Mürekkep yalamış hayatları acımak yok emri veren taaruza geçer karışmak yok yaşadığımız bu diyarda merhamet yok savaş yanı başımızda insanlık yok bombalar sabah ezanına mütakiben indi öldü küçücük evlat analarsa inledi fakirhanelerinde anca vardır iki kap yemek ocakları söndürmek midir savaşlarda galibiyet mevzu kimle anlamadım önüne gelene gider bitirin bu illeti yeter artık yeter savaş küçük kıyamet azrailse nöbette coni ister maddiyet şerefsiz her seferde kundakta küçük bebek kefeni olmuş kundak mazlumun ahı kor duygusuzluğa tutsak sorun nedir sorsak petrol cevabı alsak bazen insan düşünür şu dünyadan kaçsak
Neyse zaten her şey açık o ibne kaçık koltuğunla adam oldun bombalandık ve bombalayanda biziz haberiniz olsun uğruna ölünen topraklar cehenneminiz olsun ülkelerin silleleri bombalar ya bombalar barışçıldı kolpalar yürekte son dolar öldürülen insan 14 yaşında asker umarım oğlunuda bir gün gebertirler abaza askerin altında hamile kaldı kadınlar hamile kadınlara kurşunları sıktılar hitleri sever içler ve hepsi piç kanla sulanan toprağı cesedine biç önemli kararlar alırken dik o kaynağı sen ruh hastasısın.mına kodumun manyağı kahramanlık hikayelerinden övünme ulan girdiğin savaşlardan övünme utan
kaçamak oyunlar sus demiş hayat sanki oyuncak mazlumun ahı elbet bir gün gelip hesap sorucak ölen bebeklerin sayısıdır bilmem kaç bin orda insanlar ölsün sen diskotekte sevin bitsin bu küçük oyunlar ortadoğuda katliam sıkıldım bu olaydan petrol sevdası tamam topraklarını petrolle değil kanla suladılar inan kaç bin kişinin hayatı söndü yeter lan
Kurşunlar sıkıldı bu gece bombalar atıldı Son nefeste sebebi sordum bulamadın mı Nedeni petrol oğlum hayatlar çalındı Fethettiğin toprakları kanla sulamadın mı
yapayalnız bir yaz olabilirdi tıpkı bundan öncekiler gibi ama bu kez sen vardın kumsalda bebek diyordu herkes sana gerçek ismini kimse bilmezdi ama bebek yeterdi anlatmaya hey bebek götür beni o temmuz akşamına seninle sevişmek istiyorum sabah yeli gibiydi dudakların öperken beni ürpertirdin ama artık sen yoksun kumsalda hey bebek götür beni o temmuz akşamına seninle sevişmek istiyorum
çocukluk naftalinle gizli hatıralar sarı benizli kim kerizdi belki aklım bir denizdi ben boğuldum kim sorumlu gözlerimde hava bulutlu yarına sansürü tanrı koydu dinler hepsine maskottu son yabancı bir maskottu gecmis her zaman siyah beyaz hayatim enstrümantal kalemlerim duvar süsü bulantılarda midem çok sebep ürettim fabrikalarım iflas etti kim samimi kim hakiki bana cevap verin? özür bir borç gibiydi en zor ödenen hali kalbi hacze verdim oysa borclu sendin bir bahaneden ibaret terk ediş, bilinen en son halim bir zavallı yaşıyorum bunu da bil, gidiyorum adımı sil acıyorum yaramı deş, varlığın yoğunla eş ve keşme keş bu yolda ölüme terk bin leş ve rüzgarımla yüzleş.. şafak 105le meşke daldı çilekeş uyku geç gelir nöbette uyuma yok! .. korku içime sorgu tıktı.. satır başında kalbim hep kırıktı gözlerimin içine bakamadınız içiniz hep fesattı içim dışıma çıktı içimi kemiren her fare için bir kapan yarattım şüpheli paranoyaktım canımı yolda buldum tuttum kolundan evine soktum yarimi gömdüm yarimi güneşe döndüm kendimeydi küfrüm ve dikkat et dilimde hep tükürdüğüm, sömürdüğüm buruktu haykırışlar kördüğüm..
mazeretimdin her suçumda hazretlerimdin yalvarır oldun en son halim bir zavallıydı, şimdiki bene beni sorar oldum Allah’a, nezaretimdin karanlıklara bir şiir oldun onca okundun, en son halin bir yabancıydı ozan-ı bedbaht kalemini kırdı.
