Kızkardeşimin suratında patlattığım bir maytap tabancam vardı..! böyle tehlikeli malzemeler (Oyuncak demiyorum çünkü hakketten değil..!) maytap,çatapat,kızkovalayan,füze yada roket vb.vb. bilumum malzeme acıdır mahalle bakkallarında satılmaktaydı...! ! işte o tarzda bir maytap tabancasına taktığım maytapı, balkonda oyun oynarken kızkardeşimin yüzünde patlatmış ve kızcağızın yüzünde 1nci derece yanık oluşturmuş ondan sonrada rahmetli babamdan ağıztadıyla bi güzel dayak yemiştim..! =0( bu sebepten silahları ve silahlı kuvvetleri tercih etmemişimdir...
Tıpkı ben...çocukluğumdan bu zamana kadar,gazete,dergi,okul dönemlerimde kitaplarımın her yerine,hatta ödeme yapmış olduğum zamanlarda almış olduğum dekont'lara bile hep bir şeyler çizmişimdir...Ama enteresan olan nedir biliyormusunuz? çizim yapmak için elime almış olduğum resim kağıtlarında aynı estetiği yakalayamıyorum bazen..! bu tarzda bir çok karikatür,kara kalem ve tükenmez kalemlerle yapmış olduğum çizimlerimide saklarım... hoş..! =0)
İran sinemasının diğer filmleri hakkında pek bir bilgiye sahip değilim ama,Bu izlediğim sarhoş atlar zamanı filmi gerçekten harika bir filmdi bana göre...insanın zor doğa şartlarına karşı vermeye çalıştığı mücadeleden bahsedilen duygusal yönü insanı etkileyen bir film...tavsiye ederim izlenmesini...
senaryosuna biraz daha kafa yorulabilirdi..sanki yangından mal kaçırırcasına yazılmış gibi bir senaryo..yinede izlenebilir keyifli bir film...dikkatimi çeken; Şafak sezer'in bir sahnede,amerikalı bayan çavuş'a aşkını ifade etmeye çalışırken kullandığı bir söz...-...babam bana çocukluğumda dürüstlüğü anlatmıştı.... ilginç geldi çünkü kendisi Yetimhanede büyümüştü.! ! ? ? ?
1858-1863 yılları arasında sadece karadeniz'in doğusundaki limanlardan sürgün edilen insan sayısı, yaklaşık 500.000 kişidir. Diğer bölgelerden ve diğer limanlardan çıkış yapan insan sayısı konusunda bir bilgi olmamakla birlikte bu sayının da daha az olmadığı tahmin edilmektedir... Kaynak: Adige Psalhe gazetesinin 27 mart 2004 tarihli sayısı... Eğer Adige halkı bu insanlık dışı sürgünü ve soykırımı yaşamamış olsaydı bu gün Kafkasya'daki Adige sayısı 18 milyon'un üzeri olacaktı...
Kendisine saygı duyulmasını isteyen ve istediği saygının çok daha fazlasını kazanmak için, üzerine düşenleri yerine getirme gayreti gösteren kişilerdir...
Nedendir? bilinmez ama, bazı insanlarda bihayli saplantı halinde görülmektedir...tedavisi basittir aslında; etrafına ve yaşadığı topluma birazcık HOŞGÖRÜ duymasıyla bu hastalığından kurtulabilir...! ! ! Kendisine gösterildiği halde hala görememesi de ayrı bir sorundur...
Kişi; kendinde de olan bazı yetenekler için (Ki Allah herkese eşit miktarda dağıtmış olmasına rağmen kullanmak için çaba gösteremeyen yetenekli kul...! !) zaman harcamayıp hayatını boşa harcarken, Allahın lutfü olanı, değerlendirmiş olan kullara karşı duymuş olduğu haset duygusudur ki bu da Yine, Allah tarafından insanlara yasak kılınmıştır...
