dost neden hep sıkışınca yardıma koşan kişi olarak nitelendirilir anlayamadım dost bence karsısındakine herşeyiyle gerçekçi, samimi paylaşan, cıkar ilişkilerine girmeyen ve bundan siddetle kacınan insanlar bireyin dostudur.Aksi haldeki dost olarak nitelendirilen tanımların bir anlamı yok bence........
Dost.... Bir dostu kaybetmenın acısını anlatmaya calıssam belkı bıraz da olsa anlasılabılır duygularım...
Sessiz cıglıklardır en cok acıtan ınsanları.Konusmak ıstersın sesın cımaz, oysa haykırır yuregın olanca gucuyle.Bır tek sen duyarsın. "Bazense, kımse gorsun ıstemezsın kanayan yuregını "dıyerek kandırmaya calısırsın kendını, yuregını actıgın tek dostu kaybettıgın ıcın.. Susamazsın kımı zaman da, kalbın cenene vurmuscasına gozyasları yerıne kelımeler suzulur anlamını senın de kavrayamadıgın..Konusmak ıhtıyacı duyarsın huznunu dısarı atabılmek ıcın.Rahatladıgını zannedersın bıran oysa daha da buyuk bır tas oturur ıcıne. Ne kendını avutabılırsın ne de bır baskasını.Sessız kosene cekılmek gelır ıcınden... yapamazsın... Cunku susmayan senın kalbındır. Ve hep cıglık cıglıga.Kımse duymaz o sessız cıglıkları, duyamaz.Nasıl kı dunyanın obur ucunda bırılerı haykırdıgında olanca gucuyle de olsa, senın duyamaman gıbı.Belkı de degıl kımbılır. Suyun derınlıklerındekı dunya gıbı ancak ısteyenlerın dalıp da onca cabadan sonra kesfedebılmlerı gıbı belkı de.Degıl belkı de kımbılır. Bulutlu bır yazgunu denızın rengı gıbı yada guneslı bır aksamustu parıldayan gunesın denıze yansıması gıbı... Gokkusagı kadar canlı, bir cocuk aglaması kadar yuruk burkucu....
DOST DENIZ KENARINDAKI TASLARA BENZER, ÖNCE BIRER BIRER TOPLARSIN. SONRA BIRER BIRER ATMAYA BASLARSIN. YANLIZ BAZILARINI ATMAYA KIYAMAZSIN. ISTE SEN ONLARDANSIN.
Dost Merhaba, Bu gün içimden sana iki satır sevgi yazmak geldi. Çok uzaklarda bir yerde bir yürek kadar yakın, sıcacık bir merhaba! Son zamanlarda o kadar ihtiyaç duyuyorum ki dost, birkaç paylaşıma ve birkaç güzel söze. Şimdi henüz duygularım bu kadar sıcakken hemen yazmaya koyulan bu kalem ve bu satırlar belki dostane bir paylaşımın kapısını aralar. İşte o kapıdan girdiğimde gülümse ve ellerini uzat. Belki sözcüklerle zor olur önce, sus. Ben anlarım merak etme. Çok uzun zaman oldu görüşmeyeli, o kadar çok şey var ki anlatacak, lakin çok şeylere değil özdeki şeylere dokunmak lazım dost. Hayatım uzun bir yoldan geldi, gidiyor sessizce. Zaman aşıyor bazen beni. Yani bilemezsin zamanın içindeymiş gibi, ama dışında olmak. Böyle anlarda hep seni özledim. Sen oralarda olalı hep yerine bir dost koymak istedim. Ama beceremedim can. Yaşımın artık çok fazla yeniliğe gücü yok. Geçen, kaybolan her şeye bir yenisini eklemekte yaşam, bir tek dostu ekleyemiyor sanki. Ama ben güçlüyüm dost, yüreğimde hala sevgi var, hala umutlar var ve hala ulaşmak istediklerimin hayali var. Biliyor musun senden ayrı iken sanki hiç geçmemiş zaman, olduğu yerde mihenk taşı. Zaman içinde o kadar yargılandım ki, öfkem geçti artık, Biliyorum ki kader kendi seçimlerimiz. Hiç