Aralarında çekişmenin olduğu devrin kadı veya şeyhülislamı bir hela yapar ve Nabiye bu hela (Ayakyolu) için şiir biçiminde ebcede hesabıyla tarih düşürmesini ister. Nabi de pek sevmediği bu şahsın eseri için şu dörtlüğü yazar: Kadım yaptı ayakyolu Atıklar kalmasın tende Dedi Nabiyâ tarihin Sıçayım hayratına ben de der......
Merkezinde Allah'a ulaşmanın olduğu felsefi görüştür.Türk Tasavvuf Edebiyatında bu görüşü Mevlânâ savunmuştur.'Ne olursan ol yine gel' sözünde panteist öğeleri görmek zor olmasa gerek.
Kavimler göçünden bu yana Avrupalıların korktuğu, gece rüaylarına giren, şimdilerde çocuklarını uyuturen 'Bak uyumazsan Atilla gelir yoksa....' diye korkuttukları kimilerince iyi, kimilerince kötü Türk hükümdarı
Resmi dil boyutunu bileme ama bir şekilde koruma altına alınması çok kötü bir uygulama olmasa gerek.Sonuç itibariyle Kürtçe de Anadolu kültürünün bir parçasıdır.Cumhuriyetin ilk yılarından başlayarak bu uygulamalara yer verilmiş olsaydı,belki şimdi vuku bulan huzursuzluk tahammulsüuzlük meydana gelmeyecek, hep bir arada yaşayan Anadolu insanı bir birine kırılmayacak, yek vucüt olma yolundaki çabalar daha kuvvetli olacaktı.Temennim bu tür gelişmelere insanlarımızın kendilerini kasmadan, önyarılı olmadan karşılık vermeleridir.
Okuduğum dergilerdendi.İlk başlarda bağımlılık gibi bir şey oluyor, ama zamanla derginin içerğinin niteliği hakkında fikir edinmmeye başlıyor insan.İşte bir kaç hafta okuduktan sonra dergideki müthiş hataları gördüm.Bazı bölümleri kaleme alan müellifler daha bir iki parağraf önce ne yazdıklarının farkında değiller iki satır önce yazdıklarını yalanlarcasına bir şeyler kaleme alıyorlar.Ve tabiki ben de derginin üstünde bir acemilik bulutunun gezdigini derginin daha bir kaç fırın ekmek yemesi gerektiği kanaatine vardım.Diyebilirim ki bu netice dergiyi almama ara vermiştir. Bu deginin çok satmasının yegane sebebi çok ucuz olmasıdır ama ucuzdur diye kaliteden ödün verecektir diye kesin bir şey yoktur.Piyasadaki ucuz bir çok meta kalitesiz biliyoruz ama kültürle alakalı oldumu ucuzluğun kalitesizliğe mahal vermemesini beklerdik.
Bende Mecnûn'dan fuzun aşıklık istidadı var
Aşık-ı sadık benem Mecnûn'un ancak adı var
Aralarında çekişmenin olduğu devrin kadı veya şeyhülislamı bir hela yapar ve Nabiye bu hela (Ayakyolu) için şiir biçiminde ebcede hesabıyla tarih düşürmesini ister. Nabi de pek sevmediği bu şahsın eseri için şu dörtlüğü yazar:
Kadım yaptı ayakyolu
Atıklar kalmasın tende
Dedi Nabiyâ tarihin
Sıçayım hayratına ben de
der......
Merkezinde Allah'a ulaşmanın olduğu felsefi görüştür.Türk Tasavvuf Edebiyatında bu görüşü Mevlânâ savunmuştur.'Ne olursan ol yine gel' sözünde panteist öğeleri görmek zor olmasa gerek.
Benim arkadaşımdır. Düşünceleriyle adeta bir Melek, kıvrak zekasıyla Cin olmayı hakkeder....
Kavimler göçünden bu yana Avrupalıların korktuğu, gece rüaylarına giren, şimdilerde çocuklarını uyuturen 'Bak uyumazsan Atilla gelir yoksa....' diye korkuttukları kimilerince iyi, kimilerince kötü Türk hükümdarı
500 yıl önc yaşamış olmak
ölmüş olmak
bu devri görmemiş olmak
Bugün 10TMA sınıfında verdigim dersti..Alp Er Tunga Öldü mü Issız acun kaldı mı? .......
Resmi dil boyutunu bileme ama bir şekilde koruma altına alınması çok kötü bir uygulama olmasa gerek.Sonuç itibariyle Kürtçe de Anadolu kültürünün bir parçasıdır.Cumhuriyetin ilk yılarından başlayarak bu uygulamalara yer verilmiş olsaydı,belki şimdi vuku bulan huzursuzluk tahammulsüuzlük meydana gelmeyecek, hep bir arada yaşayan Anadolu insanı bir birine kırılmayacak, yek vucüt olma yolundaki çabalar daha kuvvetli olacaktı.Temennim bu tür gelişmelere insanlarımızın kendilerini kasmadan, önyarılı olmadan karşılık vermeleridir.
'Şey' öyle bir 'Şey' ki bitişik yazılmaz hiç bir 'Şey'
Okuduğum dergilerdendi.İlk başlarda bağımlılık gibi bir şey oluyor, ama zamanla derginin içerğinin niteliği hakkında fikir edinmmeye başlıyor insan.İşte bir kaç hafta okuduktan sonra dergideki müthiş hataları gördüm.Bazı bölümleri kaleme alan müellifler daha bir iki parağraf önce ne yazdıklarının farkında değiller iki satır önce yazdıklarını yalanlarcasına bir şeyler kaleme alıyorlar.Ve tabiki ben de derginin üstünde bir acemilik bulutunun gezdigini derginin daha bir kaç fırın ekmek yemesi gerektiği kanaatine vardım.Diyebilirim ki bu netice dergiyi almama ara vermiştir.
Bu deginin çok satmasının yegane sebebi çok ucuz olmasıdır ama ucuzdur diye kaliteden ödün verecektir diye kesin bir şey yoktur.Piyasadaki ucuz bir çok meta kalitesiz biliyoruz ama kültürle alakalı oldumu ucuzluğun kalitesizliğe mahal vermemesini beklerdik.