İyi günlerimde çok eller uzanır ellerime, Resmimi, suratımı baş köşeye asarlar... Fakat kapıların her kapanışında üzerime, Ardında taş duvarların her kaldığım zaman, Ne arayan beni, ne soran...
Eeeehh, daha iyi be, bunun böyle olduğu... Minnetim ve borçluluğum yalnız sana kalsın. İyi günlerimde benim unuttuğum insan eli Ya sen nasılsın?...
terasimda baktığım 5 senelik limon ağacım iki üç sene önce kurumaya başladığında annem köklemek gerektiğini söylemişti. kuruyan dalların yeşereceğine, kuruyan dalların meyveye durabileceğine imanım var. yeşilinin daha az kalan kısmına bakıp çoğalacağına, iyileşecegine dair umut ettim. üç seneye yakin bakımını yaptım. dün yine sularken beyaz küflerinin kalmadığını, kuruyan dallarının yesillenip çiçekler açtığını hatta iki katına ulaştığını seyrederken tüm süreci yine zihnimde geçirdim. emeğimin zayi olmamasını, umudumun çiçek açışını gördüm ya meyvesini de toplarım umarım.
Düşünü/yorum...
Hep, sevmediğinden değil ki, bazen de çok sevdiğinden gider insan... Gitmesi gerektiği için...
Kalarak gider,...
Kanayarak gider, kanatarak gider....
ZamanSızım, sen nasılsın?
Acaba “Zeytin gözlüm sana meylim nedendir” şarkısındaki zeytin, siyah mı yeşil mi ?
Kafam çok karışık…
Sen nasılsın?
Elim ayağım dolaşmış hallerdeyim; bilirsin nedenini...
Ya sen?
Sen nasılsın?
Nasıl ellerin ayakların?
İyi günlerimde çok eller uzanır ellerime,
Resmimi, suratımı baş köşeye asarlar...
Fakat kapıların her kapanışında üzerime,
Ardında taş duvarların her kaldığım zaman,
Ne arayan beni, ne soran...
Eeeehh, daha iyi be, bunun böyle olduğu...
Minnetim ve borçluluğum yalnız sana kalsın.
İyi günlerimde benim unuttuğum insan eli
Ya sen nasılsın?...
- Nasılsın, Nazım Hikmet Ran
Psikoloğa gidip sorunlarım var dedim. Hangimizin sorunu yok ki dostum, hepsi geçer dedi, sırtımı pışpışlayıp gönderdi... Vay be, şimdi daha iyiyim.
Ya sen?
duvardan kaldırılmış resmin izi gibi bitiğim
ört üstümü can barınağım
Hiçbir çerçeveye sığmayan fotoğraf gibiyim.
Renk paletim, sen nasılsın?
İç dünyamı yokluyorum
Sesim yankılanıyor…
Ey yok,
Sen nasılsın?
Ne gidecek bir yerim,
Ne de gidecek takatim…
…
Bir tek senli hislerim…
Sen nasılsın?
Soru/yorum...
Sen gittin,
Peki bu bendeki kim?
Cevapsız sorum, sen nasılsın?
Suyun Ayak Sesleri'ni dinliyorum...
Sessiz gemi, sen nasılsın?
Güneş topluyorum KEYfim için...
Sen nasılsın?
Eski bir rüzgar artık anılar…
Karla kaplı yollar…
O sıcak pencere…
İsa yı çarmıha germekle çözülecek mi mesele ?
Sen nasılsın?
Kapağı açılmamış bir kitapta, altı çizili bir cümle gibiyim...
Üstü çizilmiş sözcük, sen nasılsın?
bulamadığımı arıyorum, aramadığımı buluyorum.
Artık olur diyorum olmaz dediklerime…
Sen nasılsın?
Yolumu kaybettim dolanıyorum..
Artık olmaz diyorum olur dediklerime…
Sen nasılsın?
S/Ağırım, kendime bile..
Sessizliğin hafifliğini arıyoRuhum..
Kuru gürültü, sen nasılsın?
Sohbetim iyiydi benim…
Sen nasılsın?
K/Asılı kaldım yüreğinin ucunda, öylece sallanıyoRuhum boşlukta...
Sen nasılsın?
terasimda baktığım 5 senelik limon ağacım iki üç sene önce kurumaya başladığında annem köklemek gerektiğini söylemişti.
kuruyan dalların yeşereceğine, kuruyan dalların meyveye durabileceğine imanım var. yeşilinin daha az kalan kısmına bakıp çoğalacağına, iyileşecegine dair umut ettim.
üç seneye yakin bakımını yaptım. dün yine sularken beyaz küflerinin kalmadığını, kuruyan dallarının yesillenip çiçekler açtığını hatta iki katına ulaştığını seyrederken tüm süreci yine zihnimde geçirdim.
emeğimin zayi olmamasını, umudumun çiçek açışını gördüm ya meyvesini de toplarım umarım.
Psikologların bile depresif, herkesin gergin olduğu bir yerde
Ben, çok şükür, çok çok iyiyim…
Sen nasılsın?
Nasılım biliyor musun?
?feature=shared
U/Mutluyum...
Dağlarına bahar gelmiş memleketimin...
Sen nasılsın?
İçimde maziden kalma duygular…
Sen nasılsın?
K/Ağıt kesiği yüreğim, sızlıyor...
Hala sürüyor zulüm, hala vuruyor zalim...
Soykırımın ortasında evladını yitiren anne, ben insanlık adına çok utanıyorum.
Sen nasılsın?
Sen serisi şiirler yazmışım…
Evet, sen…
Çünkü sen…
Fakat sen…
Sen nasılsın?
Hep böyle kendi kendime sorar
Kendi kendime cevaplayamam…
Sen nasılsın?
Sen lazımsın…
Ne semtime varan…
Ne halimi soran…
Sen nasılsın?