ufff..istanbul ne kadar kalabalıkmış...galata..eminönü..t.kale içim karardı..birde çok ilginçtir..cia tarzı bi yoğunluk..şimdinin gelişmiş tekniğini nasıl basitleştirerek düşünmüş..kafasındaki iptidai bilgisayar..)) gizemmi..suskunlarda ki sesi aramak gibi..
tasvirleriyle buhranlar geçirten, bazen bir cümlesi bir paragraf süren peyami safa'yı sevenlerin, okuyacağına, seveceğine inandığım, ilginç bir kurgulama tarzı olan, bir büfeden su alırken bile osmanlıca konuştuğunu düşünmeye başladığım. etkilendiğim, keşifte geç kalmışlığıma üzüldüğüm roman yazarı..
Rüya ve gerçekliğin içiçe geçtiği Puslu Kıtalar Atlası kitabını keyifle okuduğumu belirtmeliyim. Bir felsefe hocası için çok zengin sayılabilecek osmanlıca lügatine sahiptir. Akıcılık babında ve tikel yorumlama babında üzerine düşünülmesi gereken biridir. Gerçekliğin yansımalarını arar kitap boyunca. umut ve elbette gitmek olgusu sıkça vurgulanır. Ben, karşıben ikiliğiyle de felsefeye yeni bir bakış açısı geliştirmeye çalışır...
İhsan Oktay Anar deyince aklıma bilinmezlik geliyor.Kanımca okuduğum kitaplarının sonununda bilinmez olması muallakda kalması onun ölüm vede sonrasını bilinmezlik olarak görmesinden kaynaklanıyor.
yazarın ' puslu kıtalar atlası ' isimli eseriyle tanışmamız pek hoş olmasada diyebilirimki son on yıllık bir periyodda yazılmış en kayda değer ve kusursuz eserlerden birisidir.
'rendekar doğru mu söylüyor? 'düşünüyorum öyle ise varım' oldukça makul. fakat bundan tam tersi bir sonuç, varolmadığım, bir düş olduğum sonucu da çıkar. düşünen bir adamı düşlüyorum. düşündüğümü bildiğim için ben varım. düşündüğünü bildiğim için, düşlediğim bu adamın da var olduğunu biliyorum. böylece o da benim kadar gerçek oluyor. bundan sonrası çok daha hüzünlü bir sonuca varıyor. düşündüğünü düşlediğim bu adamın beni düşlediğini düşlüyorum. öyleyse gerçek olan biri beni düşlüyor. o gerçek ben ise bir düş oluyorum'
Dostum. Rüyalarını anlatır aslında. Ama çokça tahrif ederek. Yazdıklarını unsurlarına ayırırsanız elinizde çok bir şey kalmaz ama bütün yine parçaların toplamından fazla bir şeydir. İhsan Oktay Anar örneğinde harikadır.
içimi şişiren :)
ufff..istanbul ne kadar kalabalıkmış...galata..eminönü..t.kale içim karardı..birde çok ilginçtir..cia tarzı bi yoğunluk..şimdinin gelişmiş tekniğini nasıl basitleştirerek düşünmüş..kafasındaki iptidai bilgisayar..)) gizemmi..suskunlarda ki sesi aramak gibi..
Fantastik roman severlerin severek okuyacağı bir yazar puslu kıtalar atlasını çok kahkahalı okudum tavsiye ederim
tasvirleriyle buhranlar geçirten, bazen bir cümlesi bir paragraf süren peyami safa'yı sevenlerin, okuyacağına, seveceğine inandığım, ilginç bir kurgulama tarzı olan, bir büfeden su alırken bile osmanlıca konuştuğunu düşünmeye başladığım. etkilendiğim, keşifte geç kalmışlığıma üzüldüğüm roman yazarı..
Rüya ve gerçekliğin içiçe geçtiği Puslu Kıtalar Atlası kitabını keyifle okuduğumu belirtmeliyim. Bir felsefe hocası için çok zengin sayılabilecek osmanlıca lügatine sahiptir. Akıcılık babında ve tikel yorumlama babında üzerine düşünülmesi gereken biridir. Gerçekliğin yansımalarını arar kitap boyunca. umut ve elbette gitmek olgusu sıkça vurgulanır. Ben, karşıben ikiliğiyle de felsefeye yeni bir bakış açısı geliştirmeye çalışır...
Türkçe'deki en iyilerdendir...
Hareket-karşı hareket
Yola para atıp bir köşeden insanların tepkilerini gözlemleyen uzun boylu düşünür...
Amat...
İhsan Oktay Anar deyince aklıma bilinmezlik geliyor.Kanımca okuduğum kitaplarının sonununda bilinmez olması muallakda kalması onun ölüm vede sonrasını bilinmezlik olarak görmesinden kaynaklanıyor.
ayrıca büyük değil uzun ihsan efendi..
edebi yönü kuvvetli olmasına karşı bilaedep ibarelerden vazgeçemedi gitti..
puslu kıtalar atlası....
büyük ihsan efendi
kurgularının illallah dedirtmesi yakındır..
özendiğim bir yazar. cehaletimdendir belki, belki de beğeni konusu...
bende büyük yer edindi.
Efrasiyab'ın Hikayeleri
Kitab-ül Hiyyel (Amed'li bilgin Cezeri'nin kitabının adından alınmıştır.)
Puslu Kıtalar Atlası
Amat
'Puslu Kıtalar Atlası' adlı eseri Türkiye'de değil de Roma yollarında buldu beni.. sonrasında Âmat takibindeyiz :) ...
Hocam olur kendileri (ayıptır söylemesi :)) . Ayrıca yeni kitabı 'Amat' da uzun bir aradan sonra iletişim yayınlarından çıkmıştır.
sefgili yazar,
seni seveceğimi düşünen ve beni de seni de seven biri seni bana sevdirdi:P
yazarın ' puslu kıtalar atlası ' isimli eseriyle tanışmamız pek hoş olmasada diyebilirimki son on yıllık bir periyodda yazılmış en kayda değer ve kusursuz eserlerden birisidir.
'rendekar doğru mu söylüyor? 'düşünüyorum öyle ise varım' oldukça makul.
fakat bundan tam tersi bir sonuç, varolmadığım, bir düş olduğum sonucu da
çıkar. düşünen bir adamı düşlüyorum. düşündüğümü bildiğim için ben varım.
düşündüğünü bildiğim için, düşlediğim bu adamın da var olduğunu biliyorum. böylece o da benim kadar gerçek oluyor. bundan sonrası çok daha hüzünlü
bir sonuca varıyor. düşündüğünü düşlediğim bu adamın beni düşlediğini düşlüyorum. öyleyse gerçek olan biri beni düşlüyor. o gerçek ben ise
bir düş oluyorum'
isminde bi güzellik var :)
Dostum. Rüyalarını anlatır aslında. Ama çokça tahrif ederek. Yazdıklarını unsurlarına ayırırsanız elinizde çok bir şey kalmaz ama bütün yine parçaların toplamından fazla bir şeydir. İhsan Oktay Anar örneğinde harikadır.