Ülkenin tehdit edildiği ve bir kısmının veya tamamının işgal edilmek istendiği bir yerde ülke yönetimini işgalcilerle birlikte hal etmeye çalışmak ancak vatan hainliğidir. Ülke yönetimi başarısızlık durumunda bunun hesabını önce Meclis’e sonrada hukuka verecektir. Üstelik milletin adaleti çok seridir. O yüzden iktidarlar üstünde yürüdükleri ateşten ipin ne zaman kesileceğini iyi hesaplamalıdırlar. Hiç bir iktidar iktidarı pahasına ordusunu savaşa sokmak istemez. Ortada bir haçlı seferi var ve bağıra çağıra soykırım yapıyor hem Kürt’leri hem Arapları hem de Türkleri öldürme peşinde... Hiç de saklamıyorlar... tv kanalları yöneticileri habercileri hatta buraya kıyameti getirmeye gelmiş katil askerleri bile her fırsatta bunu söylerken hangi hukuk sistemine göre söylüyor çok merak ediyoruz. Dört milyonun üzerinde mülteciyi biz bakıyoruz. İnsanlık namına kapılarını açmadıkları gibi olası bir durumda Ege ve Akdeniz’de mülteci teknelerini batırmakla görevli savaş gemileri cirit atmakta.., namuslu geçinen namussuz ahlaksız ve insanlıktan nasibini almamış medyaları ise kan gölüne dönmüş Ege ve Akdeniz’de sırf kendilerinden diye yani hristiyan diye kurtardıkları bir avuç insanı destanlaştırarak veriyorlar... karaya vuran insanlar yaşayakalmak için kendilerinin de hristiyan olduğunu söylüyorlar. Yaşamak için her şeylerini satan bu insanlar kafeslerde saklanıyor hayvanlar gibi dişleri kontrol edilip sağlıklı olanlar ve ünvanı olanlar kabul edilip diğerleri sınır dışı ediliyor... Hangi hukuka göre? Üstün ırk hukukuna göre Darwinin üstün ırk dediği batı ırkı için. Çünkü diğerleri insan bile değil bu üstün ırka hizmet etsin diye yaratılmış evrilmemiş canlılar... Hukuktan batının anladığı bu dur. Ya kabul edersin ya da ölürsün.
Birincisi İtalya değil İspanya olacaktı... ikincisi yazar İtalya’ya kaçmıştır. Romana konu olan köy İspanya’da Madrid yakınlarında bir İspanyol kasabasıdır. Üçüncüsü romanın özetinden çok anafikri önemlidir deli bile olsanız taşımanız gereken yegane erdem haksızlığa karşı koymaktır. Tarih sizi deliliğinizle değil haklı duruşunuzla hatırlar... farkındaysanız kralların değil deli dediğiniz karakter mevzuu... aslında albertin dediği gibi çok karmaşık değil “iyi ve kötü”
Ortadoğu hep o şekildeydi... Türkislam hakimiyetinin hüküm sürdüğü yıllar dışında asla huzur görmedi... Bundan sonra da yine Türkler gelinceye kadar huzur görecek değil... çünkü köpekliğini ettikleri medeniyetler onları gerçekten köpek gibi görüyor ve öyle davranıyor...
Bu arada Yıldıray Oğur un çarpıtmaları gözden kaçmış değil. Kürt meselesi dediğiniz şey asgari ücretin nasıl belirleneceğinden daha kapsamlı bir mesele değildir. Meselelerini çözmekte beceriksiz hükümetlerin politik çıkarları yüzünden sorun olmaya aday tüm bu meseleler sadece meseledir o kadar. Sorun olduğunda zaten başka bir şey konuşuyor oluruz... Kürt meselesini terörizm e ilişkilendirmek bunu çarpıtmak çabasından başka bir şey değildir. Uluslararası algılar meselesi ise tam da gücü yetenin gücü yetene istediğini yaptırma sorunudur. Bize asla kimse güç yettiremez. Allahtan başka ilah ölümden başka diyar olmadığını bilecek kadar hakikatin yanında durmuş bir milletiz. Hakikat uğruna öldükçe abideleşerek yaşayan yaşadıkça hakikat uğruna ölen Haklının hakkını hakkıyla teslim eden bir milletiz... ya bizdensinizdir ya da değil. Tercih ettikleriniz Size kim olduğunuzu söyler...
Yarın algı nasıl olacak... Kıbrıs’ta nasıl olduysa öyle olacak... Türkleri öldürüp öldürüp küvetlere dolduran tecavüzden gasp a her türlü aşağılık suçu işleyen Rumlar Türkiye’yi işgalci göstermeye çalışıyor... Dünyanın algısı ne ? Önemli mi ? hangi algı Türklerin artık Kıbrıs’ta barış ve huzur içinde yaşadığı gerçeğinden daha önemli olabilir... ama bir seçenek daha var Filistinliler gibi yaşamak... sürekli kurban... üstelik artık celladının insafına kendini bırakmış. Ne kadar lütfederse o kadar yaşayacak yaşarken de tecavüzsüsünün deneysel çalışmalarına kobaylık edecek... evet böyle yaşamak isteyen varsa Filistin veya Karabağ a gidebilir... Sistematik soykırım nasıl oluyor görsünler..