bir şeye isyan yok, hiç kimseden öç almak yok, hele geçmişi aklamaya çalışmak hiç yok. Yaşam da yaşadığımız her şey bir tecrübe değil mi? Rüzgarın estiği yöne sürüklenmek en kolayı, biz rüzgara doğru koşmadık mı? Biz zoru seçmedik mi dost? Kavgalarımız, mücadelelerimiz hep adalete, saygıya, sevgiye, yalnızlığa değil miydi? Haykırırken yürekten bizi ezenler, bize susmayı öğretenler, yalanı yaşam sayanlar şimdi belki de görünen insanlar, biz gölge olarak mı kaldık dost? Buralarda bir başıma oturmuş şimdi o türküyü dinliyorum. Hani o dinlediğimiz, dinlerken de mırıldandığımız şafak türküsünü... Oralarda sen neler yaptın dost? Bir yaşam vardır senin olduğun yerde de mutlaka. Elbette sen gene olduğun gibi güçlüsündür. Bilirim ayrı olmak zedelemez seni benim kadar. Sen oralarda ufukta bir gemi gördüğünde, geminin limana yanaşmasını beklersin. Benim gibi ufukta gördüğün gemiye yüzmeye çalışmazsın. Şu satırlar sana ulaştığında kim bilir belki ben de gemiye ulaşmış olacağım. Şimdilik bu kadar dost, yakında satırlarla ve seninle olacağım tekrar. Sen hep yerinde (yüreğinde) kal dostların en yüreklisi...
Dost senden hep gülmeni, güldürmeni bekleyen değil en çok ihtiyacın olduğunda seni arayıp soran, annenin ve babanın yerini rahatlıkla doldurabilecek kişidir...
Hani vardır ya her yerde, hissetmek istersin onun varlıgını. Hani hep yani başınızdaymış sanırsınız, ismini söylersiniz dalgınlıkla, her an berabersinizdir. Yanında olduğunu unutuverirsin bir andan sonra, sonra üzüldüğünde o sımsıcacık kollarını açar sana, sarılır agğlarsın omuzunda doya doya... Senin sorununu kendi sorunu gibi benimser, bir kolun bir bacağın olur adeta ayrılmak istesen de koparıp atamazsın. Sevindiğinde ise senden fazla mutluluk duyar. O senin için farklıdır bütün insanlardan, tabii sen de onun için. Aranızdaki sevginin bitmesine izin vermezsiniz, kimse bozamaz aranizi, kimse araya girmeye dahi cesaret edemez. Ne zaman yardıma, ne zaman insana, ne zaman dosta ihtiyaciniz olsa hep yanınızda bulursunuz, kendini adeta sizin için ayarlamıştır. Beraber gülüp beraber ağlarsınız, daima olumlu özellikler verirsiniz birbirinize. O sana gülmeyi öğretir sen ona kahkaha atmayı, O sana emeklemeyi öğretir sen ona yürümeyi, O sana okumayı öğretir sen ona yazmayı ve bu böyle sürüp gider.... Işte bunun adına DOST derler... Hayatta hiçbir şeyiniz olmasın ama hep bir dostunuz olsun...
Dostları olmalı insanın, Aynen gemilerin limanları gibi Zaman zaman ugradığın, Yükünü boşalttığın Dalgalar dininceye kadar beklediğin koynunda.
Geri döneceğin günü bekleme umuduyla, Bazen rüzgara o açmalı yelkenini, Yanağına konan bir öpücüğün coşkusuyla Halatlarını çözmeli, Seni çok ama çok özlemeli.
Dostları olmalı insanın, Ermiş, bilge, hayatı ezbere okuyabilen, Düşünmediklerini düşündüren. Seni bir cambaz ipinde güvenle tutabilen, Gerektiğinde senin için ateşi yutabilen. Yolunu ısıtan ustan olmalı, Şekillendirmeyi öğretmeli hayatın çömleğini. Sana vermeli soğuk bir kış gününde Üzerindeki tek gömleğini.
