Hem laikçi yobazların, hem de şekilci dinci yobazların siyasi malzeme yaptığı başörtüsü.Ne türban takan Atatürk düşmanıdır, ne de tüban karşıtı olan Atatürkçü'dür.
Üniversitelerde yasak olması dünyanın en mantıksız olayıdır.Eğer bir SİYASAL simge ise, türbanlı kızlarla aynı düşünceye sahip olan erkekleri nasıl ayırt edecek devlet? !
Önemli olan kafanın dışı değil, içi.Eğer üniversite aşırılara kaçan, dinci, yobaz bir düşünce yayılığı sezilirse engellensi, kabul.Ama her örtülü kızı Devlet düşmanı, yobaz diye damgalamanın alemi yok.
Zübeyde Hanım 1857 yılında Selanik'te doğdu. Orta Anadolu'dan göç ederek, Selanik'in batısında Arnavutluk sınırına yerleştirilen Yörüklerden, Hacı Sofi ailesinden Feyzullah Ağanın kızıdır. Selanik'te Gümrük Muhafaza Teşkilatında memur olan Ali Rıza Efendi ile evliliğinden beş çocuk sahibi oldu. Fatma ve Ömer'i daha küçükken kaybetti. 1888 yılında Mustafa ilkokuldayken kocasını da kaybeden Zübeyde Hanım, zaman zaman çocukları ile birlikte kardeşi Hüseyin Ağa'nın çiftliğine giderdi. Bu sırada, Atatürk'ün ifadesiyle; iyi kalpli bir insan olan Ragıp Bey'le evlendi. Kızlarından Naciye de çok yaşamadı. Balkan harbinden sonra, birçok Türk ailesi gibi, kızı Makbule ile birlikte Selanik'ten göç etti ve İstanbul'a gelerek Beşiktaş-Akaretler'de bir eve yerleşti. Milli Mücadele yıllarında Ankara'ya gelen Zübeyde Hanım, 1919'da ayrılmak zorunda kaldığı oğlunu, yıllar sonra Ankara'da Devlet Başkanı olarak gördü. 14 Ocak 1923'te tedavi amacıyla gittiği İzmir'de 66 yaşında vefat etti.
Malki'nin öldurulmesinden çok sonra çeklerin bulundugu kasalar DGM tarafindan yapılan tahkikat sirasında istanbul polisi tarafindan açıldı. Kasalarda 116 adet çek bulundu. Çeklerin tutarları para cinsi olarak aşagIdaki gibiydi:
310 milyon alman markı 223 milyon ABD doları 2.5 trilyon türk lirası
Bu çeklerin tümu Erol Evcil'in Nesim Malki'ye olan borçlari karşiliğında verilmiş çeklerdi. Nesim Malki öldurülmeden önce bu çekleri icra takibine koyup tahsil etmeyi duşünüyordu.
Üzerinde İslam alemince de kutsal kabul edilen, peygamber kabul edilen Hz.Davud'un mührü(6 köşeli yıldız) bulunan bu bayrak bazen Cuma namazı çıkışında yakılmaktadır. Derimki eğer İsrail'i protesto etmek için illa birşeyler yakmak gerekiyorsa, bu 'Şaron' ve '7 kollu şamdan' resmi yakılarak olsun...
1918 yılında Manisa ilinin Alaşehir ilçesinde doğdu. İlk ve orta öğrenimini Alaşehir, Manisa, Balıkesir ve İstanbul'da sürdürdü ve Maltepe Askerî Lisesi'nden mezun oldu.
1938 yılında Kara Harp Okulu'nu, 1949 yılında Harp Akademisi'ni bitirdi. Topçu subayı ve Kurmay subay olarak Silahlı Kuvvetler'in çeşitli kademelerinde görev yaptı.
Dokuzuncu Kore Türk Tugayı'nda, önce Harekât ve Eğitim Şube Müdürlüğü; sonradan Kurmay Başkanlığı görevlerinde bulundu. Tuğgeneralliğe yükseldiği 30 Ağustos 1964 gününden itibaren, Silahlı Kuvvetler'in bütün komuta kademelerinde ve üst rütbelerde görevini sürdürerek, Ordu Komutanlığı ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı'ndan sonra, 7 Mart 1978 tarihinde Genelkurmay Başkanlığı'na atandı. Bu görevi sırasında, 12 Eylül 1980 tarihinde yapılan askeri müdahale ile, diğer görevleri yanında Devlet Başkanlığı görevini de üstlendi.
7 Kasım 1982 tarihinde halk oyuna sunulan ve kabul olunan Anayasa ile, Türkiyenin 7. Cumhurbaşkanı olarak göreve başladı. 9 Kasım 1989 tarihinde, görev süresini tamamlayarak Cumhurbaşkanlığı'ndan ayrıldı.
İngilizce'de ' Hindi ' anlamına gelen kelime.
Hak ve Özgürlükler Partisi (HAKPAR) genel başkanı.
