Günaydın YAŞAMAK Güzel bir Pazar gününe merhaba.. Dün rüya, yarın hayaldir. Dünü mutlu, yarını umutlu yapan bugündür. Onun için; Bugüne iyi bak; Güne iyi başla, Yaşamı sev, Işığını yansıt, Ne olursa olsun gülümse.
G-ECE... Gece çözmüş sim-siyah saçlarını Aydan bir kolye takmış boynuna Yıldız yıldız parlıyor gözleri Sözcükler kıyafetsiz Duygular tanımsız kalıyor Bu yakamozlu güzellikte Mutluluk denizinde yüzüyoruz Doğanın yazdığı şiirle
AŞKIMI SÖYLEDİM Aşkımı kuşlara söyledim Cıvıltıları yeri göğü kapladı Arpacı kumrusu bile onlara katıldı. Aşkımı ırmaklara söyledim Daha bir canlandı akışları Dereler bile çağladı. Aşkımı ağaçlara söyledim Yeşerdi solgun yaprakları Çiçekler açtı dallarında Aşkımı dağlara söyledim Eridi karı, apak oldu taşı toprağı Sıyrıldı kara bulutlardan başı Aşkımı insanlara söyledim Yere göğe sığmadı coşkuları Kuş olup uçtular, ırmak olup aktılar Tepeden tırnağa çiçek açtılar.
GEL DENİZ GEL Gel deniz gel Al beni koynuna Sarılayım sımsıkı boynuna Öpsün okşasın benliğimi dalgaların Su sızmasın aramızdan Mutluluk şarkıları söylesin martıların Gel deniz gel Öyle bir gel ki Çiçeklesin ruhumuzu Güzelliğinin yakamozu Tutkumuz çağlayan olsun Duygularımız sel
PARA… Derdi imanı para olanda sen gel de insanlık ara! ** Para söz konusu ise bembeyaz oluverir kara ** Parayla kapanır parasızlığın açtığı her türlü yara ** Para susturur akıllıyı, konuşturur hödüğü ** Para cüzdana girince vicdanın sesi duyulmaz ** Para en iyi dostlukları bile bozar, sahte dostluklar yapar ** Kimi insanlar para harcamayı, kimileri de para için insan harcamayı sever ** Para düşkünleri para için hem kendilerini hem dostlarını paralar ** Para için soyunur kadınlar, soyulur erkekler ** En sevilen yüzmek para içinde yüzmektir ** Sevilmek için boşuna paralama kendini, para kasasında sakla sevgini
ELLERİMİZ VE İZLENİMLERİMİZ Elinle övün; başkalarına bağlama bel, yoksa başın eğik durur, gözyaşların olur sel. Çeker çıkarır bizi yalnızlık, çaresizlik kuyusundan dost bir el. Ellerin git değil; gel demeye alışsın; almak için değil; vermek için yarışsın. Ne kadar çok işler ve de işe yararsa elin; o kadar gür çıkar sesin. Ne kadar güzel olursa olsun ellerin; sunmuyorsa güzelliğini diğer ellere, gül dikmiyorsa gönül bahçesine; yoktur hiçbir değerin. Doğruya iyiye güzele uzanırsa elin; ancak o zaman doğru iyi güzel olabilirsin. Şu işe bak; yaşarken elinden tutmazlar da ölünce el üstünde taşırlar... Sevdiğimiz kişilere önce elimizi, sonra kalbimizi veririz. Ellerimizle artar gücümüz, gerçekleşir hayallerimiz, açar umut çiçeğimiz. “Bir elinde gül, bir elinde kadeh, geldi sevgili. Hangisini alayım; gülü mü, kadehi mi yoksa seni mi?” demiş şair. Sevgilinin elini tutmayı, gözlerine aşkla bakmayı akıl etseydi, sevgilisi gülüverir, aşk şarabından içirir ve de ona her şeyini verirdi... İnsanlığı yerde sürüklenmekten kurtaran sanatın elidir; bu gerçeği bilmeyen, görmeyen ya aptal ya da delidir! Ellerimizdir güzeli daha güzel, iyiyi daha iyi yapan. Ellerimizle ortaya çıkar hem güzelliklerimiz hem insan olmamızı sağlayan özelliklerimiz... Hem efendimiz hem hizmetçimizdir ellerimiz, yediveren güllerimiz, mutluluk alıp mutluluk verenimiz. Ellerimiz olmasaydı nasıl gerçek olurdu hayallerimiz, özlemlerimiz?
Günaydın YAŞAMAK
Güzel bir Pazar gününe merhaba..
Dün rüya, yarın hayaldir.
Dünü mutlu, yarını umutlu yapan bugündür.
Onun için;
Bugüne iyi bak; Güne iyi başla, Yaşamı sev, Işığını yansıt, Ne olursa olsun gülümse.
G-ECE...
Gece çözmüş sim-siyah saçlarını
Aydan bir kolye takmış boynuna
Yıldız yıldız parlıyor gözleri
Sözcükler kıyafetsiz
Duygular tanımsız kalıyor
Bu yakamozlu güzellikte
Mutluluk denizinde yüzüyoruz
Doğanın yazdığı şiirle
ŞİİR ŞAİRİN BÜYÜSÜDÜR
Şiir duygunun aylı yıldızlı gecesi
düşüncenin batmayan güneşi
insanlığın gök kuşağı renkli dünyasıdır
ŞAİR sevgi kelebeği, dostluğun bal arısı
gerçekleri güzellik değirmeninde
öğütme ustasıdır
AŞKIMI SÖYLEDİM
Aşkımı kuşlara söyledim
Cıvıltıları yeri göğü kapladı
Arpacı kumrusu bile onlara katıldı.
