Bence aşkın ilk soluğu, mantığın son soluğudur. Aşk çok milletler yıkmış, çok büyük kaleler devirmiş. ykılmaz tabuları yıkmış, dize gelmeyenleri dize getirmiş öyle bir büyük güçtür ki onunla kimse başa çıkamaz. Aşk olmazsa bir insan başka bir insanın kahrını niye çeksin ki.
Aşk mıydı o, aşkımsı bir şey miydi Neydi çekip kendine, beni bağlayan Kanatan dudağımı, tenimi dağlayan Elleri ta içimde o dev miydi
Etime bir alev değmişçesine Nasıl da yakardı öptüğü zaman Bir su gibi akıp gitti avuçlarımdan Yorgunum şimdi bin yıl sevmişçesine
Hani o yalnız benim olan gül, kırmızı Gözlerimin önünde açılan sonsuz bahçe Hani, o var olmalarımız öpüştükçe O delice sürdürmeler yaşantımızı
Hiç doymamak oysa, tene, kokuya, aşka Sarıldıkça güçlenmek, bütünlenmek Kudurmuş arzularla zamanı yenmek Ve en kuytularda buluşmak korka korka
Kimi gün utanmak otlardan, çimenlerden Kimi gece mıhlamak gölgemizi duvara Varmak için o sevgiyle açılmış kollara Apansız düşmek yükseklerden bir yerden
Oydu işte alıştığım, özlediğim şimdi de Sevgice bir tutku, aşkımsı bir yakınlık Avunmak... Kırık dökük anılarla artık Kimbilir? o geceler yaşanmadı belki de
aşk bence nasıl başladıgını nasıl bittigini anlamaıgımız ama yürümektende kendimizi alamadıgımız güllerle dikenlerle dolu bir yol...bu yolda bir tek kişi için yürürsün ona ragmen ve ona dogru karmaşık ama güzel bir duygu bence hissedilen ve hissedenlere ithaf olsun :))
'Zira aşkımız,saadetimiz sandığımız şey aynı devamlı,bölünmez ihtiras değildir.Bunlar birbirini takibeden sayısız aşklardan,biribirinden farklı kıskançlıklardan terekkübederler ve gelip geçicidirler.Fakat fasılasız çocuklariyle süreklilik intibaı,birlik zehabı verirler.' M.Proust
AŞK, bir türlü vazgeçememektir.imkansız olduğunu bile bile yinede onu düşünmek,onun olduğu hayaller kurmaktır. ne yaparsan yap kurtulamazsın,bir an bile onu düşünmekten,baktığın herşeyde onu görmekten,konuştuğun herşeyde onu aramaktan kurtulamazsın.Gelmeyeceğini bilsende kalbinin bir köşesinde gelecekmiş gibi umut yaşatmaktır.Her yeni güne umutla başlamaktır.ama bu fani aşklar elbette gerçek aşk hakka olan aşktır.ve ne yazıkki HALKTAN GEÇMEYEN HAKKA VARAMAZ...selamlar sevgiler
'Aşkı sağlıyan bütün tarzlar arasında,kutsal marazı yayan bütün unsurlar içinde bir tane en tesirlisi vardır; Zaman olup üzerimizden geçen o büyük teheyyüç soluğu.O zaman,kendisinden o sırada hoşlandığımız kimse,talih zarı atılmıştır,işte seveceğimiz kimse bu olacaktır.Onun,hatta başkalarından çok veya başkaları kadar bile hoşumuza gitmesine ihtiyaç yoktur.Lazım olan şudur ki,kendisi için beslediğimiz heves,ona inhisar etsin.Bu şart ise-kendisinden mahrum bulunduğumuz anda-gerçekleşmiş,kendisindeki hoşluğun bize verdiği zevk arayışı yerine konusu bu kimsenin doğrudan doğruya kendisi olan manasız bir ihtiyaç geçivermiştir,öyle iç sıkıcı bir ihtiyaç ki bu alemin kanunları tatminini imkansız ve şifasını güç kılar-o kimseye temellükteki divanece ve acılı ihtiyaç.' M.Proust
beceriksiz ve kabiliyetsiz insanların 'saçma' olarak nitelediği, yaşayanların ve sonunu getirebilenlerin saygı duyduğu akıllı insanların ise değerlendirip kendilerine birşeyler katabildiği duygu yoğunluğu..büyük bir fırsat belkide..
anlamak imkansız hey insna oğlu beynin yüzde birisi çalışırken aşkı nasıl cozecen en az yuzde ellisi çalışmalıki cözesin birde manevi aşk var boşuan uğraşam onda yuzde yuzu çalışmalı....
yine mi sen denmeyecek kadar özel,aslı zor bulunan,kısa sürmesi gerekiyormuşçasına yaşanan bir sey..
Gelip geçici bir heyecandır.. :)
herkesin en ii bildiği şey
bence aşk bizim gibi canlı birşey....
neden mi?
eee önce doğuyor.....
sonra gelişiyor.......
ve...........
her fani gibi o da ölüyor............
:)))))
not: ömrü ne kadar diye sormayın cevap veremem.....çünkü her canlının belli bir ömür yılı olmadğı gibi bunun da yoktur....
ama kavuşamama durumlarında daha uzun ömürlü ve güçlü olduğu da bir gerçek......... :))))
delilik, büyülenmek, mantığına gülümseyerek elveda demek, 100 ipliği tek düğümle bağlamak...
Üç harf beş nokta.Sarmaşık demektir.
