'Bırakın, ölsünler! ' Afganistan'ın Badhis eyaleti Hayır Hana Köyü'nde; Belçikalı, Hollandalı ve İsviçreli üç yabancı öldürülmüş. Birisi de kadın olan bu yabancılar, orada klinik kuracaklarmış! Hâdiseyi de Tâlibân üstlenmiş! Haberi aynen bu şekilde okuyunca, insanın hisleri karışıyor. Tâlibân, bildiğimiz kadarıyla Afgan topraklarının gavur işgalinden kurtulması için mücadele ediyor; kendi insanlarına sağlık hizmeti getirecek olan iyiliksever (!) yabancıları niye öldürsün? Yoksa bizim bilmediğimiz, yahut basına aksettirilmeyen başka numaralar mı var? 2 Haziran 04 tarihli Yeni Şafak, hadisenin perde arkasına ışık tutacak bir haber nakletmiş. Bendeniz haber sitelerinde okumuştum. Asıl kaynak ise 30 Mayıs 04 tarihli 'Welt am Sonntag' isimli Alman gazetesi. Andreas Engliseh imzasıyla yayınlanan bir rapor, gözümüzü açıyor. 'İnsanları Evangelist Yapma Cemaati' diye bir teşkilât varmış. Vatikan merkezi, bu teşkilata külliyetli miktarda bir para aktarmış. Üstelik bunların arkasında birçok hükümet de destekçi imiş. Hıristiyan ülkelerden 85 bin papaz ve piskopos ile 450 bin misyoner de bunlara destek oluyormuş. Peki bu ordu kadrosu ne yapıyormuş? İşleri, evvela Peygamber Efendimiz'i karalamak imiş. Adı ve ünvanı ne olursa olsun, o Yüce Nebi'nin aleyhinde konuşan alçakların kimliği şimdi daha iyi anlaşılmıyor mu? Bazılarının hayranlıkla bahsettiği Papa'nın bizzat desteklediği bu teşkilat, Vatikan kadrosunun ta'limat ve projeleri istikametinde çalışıyormuş. Yayınlanan rapora göre, 'Fakir ülkelerdeki Müslümanlara bedava sağlık hizmetleri verilerek Hıristiyanlaştırılması, diğer bölgelerde ise Hıristiyan-Müslüman diyalogunun desteklenmesi adı altında çalışmalar sürdürülmesi' tavsiyesi yapılıyormuş. Şimdi dönelim baştaki Afganistan haberine, Taliban askerlerinin öldürdüğü o üç yabancı, o köyde ne yapıyorlarmış: 'Klinik açıyorlarmış! ' Böyle hayırlı bir hizmet için ta Avrupa'nın öte ucundan kalkıp da, üstelik bizzat Amerika tarafından 'en emniyetsiz ülke' ilan edilen Afgan topraklarında canlarını tehlikeye atarak fakir Müslümanlara tedavi hizmeti getirmeye çalışan bu yardımsever gavurları öldürmek caiz midir? Haber ajanslarından çıkan şekliyle asla caiz değildir! O Taliban askerleri de vahşidir! Peki, o üç gavur, şu Alman gazetesinin haber verdiği misyonerlik faaliyetleri için Afgan topraklarına girmişler ise, Taliban askerlerine kızmak mı lazım? İslâm dini adına onlara madalya mı vermek lazım? Efendiler, bu kefereler tam 42 bin okul, bin altı yüz hastahane, altı bin ilkyardım kliniği, 780 AİDS yardım ve tedavi merkezi, 12 bin ofis görüntüsü altında misyonerlik faaliyeti yapıyorlarmış.. Şimdi anladınız mı Vehbi'nin kerrakesini? Şu Anadolu'da dahi bu tür adamların son yıllarda it sürüsü gibi çoğaldığını, pıtırak gibi yayıldıklarını, bizim insanlarımızın kandırılarak Hıristiyanlaştırıldığını duymuyor muyuz? Heybeliada Ruhban Okulu'nun açılma merhalesine gelmesi, kiliselerin açılmasına serbestiyet verilmesi, harap kiliselerin Vatikan'ın mülkiyetine verilmesi çalışmalarını okumuyor muyuz? Kendi içimizden insanların ise 'Diyalog ve hoşgörü' histerisi içinde kendilerinden geçtiklerini görmüyor muyuz? Bu ülke 'laik' olduğu, fakat kraldan ziyade bazı kralcılar eliyle bu ilke yanlış olarak 'İslâm karşıtlığı' gibi algılanıp ve öyle de tatbik edilmeye kalkışıldığı için, bu misyoner gavurlarına müdahale etme imkanımız yok. Afferim Taliban'a ki, numarayı yutmamış, misyonerlere gerekli ilk acil müdahaleyi yapmış. İşgal ettikleri o İslâm ülkesini şimdi de Hıristiyanlaştırma hevesine kapılan Haçlı sürüsünün elbette hakları eteklerine konulmalıydı ve konulacaktır da. Bre mürailer, beyaz elbiseli kara dinliler! Bırakın fakir Müslümanları, yardım etmeyin, hiç olmazsa imanları ile ölsünler! Yakında bütün Müslüman topraklarda gözler açılınca, sizin sinsi planlarınız da inşallah başınızda paralanacaktır...
