Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • ahmet özhan06.10.2003 - 01:23

    70'li yillarda söylediig duygulu TSM sarkilariyla herkesin gönlünde yer ediyormus.
    Filmleri de vardi.
    sonradan Cerrahi tarikatina girdi ve sadece ilahi söylemeye basladi...
    Bialhare Islami camia isi sarkiya türküye dökünce, o da herkesle beraber sarkiya döndü..
    Simdi ikisini de yapiyor..

  • yaşar nuri öztürk06.10.2003 - 00:56

    Almanya'daki sehirlerden birine konferansa gelmis dediler.. Iki arkadas gitttik.
    Dinleyici cogunlugu, Atatürkcü düsünce dernegi, alevi federasyonu gibi sünni Islam ile problemi olan insanlardan olusuyordu. Bir de din ataseliginden birileri vardi.
    Konuyu bir yerde öyle bir yere getirdi ki,
    Bunlar (aceba kimler?) Aliyi' de bunlar öldürdü, Hüseyin'i de bunlar öldürdü.. neymis muaviye ictihad farkliligi dolayisiyla tahkir edilemezmis.. olur mu? resmen öldürdülerrrr.. falan diye öyle döktürüyor ki..
    Bilim adami sogukkanliligi gitti bir yana.
    Mahalle mescidinde Asure vaazi eden köy imami gibi...
    Ha simdi küfr edecek ha simdi aglayacak gerilimiyle izledik sahneyi...

    Oradaki cogunluk acaba kimlere karsi böyle doldurulmak isteniyordu?
    Bundan ne gibi bir kazanc bekleniyordu? ..
    annayamadik..

    Ha bir yerde de
    28 Subat hakkinda ne düsünüyorsunuz gibi bir soru geldi.. cevap:
    '28 subati olumlu buluyorum' olunca salonda derin bir sessizlik...

    berekat ben yanimdaki arkadasa bir göz caktim da ikimiz beraber basladik alkisa.. ön taraftakiler bizi tanimadiklarindan, heralde burada alkislenecek diye basladilar onlar da alkislamaya, önden alkisa katilindi diye arkadakiler de eslik etttiler.. ettiler ama, gözleri de bizim yüzümüzdeki hinzir ifadede kaldi...

    böyle bir anim oldu gendileriyle...

  • milan kundera05.10.2003 - 23:44

    Bilememek adli romaninda Josef ile Irena'nin eskiden göc ettikleri Fransa'dan 20 yil sonra anavatanlari olan Cek'e geri dönüsleri konu ediliyormus... Tabii ki eski biraktiklari tadlari, özledikleri seyleri geriye döndüklerinde yerinde bulamayacaklar.. bunun aslinda enteresan yani yok.. roman iste bu gibi seyleri anlatiyormus.. Elestirmenler bu romanin yazarin daha önce yayinlanan 'yavaslik' ve 'Kimlik' adli romanlari kadar olamadigini söylüyorlarmis..
    Ama yine de baba romanmis...
    kundera.de öyle diyo..

  • milan kundera05.10.2003 - 23:31

    Almancadaki 'http://www.kundera.de/Biographie/biographie.html'den tercüme edebildigim kadar deneyecegim...
    Tercümeme kaldinizsa, Allah size de kolaylik versin:


