Turkiyede okutulan Din Kultur ve Ahlak Bilgisi dersi ile Kibristaki aynimidir bilmiyorum. Bizde din dersine bos ders hocalari gelirdi. Az saati olan psikoloji, ziraat bilgisi, muzik ogretmenleri (ozellikle lisede) . Cogunlukla ogrettikleri yanlis veya ciddi derecede eksikti. Samanizimle Budizimle dalga geciyorlar cocuklari dalga gecmeye yoneltiyorlardi. Bir kere yandaki caminin Hocasi gelmisti. O da fazla yararlilik gosteremedi.
Yildizlar korsani adli kitabi super. Klasikleri okudugumda en derinden hissettigim aslinda ne kadar ilerde olduklari. Cagimiz bile sirasinda onlarin gerisinde kaliyor. Buyuk beyinler buyuk ruhlar. Tum zamanlara isik tutabiliyorlar.
Not: Yilzid Korsaninda, London, hapise atilmis ve sonrasinda basit bir suc yuzunden (gardiyanin yuzunu yumruklamis) idama mahkum edilmis kucucuk bir hucreye tek basina tikilmis bir insanin varolusunu anlatiyor. Bir cesit astral seyehatle (bedenin ayak parmaklarindan baslayarak olu oldugunu goruntuluyor ve en sonunda o andan kopuyor. Gecmis yasamlarina gidisini anlatiyor. Ama en onemlisi onun ruhunun bedenine ve kisiligine yapilmis onca hakarete ragmen iradesini eskisinden de guclendirerek varligini surdurmesi.
Altinci cakranin rengi. Alice Walker in Renklerden Mor oldukca guzel bir kitapti. Hatta Woman Studies in bas kitaplarindan sayilir. Konusu kisaca soyle: tecavuz sonucu iki kere hamile kalan bir kadin cocuklari babasi tarafindan bir aileye evlat verilir. O aile Afrikaya gider. Kadinin kiz kardesi de tesadufen o aile ile beraberdir. Kadin bu arada evlenir. Surekli aldatilir. Kocasinin cocuklarina bakar. Bir yandan afrikayi anlatirken bir yandan da amerikada kalan yoksul siyahi kadinin yasamindan kesitler verir. En sonunda kadin kocasinin sevgilisi ile aski ve cinselligi kesfeder. Tekstile girer ve bagimsiz olarak yasamaya baslar. Bu arada Afrikada misyoner olarak giden cift iki eslilik ve kizlara sunnet yapilmasi olaylari ile karsilasir. Kitap aslinda Hz Isanin beyaz degil siyah olabilecegini de tartisir.
Bu kitaba feminist olmasi yaninda, afrika amerikan ve ayni zamanda sosyalist dahi diyebiliriz. Ezilen alt sinifi ve koseye sIkIsmis insanlari da anlatir. Yine de anlatim dili olarak umutsuzluk tasimaz.
Tore Cinayetleri Sosyo-ekonomik gerceklere de dayaniyor, toplumun bakis acisina ve ailenin begenilmek onaylanmak desteklenmek istemesine. Onlar baska insanlar olmadan yapamiyorlar. Baska insanlar tarafindan illaki afferin alacaklar. Mesele tore more de degil aslinda. Mesele toplumun insana begenilme onaylanma isteginden dolayi yaptirabildikleri. Toplumun kaliplari degissin onlar da degisir.
Rahatlarina duskunler dar kucucuk bir dunyalari var. O dunyayi kimse bozmasin kimse sarsmasin kimse onlari bakmak zorunda birakmasin. Ona buna degil bakmak zorunda birakilmalarina da tepkililer. Cocuklari ayri birer varlik degil kendi dusuncesi olan, cocuklari onlarin uzantilari onlarin vitrinleri.
Kadinlarin yasadigi sorunlarin duzelmemesinin sebebi yalitilmis ve utandirilmis olmalari da degil mi aciba? Herkes yasadigini kisisel zannediyor. Boylece guc bolunuyor sahipsizlik kaliyor geriye.
