Kültür Sanat Edebiyat Şiir

Çok yaşamak değil nitelikli yaşamaktır önemli olan..

Orhan Gencebay'ın keşfettiği, müthiş kederli bir sese sahip olan 70'lerin arabesk şarkıcılarındandır. Ses rengi olarak Esengül ile Mine Koşan'ı andırmakta olup, Gencebay ile yaptıkları "En büyük sır" adlı düette resmen döktürmüştür bu pavyon gırtlağına sahip ablamız..

1982 yılında konser vermek için gittikleri Sovyetler Birliği'nden siyasi nedenlerden ötürü sınır dışı edilmişlikleri vardır. Durum şundan kaynaklanmıştı.. Polonya'daki rejim aleyhine yapılan ve bazı dünya ülkelerinin destekledikleri TV programı "Let Poland Be Poland"ı beğenip desteklediğini bir telgrafla belirten İsveç hükümetinin bu davranışı ABBA'nın Rusya'dan sınırdışı edilmesine neden olmuştur. Beyaz Saray'ın başlattığı Polonya'daki rejim aleyhtarı "Let Poland Be Poland" adlı TV programına İsveç'in de katıldığını öğrenen Sovyet Rusya ilk iş olarak çok sevilmesine rağmen ABBA'nın şarkılarının tüm ülkede çalınmasını ve plaklarının satılmasını yasaklamış ve ülkeye bir daha girişlerinin söz konusu olamayacağını beyan etmişti.

Zamanında dilimize pelesenk olmuş reklam cingıllarından biriydi. O kadar akılda kalan sözleri vardı ki, eminim bugün bile çoğumuz bu sözleri hatırlayacaktır.. Bir kamyon şoförü ile muavini arasında geçen diyalog şöyleydi..
Kaptan: Shell Rotella yirmi elli.
Muavin: Kaptan, bu bizim yağımız değil mi?
Kaptan: Öyle muavin, bizim yağımız, hiç eksilmez, basıncı düşmez. Dört mevsimde, her iklimde öyleyse beraber..
Kaptan ve muavin: Shell Rotella yirmi elli, Shell Rotella yirmi elli, Shell Rotella yirmi elli, hey hey hey heeey!.

"Pazartesi başlar koca bir hafta.
Salı, Çarşamba işte okulda.
Perşembe, cuma bitiverir hafta.
Cumartesi, Pazar gez de rahatla.
Esem sportlar her an ayakta.
Eselim hepimiz rüzgârla.." şeklinde bir TV reklamı vardı..

Gelişim yayınları tarafından çıkarılan, Gırgır dergisinden ayrılan bir grup yazar-çizerin eserlerinden oluşan kaliteli bir mizah dergisiydi.. HIBIR yazısının yanında ne idüğü belirsiz bir yaratık dururdu. Sloganı "Kıtalararası sinir bozucu dergi" idi. HIBIR biçim olarak Gırgır'dan oldukça farklıydı. Gırgır, kapağı da dahil sarı ve siyah renklerde basılırken, HIBIR'ın kapağı tam renkli, diğer sayfaları da büyük ölçüde renkli basılıyordu. Bu üstün görsel kalitesiyle HIBIR, ilk başlarda 400.000 gibi yüksek tirajları bulmuştu.
En Kahraman Rıdvan, Yavlum Mithat ve Çırak Mirsat, Eşşek Herif, Buluş Bill, Grup Perişan, İntikamcı Süheyla, Uğur Durak Raka Raka Rak, Hasan ile Ergün'ün maceraları ve Zihni Sinir'in icatları ilk akla gelen bölümlerdir..

Seksenli yılların başlarında bu markanın adına o kadar alışılmıştı ki, uzun bir süre "Esem Sport” spor ayakkabısı anlamında kullanılmıştı. Mesela spor ayakkabısı giymiş birisi tarif edilirken, ne marka spor ayakkabı giymiş olursa olsun, "şu ayağında Esem Sport olan.." denirdi.
Ben de uzun zaman giymiştim. Bir de bunun sonraları çıkan, "cırt cırtlı" versiyonu vardı; havalı olsun diye cırt cırtları çapraz yapıştırırdık. Ayakkabı bağlamayı pek sevmediğimden daha sonra hep bu modeli kullandım.
"Esem Sport sanayi, bunu giyen enayi" diye bir tekerlemesi vardı.. Bunun haricinde, rakip marka "Mekap" vardı, onu da kullanmışlığım vardır ama asla bir Esem Sport olamamıştır nezdimde.

Peder bey'in arada sırada aldığı, döneminin yüksek tirajlı haftalık haber-aktüalite dergisiydi. O yıllarda çocuk olduğumuzdan, verdiği bazı posterler harici pek ilgimi çekmezdi. Lakin İsrail yanlısı Falanjist milislerin Filistin mülteci kamplarını basarak çocuklar dahil yüzlerce kişiyi katlettiği haberi bende derin bir travma yaratmış olup, uzun süre orada öldürülen masum insanların görüntüleri gözümün önünden gitmemiştir. Maalesef Hayat dergisi denince, aradan 35 yıl geçmesine rağmen aklıma hemen o insanlık dışı görüntüler gelir.

Koyu Galatasaraylı bir arkadaşım sırf renkleri sarı-kırmızı diye başka bir benzinciden asla alışveriş yapmaz ve bu yüzden çok yolda kaldığı olmuştur. Şaka gibi lakin kesinlikle doğrudur bu yazdıklarım. :)

Ses dergisi, Türk sinemasına damgasını vuran sayısız ünlünün şöhret olmasında etkili olmuştur. Zira derginin düzenlemiş olduğu kapak yıldızı yarışmaları sinemaya yeni artist ve jön kazandırmanın en iyi yoluydu. Bunlara örnek olarak; Ediz Hun, Hülya Koçyiğit, Türkan Şoray, Gülşen Bubikoğlu, Necla Nazır, Tarık Akan, Ajda Pekkan, Selda Alkor, Kadir İnanır ve Sümer Tilmaç sayılabilir..