Kızkardeşimin suratında patlattığım bir maytap tabancam vardı..! böyle tehlikeli malzemeler (Oyuncak demiyorum çünkü hakketten değil..!) maytap,çatapat,kızkovalayan,füze yada roket vb.vb. bilumum malzeme acıdır mahalle bakkallarında satılmaktaydı...! ! işte o tarzda bir maytap tabancasına taktığım maytapı, balkonda oyun oynarken kızkardeşimin yüzünde patlatmış ve kızcağızın yüzünde 1nci derece yanık oluşturmuş ondan sonrada rahmetli babamdan ağıztadıyla bi güzel dayak yemiştim..! =0( bu sebepten silahları ve silahlı kuvvetleri tercih etmemişimdir...
Tıpkı ben...çocukluğumdan bu zamana kadar,gazete,dergi,okul dönemlerimde kitaplarımın her yerine,hatta ödeme yapmış olduğum zamanlarda almış olduğum dekont'lara bile hep bir şeyler çizmişimdir...Ama enteresan olan nedir biliyormusunuz? çizim yapmak için elime almış olduğum resim kağıtlarında aynı estetiği yakalayamıyorum bazen..! bu tarzda bir çok karikatür,kara kalem ve tükenmez kalemlerle yapmış olduğum çizimlerimide saklarım... hoş..! =0)
İran sinemasının diğer filmleri hakkında pek bir bilgiye sahip değilim ama,Bu izlediğim sarhoş atlar zamanı filmi gerçekten harika bir filmdi bana göre...insanın zor doğa şartlarına karşı vermeye çalıştığı mücadeleden bahsedilen duygusal yönü insanı etkileyen bir film...tavsiye ederim izlenmesini...
senaryosuna biraz daha kafa yorulabilirdi..sanki yangından mal kaçırırcasına yazılmış gibi bir senaryo..yinede izlenebilir keyifli bir film...dikkatimi çeken; Şafak sezer'in bir sahnede,amerikalı bayan çavuş'a aşkını ifade etmeye çalışırken kullandığı bir söz...-...babam bana çocukluğumda dürüstlüğü anlatmıştı.... ilginç geldi çünkü kendisi Yetimhanede büyümüştü.! ! ? ? ?
1858-1863 yılları arasında sadece karadeniz'in doğusundaki limanlardan sürgün edilen insan sayısı, yaklaşık 500.000 kişidir. Diğer bölgelerden ve diğer limanlardan çıkış yapan insan sayısı konusunda bir bilgi olmamakla birlikte bu sayının da daha az olmadığı tahmin edilmektedir... Kaynak: Adige Psalhe gazetesinin 27 mart 2004 tarihli sayısı... Eğer Adige halkı bu insanlık dışı sürgünü ve soykırımı yaşamamış olsaydı bu gün Kafkasya'daki Adige sayısı 18 milyon'un üzeri olacaktı...
Kendisine saygı duyulmasını isteyen ve istediği saygının çok daha fazlasını kazanmak için, üzerine düşenleri yerine getirme gayreti gösteren kişilerdir...
Nedendir? bilinmez ama, bazı insanlarda bihayli saplantı halinde görülmektedir...tedavisi basittir aslında; etrafına ve yaşadığı topluma birazcık HOŞGÖRÜ duymasıyla bu hastalığından kurtulabilir...! ! ! Kendisine gösterildiği halde hala görememesi de ayrı bir sorundur...
Kişi; kendinde de olan bazı yetenekler için (Ki Allah herkese eşit miktarda dağıtmış olmasına rağmen kullanmak için çaba gösteremeyen yetenekli kul...! !) zaman harcamayıp hayatını boşa harcarken, Allahın lutfü olanı, değerlendirmiş olan kullara karşı duymuş olduğu haset duygusudur ki bu da Yine, Allah tarafından insanlara yasak kılınmıştır...
Erkek gibi bayanlar için kullanılan bir terim....!
Bazen; susmanın ve cevap vermemenin ne anlama geldiğini, anlamak bile bir erdemdir...