Afganistan Pakistanla beraber Milli mücadelede en çok para yardımı aldığımız ülkedir. Afganistan Ankara hükümetini ilk tanıyan ülkedir., Bütün Nato askerleri orada zırhlı araçlarla gezerlerken Türk askerleri hiçbir koruması olmadan geziyorlar çünkü seviyorlar bizi Osmanlının torunlarını bağırlarına basıyorlar... Afganistan Orta Asya da bir Türk devleti olan Kazakistan ve Kırgızistan dan da daha çok sevdiğim ülkedir.Mehmetöiğin canı oraya helaldir keşke bende gidebilseydim.
Afganistan, kabaca Fransa boyutlarında olan ve her tarafı kara ile kuşatılmış bir ülkedir. Hindu Kuş ve Pamir sıradağları Afganistan’ı kuzey ve güney olmak üzere ikiye böler. 1979’da (yükselen devrimin ardından) yapılan ilk ve son nüfus sayımına göre, Afganistan’ın toplam nüfusu 15,5 milyondu. Yirmi dil konuşulmasına rağmen, insanların çoğu iki dili anlamaktadır: Paşto ve Farsçanın özel bir lehçesi olan Dari dili.
Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliginin Vietnami.. Amerika ortulu operasyonlarinin bedelini odemek zorunda kaldi ama ucunda olan yine halka oldu. Kulturlerini kaybettirildiler. Goce zorlandilar ezildiler. Geride ne kaldigini yillar gosterecek.
Bir sürü masum yerleşimler yok edildi. Kadın, erkek, çoluk, çocuk şiddetli soğuklarda vatanlarından kovuldular,
Pakistan sınırında perişan yaşıyorlar. Onların ne günahı vardı?
Haçlı seferlerinin intikamı gibi gelen hiç bir delile dayanmayan, spekulasyonlarla vahşice savaş açılan bu halkın ödediği diyet İBRETTİR
Solcusunun, sağacısının, dindarının, dindarsızın bile karşı çıktığı bu katliam sadece müslümanlara bir çağrı değil tüm insanların kulaklarında ekolanması gereken bir çığlıktır...
'Bırakın, ölsünler! '
Afganistan'ın Badhis eyaleti Hayır Hana Köyü'nde;
Belçikalı, Hollandalı ve İsviçreli üç yabancı öldürülmüş. Birisi de kadın olan bu yabancılar, orada klinik kuracaklarmış! Hâdiseyi de Tâlibân üstlenmiş!
Haberi aynen bu şekilde okuyunca, insanın hisleri karışıyor. Tâlibân, bildiğimiz kadarıyla Afgan topraklarının gavur işgalinden kurtulması için mücadele ediyor; kendi insanlarına sağlık hizmeti getirecek olan iyiliksever (!) yabancıları niye öldürsün? Yoksa bizim bilmediğimiz, yahut basına aksettirilmeyen başka numaralar mı var?
2 Haziran 04 tarihli Yeni Şafak, hadisenin perde arkasına ışık tutacak bir haber nakletmiş. Bendeniz haber sitelerinde okumuştum. Asıl kaynak ise 30 Mayıs 04 tarihli 'Welt am Sonntag' isimli Alman gazetesi. Andreas Engliseh imzasıyla yayınlanan bir rapor, gözümüzü açıyor.