Kaleminiz, kağıdınız, aynanız, saatiniz, kravatınız, bazen gölgeniz olan biri; ve bazen vicdanınız, eh, bazen de, uykusuz bıraktığınız için vicdan azabınız olan biri;
Bazen biraz fazla konuştuğundan yakındığınız, ama ne söylediğini bildiğinden hep emin olduğunuz, düşüncesine şiddetle ihtiyaç duyduğunuz biri; sizi tanıdığı kadar kendini ve hayatı da tanıyan biri;
Dosta Doğru
İçimde uzayan her yol
Çıkar gider dosta doğru
Nergis. ıtır, menekşe, gül
Kokar gider dosta doğru
Zamanım yoğrulur gamla
Birleşir sabah akşamla
Ilık kanım damla damla
Akar gider dosta doğru
Gel bende gör, sen gel beni
Durduramaz engel beni
Görmediğim bir el beni
Çeker gider dosta doğru
Beynim fırın, bağrım tandır
Yanarım hayli zamandır
Sevgim bir yavru ceylandir
Çeker gider dosta doğru
Ne saklarım ne gizlerim
Yalnızca onu özlerim
Tabutta bile gözlerim
Bakar gider dosta doğru
insanların kendilerinden başka dostları yoktur bence insanlar herzaman ihanete yatkınlardır.
dost neden hep sıkışınca yardıma koşan kişi olarak nitelendirilir anlayamadım dost bence karsısındakine herşeyiyle gerçekçi, samimi paylaşan, cıkar ilişkilerine girmeyen ve bundan siddetle kacınan insanlar bireyin dostudur.Aksi haldeki dost olarak nitelendirilen tanımların bir anlamı yok bence........
Çok zor bulunur, zor bulunduğu içinde değerlidir, yitirmeden değerini bilmek gerekir.
İnsanın hayatı boyunca karşısına sadece bir iki tane çıkar.Önemli olan onların kıymetini bilmek.
Son noktaya gelip boşluğa dü$tüğünüzde elinizi tutacak insan..! !
DOST benim oğlumun adı.....!
sevgiliniz olmadığı zaman ortak vakitler geçirilen sevgili bulunduğunda ilk satılan insanlardır.(kadınlar içindi bu tanım)
Sadece başımı omuzuna yaslayabileceğim biri. Hiç korkmadan sarılabileceğim bir.
SADECE MEHMET ARKADAŞIM
söyleme dostuna soyler dostuna
Dost....
Bir dostu kaybetmenın acısını anlatmaya calıssam belkı bıraz da olsa anlasılabılır duygularım...
Sessiz cıglıklardır en cok acıtan ınsanları.Konusmak ıstersın sesın cımaz, oysa haykırır yuregın olanca gucuyle.Bır tek sen duyarsın.
"Bazense, kımse gorsun ıstemezsın kanayan yuregını "dıyerek kandırmaya calısırsın kendını, yuregını actıgın tek dostu kaybettıgın ıcın..
Susamazsın kımı zaman da, kalbın cenene vurmuscasına gozyasları yerıne kelımeler suzulur anlamını senın de kavrayamadıgın..Konusmak ıhtıyacı duyarsın huznunu dısarı atabılmek ıcın.Rahatladıgını zannedersın bıran oysa daha da buyuk bır tas oturur ıcıne. Ne kendını avutabılırsın ne de bır baskasını.Sessız kosene cekılmek gelır ıcınden... yapamazsın... Cunku susmayan senın kalbındır. Ve hep cıglık cıglıga.Kımse duymaz o sessız cıglıkları, duyamaz.Nasıl kı dunyanın obur ucunda bırılerı haykırdıgında olanca gucuyle de olsa, senın duyamaman gıbı.Belkı de degıl kımbılır. Suyun derınlıklerındekı dunya gıbı ancak ısteyenlerın dalıp da onca cabadan sonra kesfedebılmlerı gıbı belkı de.Degıl belkı de kımbılır.
Bulutlu bır yazgunu denızın rengı gıbı yada guneslı bır aksamustu parıldayan gunesın denıze yansıması gıbı...