    Milan Kundera 01.04.1929 (galiba bir nisan sakasi olarak) tarihinde Cek'te Brno sehrinde dünyaya geldi. Babasi Ludvík Kundera (1891-1971) , Brno Müsiki yüksek okulunda musiki bilimcisi ve bu okulun rektörü idi. Gymasiumda (Lise) okurken ilk hikayelerini yazmaya basladi.2. dünya savasindan sonra, üniversiteye baslamazdan önce bir süre isci ve müzisyen olarak calisti. Üniveriteden sonra, Prag'daki Karl Üniversitesinde Müsik Film ve Edebiyat dallarinda egitim gördü. Prag Müzik ve Dram Akademisi Film fakültesinde önce asistan sonra da profesör olarak görev yapti. Bu arada, hikaye, deneme ve tiyatro eserleri yayinliyordu.Ayni zamanda iki edebiyat dergisi “Literarni noviny” ve “Listy”nin yayin kurulu üyeliklerini de yürütüyordu.1948'de bir cok entellektüel gibi büyük bir coskuile komünist partiyae girdi.1950'de ise bireyselci temayüllerinden dolayi partiden kovuldu...
    1952'de üniversite egitimini tamamladiktan sonra Film Fakültesinde Dünya edebiyati lektörü oldu.1956'da 1970'e kadar sürecek olan komünist Parti üyeligi yeniden basladi.1953'te ilk kitabini yayinladi ve 50'li yillarin ortalarinda tercüman, denemeci ve tiyatro yazari olarak faaliyet gösterdi.1958 ve 1968 yillari arasinda 3 cilt halinde yayinladigi 'Gülünc askin kitabi' adli siir derlemesi ile söhreti yakaladi. Ilk Romani 'şaka' (1967) yüzünden Stalinizm ile ters düsmüs oldu.21.08.1968'de Sovyetlerin ülkeyi isgali esnasinda, gözden düsen 'Prag Bahari' adli reform hareketinin en önemli aktörlerinden biri olarak Kundera, Üniversitedeki docentligini kayb etti ve onun tüm kitablari umumi kütüphanelerden tamamiyle kaldirildi. 'Prag Bahari' hareketine angajmani dolayisiyla kendisine yayin yasagi getirildi. Ikinci romani 1973'te Paris'te yayinlandi. Fransa'da Bretagne bölgesindeki Rennes Üniversitesinde ögretim görevlisi olarak calismak üzere müracaat etti. 'Gülme ve Unutmanin Kitabi' adli romani yüzünden 1979'da Cekoslovakya yönetimi tarafindna vatandasliktan ihrac edildi. Bundan sonraki romanlari artik Sovyet hakimiyeti altindaki topraklarda yayinlanamazdi.1981 yilindan beri Fransiz vatandasi...
    1986'da Fransizca yazilmis ilk denemesi „L'Art du Roman“ (roman sanati) adiyla yayinlandi. Fransa'da yazilmis ilk romani 'Ölümsüzlük' 1990'da yayinlandi. Rennes Üniversitesi dilbilimleri bölümünde 1978'den beri devam eden uzun ögretim görevliligi sürecinden sonra 1991'den beri de Paris'in ünlü Gallimard Yayinlarinin Lektörler birligi üyesidir.
    Karisi Vera Hrabankova ile birlikte Paris'te yasamaktadir.
    Kitablari Fransizca, Almanca ve Ispanyolca baskilari bizzat kendi kontrolü altinda yayinlanmaktadir..


    Bildigim kadariyla Türkceye de cevrilmis bir cok kitabi var...

  • risale05.10.2003 - 21:31

    Kitablarin bölümleri...

  • medeni insan05.10.2003 - 21:30

    Sehirli insn..
    Kalabalik sehir yasaminin tikirinda ve hirsiz yürüyebilmesi icin, bir birlerinin haklarina, kanunlarin kapsama alaninin disinda kalan ara bölmelerde de digerlerinin haklarina saygili olmayi bilen insanlara ihtiyac vardir.. Bu ihtiyac sehir kültürünü dogurur... Bu sehir kültüründen haberdar olan adam demek oluyor bu medeni insan..
    Medeni kelimesi de arapcada sehir manasina gelen Medine'den türeme...

  • porsche05.10.2003 - 21:26

    Hiz meraklilari icin iyi. Iki koltuklu oldugundan köroglu-ayvaz takilan bireyci hedonist ciftler icin ideal... fiyakali sayilabilecek sürat arabasi.
    spor araba diye biliniyor...
    Stuttgart'ta fabrikasi var...

  • teenager05.10.2003 - 21:21

    Ingilizcede 13'ten itibaren 19'a kadar olan rakamlarin sonu -teen ile biter... Ergenlik ve az sonrasindaki huysuzluklar, hayata farkli yönelimler ve acilimlar kazandirma istegi ile dolu, kipir, yerinde duramayan, aklina eseni denemeye kalkan durulmamis genclik caglarini ifade icin 13-19 yasa arasi gencligi icin teenager kelimesi kullaniliyor..
    ben bunu eskiden tee nager diye düsünüyor ve tee cay da ha bu nager noluyo diye arastirmaya dalmis idim. Bu yastakiler de aksilik caydan pek anlamazlar. cola, cips, snickers, pommes gibi ivir zivirla ögün gecistirme meraklisidir... Acaba caydan anlamayan nesle asina degiliz manasina bir sey mi aceb derken...birisi diyiverdi isin aslinin teen (age) r oldugunu...
    aydinlanma iyi bir sey...