Havakirliligi, Denizkirliligi, Su kaynaklarinin kiriligi, toprak kirliligi olarak ozetleyebiliriz. Atiklar sorunu (Kanalizasyon, radyasyon atiklari) **** Hava kirliligi
Cagrisim dersek bus un Amerikayi Kyoto Protokolunden cikartmasina duydugum kizginligi ve zamaninda Economic Gelisim dersinde yazdigim bir yaziyi animsatir. Pek cogunuz CO2 yani carbondioksit in sera etkisine yol actigini, Sulfuric asit gibi gazlarin su buhari ile birlestiginde asit yagmurlarina donustugunu bunun su kaynaklarina, dogaya,tarihi eserlere zarar verdigini biliyorsunuzdur. Kyoto protokolu bu gazlarin atmosferdeki oranlarini dusurmeye calisiyordu. BU amacla firmalari gazlari suzecek fileterler kullanmak mecburiyetinde birakiyordu. iste Amerika Clinton doneminde imzaladigi bu anlasmayi Bush doneminde iptal etti. Bana ne dedi. Dunya kendi kendini yeniliyor. Fakat bizim, insanoglunun yaptigi zarar ile onun kendini yenileme hizi karsilastiginda bize yetisemiyecegi acik. Kaynaklari tuketmemek icin geridonusumu artirmamiz gerekiyor. Bu da masrafli. Fakir ulkelere onculuk etmesi gereken zengin ulkeler buna aldirmiyorlar. Basit bir ornek verecek olursam deodorantlarin ozon deligine yol actigi uzun zamandir biliniyor. Amerika kendi ulkesinde deodorant degil krem sattiriyor. Firmalar uretimlerini ucuncu dunya ulkelerinin umursamaz halkina yonlendiriyorlar.
Toprak Kirliligi
Bunun en onemli sebeplerinden biri kullanilan fertilizerler hormonlar, hasare ilaclari. Dogal gubre haricindeki fertilizerler yagan yagmurla beraber nehirlere gollere akiyorlar. Burda protein dengesinin yukselmesi larvalari ve kucuk organizmalari besliyor. (Algea) bunlar cabuk buyup cabuk oluyorlar ve boylece carbondioksite donusuyorlar. Goller yesile donuyor. Ayrica oksijen orani dustugu icin baliklar da hava alamiyor ve yasayamiyorlar. Hasaret urunleri ise dogada denge saglayicilarin olmelerine yol aciyor ve tum zincir etkileniyor.
dunya o kadar kucuk ki. Sonuctan bir bolgenin zarar gormesinden sonucta hepimiz etkilnecegiz. Artik kisa donemli bakis acilarindan vazgecip dunyanin bir arada hareket etmesi gerekiyor.
Telli telli telli su telli turna Sanma ki yarali uçmaz bir daha Takilmis kanadi göçmen buluta Anlatir eski beni simdiki bana
Sakin çikma patika yollara O daglara kirlara o karli ovaya Yenik düsüyor hersey zamana Biz büyüdük ve kirlendi dünya
Telli telli telli su telli turna Sanma ki yarali uçmaz bir daha Takilmis kanadi göçmen buluta Döner gelir birgün konar yurduna
Telli telli telli su telli turna Ne kalmis burali göklerden baska Ne kalir yarina bizden sonraya Hersey binip gitmis uçurtmalara
*****
Zaman gectigi icin mi oluyor? Bizim bunda sorumlulugumuz ne! Elimizden geleni yapiyormuyuz? Aldiriyormuyuz? Yeterince sahiplenip tepkimizi ortaya koyuyormuyuz.
Turkiyede okutulan Din Kultur ve Ahlak Bilgisi dersi ile Kibristaki aynimidir bilmiyorum.
Bizde din dersine bos ders hocalari gelirdi.
Az saati olan psikoloji, ziraat bilgisi, muzik ogretmenleri (ozellikle lisede) .
Cogunlukla ogrettikleri yanlis veya ciddi derecede eksikti. Samanizimle Budizimle dalga geciyorlar cocuklari dalga gecmeye yoneltiyorlardi.
