Sen varken bir düğüm olurdu Zaman akmadan dururdu; hatırlasana Hani aşk seni yormuştu Yolun sonuna koymuştu Dokunma bana Şimdi eskiye döner mi? Dönse de buna değer mi; cevaplasana İnsan aynen durur mu? Ayrılık kolay oyun mu? Dokunma bana Artık ben vazgeçtim Yalnızlığı seçtim Her şey bitti anlasana Dokunma bana dokunma bana
Günlük hayatın sıkıntısından biraz silkeler insanı,herşeyin aynı olmasından. Kişiyi bedenin ve aklın dışına çıkarıp duvara yapıştırır. Sanırım içmek, ertesi sabah tekrar hayata dönülebilen ve her gün tekrarlanabilen bir intihar biçimidir.
istanbul da öğrenci iken istiklal caddesinde bulunan mephisto da çalışan bir arkadaşımın yanına her uğradığımda ben daha dışarı çıkmadan çok sevdiğimi bildiği için çaldığı güzel şarkısı...aşkın e hali..
'Hiç bir şeyi senin kadar istemedim ama yetmiyor Ne kadar istesem de gözlerimdeki resmin gitmiyor Yağmurlar içime içime yağıyor içimdeki kuraklık bitmiyor Bitmez sandığım yollar aynı çıkmazda tükeniyor Çünkü yoksun gelmiyorsun, Bir çığ gibi büyüyorsun. Aşk bu mu? Aşk acı mı acıtr mı incitir mi? Aşk bunu bana yapmaya mecbur mu? '
aylardır gösterime girmesini beklediğim ve bulduğum ilk fırsat antalya da bomboş bir sinema salonunda tek başıma izleme şansına sahip olduğum almadovar filmi...sersemletici...büyüleyici..
benim galiba bu aralar ilk defa yaşadığım duygu...
şimdi dinlediğim müthiş şarkı...
az önce yaşadığım duygu...
ama anlıyorum sesinden
kurtulmuşsun sen
nokta konmuş
bitmiş
en güzel hikayem...
bunun dışındaki biraları içmek çok zor geliyor bana..
ne zaman bıkarım acaba 'poor misguided fool' adlı şarkılarını dinlemekten..
Sen varken bir düğüm olurdu
Zaman akmadan dururdu; hatırlasana
Hani aşk seni yormuştu
Yolun sonuna koymuştu
Dokunma bana
Şimdi eskiye döner mi?
Dönse de buna değer mi; cevaplasana
İnsan aynen durur mu?
Ayrılık kolay oyun mu?
Dokunma bana
Artık ben vazgeçtim
Yalnızlığı seçtim
Her şey bitti anlasana
Dokunma bana dokunma bana
Günlük hayatın sıkıntısından biraz silkeler insanı,herşeyin aynı olmasından.
Kişiyi bedenin ve aklın dışına çıkarıp duvara yapıştırır.
Sanırım içmek,
ertesi sabah
tekrar hayata
dönülebilen
ve her gün
tekrarlanabilen
bir intihar biçimidir.
istanbul da öğrenci iken istiklal caddesinde bulunan mephisto da çalışan bir arkadaşımın yanına her uğradığımda ben daha dışarı çıkmadan çok sevdiğimi bildiği için çaldığı güzel şarkısı...aşkın e hali..
'Hiç bir şeyi senin kadar istemedim ama yetmiyor
Ne kadar istesem de gözlerimdeki resmin gitmiyor
Yağmurlar içime içime yağıyor içimdeki kuraklık bitmiyor
Bitmez sandığım yollar aynı çıkmazda tükeniyor
Çünkü yoksun gelmiyorsun,
Bir çığ gibi büyüyorsun.
Aşk bu mu?
Aşk acı mı acıtr mı incitir mi?
Aşk bunu bana yapmaya mecbur mu? '
aylardır gösterime girmesini beklediğim ve bulduğum ilk fırsat antalya da bomboş bir sinema salonunda tek başıma izleme şansına sahip olduğum almadovar filmi...sersemletici...büyüleyici..