'İnsanları Evangelist Yapma Cemaati' diye bir teşkilât varmış. Vatikan merkezi, bu teşkilata külliyetli miktarda bir para aktarmış. Üstelik bunların arkasında birçok hükümet de destekçi imiş. Hıristiyan ülkelerden 85 bin papaz ve piskopos ile 450 bin misyoner de bunlara destek oluyormuş. Peki bu ordu kadrosu ne yapıyormuş?
İşleri, evvela Peygamber Efendimiz'i karalamak imiş. Adı ve ünvanı ne olursa olsun, o Yüce Nebi'nin aleyhinde konuşan alçakların kimliği şimdi daha iyi anlaşılmıyor mu?
Bazılarının hayranlıkla bahsettiği Papa'nın bizzat desteklediği bu teşkilat, Vatikan kadrosunun ta'limat ve projeleri istikametinde çalışıyormuş. Yayınlanan rapora göre, 'Fakir ülkelerdeki Müslümanlara bedava sağlık hizmetleri verilerek Hıristiyanlaştırılması, diğer bölgelerde ise Hıristiyan-Müslüman diyalogunun desteklenmesi adı altında çalışmalar sürdürülmesi' tavsiyesi yapılıyormuş.
Şimdi dönelim baştaki Afganistan haberine, Taliban askerlerinin öldürdüğü o üç yabancı, o köyde ne yapıyorlarmış: 'Klinik açıyorlarmış! ' Böyle hayırlı bir hizmet için ta Avrupa'nın öte ucundan kalkıp da, üstelik bizzat Amerika tarafından 'en emniyetsiz ülke' ilan edilen Afgan topraklarında canlarını tehlikeye atarak fakir Müslümanlara tedavi hizmeti getirmeye çalışan bu yardımsever gavurları öldürmek caiz midir? Haber ajanslarından çıkan şekliyle asla caiz değildir! O Taliban askerleri de vahşidir!
Peki, o üç gavur, şu Alman gazetesinin haber verdiği misyonerlik faaliyetleri için Afgan topraklarına girmişler ise, Taliban askerlerine kızmak mı lazım? İslâm dini adına onlara madalya mı vermek lazım?
Efendiler, bu kefereler tam 42 bin okul, bin altı yüz hastahane, altı bin ilkyardım kliniği, 780 AİDS yardım ve tedavi merkezi, 12 bin ofis görüntüsü altında misyonerlik faaliyeti yapıyorlarmış.. Şimdi anladınız mı Vehbi'nin kerrakesini?
Şu Anadolu'da dahi bu tür adamların son yıllarda it sürüsü gibi çoğaldığını, pıtırak gibi yayıldıklarını, bizim insanlarımızın kandırılarak Hıristiyanlaştırıldığını duymuyor muyuz? Heybeliada Ruhban Okulu'nun açılma merhalesine gelmesi, kiliselerin açılmasına serbestiyet verilmesi, harap kiliselerin Vatikan'ın mülkiyetine verilmesi çalışmalarını okumuyor muyuz? Kendi içimizden insanların ise 'Diyalog ve hoşgörü' histerisi içinde kendilerinden geçtiklerini görmüyor muyuz?
Bu ülke 'laik' olduğu, fakat kraldan ziyade bazı kralcılar eliyle bu ilke yanlış olarak 'İslâm karşıtlığı' gibi algılanıp ve öyle de tatbik edilmeye kalkışıldığı için, bu misyoner gavurlarına müdahale etme imkanımız yok. Afferim Taliban'a ki, numarayı yutmamış, misyonerlere gerekli ilk acil müdahaleyi yapmış. İşgal ettikleri o İslâm ülkesini şimdi de Hıristiyanlaştırma hevesine kapılan Haçlı sürüsünün elbette hakları eteklerine konulmalıydı ve konulacaktır da.
Bre mürailer, beyaz elbiseli kara dinliler! Bırakın fakir Müslümanları, yardım etmeyin, hiç olmazsa imanları ile ölsünler! Yakında bütün Müslüman topraklarda gözler açılınca, sizin sinsi planlarınız da inşallah başınızda paralanacaktır...