PKK'nn katliamlarını kınamadığı sürece, samimiyetine asla inanamayacağım insan.
Hem laikçi yobazların, hem de şekilci dinci yobazların siyasi malzeme yaptığı başörtüsü.Ne türban takan Atatürk düşmanıdır, ne de tüban karşıtı olan Atatürkçü'dür.
Üniversitelerde yasak olması dünyanın en mantıksız olayıdır.Eğer bir SİYASAL simge ise, türbanlı kızlarla aynı düşünceye sahip olan erkekleri nasıl ayırt edecek devlet? !
Önemli olan kafanın dışı değil, içi.Eğer üniversite aşırılara kaçan, dinci, yobaz bir düşünce yayılığı sezilirse engellensi, kabul.Ama her örtülü kızı Devlet düşmanı, yobaz diye damgalamanın alemi yok.
Zübeyde Hanım 1857 yılında Selanik'te doğdu. Orta Anadolu'dan göç ederek, Selanik'in batısında Arnavutluk sınırına yerleştirilen Yörüklerden, Hacı Sofi ailesinden Feyzullah Ağanın kızıdır. Selanik'te Gümrük Muhafaza Teşkilatında memur olan Ali Rıza Efendi ile evliliğinden beş çocuk sahibi oldu. Fatma ve Ömer'i daha küçükken kaybetti. 1888 yılında Mustafa ilkokuldayken kocasını da kaybeden Zübeyde Hanım, zaman zaman çocukları ile birlikte kardeşi Hüseyin Ağa'nın çiftliğine giderdi. Bu sırada, Atatürk'ün ifadesiyle; iyi kalpli bir insan olan Ragıp Bey'le evlendi. Kızlarından Naciye de çok yaşamadı.
Balkan harbinden sonra, birçok Türk ailesi gibi, kızı Makbule ile birlikte Selanik'ten göç etti ve İstanbul'a gelerek Beşiktaş-Akaretler'de bir eve yerleşti. Milli Mücadele yıllarında Ankara'ya gelen Zübeyde Hanım, 1919'da ayrılmak zorunda kaldığı oğlunu, yıllar sonra Ankara'da Devlet Başkanı olarak gördü. 14 Ocak 1923'te tedavi amacıyla gittiği İzmir'de 66 yaşında vefat etti.
Malki'nin öldurulmesinden çok sonra çeklerin bulundugu kasalar DGM tarafindan yapılan tahkikat sirasında istanbul polisi tarafindan açıldı. Kasalarda 116 adet çek bulundu. Çeklerin tutarları para cinsi olarak aşagIdaki gibiydi:
310 milyon alman markı
223 milyon ABD doları
2.5 trilyon türk lirası
Bu çeklerin tümu Erol Evcil'in Nesim Malki'ye olan borçlari karşiliğında verilmiş çeklerdi. Nesim Malki öldurülmeden önce bu çekleri icra takibine koyup tahsil etmeyi duşünüyordu.
Profilo Holding yönetim kurulu başkanı, sahibi, musevi işadamı.
Üzerinde İslam alemince de kutsal kabul edilen, peygamber kabul edilen Hz.Davud'un mührü(6 köşeli yıldız) bulunan bu bayrak bazen Cuma namazı çıkışında yakılmaktadır.
Derimki eğer İsrail'i protesto etmek için illa birşeyler yakmak gerekiyorsa, bu 'Şaron' ve '7 kollu şamdan' resmi yakılarak olsun...
bakınız: 12 eylül
1918 yılında Manisa ilinin Alaşehir ilçesinde doğdu. İlk ve orta öğrenimini Alaşehir, Manisa, Balıkesir ve İstanbul'da sürdürdü ve Maltepe Askerî Lisesi'nden mezun oldu.
1938 yılında Kara Harp Okulu'nu, 1949 yılında Harp Akademisi'ni bitirdi. Topçu subayı ve Kurmay subay olarak Silahlı Kuvvetler'in çeşitli kademelerinde görev yaptı.
Dokuzuncu Kore Türk Tugayı'nda, önce Harekât ve Eğitim Şube Müdürlüğü; sonradan Kurmay Başkanlığı görevlerinde bulundu. Tuğgeneralliğe yükseldiği 30 Ağustos 1964 gününden itibaren, Silahlı Kuvvetler'in bütün komuta kademelerinde ve üst rütbelerde görevini sürdürerek, Ordu Komutanlığı ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı'ndan sonra, 7 Mart 1978 tarihinde Genelkurmay Başkanlığı'na atandı. Bu görevi sırasında, 12 Eylül 1980 tarihinde yapılan askeri müdahale ile, diğer görevleri yanında Devlet Başkanlığı görevini de üstlendi.
7 Kasım 1982 tarihinde halk oyuna sunulan ve kabul olunan Anayasa ile, Türkiyenin 7. Cumhurbaşkanı olarak göreve başladı. 9 Kasım 1989 tarihinde, görev süresini tamamlayarak Cumhurbaşkanlığı'ndan ayrıldı.