'Hep sığınılan limanların tadında, Burada bekler özlem yüklü akşamlar. Kendinden kendine değer bulur dostluklar. Göklere serilir sabahın yıldızları, Ve gün doğumu yaşanır burada kavuşmalar...'
son kez itinasız cümleler kurarak ve terkederek şiiri titrek bir yetimliğe çocukluğuma ve sırtıma sıcak bir merhem diye sarıp ceketimi ilk kez gidiyorum bütün sevdalardan..
varolan herşeyin bir sonu vardır..doğdunuz andan itibaren ölüme doğru geri sayımın başladığı gibi..bir gün herşey sonlanır.. bazen beklediğinizden erken olması gerekir..ama doğrusu budur..
Tebessümlerine hicrân bulaşmış evlerin bacalarından büyüyen savaş yaygaraları zorluyor şimdi tan yerinin kapılarını...Saçmalar uluyor çocukların ağrıyan yarınlarında. Öylesine sessiz saplıyor hıncım çare'siz' liğimi, örümceklere emanet ettiğim mağralarıma.
Bir çift güvercin izdüşümü bile suçumu bastıramıyor son günlerde cinayet türküleri mi dolanıyor ne sokaklarımda.. Artık yüzüne bakamadığım riyadan kararmış, bu yıpranmış sözleri yırtmalıyım.. Şimdi belki esirgiyorum bir mendilden bile göz yaşlarımı,
'utanıyor muyum' ne 'acz'iyyetimden. ama gün gelecek elbet, gözlerinin rayihâsına kör eylediğim bakışlarım /cennet/ bakışlarının alevinde kaybolacak.. hesaplar kesilecek
Son işte...
Bir avuç topraktan sıyrıl da bak yüzüme.. yıkılmadan karşımda..
olanlara lanet edilen olmayanlarınsa hep arzulandığı zaman. sadece mum alevinin konuştuğu herkesin sustuğu, ama yine de kimsenin dinlemediği an...çok uzakta görünen hayatın gözyaşlarına karıştığı ve hiçkimsenin 'dur! ' diyemediği rüya... varolmak için belirsiz geleceğe atılan bir adım, yaşanan en uzun saniyeler.. karanlık..
“sen gelmesen de bu yangın çıkacaktı bir kırlangıç bizi ikiye bölecekti yeni adlar koyacaktık bitkilere son yaz güneşi de çekip gidecekti asmalardan senin korkun da gidecekti unutacaktık”
dairenin bir noktasıdır. yeni bir şeyin başlangıcının işaretidir. insan olmanın gereğidir. kimi zaman tebessümle başlayanın kimi zaman dağılan parçalarını toplaman gerektiğinin habercisidir. buruklukla kardeştir çoğu kez. bazı kavramlarla yanyana gelmeyendir. son kez doğup son kez ölmek gibi...
hazırlığı en çok sancıyı veren noktalama işaretinin olgusal yazılımı(.) sadece bir kez yaşanır ve ardından hiç bir şey gelmez. sayfanın okunmaya alışmış yalnızlığından başka.
son yaşamı elimden düşürdüğüm günün adı son defterimin kalmayan boş sayfası son denizin okyanusa değdiği yer ...........................................
Hoş olmayanı hoşmuş gibi görmedir, hoş görme.
Bu terimi gördüğümde ilk aklıma gelen ''bitişiyle yaralayan'' oluyor..
Oysaki bazı sonlar mutluluk doğurur..
bitmemiş şiirim;prens olmak istemeyen kurbağa..:)
' belki de hayat yanlış anlayınca güzeldi..'
.............................................................
'Hep sığınılan limanların tadında,
Burada bekler özlem yüklü akşamlar.
Kendinden kendine değer bulur dostluklar.
Göklere serilir sabahın yıldızları,
Ve gün doğumu yaşanır burada kavuşmalar...'
2009 / 2017........... veda..........
'Benzemez Kimse Sana' şarkısıyla başlayıp,
'Sen de Artık Herkes Gibisin' şiiriyle son bulan bir aşktı...!
Yaşandı ve bitti....
son kez itinasız cümleler kurarak
ve terkederek şiiri titrek bir yetimliğe
çocukluğuma ve sırtıma sıcak bir merhem diye sarıp ceketimi
ilk kez gidiyorum bütün sevdalardan..
Ölüm soğukmuş tıpkı kış gibi
Belki de öldük haberimiz yok
Sus bak, kapa gözlerini, uyku sıcak!
Son,UMUDUNU yitirdiğin andır...
