Mesleğim ne olacaktı? Evlenildiğimde, bu evlilik nasıl bir evlilik olacaktı? Çocuklarım olacak mıydı? Onlara iyi bir istikbal hazırlayabilecek miydim? Maddi durumum ne olacaktı? Benden beklentileri ne olacaktı? Bu beklentileri karşılayabilecek miydim? Bu günkü arkadaşlarımın yeri ve konumu ne olacaktı? Binlerce gizemli soru takılırdı aklıma... Bir de yapmak istediklerim vardı... Bunların ne kadarını yapıp ve başarabilecektim. Şiirler yazıyordum...Bu şiirleri bir gün insanlar bir kitap içinde basılı olarak görüp, okuyacaklarımıydı? ...Zihnime takılan bu binlerce soru ve sorun ne kadar komik şimdi...Çünkü hepsini yaşadım ve zihnimin bir köşesinde kayıtlı hepside...Ama yine de binlerce gizem dolu yaşam var önümde...yaşayacaklarımın gizemleri yine zihnimi meşgul etmeye devam ediyor. İnsan yaşadığı sürece bu binlerce gizem dolu soru işaretlerini yaşayacak elbette... Bir sonraki durakta, yine bu gizemlerin meşkul ettiği zihin, bu gün olduğu gibi gülüp geçecek biliyorum... Yinede gizemlerden bir türlü kurtulamıyorum. Sanırım son nefesimizde son kez geçmişin bütün gizemlerine de gülüp geçeceğiz. İş işten geçmiş olacak. Boşuna kafa yoruşlarımıza gülmek veya acımaya vaktimiz olmayacak. Biliyorum… Zekeriyya BİCAN (Mühendis-Şair ve Yazar)
öz bir dili olursa eger manken olur