Gokkusagı kadar canlı, bir cocuk aglaması kadar yuruk burkucu....
DOST DENIZ KENARINDAKI TASLARA BENZER,
ÖNCE BIRER BIRER TOPLARSIN.
SONRA BIRER BIRER ATMAYA BASLARSIN.
YANLIZ BAZILARINI ATMAYA KIYAMAZSIN.
ISTE SEN ONLARDANSIN.
Dost Merhaba,
Bu gün içimden sana iki satır sevgi yazmak geldi.
Çok uzaklarda bir yerde bir yürek kadar yakın, sıcacık bir merhaba!
Son zamanlarda o kadar ihtiyaç duyuyorum ki dost, birkaç paylaşıma ve birkaç güzel söze.
Şimdi henüz duygularım bu kadar sıcakken hemen yazmaya koyulan bu kalem ve bu satırlar belki dostane bir paylaşımın kapısını aralar.
İşte o kapıdan girdiğimde gülümse ve ellerini uzat.
Belki sözcüklerle zor olur önce, sus. Ben anlarım merak etme.
Çok uzun zaman oldu görüşmeyeli, o kadar çok şey var ki anlatacak, lakin çok şeylere değil özdeki şeylere dokunmak lazım dost.
Hayatım uzun bir yoldan geldi, gidiyor sessizce. Zaman aşıyor bazen beni.
Yani bilemezsin zamanın içindeymiş gibi, ama dışında olmak.
Böyle anlarda hep seni özledim.
Sen oralarda olalı hep yerine bir dost koymak istedim. Ama beceremedim can.
Yaşımın artık çok fazla yeniliğe gücü yok.
Geçen, kaybolan her şeye bir yenisini eklemekte yaşam, bir tek dostu ekleyemiyor sanki.
Ama ben güçlüyüm dost, yüreğimde hala sevgi var,
hala umutlar var ve hala ulaşmak istediklerimin hayali var.
Biliyor musun senden ayrı iken sanki hiç geçmemiş zaman, olduğu yerde mihenk taşı.
Zaman içinde o kadar yargılandım ki, öfkem geçti artık,
Biliyorum ki kader kendi seçimlerimiz.
Hiç bir şeye isyan yok, hiç kimseden öç almak yok, hele geçmişi aklamaya çalışmak hiç yok.
Yaşam da yaşadığımız her şey bir tecrübe değil mi?
Rüzgarın estiği yöne sürüklenmek en kolayı, biz rüzgara doğru koşmadık mı?
Biz zoru seçmedik mi dost?
Kavgalarımız, mücadelelerimiz hep adalete, saygıya, sevgiye, yalnızlığa değil miydi?
Haykırırken yürekten bizi ezenler, bize susmayı öğretenler,
yalanı yaşam sayanlar şimdi belki de görünen insanlar, biz gölge olarak mı kaldık dost?
Buralarda bir başıma oturmuş şimdi o türküyü dinliyorum.
Hani o dinlediğimiz, dinlerken de mırıldandığımız şafak türküsünü...
Oralarda sen neler yaptın dost?
Bir yaşam vardır senin olduğun yerde de mutlaka.
Elbette sen gene olduğun gibi güçlüsündür.
Bilirim ayrı olmak zedelemez seni benim kadar.
Sen oralarda ufukta bir gemi gördüğünde, geminin limana yanaşmasını beklersin.
Benim gibi ufukta gördüğün gemiye yüzmeye çalışmazsın.
Şu satırlar sana ulaştığında kim bilir belki ben de gemiye ulaşmış olacağım.
Şimdilik bu kadar dost, yakında satırlarla ve seninle olacağım tekrar.
Sen hep yerinde (yüreğinde) kal dostların en yüreklisi...
Sayısız dostum olacağına hiç düşmanım olmasın
DOST: Kanatlarimiz ucmayi unuttugunda ayaklarimizi yerden kesen MELEKTiR...
paran varsa dostun var paran yoksa dostunda yoktur..
İki bedende bir ruh...
Size söylenen koskoca bir YALANdır...