Bence aşkın ilk soluğu, mantığın son soluğudur. Aşk çok milletler yıkmış, çok büyük kaleler devirmiş. ykılmaz tabuları yıkmış, dize gelmeyenleri dize getirmiş öyle bir büyük güçtür ki onunla kimse başa çıkamaz. Aşk olmazsa bir insan başka bir insanın kahrını niye çeksin ki.
bu aşk dediğiniz şeyden az acı çekmedim yaw.
ama artık acı çekmek istemiyorum.
işin özü hormon bezlerinin fazla mesaiye kalması sonucu oluşan bi durum halbuki...
böyle masallarda olan bişey.
ne bileyim devler gibi, cadılar gibi, kaf dağı gibi...
ama bunlardan birini bu dünyada gören var mı?
yalan.!
AŞK MIYDI O?
Aşk mıydı o, aşkımsı bir şey miydi
Neydi çekip kendine, beni bağlayan
Kanatan dudağımı, tenimi dağlayan
Elleri ta içimde o dev miydi
Etime bir alev değmişçesine
Nasıl da yakardı öptüğü zaman
Bir su gibi akıp gitti avuçlarımdan
Yorgunum şimdi bin yıl sevmişçesine
Hani o yalnız benim olan gül, kırmızı
Gözlerimin önünde açılan sonsuz bahçe
Hani, o var olmalarımız öpüştükçe
O delice sürdürmeler yaşantımızı
Hiç doymamak oysa, tene, kokuya, aşka
Sarıldıkça güçlenmek, bütünlenmek
Kudurmuş arzularla zamanı yenmek
Ve en kuytularda buluşmak korka korka
Kimi gün utanmak otlardan, çimenlerden
Kimi gece mıhlamak gölgemizi duvara
Varmak için o sevgiyle açılmış kollara
Apansız düşmek yükseklerden bir yerden
Oydu işte alıştığım, özlediğim şimdi de
Sevgice bir tutku, aşkımsı bir yakınlık
Avunmak... Kırık dökük anılarla artık
Kimbilir? o geceler yaşanmadı belki de
ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN
aşk bence nasıl başladıgını nasıl bittigini anlamaıgımız ama yürümektende kendimizi alamadıgımız güllerle dikenlerle dolu bir yol...bu yolda bir tek kişi için yürürsün ona ragmen ve ona dogru karmaşık ama güzel bir duygu bence hissedilen ve hissedenlere ithaf olsun :))
AŞK... hasret, acı ve gözyaşı...
aşk diye bir şey kalmamıştır.
'Zira aşkımız,saadetimiz sandığımız şey aynı devamlı,bölünmez ihtiras değildir.Bunlar birbirini takibeden sayısız aşklardan,biribirinden farklı kıskançlıklardan terekkübederler ve gelip geçicidirler.Fakat fasılasız çocuklariyle süreklilik intibaı,birlik zehabı verirler.' M.Proust
aşk tutkulu sevgi ve hayranlık tır
aşk adamı bulur döner döner vurur................
ilk defa bu sabah, paramparça hayatım bir bütün...derken şarkıcı, gülümsemektir :)
başı sonu belli bir duygu yoğunluğudur. senin için o'dur
AŞK,
bir türlü vazgeçememektir.imkansız olduğunu bile bile yinede onu düşünmek,onun olduğu hayaller kurmaktır.
ne yaparsan yap kurtulamazsın,bir an bile onu düşünmekten,baktığın herşeyde onu görmekten,konuştuğun herşeyde onu aramaktan kurtulamazsın.Gelmeyeceğini bilsende kalbinin bir köşesinde gelecekmiş gibi umut yaşatmaktır.Her yeni güne umutla başlamaktır.ama bu fani aşklar elbette gerçek aşk hakka olan aşktır.ve ne yazıkki HALKTAN GEÇMEYEN HAKKA VARAMAZ...selamlar sevgiler
öyle bişey yok olsaydı bana sevdiğini söyleyenlerin en azından biri bunu kanıtlardı....di mi?
'Aşkı sağlıyan bütün tarzlar arasında,kutsal marazı yayan bütün unsurlar içinde bir tane en tesirlisi vardır; Zaman olup üzerimizden geçen o büyük teheyyüç soluğu.O zaman,kendisinden o sırada hoşlandığımız kimse,talih zarı atılmıştır,işte seveceğimiz kimse bu olacaktır.Onun,hatta başkalarından çok veya başkaları kadar bile hoşumuza gitmesine ihtiyaç yoktur.Lazım olan şudur ki,kendisi için beslediğimiz heves,ona inhisar etsin.Bu şart ise-kendisinden mahrum bulunduğumuz anda-gerçekleşmiş,kendisindeki hoşluğun bize verdiği zevk arayışı yerine konusu bu kimsenin doğrudan doğruya kendisi olan manasız bir ihtiyaç geçivermiştir,öyle iç sıkıcı bir ihtiyaç ki bu alemin kanunları tatminini imkansız ve şifasını güç kılar-o kimseye temellükteki divanece ve acılı ihtiyaç.' M.Proust
Görmek için gözlerini kapa...................
beceriksiz ve kabiliyetsiz insanların 'saçma' olarak nitelediği, yaşayanların ve sonunu getirebilenlerin saygı duyduğu akıllı insanların ise değerlendirip kendilerine birşeyler katabildiği duygu yoğunluğu..büyük bir fırsat belkide..
Aşk bence Dünya'nın en hoş şeyi...(fenerteymurbahçeeee...)
aşk onu gördüğünde elinin ayağına dolaşması ve kalbinin KÜT KÜT atmasıdır
anlamak imkansız hey insna oğlu beynin yüzde birisi çalışırken aşkı nasıl cozecen en az yuzde ellisi çalışmalıki cözesin birde manevi aşk var boşuan uğraşam onda yuzde yuzu çalışmalı....
aşk bir deniz,kadın onun kıyısıdır.
ne hasta bekler sabahı
ne genç ölüyü mezar
ne bir şeytan günahı
seni beklediğim kadar
bence aşk budur