****
ALINTI
İnsan hakları ihlalinin everesti..
1985 yılında National Geographic dergisinde yayınlanan Afgan kızı fotoğrafı..
saçma salak iş birlikleri yüzünden çıakr kavgaları yüzünden
masum insanların ve askerlerin öldüğü yerrr
kahrolası dağ dere tepe
Direniş
Süper ülke birde natoyu kovsalar tam olucak
Afganistan Pakistanla beraber Milli mücadelede en çok para yardımı aldığımız ülkedir.
Afganistan Ankara hükümetini ilk tanıyan ülkedir.,
Bütün Nato askerleri orada zırhlı araçlarla gezerlerken Türk askerleri hiçbir koruması olmadan geziyorlar çünkü seviyorlar bizi Osmanlının torunlarını bağırlarına basıyorlar...
Afganistan Orta Asya da bir Türk devleti olan Kazakistan ve Kırgızistan dan da daha çok sevdiğim ülkedir.Mehmetöiğin canı oraya helaldir keşke bende gidebilseydim.
Yakında Zaferle birlikte anılıcak
ODTÜ gibi bir ünide okumuşş çalışmak için taa oralara giden bir mimar olan abicimi..
Etnik yapi: Nüfusun % 42'sini Afganlar, % 24'ünü Tacikler, % 12.5'ini Türkler, % 8'ini Mogolca konusan Hazaralar, % 4.2'sini Farisiler (iranlilar) , % 3.4'ünü Aymaklar, % 1.7'sini Beluciler, kalanini da Pasayiler, Kizilbaslar, Nuristanlilar, Brahuiler, Hintliler, Ariler ve bunlarin disinda kalan küçük etnik unsurlar olusturur. Afganlarin kuzeydeki kabilelerine Pehtun, güneydekilere Pestun denir.
Bush ve ladinin aralarindaki dostlugun bozulmasina sebeb olan hashas tarlarinin icinde bulundugu bir ülke..
Afganistan, kabaca Fransa boyutlarında olan ve her tarafı kara ile kuşatılmış bir ülkedir. Hindu Kuş ve Pamir sıradağları Afganistan’ı kuzey ve güney olmak üzere ikiye böler. 1979’da (yükselen devrimin ardından) yapılan ilk ve son nüfus sayımına göre, Afganistan’ın toplam nüfusu 15,5 milyondu. Yirmi dil konuşulmasına rağmen, insanların çoğu iki dili anlamaktadır: Paşto ve Farsçanın özel bir lehçesi olan Dari dili.
AFGANIN İNTİKAMI ACI OLUR ONU BİLİYORUM! ! !
Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliginin Vietnami..
Amerika ortulu operasyonlarinin bedelini odemek zorunda kaldi ama ucunda olan yine halka oldu. Kulturlerini kaybettirildiler. Goce zorlandilar ezildiler. Geride ne kaldigini yillar gosterecek.
Hz. Salih'in devesi gibi. Dokunan mahvoluyor.
Hülyali sehir Kabil
herat
Kandahar,
eski siirlerin sihirli sehirleri bu gün enkaz...
ayni beyrut gibi...
eski bir batil itikat var idi..
cingenelerin ikamet ettikleri, konup göctükleri yerlerde bir daha ot bitmez diye..
afganistandan da gectiler soysuzlar...
Bir sürü masum yerleşimler yok edildi. Kadın, erkek, çoluk, çocuk şiddetli soğuklarda vatanlarından kovuldular,
Pakistan sınırında perişan yaşıyorlar. Onların ne günahı vardı?
Haçlı seferlerinin intikamı gibi gelen hiç bir delile dayanmayan, spekulasyonlarla vahşice savaş açılan bu halkın ödediği diyet İBRETTİR
Solcusunun, sağacısının, dindarının, dindarsızın bile karşı çıktığı bu katliam sadece müslümanlara bir çağrı değil tüm insanların kulaklarında ekolanması gereken bir çığlıktır...
Afganistan savaştan önce neresiydi, bakınız www.ansar.de/afgan.htm
şimdi ise bir bilinmeyen