Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • serbest kürsü14.06.2016 - 20:47

    insanı yartandan ötürü severiz elindeki malzemden ötürü değil evet fark var arada bizim gibi olama durmunuz yok maalesef... bide yarın aynı biçimde kullanacam amacınıza ulaşamayacaksınız demişsiniz bu gün azda olsa aynı biçimde kullanamadınız bu gün amacımıza ulaştık galiba :) eh yarınıda yarın düşünürüz... kim öle kim kala vessellam

  • serbest kürsü14.06.2016 - 20:22

    kimsenin siteyi yönetme gibi bi derdi yok ama siteyi yönlendirenler yani istediği biçime sokanlar (hemde hiç sınır tanımadan) belli ben bu siteye sizin kime duman üflediğinizi görmek için girmiyorum kimse bunun için burda değil... güzel şeyler de paylaştığınız zamanlar oldu ama son zamanlarda hep msn muhabbetine döndürdünüz ve en garibi kimsede vay arkadaş bide kendime bakayım ben ne yapıyorum böyle demiyor..

  • serbest kürsü14.06.2016 - 20:10

    yiğidi öldür hakkını yeme demişler endpoint haklı azıcık bir tepkiye bile katlanamayan çıkmasın kürsüye, adam orda az biraz rahatsızlığını dile getirdi diye ahlaksızlıkla gönül eğlendirmekle suçlayamaz kimse... kimseyle bi derdim de yok ama adam haklı beyler...

  • serbest kürsü14.06.2016 - 20:00

    bence adı değişsin geyik kürsü olsun zira serbest lafını görüp geyik muhabbeti yapanda çok.. her ne kadar serbest olsa da kürsü olayı hitap amaçlıdır yani kürsüye bir topluluğa hitap etmek (belli ve ölçülü biçimde) çıkılır... yoksa har vurup harman savurmak ona buna haksız yere bel altı vurmak için değil...

  • serbest kürsü14.06.2016 - 12:14

    burayı iyice msn e çevirdiniz arkadaşlar... muhabbet edecekseniz özelden yazın bir birinize... eskiden girdiğimde güzel yazılar paylaşan arkadaşlar güzel anektodlar vardı.. şu an iki üç kişinin muhabbeti aynı konular üzerinde gidip gelmeler araya kimsede giremiyor muhhabbete fıransızız diye biraz anlayış pls. özelden yapın bence özel görüşmelerinizi.. saygılar...

  • serbest kürsü17.05.2016 - 08:18

    Tam Ortasında

    Bir hayat, tam ortasın da
    Büyük metropollerin, sığınak limanların,
    kuytu kalabalıkların, çoğul yanlızlıkların.
    Sabahın güneşi, akşamın kızıllığın da
    Doğu köylerinde, batı kasabalarında
    Biraz sana ait, biraz da bana
    Bunca yalanın tam ortasında
    (ki yalan bir örgüdür bir zaman sonra)

    Bir hayat
    Öyle çocuksu, öyle hırçın
    Bir utangaç, bir çoşkun
    Öyle gökyüzüne çevrili yüzü
    Gözlerine yansıyan mavi
    Belki de Tanrı' nın izi
    Öyle savunmasız, öyle güçlü
    Hiç anlayamadan içindeki gizi.

    Bir hayat, tam ortasın da
    Yaşanmışlık çizili, anlıyla
    Öyle kaçıp kurtulmak istercesine, bağlı hayata....
    Sağın mertliğin de, solun cömertliğin de
    Bir ülkenin tam kalbin de
    İçindeki barış arzusu
    Dışındaki savaş çoşkusu
    Yanlızlığın verdiği, bütünlükte
    İçinde ki kendi bölünmüşlükte

    Bir hayat, tam ortasın da
    Biz sadece seyrin de
    Oysa en büyük yetenek
    Bir şeyleri değiştirip iyileştirebilmek
    Değil mi ki,!
    Bunca ezberlenmişliğin arasında

    01,01,2011

    Saim Ergül

  • serbest kürsü16.05.2016 - 02:45

    Ruhunu aşmış duygular ve kifayetsiz kalmış kelimelerinle
    İkimizi de sarıp sarmalar boğarken,
    Yüreğinde ki şu kördüğümlerin...
    Kaderimizi suya yazdıktan sonra,
    Tüm geri dönüş özlemlerini,
    ve tek tek silip adım izlerini
    Yokluğun götürdüğü yere kadar,
    yarış edelim mi? ............ Saim ERGÜL

