'Elimde değil, gönül ferman dinlemiyor' diyenlere 'O zaman neden hiç kimse 80 yaşındaki birisine aşık olmuyor.' denilmelidir. Aşkın mantığına ters bir durumsa hani aşkta mantık yoktu? Zihniyet meselesidir. Ama yinede büyük konuşmamalıdır.
Kadın kişisinin otobüslerde yaptığıdır. Ayrıca 'ilker' adlı vatandaşa söylüyorum. Otobüste duydum, kulağında 3lü burma bileziğe benzer bir küpe takan ve kafasında küçük ayıcık desenli şapka takan 23-24 yaşlarında iki bayandan, burma bilezik küpeli olanı seni kızılay'da bir kafede yanında bir kızla görmüş. Eski sevgilin galiba.Görürsem suratına tükürcem diyor. Ablan içinde hiç iyi şeyler söylemiyor. Aranızı o bozmuş. Kaç olum.. benden söylemesi..
Keşfedilmemiş olup dün keşfettiğim tek şey sıhhıye köprüsü'nün altında, Tren İstasyonuna çıkılan merdivenin hemen solunda olan çeşmeydi.. Çok eski olmasada Cumhuriyet Döneminde yapılmış olabilir.. Başkada keşfedilmemiş yeri yok Ankara'nın.. Kızılcahamam tarafları Sapanca'yı andırıyor, tabii güzelliği var.Bir de hamamı.. Haymana'da da hamam var ve gerçekten şifalı. Beypazarının 'hıdırlık' tepesi görülmeye değer, Ankara'da yaşayanlar için.. Dış şehirlerden gelip görmeye değmez.. Merkezde Kızılay iyidir. Kalabalıktır, insan selidir. Çankaya ve GOP ayrı cumhuriyet.. İnsanları bir tuhaf.. Demetevler birbirine çok girifttir. ürperticidir. A.O.Ç eğlenceliktir ama vasattır, sevilmez tarafımdan.Kazan'lılar adamımdır konuşmaları komiktir, düğünlerinde erkeklere de kına yakarlar, ilginçtirler.. En vasat ve güzel bulduğum ilçesi Keçiören'dir. Altınpark özenerek yapılmıştır. Kocatepe Camii'nin avlusu Ankara'da efkâr dağıtılacak tek yerdir. Zira sakindir, eser hafiften.. Samanpazarı 'samanlıkta kaybolmuş iğne' lerin bulunduğu yerdir. Hacı Bayram kalabalıktır. Ankara Kalesinin durumu gerçekten içler acısıdır, yükseklik fobisi olanlar çıkmamalıdır. Çünkü korku yüzünden manzaranın tadı çıkartılamamaktadır. Aşti'nin kokusu hoşuma gider. Ankara'ya ilk gelişteki, ilk buluşmalardaki hatıraları canlandırır. Nostaljiktir, buruktur. Ostim ömürlüktür, araba pazarı gezipte araba alamadığım bir yerdir. Ankara memur kentidir. İnsanları mesafelidir. Kent soğuktur.Soğukluğu insanlarına sirayet etmiştir. Hâsıl-ı Kelâm DENİZ i yoktur efendim.. Rize'de doğ, Yalova'da büyü, hayata dair her türlü kazığı İstanbul'da ye orada 2 sene (teşbihte hata olmasın) serseri ve bekar ve garip olarak yaşa ama onca eziyetine rağmen burnunda tüttür, özle, İzmir'de askerlik yap.. Hepsinde tek teselli deniz.. Ve sonunda Ankara'ya hapsol.. Seven bir erkeğin sevdiği için katlandığı, sevgisini ispatlayacağı imtihan yeridir Ankara.. Akla sevilen gelince bütün çirkinlikleri güzelliğe dönüşmektedir.. Bir başka 'şey' için katlanılmayacak, sadece onun için katlanılabilecek bir şehirdir Ankara.. bu kadar..
1935 yılında 'müessir' kelimesinin karşılığı olarak 'et-mek' fiilinden türetilmiş. O yüzden 'etkin' i anlamak için önce 'müessir' kelimesini anlamak gerekir. Müessir 'tesir eden' anlamında 'tesir' kelimesinin türevi.Birde 'müteessir' vaeki o da 'tesir edilen' anlamında. Bu kelimelerin kökeninde ise 'eser' kelimesi var. 'İz,etki' anlamına gelen 'eser' kelimesinin anlamı çift yönlü. 'eser' hem insanların duygu dünyasını, idrâkini 'etkileyen' sanatçı mahsülleri olmasının yanısıra, sanatçının 'etkilenip' ürettiği şeylerdir aynı zamanda..
'Korkarım ki bu gezegenden hiç birimiz sağ çıkamayacağız..! '*
*Son cümle yeşillik olsun diye eklenmiş olup, konuyla alakası yoktur. Maksat sosyal mesaj vermektir.Bir bilim kurgu repliği olmakla beraber kastedilen gezegen dünya dır..
İstanbul Avrupa Yakası'nın telefon kodu. Rakamın 212 olarak seçilmesinin sebebi rakamsal kodunun kısa olması. Tabi eskilerin zemberekli (çevirmeli) telefonlarına göre ayarlanmış bu numaralar. Örneğin ismini hatırlayamıyorum ama Amerika'nın en büyük eyaletlerinden birinin de kodu 212 idi.
'Elimde değil, gönül ferman dinlemiyor'
diyenlere
'O zaman neden hiç kimse 80 yaşındaki birisine aşık olmuyor.'
denilmelidir.
Aşkın mantığına ters bir durumsa
hani aşkta mantık yoktu?
Zihniyet meselesidir.
Ama yinede büyük konuşmamalıdır.