İsrail otuzbeş kırk yıldır işgal altında tuttuğu golan tepelerini ilhak etti.. Daha bir arap devleti tepki gösteremedi sıranın diğer arap ülkelerinde olduğu sağır sultanın malumu iken... Oysa Türkiye hiç bir yeri işgal etmediği halde Suriye'den gelmeyen tepkiler paçoz arap yönetimlerinden geliyor.. Üstelik batının kuyruğuna değil gövdesine katılarak.
Filistin'in başında hep şerefsizler vardı israil onlara 80 yıldır kurşun atıyor onlar ise seksen yıldır taş... Üstelik kurşun geçirmeyen elbiselerine taş atıyorlar.. Her öldürdükleri 10 Filistinli için bir İsrail askeri öldürselerdi şimdi israil diye bir devlet kalmadı. Geç kalmış sayılmazlar şimdi başlasınlar 80 yıl çabuk geçer.. Ama gel gör ki israil pasaportu için kuyruğa girdiler Filistinliler..
Ajans pres pes dedirten haber fransızların güzeller güzeli prensesini Amerikalılar Suriye'de bir kârhane de çalıştırıyor muş.. Fransızlarda tıpkı tarihinde olduğu gibi yine yedi iklimin hükümdarı Türklerden yardım istedi.. Türkiyenin cevabı ise orospulukta sınır tanımayan fransız hükümlerine yardım etme kararı aldık geldiği yere yani fransa'ya teslim edilecektir..
Ne diyordu mehmet Akif Ersoy "Bayrağı bayrak yapan üstündeki kandır, Toprak uğrunda ölen varsa vatandır" Uğrunda ölmedikleri haraç mezat sattıkları ülkede arapları batılılar sistematik soykırıma uğratıyor. Ne hazindir ki yine onlardan yana bir olup yine bizi arkadan vuruyorlar... Ha Filistin ha Arabistan Ha mısır ha İran topu bir rusya'nın tırnağı bile olamadı...
Ülkenin tehdit edildiği ve bir kısmının veya tamamının işgal edilmek istendiği bir yerde ülke yönetimini işgalcilerle birlikte hal etmeye çalışmak ancak vatan hainliğidir. Ülke yönetimi başarısızlık durumunda bunun hesabını önce Meclis’e sonrada hukuka verecektir. Üstelik milletin adaleti çok seridir. O yüzden iktidarlar üstünde yürüdükleri ateşten ipin ne zaman kesileceğini iyi hesaplamalıdırlar. Hiç bir iktidar iktidarı pahasına ordusunu savaşa sokmak istemez. Ortada bir haçlı seferi var ve bağıra çağıra soykırım yapıyor hem Kürt’leri hem Arapları hem de Türkleri öldürme peşinde... Hiç de saklamıyorlar... tv kanalları yöneticileri habercileri hatta buraya kıyameti getirmeye gelmiş katil askerleri bile her fırsatta bunu söylerken hangi hukuk sistemine göre söylüyor çok merak ediyoruz. Dört milyonun üzerinde mülteciyi biz bakıyoruz. İnsanlık namına kapılarını açmadıkları gibi olası bir durumda Ege ve Akdeniz’de mülteci teknelerini batırmakla görevli savaş gemileri cirit atmakta.., namuslu geçinen namussuz ahlaksız ve insanlıktan nasibini almamış medyaları ise kan gölüne dönmüş Ege ve Akdeniz’de sırf kendilerinden diye yani hristiyan diye kurtardıkları bir avuç insanı destanlaştırarak veriyorlar... karaya vuran insanlar yaşayakalmak için kendilerinin de hristiyan olduğunu söylüyorlar. Yaşamak için her şeylerini satan bu insanlar kafeslerde saklanıyor hayvanlar gibi dişleri kontrol edilip sağlıklı olanlar ve ünvanı olanlar kabul edilip diğerleri sınır dışı ediliyor... Hangi hukuka göre? Üstün ırk hukukuna göre Darwinin üstün ırk dediği batı ırkı için. Çünkü diğerleri insan bile değil bu üstün ırka hizmet etsin diye yaratılmış evrilmemiş canlılar... Hukuktan batının anladığı bu dur. Ya kabul edersin ya da ölürsün.
