kime soruyor bunu, bana Tanrıyı çağrıştırıyor. .... Seni arıyorum ışığın ardında. Neredesin? Böyle yalnız olmak istemiyorum. Neredesin? Seni her taşın altında ararım. Neredesin? Bir bıçakla kazarak bulurum. Neredesin?
işte bunu hiç bir zaman bana söyletmeyecek bir iş arıyorum...ideali olmalı insanın.yaşamı anlamlı ve yaşanılır kılmak kişinin kendi elinde demiştim bir zaman..
arapça 'eb': baba sonuna -eyn eki alarak ikili çokluk belirtir.yani ebeveyn; anne ile baba demektir. başına gelen 'tek' sıfatı ile tek aile anlamı mı kastedilmiştir yoksa yanlış kullanım mı sözkonusudur(ki ben mantık hatası demeyi tercih ediyorum) muamma.ama bence mantık hatası...
'...etiyle kemiğiyle gerçek bir insan olmak, bizim için o kadar zordur ki! ...utanıyor, ayıp kabul ediyoruz bunu.'ortalama insan' denebilecek, belirsiz bir tip olmaya çalışıyoruz....'(dostoyevski, yeraltından notlar)
(ve ol erdemli kişidir ki bunun yasını tutar)
'...en iyi şey, bir köşeye çekilip seyirci kalmaktır.bu nedenle diyorum ki, yaşasın yeraltı! ...'
kendi yası deyince, insanın hiçbir mekâna ait olamayışı geliyor aklıma..
kampanyalardan yararlanmayı unutma.gez, dolaş, unut..ben de öyle yapıyorum çün ki..
tinerciler tarafından boya takımı kırılan ayakkabı boyacısı çocuğu unuttm mesela.hem ne fark eder 8-9 yaşında olması, bu yaştan öğrensin hayatı.onun ürkek bakışlarını, teslimiyetini unuttm.beni şaşırtan olgunluğunu, güzel diksiyonunu bile tam hatırlamıyrm.
unuttum savaşları, kural buydu zaten; maddi gücü olan üstündür her zaman.hem savaşa maruz kalan devletler de sömürgeci olsalardı, kuralına göre oynasalrdı.
hem ben de batılıyım zaten, batıCIyım..moda olanı alıp giyer, sadece tüketirim..ben tüketiciyim.moda olandan yanayım her zaman.ucuz zevklerim vardır.harcamayı ve harcaNmayı severim(!)
14 şubat sevgililer günüymüş, herkes kutluyrmuş ben niye kutlamayayım.
hadi kutla bakalım.bugünü değersizliklerinle, basitliğinle süsle.senin için hiçbir anlamı olmayan günü yine aynı bilinçsizlikle kutla.ama aynaya bakmayı da unutma..
farsça sıfatmış. yakışır, uygun anlamında. lâyık, müstahik ya da şâyân da aynı anlamda. hatta azeri türkçesindeki yahşi'nin de aynı anlamda olduğunu söyleyebilirim...
'wo bist du' derim ben.yani 'neredesin? '
kime soruyor bunu, bana Tanrıyı çağrıştırıyor.
....
Seni arıyorum ışığın ardında.
Neredesin?
Böyle yalnız olmak istemiyorum.
Neredesin?
Seni her taşın altında ararım.
Neredesin?
Bir bıçakla kazarak bulurum.
Neredesin?
işte bunu hiç bir zaman bana söyletmeyecek bir iş arıyorum...ideali olmalı insanın.yaşamı anlamlı ve yaşanılır kılmak kişinin kendi elinde demiştim bir zaman..
kıskançlık; aşkın bayanlardaki yan etkilerinden biri sadece..
arapça 'eb': baba
sonuna -eyn eki alarak ikili çokluk belirtir.yani ebeveyn; anne ile baba demektir.
başına gelen 'tek' sıfatı ile tek aile anlamı mı kastedilmiştir yoksa yanlış kullanım mı sözkonusudur(ki ben mantık hatası demeyi tercih ediyorum) muamma.ama bence mantık hatası...
Dünya; kötülük yapanlar değil, seyirci kalıp hiçbir şey yapmayanlar yüzünden tehlikeli bir yerdir.(Albert Einstein)
...sesime bir ilmek at, sesine tutunayım...
(y.o.)
'...etiyle kemiğiyle gerçek bir insan olmak, bizim için o kadar zordur ki! ...utanıyor, ayıp kabul ediyoruz bunu.'ortalama insan' denebilecek, belirsiz bir tip olmaya çalışıyoruz....'(dostoyevski, yeraltından notlar)
(ve ol erdemli kişidir ki bunun yasını tutar)
'...en iyi şey, bir köşeye çekilip seyirci kalmaktır.bu nedenle diyorum ki, yaşasın yeraltı! ...'
kendi yası deyince, insanın hiçbir mekâna ait olamayışı geliyor aklıma..
kağıtlar mihmandarlık eder sayıklamalarıma,özüme; bu soğuk camdan ileri...
kampanyalardan yararlanmayı unutma.gez, dolaş, unut..ben de öyle yapıyorum çün ki..
tinerciler tarafından boya takımı kırılan ayakkabı boyacısı çocuğu unuttm mesela.hem ne fark eder 8-9 yaşında olması, bu yaştan öğrensin hayatı.onun ürkek bakışlarını, teslimiyetini unuttm.beni şaşırtan olgunluğunu, güzel diksiyonunu bile tam hatırlamıyrm.
unuttum savaşları, kural buydu zaten; maddi gücü olan üstündür her zaman.hem savaşa maruz kalan devletler de sömürgeci olsalardı, kuralına göre oynasalrdı.
hem ben de batılıyım zaten, batıCIyım..moda olanı alıp giyer, sadece tüketirim..ben tüketiciyim.moda olandan yanayım her zaman.ucuz zevklerim vardır.harcamayı ve harcaNmayı severim(!)
14 şubat sevgililer günüymüş, herkes kutluyrmuş ben niye kutlamayayım.
hadi kutla bakalım.bugünü değersizliklerinle, basitliğinle süsle.senin için hiçbir anlamı olmayan günü yine aynı bilinçsizlikle kutla.ama aynaya bakmayı da unutma..
farsça sıfatmış.
yakışır, uygun anlamında.
lâyık, müstahik ya da şâyân da aynı anlamda.
hatta azeri türkçesindeki yahşi'nin de aynı anlamda olduğunu söyleyebilirim...