öğrettiğiniz o mekanik, soğuk, akılcı çözümlemelerinizi içselleştiremedik, özür dilemiyoruz. duygularımızla, aklımızı aynı pota da eritmeyi bir türlü beceremedik, salak sizsiniz!
biliyoruz, adımızın baş harfinin “o” olduğunu bildiğimiz gibi biliyoruz; biz yine koşulsuz, hesapsız sevdaların peşinde koşacağız. bunun bedelini yüreğimiz de açılan onulmaz yaralarla ödeyeceğimizi de biliyoruz.. mazoşist falan değiliz; ruhumuza yakışanı giyiyoruz, yüreğimizin tınısına ayak uyduruyoruz…
sevdaya, hayata ilişkin umutlarımız dipdiri duruyor ve gülüyoruz, en büyük servetimizi harcadığımızı bile bile ağız dolusu gülüyoruz.
Her ademoğlu kendi çapında biraz duygusaldır...İnsanı nerede,ne zaman yakalayacağı deprem gibidir, önceden tahmin edilemez...! Şehitler hakkında yazılan bir yazı,bir yorum okurken ve tam bu esnada fonda çalmakta olan müzik,Çerkes müzik adamı Samer samı'nin, Ghıra kafe'sini dinlerken, askeri deyişle, tam yerini bulan bir nokta atışı gibidir...! Parçada anlatılanda zaten ağlamakla alakalıdır,bir nevi ağıtı anlatmaktadır...duygusalım bu gün... =0(
ayrılıklar üzerine kurulmuş bir serüvende bu yolda hüzünlerle kaybolduğumu fark etmesem de gözlerim ağlayan fırtınalarla beraberdi adı aşk olan bu veda yolunda
bilinmez gözyaşımın boşluğundaydım uzaklarda olduğumu hissetsem de savruldum belki rüzgarlarla toplanamayacak kadar param parça
duygusallık; insanın herhangi bir varlığa (insanda olabilir, hayvanda olabilir veya bir çiçekde olabilir) karşı duyduğu karşılıksız sevginin sonucunda ona beslediği bir histir.
ben=duygusallık
içli insanlarız;
öğrettiğiniz o mekanik, soğuk, akılcı çözümlemelerinizi içselleştiremedik, özür dilemiyoruz. duygularımızla, aklımızı aynı pota da eritmeyi bir türlü beceremedik, salak sizsiniz!
biliyoruz, adımızın baş harfinin “o” olduğunu bildiğimiz gibi biliyoruz; biz yine koşulsuz, hesapsız sevdaların peşinde koşacağız. bunun bedelini yüreğimiz de açılan onulmaz yaralarla ödeyeceğimizi de biliyoruz.. mazoşist falan değiliz; ruhumuza yakışanı giyiyoruz, yüreğimizin tınısına ayak uyduruyoruz…
sevdaya, hayata ilişkin umutlarımız dipdiri duruyor ve gülüyoruz, en büyük servetimizi harcadığımızı bile bile ağız dolusu gülüyoruz.
Her ademoğlu kendi çapında biraz duygusaldır...İnsanı nerede,ne zaman yakalayacağı deprem gibidir, önceden tahmin edilemez...! Şehitler hakkında yazılan bir yazı,bir yorum okurken ve tam bu esnada fonda çalmakta olan müzik,Çerkes müzik adamı Samer samı'nin, Ghıra kafe'sini dinlerken, askeri deyişle, tam yerini bulan bir nokta atışı gibidir...! Parçada anlatılanda zaten ağlamakla alakalıdır,bir nevi ağıtı anlatmaktadır...duygusalım bu gün...
=0(
öyleyim galiba bugün..
biraz yiğit özgür açayım da geçsin..
olmaz..
çok güzel insan kendini anlata biliyor.
beyazıt öztürkü çağrıştırıyor
k.emrah filmlerinde ağlamak gibim bişi heralde...
film-emraaaaahh
duygusal izleyici-ööö ühü ühühü...
film-emrah bak annen
duygusal izleyici-ööö ühü ühühü...
film-em... (kelimesini tamamlamamışken)
duygusal izleyici-ööö ühü ühühü...
duygusallik;
insanin icindeki karmasa ve sonradan hastaliga donusen birikim
her asamada insani geriye goturen yuruyen merdiven
ayrılıklar üzerine kurulmuş bir serüvende
bu yolda hüzünlerle kaybolduğumu fark etmesem de
gözlerim ağlayan fırtınalarla beraberdi
adı aşk olan bu veda yolunda
bilinmez gözyaşımın boşluğundaydım
uzaklarda olduğumu hissetsem de
savruldum belki rüzgarlarla
toplanamayacak kadar param parça
nezaman bindiğimi bilmiyorum
kendimi tutamadığım hüzün yolculuğuna
bir damlaydım okyanusları aşan
denizlerde kaybolup karalara derdini vuran...
Okyanus üzerine düşen yağmur taneleri
duygusallık insanın içini kemiren kurt gibi ince ince bitirir yorar
tüketir hele bu ülkede duyarlıysan işin zor..........
BİR ANLAMDA DA İNSANİ DUYGULAR
içimden gelen çoşku dolu kıpırtılar.Ağlayabilirim, gülebilirim, dokunabilirim, sevebilirim, nefret edebilirim bunların hepsi duygusallık.
duygusallık;
insanın herhangi bir varlığa
(insanda olabilir, hayvanda olabilir veya bir çiçekde olabilir) karşı duyduğu karşılıksız sevginin sonucunda ona beslediği bir histir.