  • serbest kürsü14.05.2016 - 23:28

    27. Yaş Notları

    *öğrendim ki karanlıklar gözdeki değil, zihindeki gölge imiş

    **öğrendim ki muhabbeti değerli kılan, içeriği değil içtenliği imiş

    *öğrendim ki insanı hayvandan ayrıt eden en büyük etken, yaşam biçimi ve fikriymiş

    *öğrendim ki çok okuyan değil, anlayabilen öğrenirmiş

    *öğrendim ki cahile öğretilebilen tek şey ezbermiş

    *öğrendim ki olgunluğumuz, kendimize duyduğumuz saygınlığa eşdeğermiş

    *öğrendim ki hak ettiği değeri göremeyen her iş, bir sanatı öldürürmüş ruhunda

    *öğrendim ki her insan içindeki yalnızlığı kadar yitirmiştir, dışındaki kalabalığı

    *öğrendim ki öyle çok kişi değil, senden yeni bir sen üreten bir kaç dost yetermiş, kalabalık sayılmaya

    *öğrendim ki tecrübe yenilgiden çıkarılan ders ve kalpte kalan izmiş

    *öğrendim ki kişiyi kişi yapan işi ve davranışları değil, kalbinde ve ruhundaki olguymuş

    *öğrendim ki her şeyi konuşan değil, doğruyu doğru kişiye yeteri kadar konuşan, asıl bilge imiş

    *öğrendim ki büyüklük yaşla değil, hoşgörü ile ölçüt müş

    *öğrendim ki yıllar değil, insanı yaşananlar çürütür müş

    *öğrendim ki ayrılık bedene olan uzaklıkta değil, duygulara ulaşamamakta gizliymiş

    *öğrendim ki hayattaki en kolay sınav, okuldaki sınavlar mış

    *öğrendim ki biz öğrendiklerimizi değil, öğrendiğimiz şeyler bizi biriktirip bütünleştirir miş

    *öğrendim ki savaşlar, bir tek hayata karşı yapıldığında güzelmiş

    *öğrendim ki öğrenmenin yaşı sınırı yok, en değerli hazine olsa da bilgi paylaşılmadıkça hiçbir kıymeti yok

    02/03/2011

    Saim Ergül

  • serbest kürsü14.05.2016 - 00:10

    aşk olsun deniz devir kötü olsada kalbi temiz insan hiç mi yok ha

  • serbest kürsü13.05.2016 - 14:36

    Sorgusuzca başına buyruk doğrularını savunuyorsun
    yanlış fikirlerden yanlış bir sen yaratıyorsun (sen) aferin!
    Sen abartıyorsun rahat yaşamla sapıtmayı
    İstanbul üstünden geçmiş bırak kendini korumayı
    İyiden iyiye bakıyorum da yoldan raydan çıkmışsın
    Tenine dokunan ellerden bir koleksiyon yapmışsın aferin!
    O yataktan bu yatağa yatıp takılıp sızmışsın, bu zihniyetle aşkı yorgan altlarında aramışsın aferin!
    Akrep ateş çemberinde harakiri yaptı sahiden
    pozitif olana dek negatifim kuzen
    Erkek alana dek istediğini sanarsın ki Romeo
    ne diller döker de teslim olur kapana Juliet
    Kadınlar hassas ve hisli, dilekleri içlerinde gizli hatırla işi bitince kaç Romeo gaddarca gitti?
    Kadın olmak zor bu kadar acımasızlık sürerken
    Hemcinslerim abazanlıktan oduncasına yanarken
    Taksim fuhuş yuvası, partiler karı kız kazanı derken.
    Koleksiyona yeni bir bebek ekle sabah güneşi doğarken! ...

    El bebek, gül bebek bu yaşına kadar geldin
    Düşünsene bir it heriften sertçe tekme yedin
    Geceye aşkla vardın, sabaha yabancı uyandın
    Bil ki sonraki gün başka bir baya anlatılacaksın
    Kadını kandırmaksa amaç alayınız yalancı
    Kapında köpek olan işi bitince yabancı
    Tuzağa düşeni iplemez, yeni bir avı kovalar avcı
    Sen karar ver bu olayda kim hakim, kim savcı?
    Erkeklerin elinin kiri, kadının boğaza geçirin ipi
    Var mı böyle adalet kesin ikisinin de boynunu
    Tez helak edin iblisin hile dolu bu oyununu
    Uyandırın dünden kalma uyuyakalmış yorgunu