BENCE SEN DE SIMDI HERKES GIBISIN
Gözlerim gözünde aski seçmiyor
Onlardan kalbime sevda geçmiyor
Ben yordum ruhumu biraz da sen yor
Çünkü bence simdi herkes gibisin
Yolunu beklerken daha dün gece
Kaçiyorum bugün senden gizlice
Kalbime baktim da iste iyice
Anladim ki sen de herkes gibisin
Büsbütün unuttum seni eminim
Maziye karisti simdi yeminim
Kalbimde senin için yok bile kinim
Bence sen de simdi herkes gibisin
NAZIM HIKMET
varolan herşeyin bir sonu vardır..doğdunuz andan itibaren ölüme doğru geri sayımın başladığı gibi..bir gün herşey sonlanır..
bazen beklediğinizden erken olması gerekir..ama doğrusu budur..
Her gün bir şey daha biter
Giderek acı vermez biten şeyler
Kayıtsız bir razı oluş başlar
Sıradan izler bırakır en tutkulu aşklar..
Tebessümlerine hicrân bulaşmış evlerin bacalarından büyüyen savaş yaygaraları zorluyor şimdi tan yerinin kapılarını...Saçmalar uluyor çocukların ağrıyan yarınlarında. Öylesine sessiz saplıyor hıncım çare'siz' liğimi, örümceklere emanet ettiğim mağralarıma.
Bir çift güvercin izdüşümü bile suçumu bastıramıyor son günlerde cinayet türküleri mi dolanıyor ne sokaklarımda.. Artık yüzüne bakamadığım riyadan kararmış, bu yıpranmış sözleri yırtmalıyım.. Şimdi belki esirgiyorum bir mendilden bile göz yaşlarımı,
'utanıyor muyum' ne 'acz'iyyetimden. ama gün gelecek elbet, gözlerinin rayihâsına kör eylediğim bakışlarım /cennet/ bakışlarının alevinde kaybolacak.. hesaplar kesilecek
Son işte...
Bir avuç topraktan sıyrıl da bak yüzüme.. yıkılmadan karşımda..
olanlara lanet edilen olmayanlarınsa hep arzulandığı zaman. sadece mum alevinin konuştuğu herkesin sustuğu, ama yine de kimsenin dinlemediği an...çok uzakta görünen hayatın gözyaşlarına karıştığı ve hiçkimsenin 'dur! ' diyemediği rüya...
varolmak için belirsiz geleceğe atılan bir adım, yaşanan en uzun saniyeler.. karanlık..
artık havanın anlamı yok..
“sen gelmesen de bu yangın çıkacaktı
bir kırlangıç bizi ikiye bölecekti
yeni adlar koyacaktık bitkilere
son yaz güneşi de çekip gidecekti asmalardan
senin korkun da gidecekti
unutacaktık”
benim sonum dünden belli...
dairenin bir noktasıdır. yeni bir şeyin başlangıcının işaretidir. insan olmanın gereğidir. kimi zaman tebessümle başlayanın kimi zaman dağılan parçalarını toplaman gerektiğinin habercisidir. buruklukla kardeştir çoğu kez. bazı kavramlarla yanyana gelmeyendir. son kez doğup son kez ölmek gibi...
hazırlığı en çok sancıyı veren noktalama işaretinin olgusal yazılımı(.) sadece bir kez yaşanır ve ardından hiç bir şey gelmez. sayfanın okunmaya alışmış yalnızlığından başka.
her son yeni bir başlangıç olsada, kocaman bir kayıptır aslında...
ilk gibi son.........................................
başlangıç öncesi bitiş
Gelsene dedi bana
Kalsana dedi bana
Gülsene dedi bana
Ölsene dedi bana
Geldim
Kaldım
Güldüm
Öldüm
yukarıda nazımın en son yazdığı şiir bulunuyor....
söylermisiniz bana bu şiirlerin alasını lise talebeleri boş derslerinde yazıyor..
hemde okurken aklıma şu şiir geldi! ! hiç değil daha manalı....
mini mini bir kuş donmuştu
pencereme konmuştu
aldım onu içeriye
cik cik cik cik ötsün diye
pır pır ederken canlandı
ellerim bak boş kaldı....
bu kadar yeter...
Ebedi hayat Sınırların çizgilerin son bulması.Ölümsüzlük.
..herşeyin bir sonu varsa,
ayrılıkların da sonu var..
bir gün çıkıp geleceksin...
her son............ yeni başlangıçların müjdecisidir...... aslında ama biz nedense hep üzülürüz.......... :)))
duygusal bir devinime neden oluyor...
şimdiyi...
onsuzluğun başlangıcıdır son.bence
son
son yaşamı elimden düşürdüğüm günün adı
son defterimin kalmayan boş sayfası
son denizin okyanusa değdiği yer
...........................................
uzatmaların bittiği an.