Valla güzel olmuş albüm. Böyle uyarlamaları lise yıllarında yapardık arkadaşlarla, pop şarkıları arabesk söylemek kadar eğlencelisi yoktu. Bu çocuklar bunu hayata geçirmiş. Kutluyoruz. oooo oooo I'm an alien I'm a legal alien I'm an Englishman in New York...dum dum çıkıdık dum çıkıdık... süper...
Son zamanlarda yaşam tarzım. Gün içerisinde bazen 3 tane sığdırdığım oluyor. Kaliteli film bulmak Adapazarı gibi bir yerde oldukça zor. Amerikan sinemasının size dayattıklarını izlemek zorunda kalıyorsunuz çoğu zaman. Sinemaya da gitseniz aynı dvd de de izleseniz aynı. Lakin bunu hastalık haline getiren ben gibiler nadirende olsa lezzetli kareler izleyebiliyordur diye tahmin ediyorum. Tek bir örnek Cinema Paradiso (Cennet Sineması) gibi... Karpuz kabuğundan gemiler yapmak filmini de burda söyleyebiliriz. İki filminde sinemayla ilgili olmasını özellikle tercih ettim çünkü bu başlık beğendiğimiz filmleri ya da kült filmleri kapsamaz diye düşünüyorum. onları diğer sinema sitelerinin forumlarında boy boy okuyoruz ve yazıyoruz zaten. Sinema izleyelim güzelleşelim felsefesiyle, tüm arkadaşların bu lezzette film tavsiyelerini bekliyorum...
Geçen gün Adapazarı'ndan coğrafası zayıf arkadaşlarla Simav'a doğru bir iş yolculuğuna çıktık. Yola çıkarken ortalama 4 saatte Kütahya'da olabileceğimizi planladık. Ve beklediğimizin üzerinde bir hızla seyir etmiş olacağız ki 2 saatte Kütahya'ya ulaşmıştık. Tabelayı görünce Simav olsa olsa bir ilçe 15- 20 dk da ulaşırız diye sevinçle ilerkerken bir yandan da içimiz Simav tabelasını henüz göremediği için tedirgindi. İleride birilerine Simav'ı sorduğumuzda henüz iki buçuk hatta yol kötü olduğu için üç buçuk saat sürer cevabını aldık. Bu cevap bize komik geldi adamlar burda yaşıyor Simavın ne kadar süreceğini tahmin edemiyorlar diye güle güle dalga geçe geçe ilerledik. Lakin nasıl bilebilirdik ki söylenenler doğru ve geldiğimiz yoldan daha uzun bir yol katedeceğiz bir ilçeye ulaşabilmek için. Hasılı ulaştığımızda akşamdı ne iş kaldı ne aş. Aç bi ilaç kamyoncu duraklarında sefilleri oynadık. Giderken Kütahya'nın pınarlarını görmek için taşıdığım heyecanın yerini dönüş yolunda yorgunluk ve uykusuzluk almıştı. Ayrıca ne pınar gördük ne Vehbi...yola çıkanlara ders olsun kardeşim haritasız, sorgusuz sualsiz yola çıkmayın valla sefil olursunuz sefil...Burda suç tamamen bizim tabi Simav'ın zerre suçu yok. Ama yine de gözünü sevdiminin marmara bölgesi...
rüzgar gibi geçti sefiller ve baba önce kitabıyla müşerref olduğum sonra filmleri ile hüsrana uğradığım serilerdi.bunları seyrettikten sonra kitabını okuduğum filmi izlemedim ya da filmini izlediğim kitabı okumadım... Kitabı okurken hayallendirdiğimiz karakterlerle film yıldızları bir türlü uyuşmaz ve gençlik yıllarımızda bizi sürükleyen kitap sayfalarının bıraktığı etkiyi film şeritlerinde göremeyince olanlar olur...
seyduna şahrut; şahrut seyduna başka biş iyok Adam gibi açıklayında anlayalım şunu.Seyduna ne Şahrut kim ya da tam tersi. Ortada iyi türkü okuyan biri var. bide güzel türküler ama kim kimin nesi belli değil.
Türk insanı olarak garipliklerimiz devam ediyor. Şarkı çıktı hepimiz aşık olduk, koptuk, dağıldık.. Lakin önümüze gelen sarı laleyi yolmanın katletmenin manasını anlayamadık. Birde işin şu yönü varki sarı lale Mazhar dillendirmeden önce güzel değildi de şarkı oluncamı güzel oldu.. umarım bunun kırmızı ve beyaz versiyonları olmaz yoksa ülkede lale kalmayacak. Şarkı da güzel olmuş hani...
Etek sarı sen etekden sarısan sarısan Etek sarı sen etekden sarısan sarısan Kurban olam beydoğanın karısan karısan Kurban olam beydoğanın karısan karısan Vay
Sordum soruşturdum kimin yarisen lele yarisen Sordum sual ettim kimin yarisen yarisen Ben sormadan dolu gibi dökili dökili Ben sordukca gözlerinden yaş geli yaş geli Vay
diye devam eden filme imza atan türkümüz. meltem ablanın rolü üzerine çok oturmasa da o sahnede bu türküyü canlı çığırması yakışmış...
ne acı...ne acı insan kendine ne kadar yenik...sezenim aksum
Valla güzel olmuş albüm. Böyle uyarlamaları lise yıllarında yapardık arkadaşlarla, pop şarkıları arabesk söylemek kadar eğlencelisi yoktu. Bu çocuklar bunu hayata geçirmiş. Kutluyoruz.
oooo oooo I'm an alien I'm a legal alien
I'm an Englishman in New York...dum dum çıkıdık dum çıkıdık...
süper...