Dost senden hep gülmeni, güldürmeni bekleyen değil en çok ihtiyacın olduğunda seni arayıp soran, annenin ve babanın yerini rahatlıkla doldurabilecek kişidir...
dost sen yokolduğunda ardından ailenden başka ağlayabilen insandır. dost terkedilemeyendir.
DOSTLUK: İKİ İNSANIN DAHA YÜCE BİR HAKİKATİN PEŞİNDEN KOŞMASIDIR..
ADINA DOST DERLER
Hani vardır ya her yerde, hissetmek istersin onun varlıgını.
Hani hep yani başınızdaymış sanırsınız, ismini söylersiniz dalgınlıkla, her an berabersinizdir.
Yanında olduğunu unutuverirsin bir andan sonra,
sonra üzüldüğünde o sımsıcacık kollarını açar sana, sarılır agğlarsın omuzunda doya doya...
Senin sorununu kendi sorunu gibi benimser, bir kolun bir bacağın olur adeta ayrılmak istesen de koparıp atamazsın.
Sevindiğinde ise senden fazla mutluluk duyar.
O senin için farklıdır bütün insanlardan, tabii sen de onun için.
Aranızdaki sevginin bitmesine izin vermezsiniz, kimse bozamaz aranizi, kimse araya girmeye dahi cesaret edemez.
Ne zaman yardıma, ne zaman insana, ne zaman dosta ihtiyaciniz olsa hep yanınızda bulursunuz, kendini adeta sizin için ayarlamıştır.
Beraber gülüp beraber ağlarsınız, daima olumlu özellikler verirsiniz birbirinize.
O sana gülmeyi öğretir sen ona kahkaha atmayı,
O sana emeklemeyi öğretir sen ona yürümeyi,
O sana okumayı öğretir sen ona yazmayı ve bu böyle sürüp gider....
Işte bunun adına DOST derler...
Hayatta hiçbir şeyiniz olmasın ama hep bir dostunuz olsun...
DOSTLARI OLMALI İNSANIN
Dostları olmalı insanın,
Aynen gemilerin limanları gibi
Zaman zaman ugradığın,
Yükünü boşalttığın
Dalgalar dininceye kadar beklediğin koynunda.
Geri döneceğin günü bekleme umuduyla,
Bazen rüzgara o açmalı yelkenini,
Yanağına konan bir öpücüğün coşkusuyla
Halatlarını çözmeli,
Seni çok ama çok özlemeli.
Dostları olmalı insanın,
Ermiş, bilge, hayatı ezbere okuyabilen,
Düşünmediklerini düşündüren.
Seni bir cambaz ipinde güvenle tutabilen,
Gerektiğinde senin için ateşi yutabilen.
Yolunu ısıtan ustan olmalı,
Şekillendirmeyi öğretmeli hayatın çömleğini.
Sana vermeli soğuk bir kış gününde
Üzerindeki tek gömleğini.
Kaleminiz, kağıdınız, aynanız, saatiniz, kravatınız, bazen gölgeniz olan biri;
ve bazen vicdanınız,
eh, bazen de, uykusuz bıraktığınız için vicdan azabınız olan biri;
Bazen biraz fazla konuştuğundan yakındığınız, ama ne söylediğini bildiğinden hep emin olduğunuz, düşüncesine şiddetle ihtiyaç duyduğunuz biri; sizi tanıdığı kadar kendini ve hayatı da tanıyan biri;
dosttan sevgili olurmu diyen arkadaşa;
niye olmasınki? zamanla oluşabilir bu duygu.
iki tarafında beklentilerine ve zamana göre...
Sizi sizin kadar tanıyan, sizi düşünen, sevmeden edemediğiniz biri;
Yürek umutlara gebe olduğundan beri, ayrılıklara hiç yenik düşmedi. Gönlümüz darağacındayken bile, sadece dostlarımızı sevmeyi bildik.
DOST DENIZ KENARINDAKI CAKIL TASINA BENZER ONCE TEKER TEKER TOPLARSIN SONRA BIRER BIRER ATARSIN AMA BAZISINI SEVER SAKLARSIN ISTE DOST O DUR