Birincisi İtalya değil İspanya olacaktı... ikincisi yazar İtalya’ya kaçmıştır. Romana konu olan köy İspanya’da Madrid yakınlarında bir İspanyol kasabasıdır. Üçüncüsü romanın özetinden çok anafikri önemlidir deli bile olsanız taşımanız gereken yegane erdem haksızlığa karşı koymaktır. Tarih sizi deliliğinizle değil haklı duruşunuzla hatırlar... farkındaysanız kralların değil deli dediğiniz karakter mevzuu... aslında albertin dediği gibi çok karmaşık değil “iyi ve kötü”
Ortadoğu hep o şekildeydi... Türkislam hakimiyetinin hüküm sürdüğü yıllar dışında asla huzur görmedi... Bundan sonra da yine Türkler gelinceye kadar huzur görecek değil... çünkü köpekliğini ettikleri medeniyetler onları gerçekten köpek gibi görüyor ve öyle davranıyor...
Bu arada Yıldıray Oğur un çarpıtmaları gözden kaçmış değil. Kürt meselesi dediğiniz şey asgari ücretin nasıl belirleneceğinden daha kapsamlı bir mesele değildir. Meselelerini çözmekte beceriksiz hükümetlerin politik çıkarları yüzünden sorun olmaya aday tüm bu meseleler sadece meseledir o kadar. Sorun olduğunda zaten başka bir şey konuşuyor oluruz... Kürt meselesini terörizm e ilişkilendirmek bunu çarpıtmak çabasından başka bir şey değildir. Uluslararası algılar meselesi ise tam da gücü yetenin gücü yetene istediğini yaptırma sorunudur. Bize asla kimse güç yettiremez. Allahtan başka ilah ölümden başka diyar olmadığını bilecek kadar hakikatin yanında durmuş bir milletiz. Hakikat uğruna öldükçe abideleşerek yaşayan yaşadıkça hakikat uğruna ölen Haklının hakkını hakkıyla teslim eden bir milletiz... ya bizdensinizdir ya da değil. Tercih ettikleriniz Size kim olduğunuzu söyler...
Yarın algı nasıl olacak... Kıbrıs’ta nasıl olduysa öyle olacak... Türkleri öldürüp öldürüp küvetlere dolduran tecavüzden gasp a her türlü aşağılık suçu işleyen Rumlar Türkiye’yi işgalci göstermeye çalışıyor... Dünyanın algısı ne ? Önemli mi ? hangi algı Türklerin artık Kıbrıs’ta barış ve huzur içinde yaşadığı gerçeğinden daha önemli olabilir... ama bir seçenek daha var Filistinliler gibi yaşamak... sürekli kurban... üstelik artık celladının insafına kendini bırakmış. Ne kadar lütfederse o kadar yaşayacak yaşarken de tecavüzsüsünün deneysel çalışmalarına kobaylık edecek... evet böyle yaşamak isteyen varsa Filistin veya Karabağ a gidebilir... Sistematik soykırım nasıl oluyor görsünler..
İsrail otuzbeş kırk yıldır işgal altında tuttuğu golan tepelerini ilhak etti.. Daha bir arap devleti tepki gösteremedi sıranın diğer arap ülkelerinde olduğu sağır sultanın malumu iken... Oysa Türkiye hiç bir yeri işgal etmediği halde Suriye'den gelmeyen tepkiler paçoz arap yönetimlerinden geliyor.. Üstelik batının kuyruğuna değil gövdesine katılarak.
Filistin'in başında hep şerefsizler vardı israil onlara 80 yıldır kurşun atıyor onlar ise seksen yıldır taş... Üstelik kurşun geçirmeyen elbiselerine taş atıyorlar.. Her öldürdükleri 10 Filistinli için bir İsrail askeri öldürselerdi şimdi israil diye bir devlet kalmadı. Geç kalmış sayılmazlar şimdi başlasınlar 80 yıl çabuk geçer.. Ama gel gör ki israil pasaportu için kuyruğa girdiler Filistinliler..
Ajans pres pes dedirten haber fransızların güzeller güzeli prensesini Amerikalılar Suriye'de bir kârhane de çalıştırıyor muş.. Fransızlarda tıpkı tarihinde olduğu gibi yine yedi iklimin hükümdarı Türklerden yardım istedi.. Türkiyenin cevabı ise orospulukta sınır tanımayan fransız hükümlerine yardım etme kararı aldık geldiği yere yani fransa'ya teslim edilecektir..
Ne diyordu mehmet Akif Ersoy
"Bayrağı bayrak yapan üstündeki kandır,
Toprak uğrunda ölen varsa vatandır"
Uğrunda ölmedikleri haraç mezat sattıkları ülkede arapları batılılar sistematik soykırıma uğratıyor. Ne hazindir ki yine onlardan yana bir olup yine bizi arkadan vuruyorlar... Ha Filistin ha Arabistan Ha mısır ha İran topu bir rusya'nın tırnağı bile olamadı...
Yazımı silene kadar 9. Filoya kıble diye dönüp namaz kılan vatan hainlerinin kim olduğuna bir baksanız yeter..