  • ali desidero04.10.2003 - 15:06

    insanın dinlemekten asla sıkılmayacağı, eğlence fışkıran mfö şarkısı..
    sözleri de şöyleydi sanırım

    arkadaşları ali derler ali oturur bizim kahvede
    yakmış abayı bir dilbere nefaset bişi fidan boylu
    bizim ali pişpirik oynar mfö dinler maç seyreder
    dedim ki abayı yakmış kıza bundan haberi yok kızın ama
    aliiii ali desidero

    kız cok güzel latif şirin hem kitap kurdu hem bir ahu
    venüs mü desem afrodit mi eli yüzü düzgün bir içim su
    elbetteki feminist bir kız metafiziğe de inanmakta
    bir kusuru var yalnız kızın biraz entel takılmakta
    optimis hem de pesimis biraz idealizmi de savunmakta
    ali desidero aliii ali desidero

    teoride desen zehir gibi pratik dersen sallamakta
    bazen ben humanistim diyor bazen rasyonalist oluyor
    değişik bir psikoloji bir felsefe idiotloji-idiot idiot idiotloji

    bizim ali kahveden aynen kız oradan gelip gecirken
    gözüne kestirip kafasına takıyor
    bu benim diyor dokunanı yakarım
    ne yapmalı ne etmeli bir oyunbazlık bir şeytanlık
    kıza dalavere mi cevirmeli bu beraberlik nasıl olacak
    ikisi de ayrı telden calıyor
    centilmencee mi yaklaşmalı familyasıyla mı tanışmalı bir bilene mi danışmalı
    bu kız sanki bir buzdolabı
    aliii ali desidero

    ali kahvede oturup duruyor kızın gecmesini bekliyor
    hatun kişi görününce köşeden mfö başlıyor aynen kasetten
    alii ali desidero
    matmazel mfö yü duyar duymaz bir an kendinden geciyor
    ha bayıldı bayılacak derken ali kızın elinden tutuyor
    ali kız bir klark çekiyorkahvedikiler ınının diyor
    ınının ınının ınının ınınının ınının ınınııınııın
    aliii ali desidero

    kız pardon diyor başım döndü mfö yakar gönlümü
    rica ederim gelebilir her genc kızın başına yardım edeyim size istersiniz
    evinize götüreyim icabında
    ay nasıl oluur ben sizi hiç tanımıyor ama
    hem konu komşu ne der sonra merci gideirm tek başıma
    olur mu ne önemi var diyor oğlan
    yürüyelim işte ne çıkar bundan hem sizinle de tanışmışız oluruz
    hem konuşuruz şurdan burdan

    ne kibar cocuk diyor kız içinden hem samimi hem vefalı yani
    bir imtihan cekeyim şuna diyor serseri mi yoksa bir dahi mi
    diyor felsefeyi sever misin ali diyor biz hep dönerciyiz
    luther diyor kız, machiavelli
    şampiyon biziz diyor ali attığımız gollerden belli.
    aliii ali desidero

    kız anlıyor ki dünyalar ayrı ali'ye kibarca bir bye bye
    ali diyor hay hayyy
    gözü parlıyor aniden kızın, şeytan tüyü var bu hınzırın
    ali anlıyor ki doğru yolda hazırım diyor buluşmaya
    kız diyor ki bu işler narin bugün olmaz ali belki yarıııınn...
    ali desidero aliiii ali desidero
    (zvezda,18.11.2002 18:16 ~ 20.11.2002 22:21)

    kaynak:
    http://sozluk.sourtimes.org/show.asp? t=ali+desidero

  • ali desidero04.10.2003 - 15:04

    alttaki yazinin araklandigi site:
    http://www.medyakronik.com/hays_ars/baskamedya/bsk_komnst.html