Son zamanlarda yaşam tarzım. Gün içerisinde bazen 3 tane sığdırdığım oluyor. Kaliteli film bulmak Adapazarı gibi bir yerde oldukça zor. Amerikan sinemasının size dayattıklarını izlemek zorunda kalıyorsunuz çoğu zaman. Sinemaya da gitseniz aynı dvd de de izleseniz aynı. Lakin bunu hastalık haline getiren ben gibiler nadirende olsa lezzetli kareler izleyebiliyordur diye tahmin ediyorum. Tek bir örnek Cinema Paradiso (Cennet Sineması) gibi... Karpuz kabuğundan gemiler yapmak filmini de burda söyleyebiliriz. İki filminde sinemayla ilgili olmasını özellikle tercih ettim çünkü bu başlık beğendiğimiz filmleri ya da kült filmleri kapsamaz diye düşünüyorum. onları diğer sinema sitelerinin forumlarında boy boy okuyoruz ve yazıyoruz zaten. Sinema izleyelim güzelleşelim felsefesiyle, tüm arkadaşların bu lezzette film tavsiyelerini bekliyorum...
Seyrettiğim güzel bir matematik filmi. Sonunu çok bağlayamasalarda ve kısa sürsede çok etkileyici. Tavsiye edilir...
Geçen gün Adapazarı'ndan coğrafası zayıf arkadaşlarla Simav'a doğru bir iş yolculuğuna çıktık. Yola çıkarken ortalama 4 saatte Kütahya'da olabileceğimizi planladık. Ve beklediğimizin üzerinde bir hızla seyir etmiş olacağız ki 2 saatte Kütahya'ya ulaşmıştık. Tabelayı görünce Simav olsa olsa bir ilçe 15- 20 dk da ulaşırız diye sevinçle ilerkerken bir yandan da içimiz Simav tabelasını henüz göremediği için tedirgindi. İleride birilerine Simav'ı sorduğumuzda henüz iki buçuk hatta yol kötü olduğu için üç buçuk saat sürer cevabını aldık. Bu cevap bize komik geldi adamlar burda yaşıyor Simavın ne kadar süreceğini tahmin edemiyorlar diye güle güle dalga geçe geçe ilerledik. Lakin nasıl bilebilirdik ki söylenenler doğru ve geldiğimiz yoldan daha uzun bir yol katedeceğiz bir ilçeye ulaşabilmek için. Hasılı ulaştığımızda akşamdı ne iş kaldı ne aş. Aç bi ilaç kamyoncu duraklarında sefilleri oynadık. Giderken Kütahya'nın pınarlarını görmek için taşıdığım heyecanın yerini dönüş yolunda yorgunluk ve uykusuzluk almıştı. Ayrıca ne pınar gördük ne Vehbi...yola çıkanlara ders olsun kardeşim haritasız, sorgusuz sualsiz yola çıkmayın valla sefil olursunuz sefil...Burda suç tamamen bizim tabi Simav'ın zerre suçu yok. Ama yine de gözünü sevdiminin marmara bölgesi...
rüzgar gibi geçti
sefiller
ve baba önce kitabıyla müşerref olduğum sonra filmleri ile hüsrana uğradığım serilerdi.bunları seyrettikten sonra kitabını okuduğum filmi izlemedim ya da filmini izlediğim kitabı okumadım...
Kitabı okurken hayallendirdiğimiz karakterlerle film yıldızları bir türlü uyuşmaz ve gençlik yıllarımızda bizi sürükleyen kitap sayfalarının bıraktığı etkiyi film şeritlerinde göremeyince olanlar olur...
seyduna şahrut; şahrut seyduna başka biş iyok Adam gibi açıklayında anlayalım şunu.Seyduna ne Şahrut kim ya da tam tersi. Ortada iyi türkü okuyan biri var. bide güzel türküler ama kim kimin nesi belli değil.
Türk insanı olarak garipliklerimiz devam ediyor. Şarkı çıktı hepimiz aşık olduk, koptuk, dağıldık.. Lakin önümüze gelen sarı laleyi yolmanın katletmenin manasını anlayamadık. Birde işin şu yönü varki sarı lale Mazhar dillendirmeden önce güzel değildi de şarkı oluncamı güzel oldu.. umarım bunun kırmızı ve beyaz versiyonları olmaz yoksa ülkede lale kalmayacak.
Şarkı da güzel olmuş hani...
Etek sarı sen etekden sarısan sarısan
Etek sarı sen etekden sarısan sarısan
Kurban olam beydoğanın karısan karısan
Kurban olam beydoğanın karısan karısan
Vay
Sordum soruşturdum kimin yarisen lele yarisen
Sordum sual ettim kimin yarisen yarisen
Ben sormadan dolu gibi dökili dökili
Ben sordukca gözlerinden yaş geli yaş geli
Vay
diye devam eden filme imza atan türkümüz. meltem ablanın rolü üzerine çok oturmasa da o sahnede bu türküyü canlı çığırması yakışmış...
ne bir ses ne de haber gelmiyor artık senden...
öylece kala kaldım deli hasretinle ben..