sahtı müdafa zorunlu adalet karaman oyunu sonunu bildiğim bu yol ölüme serdi bilinmez uçurum gözlerim krater çukuru yinede elimde tek düze kalem yazarım karamsar kompozisyonu getirin artık sonumu onuru zedeler havaya vurulan her doğru her gecen dakika metabolizma çökerten olgu şıkkı seçti adem oğlu yanlışın vurur bıçaklar orda duran o alçaklar ya$amin biberi tuz, şuur içinde yatsın olu bebeklerim ve buğulu aynanın yörüngesinde ortalıkta dola$an bu buğulu yansımalara hipnozum ve uluya anlaşılmaz bir tavırla yorgunum demekte ben umutsuzum bugünden al yerine koy hatalarımı ben her cevaba bir soruyla kafada tuttum bir tiyoyla bir tiyatro kurdum kendim oynadım ve arenasında bir savaşçı buldum kör bir köprü ortadan bulundu sagopa gördü, yokluğun ki zoraki bir ölümde en derin yazarın olsun ellerin aklımın odalarında yangın çıksın beklerim seni ben kimim ki bilmemekteyim hayat kızgın boğa ben kırmızı pelerin..
mazeretimdin her suçumda hazretlerimdin yalvarır oldun en son halim bir zavallıydı, şimdiki bene beni sorar oldum Allah’a, nezaretimdin karanlıklara bir şiir oldun onca okundun, en son halim bir yabancıydı ozan-ı bedbaht kalemini kırdı.
Dudaklarim Kilitli, Hosçakal Bugün! ..Sen De Yolcusun Dünlerimde Sorgusun Ve 24lük Yorgunsun Git De Dinlen Gidenlere Yarinim Kapida Bekliyor Ve Son Veda Zamani
'peki'der dag pinari. kendinde toplar bütün pinarlari ve hasmetle kabarir,gögsü ve kollari. ülkeler açilir ugradigi yerlerde yeni sehirler dogar enginlerde kulelerin,alev zirvelerini ve hasmetli mermer saraylarini, birakip arkasinda; yürür mukadder yolunu.
dalgalanir basinin üstünde binlerce bayrak evlatlarini yaradanina ulastirarak karisir ilahi ummana, cosarak!
kaPRisimin FarkinDayimm Seviyorumm vAr Nazimm (;
benii hiic aLdatmayacaginaa eminimm.. (:
Mürekkep yalamış hayatları acımak yok
emri veren taaruza geçer karışmak yok
yaşadığımız bu diyarda merhamet yok
savaş yanı başımızda insanlık yok
bombalar sabah ezanına mütakiben indi
öldü küçücük evlat analarsa inledi
fakirhanelerinde anca vardır iki kap yemek
ocakları söndürmek midir savaşlarda galibiyet
mevzu kimle anlamadım önüne gelene gider
bitirin bu illeti yeter artık yeter
savaş küçük kıyamet azrailse nöbette
coni ister maddiyet şerefsiz her seferde
kundakta küçük bebek kefeni olmuş kundak
mazlumun ahı kor duygusuzluğa tutsak
sorun nedir sorsak petrol cevabı alsak
bazen insan düşünür şu dünyadan kaçsak
Neyse zaten her şey açık o ibne kaçık
koltuğunla adam oldun bombalandık
ve bombalayanda biziz haberiniz olsun
uğruna ölünen topraklar cehenneminiz olsun
ülkelerin silleleri bombalar ya bombalar
barışçıldı kolpalar yürekte son dolar
öldürülen insan 14 yaşında asker
umarım oğlunuda bir gün gebertirler
abaza askerin altında hamile kaldı kadınlar
hamile kadınlara kurşunları sıktılar
hitleri sever içler ve hepsi piç
kanla sulanan toprağı cesedine biç
önemli kararlar alırken dik o kaynağı
sen ruh hastasısın.mına kodumun manyağı
kahramanlık hikayelerinden övünme ulan
girdiğin savaşlardan övünme utan
kaçamak oyunlar sus demiş hayat sanki oyuncak
mazlumun ahı elbet bir gün gelip hesap sorucak
ölen bebeklerin sayısıdır bilmem kaç bin
orda insanlar ölsün sen diskotekte sevin
bitsin bu küçük oyunlar ortadoğuda katliam
sıkıldım bu olaydan petrol sevdası tamam
topraklarını petrolle değil kanla suladılar inan
kaç bin kişinin hayatı söndü yeter lan
Kurşunlar sıkıldı bu gece bombalar atıldı
Son nefeste sebebi sordum bulamadın mı
Nedeni petrol oğlum hayatlar çalındı