Bir kere yandaki caminin Hocasi gelmisti. O da fazla yararlilik gosteremedi.
Basak burcu
Hazan nikli bir arkadasim
Serseri dizisinin Eylulu.
Turkiyedeki ilk psikolojik roman (Ahmet Rauf tu degil mi? yanilmiyorum umarim) .
Okullarin acilisi.
Gunlerin kisalmasi. Bazen sicak bazen soguk geceler. Terasta oturmak.
Ayrilik sonbahar huzun
12 Eylul ihtilali ve sonrasinda Turkiyenin gerilemesi.
Zevk duskunlugu demek. insanin surekli zevk pesinden kosup acidan kactigini soyler. (yanilmiyorsam :)
Atomun bolunmesinden cikan enerji.
Cernobil faciasi.
Nukleer enerji merkezlerine terorist saldirilari korkusu.
Atom bombasi...
Yildizlar korsani adli kitabi super.
Klasikleri okudugumda en derinden hissettigim aslinda ne kadar ilerde olduklari. Cagimiz bile sirasinda onlarin gerisinde kaliyor. Buyuk beyinler buyuk ruhlar. Tum zamanlara isik tutabiliyorlar.
Not: Yilzid Korsaninda, London, hapise atilmis ve sonrasinda basit bir suc yuzunden (gardiyanin yuzunu yumruklamis) idama mahkum edilmis kucucuk bir hucreye tek basina tikilmis bir insanin varolusunu anlatiyor.
Bir cesit astral seyehatle (bedenin ayak parmaklarindan baslayarak olu oldugunu goruntuluyor ve en sonunda o andan kopuyor. Gecmis yasamlarina gidisini anlatiyor. Ama en onemlisi onun ruhunun bedenine ve kisiligine yapilmis onca hakarete ragmen iradesini eskisinden de guclendirerek varligini surdurmesi.
Altinci cakranin rengi.
Alice Walker in Renklerden Mor oldukca guzel bir kitapti. Hatta Woman Studies in bas kitaplarindan sayilir.
Konusu kisaca soyle: tecavuz sonucu iki kere hamile kalan bir kadin cocuklari babasi tarafindan bir aileye evlat verilir. O aile Afrikaya gider. Kadinin kiz kardesi de tesadufen o aile ile beraberdir. Kadin bu arada evlenir. Surekli aldatilir. Kocasinin cocuklarina bakar.
Bir yandan afrikayi anlatirken bir yandan da amerikada kalan yoksul siyahi kadinin yasamindan kesitler verir. En sonunda kadin kocasinin sevgilisi ile aski ve cinselligi kesfeder. Tekstile girer ve bagimsiz olarak yasamaya baslar. Bu arada Afrikada misyoner olarak giden cift iki eslilik ve kizlara sunnet yapilmasi olaylari ile karsilasir.
Kitap aslinda Hz Isanin beyaz degil siyah olabilecegini de tartisir.
Bu kitaba feminist olmasi yaninda, afrika amerikan ve ayni zamanda sosyalist dahi diyebiliriz. Ezilen alt sinifi ve koseye sIkIsmis insanlari da anlatir. Yine de anlatim dili olarak umutsuzluk tasimaz.
Tore Cinayetleri Sosyo-ekonomik gerceklere de dayaniyor, toplumun bakis acisina ve ailenin begenilmek onaylanmak desteklenmek istemesine. Onlar baska insanlar olmadan yapamiyorlar. Baska insanlar tarafindan illaki afferin alacaklar. Mesele tore more de degil aslinda. Mesele toplumun insana begenilme onaylanma isteginden dolayi yaptirabildikleri. Toplumun kaliplari degissin onlar da degisir.
Rahatlarina duskunler dar kucucuk bir dunyalari var. O dunyayi kimse bozmasin kimse sarsmasin kimse onlari bakmak zorunda birakmasin.
Ona buna degil bakmak zorunda birakilmalarina da tepkililer.
Cocuklari ayri birer varlik degil kendi dusuncesi olan, cocuklari onlarin uzantilari onlarin vitrinleri.