Aşkımı ırmaklara söyledim
Daha bir canlandı akışları
Dereler bile çağladı.
Aşkımı ağaçlara söyledim
Yeşerdi solgun yaprakları
Çiçekler açtı dallarında
Aşkımı dağlara söyledim
Eridi karı, apak oldu taşı toprağı
Sıyrıldı kara bulutlardan başı
Aşkımı insanlara söyledim
Yere göğe sığmadı coşkuları
Kuş olup uçtular, ırmak olup aktılar
Tepeden tırnağa çiçek açtılar.
GEL DENİZ GEL
Gel deniz gel
Al beni koynuna
Sarılayım sımsıkı boynuna
Öpsün okşasın benliğimi dalgaların
Su sızmasın aramızdan
Mutluluk şarkıları söylesin martıların
Gel deniz gel
Öyle bir gel ki
Çiçeklesin ruhumuzu
Güzelliğinin yakamozu
Tutkumuz çağlayan olsun
Duygularımız sel
PARA…
Derdi imanı para olanda sen gel de insanlık ara!
**
Para söz konusu ise bembeyaz oluverir kara
**
Parayla kapanır parasızlığın açtığı her türlü yara
**
Para susturur akıllıyı, konuşturur hödüğü
**
Para cüzdana girince vicdanın sesi duyulmaz
**
Para en iyi dostlukları bile bozar, sahte dostluklar yapar
**
Kimi insanlar para harcamayı, kimileri de para için insan harcamayı sever
**
Para düşkünleri para için hem kendilerini hem dostlarını paralar
**
Para için soyunur kadınlar, soyulur erkekler
**
En sevilen yüzmek para içinde yüzmektir
**
Sevilmek için boşuna paralama kendini, para kasasında sakla sevgini
GÜLÜŞÜ ŞİİRLİM
Sımsıcak el eden bal gülüş
Kıvılcımlandırdı benliğimi
Dağlardaki çoban ateşlerine döndüm
Işıl ışıl bir özlemle
Çiçeklere büründüm.
Güller yağdıran bir el
Nakış nakış işledi içime sevgiyi
Giydirdi mutluluk adlı gökkuşağı giysiyi
Sevincim duramadı yerinde
Kuşlara parmak ısırtan bir uçuşla
Ulaştı gökyüzünün en yüksek katına
Dağlar, denizler selam durdu sevdama
Taht kurdum yaşamanın doruğuna
Aktım özveri pınarına
Gülüşünün verdiği aşkla coştum
Mest oldum güzelliğinin şarabıyla
Türküleştirdi benliğimi
Gözlerinin şiiri
Erhan Tığlı
SEVGİ ŞİİRDİR ŞİİR SEVGİ
Şiirdir sevgi karanlığımızı gideren
gecemizi gündüz
eğriliğimizi dümdüz eden
hamlar onunla erer
çiğleri o pişirir
Bahar yelidir sevgi
gönülden gönüle esen
bal yapan arıdır
karanfillerden güllerden...
Bir duygudur güzellikleri benimseten
şiirdir yazılmakla bitmeyen...
Sevgi bin bir renkli bir çiçek
en güzel gerçektir
güllü bir geçmiş
karanfilli bir gelecektir
ELLERİMİZ VE İZLENİMLERİMİZ
Elinle övün; başkalarına bağlama bel, yoksa başın eğik durur, gözyaşların olur sel.
Çeker çıkarır bizi yalnızlık, çaresizlik kuyusundan dost bir el.
Ellerin git değil; gel demeye alışsın; almak için değil; vermek için yarışsın.
Ne kadar çok işler ve de işe yararsa elin; o kadar gür çıkar sesin.
Ne kadar güzel olursa olsun ellerin; sunmuyorsa güzelliğini diğer ellere, gül dikmiyorsa gönül bahçesine; yoktur hiçbir değerin.
Doğruya iyiye güzele uzanırsa elin; ancak o zaman doğru iyi güzel olabilirsin.
Şu işe bak; yaşarken elinden tutmazlar da ölünce el üstünde taşırlar...
Sevdiğimiz kişilere önce elimizi, sonra kalbimizi veririz.
Ellerimizle artar gücümüz, gerçekleşir hayallerimiz, açar umut çiçeğimiz.
“Bir elinde gül, bir elinde kadeh, geldi sevgili. Hangisini alayım; gülü mü, kadehi mi yoksa seni mi?” demiş şair. Sevgilinin elini tutmayı, gözlerine aşkla bakmayı akıl etseydi, sevgilisi gülüverir, aşk şarabından içirir ve de ona her şeyini verirdi...
İnsanlığı yerde sürüklenmekten kurtaran sanatın elidir; bu gerçeği bilmeyen, görmeyen ya aptal ya da delidir!
Ellerimizdir güzeli daha güzel, iyiyi daha iyi yapan. Ellerimizle ortaya çıkar hem güzelliklerimiz hem insan olmamızı sağlayan özelliklerimiz...
Hem efendimiz hem hizmetçimizdir ellerimiz, yediveren güllerimiz, mutluluk alıp mutluluk verenimiz. Ellerimiz olmasaydı nasıl gerçek olurdu hayallerimiz, özlemlerimiz?