Ayıptır, etik değildir.
Yinede büyük konuşmamalı, eleştirmemelidir.
Ama ayıptır, etik değildir.
Ama yinede büyük konuşmamalı, eleştirmelidir.
Ama..
Her insan kendi çapında bir metafizik uzmanıdır.
Kadın kişisinin otobüslerde yaptığıdır.
Ayrıca 'ilker' adlı vatandaşa söylüyorum. Otobüste duydum, kulağında 3lü burma bileziğe benzer bir küpe takan ve kafasında küçük ayıcık desenli şapka takan 23-24 yaşlarında iki bayandan, burma bilezik küpeli olanı seni kızılay'da bir kafede yanında bir kızla görmüş. Eski sevgilin galiba.Görürsem suratına tükürcem diyor. Ablan içinde hiç iyi şeyler söylemiyor. Aranızı o bozmuş. Kaç olum.. benden söylemesi..
Keşfedilmemiş olup dün keşfettiğim tek şey
sıhhıye köprüsü'nün altında, Tren İstasyonuna çıkılan merdivenin hemen solunda olan çeşmeydi..
Çok eski olmasada Cumhuriyet Döneminde yapılmış olabilir..
Başkada keşfedilmemiş yeri yok Ankara'nın.. Kızılcahamam tarafları Sapanca'yı andırıyor, tabii güzelliği var.Bir de hamamı.. Haymana'da da hamam var ve gerçekten şifalı. Beypazarının 'hıdırlık' tepesi görülmeye değer, Ankara'da yaşayanlar için.. Dış şehirlerden gelip görmeye değmez.. Merkezde Kızılay iyidir. Kalabalıktır, insan selidir. Çankaya ve GOP ayrı cumhuriyet.. İnsanları bir tuhaf.. Demetevler birbirine çok girifttir. ürperticidir. A.O.Ç eğlenceliktir ama vasattır, sevilmez tarafımdan.Kazan'lılar adamımdır konuşmaları komiktir, düğünlerinde erkeklere de kına yakarlar, ilginçtirler..
En vasat ve güzel bulduğum ilçesi Keçiören'dir. Altınpark özenerek yapılmıştır. Kocatepe Camii'nin avlusu Ankara'da efkâr dağıtılacak tek yerdir. Zira sakindir, eser hafiften.. Samanpazarı 'samanlıkta kaybolmuş iğne' lerin bulunduğu yerdir. Hacı Bayram kalabalıktır. Ankara Kalesinin durumu gerçekten içler acısıdır, yükseklik fobisi olanlar çıkmamalıdır. Çünkü korku yüzünden manzaranın tadı çıkartılamamaktadır. Aşti'nin kokusu hoşuma gider. Ankara'ya ilk gelişteki, ilk buluşmalardaki hatıraları canlandırır. Nostaljiktir, buruktur. Ostim ömürlüktür, araba pazarı gezipte araba alamadığım bir yerdir. Ankara memur kentidir. İnsanları mesafelidir. Kent soğuktur.Soğukluğu insanlarına sirayet etmiştir. Hâsıl-ı Kelâm DENİZ i yoktur efendim..
Rize'de doğ, Yalova'da büyü, hayata dair her türlü kazığı İstanbul'da ye orada 2 sene (teşbihte hata olmasın) serseri ve bekar ve garip olarak yaşa ama onca eziyetine rağmen burnunda tüttür, özle, İzmir'de askerlik yap.. Hepsinde tek teselli deniz..
Ve sonunda Ankara'ya hapsol..
Seven bir erkeğin sevdiği için katlandığı, sevgisini ispatlayacağı imtihan yeridir Ankara..
Akla sevilen gelince bütün çirkinlikleri güzelliğe dönüşmektedir..
Bir başka 'şey' için katlanılmayacak, sadece onun için katlanılabilecek bir şehirdir Ankara..
bu kadar..
1935 yılında 'müessir' kelimesinin karşılığı olarak 'et-mek' fiilinden türetilmiş.
O yüzden 'etkin' i anlamak için önce 'müessir' kelimesini anlamak gerekir.
Müessir 'tesir eden' anlamında 'tesir' kelimesinin türevi.Birde 'müteessir' vaeki o da 'tesir edilen' anlamında.
Bu kelimelerin kökeninde ise 'eser' kelimesi var.
'İz,etki' anlamına gelen 'eser' kelimesinin anlamı çift yönlü.
'eser' hem insanların duygu dünyasını, idrâkini 'etkileyen' sanatçı mahsülleri olmasının yanısıra, sanatçının 'etkilenip' ürettiği şeylerdir aynı zamanda..
'Korkarım ki bu gezegenden hiç birimiz sağ çıkamayacağız..! '*
*Son cümle yeşillik olsun diye eklenmiş olup, konuyla alakası yoktur.
Maksat sosyal mesaj vermektir.Bir bilim kurgu repliği olmakla beraber kastedilen gezegen dünya dır..
İstanbul Avrupa Yakası'nın telefon kodu.
Rakamın 212 olarak seçilmesinin sebebi rakamsal kodunun kısa olması. Tabi eskilerin zemberekli (çevirmeli) telefonlarına göre ayarlanmış bu numaralar. Örneğin ismini hatırlayamıyorum ama Amerika'nın en büyük eyaletlerinden birinin de kodu 212 idi.
1- Bizden değil,
2- Aramalarda çıkmadığına göre teknoloji ile alâkadar bir dile ait değil
3- Türkiye içindeki her hangi bir etnik dile ait olabilir..
Artık güneşi neye teşbih ederseniz edin..
Aşk, açlık, sefâlet,hakaret..
İmtihânlar türlü türlü..
Gölgede kalan meyveler geç olgunlaşır..