Kadinlarin yasadigi sorunlarin duzelmemesinin sebebi yalitilmis ve utandirilmis olmalari da degil mi aciba? Herkes yasadigini kisisel zannediyor. Boylece guc bolunuyor sahipsizlik kaliyor geriye.
Havakirliligi, Denizkirliligi, Su kaynaklarinin kiriligi, toprak kirliligi olarak ozetleyebiliriz.
Atiklar sorunu (Kanalizasyon, radyasyon atiklari)
****
Hava kirliligi
Cagrisim dersek bus un Amerikayi Kyoto Protokolunden cikartmasina duydugum kizginligi ve zamaninda Economic Gelisim dersinde yazdigim bir yaziyi animsatir.
Pek cogunuz CO2 yani carbondioksit in sera etkisine yol actigini, Sulfuric asit gibi gazlarin su buhari ile birlestiginde asit yagmurlarina donustugunu bunun su kaynaklarina, dogaya,tarihi eserlere zarar verdigini biliyorsunuzdur. Kyoto protokolu bu gazlarin atmosferdeki oranlarini dusurmeye calisiyordu. BU amacla firmalari gazlari suzecek fileterler kullanmak mecburiyetinde birakiyordu. iste Amerika Clinton doneminde imzaladigi bu anlasmayi Bush doneminde iptal etti. Bana ne dedi.
Dunya kendi kendini yeniliyor. Fakat bizim, insanoglunun yaptigi zarar ile onun kendini yenileme hizi karsilastiginda bize yetisemiyecegi acik.
Kaynaklari tuketmemek icin geridonusumu artirmamiz gerekiyor. Bu da masrafli. Fakir ulkelere onculuk etmesi gereken zengin ulkeler buna aldirmiyorlar.
Basit bir ornek verecek olursam deodorantlarin ozon deligine yol actigi uzun zamandir biliniyor. Amerika kendi ulkesinde deodorant degil krem sattiriyor. Firmalar uretimlerini ucuncu dunya ulkelerinin umursamaz halkina yonlendiriyorlar.
Toprak Kirliligi
Bunun en onemli sebeplerinden biri kullanilan fertilizerler hormonlar, hasare ilaclari. Dogal gubre haricindeki fertilizerler yagan yagmurla beraber nehirlere gollere akiyorlar. Burda protein dengesinin yukselmesi larvalari ve kucuk organizmalari besliyor. (Algea) bunlar cabuk buyup cabuk oluyorlar ve boylece carbondioksite donusuyorlar. Goller yesile donuyor. Ayrica oksijen orani dustugu icin baliklar da hava alamiyor ve yasayamiyorlar.
Hasaret urunleri ise dogada denge saglayicilarin olmelerine yol aciyor ve tum zincir etkileniyor.
dunya o kadar kucuk ki. Sonuctan bir bolgenin zarar gormesinden sonucta hepimiz etkilnecegiz. Artik kisa donemli bakis acilarindan vazgecip dunyanin bir arada hareket etmesi gerekiyor.
Telli telli telli su telli turna
Sanma ki yarali uçmaz bir daha
Takilmis kanadi göçmen buluta
Anlatir eski beni simdiki bana
Sakin çikma patika yollara
O daglara kirlara o karli ovaya
Yenik düsüyor hersey zamana
Biz büyüdük ve kirlendi dünya
Telli telli telli su telli turna
Sanma ki yarali uçmaz bir daha
Takilmis kanadi göçmen buluta
Döner gelir birgün konar yurduna
Telli telli telli su telli turna
Ne kalmis burali göklerden baska
Ne kalir yarina bizden sonraya
Hersey binip gitmis uçurtmalara
*****
Zaman gectigi icin mi oluyor? Bizim bunda sorumlulugumuz ne! Elimizden geleni yapiyormuyuz? Aldiriyormuyuz? Yeterince sahiplenip tepkimizi ortaya koyuyormuyuz.
Cok sasirma, inanamama, bundan dolayi donakalma beynin calisamamasi..