Fethettiğin toprakları kanla sulamadın mı
yapayalnız bir yaz olabilirdi
tıpkı bundan öncekiler gibi
ama bu kez sen vardın kumsalda
bebek diyordu herkes sana
gerçek ismini kimse bilmezdi
ama bebek yeterdi anlatmaya
hey bebek götür beni o temmuz akşamına
seninle sevişmek istiyorum
sabah yeli gibiydi dudakların
öperken beni ürpertirdin
ama artık sen yoksun kumsalda
hey bebek götür beni o temmuz akşamına
seninle sevişmek istiyorum
cook guzeL (:
çocukluk naftalinle gizli hatıralar sarı benizli kim kerizdi belki aklım bir denizdi ben boğuldum kim sorumlu gözlerimde hava bulutlu yarına sansürü tanrı koydu dinler hepsine maskottu son yabancı bir maskottu gecmis her zaman siyah beyaz hayatim enstrümantal kalemlerim duvar süsü bulantılarda midem çok sebep ürettim fabrikalarım iflas etti kim samimi kim hakiki bana cevap verin? özür bir borç gibiydi en zor ödenen hali kalbi hacze verdim oysa borclu sendin bir bahaneden ibaret terk ediş, bilinen en son halim bir zavallı yaşıyorum bunu da bil, gidiyorum adımı sil acıyorum yaramı deş, varlığın yoğunla eş ve keşme keş bu yolda ölüme terk bin leş ve rüzgarımla yüzleş.. şafak 105le meşke daldı çilekeş uyku geç gelir nöbette uyuma yok! .. korku içime sorgu tıktı.. satır başında kalbim hep kırıktı gözlerimin içine bakamadınız içiniz hep fesattı içim dışıma çıktı içimi kemiren her fare için bir kapan yarattım şüpheli paranoyaktım canımı yolda buldum tuttum kolundan evine soktum yarimi gömdüm yarimi güneşe döndüm kendimeydi küfrüm ve dikkat et dilimde hep tükürdüğüm, sömürdüğüm buruktu haykırışlar kördüğüm..
mazeretimdin her suçumda hazretlerimdin yalvarır oldun en son halim bir zavallıydı, şimdiki bene beni sorar oldum Allah’a, nezaretimdin karanlıklara bir şiir oldun onca okundun, en son halin bir yabancıydı ozan-ı bedbaht kalemini kırdı.
sahtı müdafa zorunlu adalet karaman oyunu sonunu bildiğim bu yol ölüme serdi bilinmez uçurum gözlerim krater çukuru yinede elimde tek düze kalem yazarım karamsar kompozisyonu getirin artık sonumu onuru zedeler havaya vurulan her doğru her gecen dakika metabolizma çökerten olgu şıkkı seçti adem oğlu yanlışın vurur bıçaklar orda duran o alçaklar ya$amin biberi tuz, şuur içinde yatsın olu bebeklerim ve buğulu aynanın yörüngesinde ortalıkta dola$an bu buğulu yansımalara hipnozum ve uluya anlaşılmaz bir tavırla yorgunum demekte ben umutsuzum bugünden al yerine koy hatalarımı ben her cevaba bir soruyla kafada tuttum bir tiyoyla bir tiyatro kurdum kendim oynadım ve arenasında bir savaşçı buldum kör bir köprü ortadan bulundu sagopa gördü, yokluğun ki zoraki bir ölümde en derin yazarın olsun ellerin aklımın odalarında yangın çıksın beklerim seni ben kimim ki bilmemekteyim hayat kızgın boğa ben kırmızı pelerin..
mazeretimdin her suçumda hazretlerimdin yalvarır oldun en son halim bir zavallıydı, şimdiki bene beni sorar oldum Allah’a, nezaretimdin karanlıklara bir şiir oldun onca okundun, en son halim bir yabancıydı ozan-ı bedbaht kalemini kırdı.
- seni uyurken görmek isterdim.. kim bilir ne kadar masum olurdun.
- niye ki. ben bile görmedim. hehe he.
Benim Kalemi Bir Kişi Yıktı, Kalemimi Kırdı; Sözlükte Sevgiliydi Anlamı!
Dudaklarim Kilitli, Hosçakal Bugün! ..Sen De Yolcusun Dünlerimde Sorgusun Ve 24lük Yorgunsun Git De Dinlen Gidenlere Yarinim Kapida Bekliyor Ve Son Veda Zamani
gothe nin 'muhammed’in nagmesi (mahomets - gesang) 'bir siiri de vardir.siirin türkçesi;
sevinç,sevinç berrak
ve yildiz,yildiz parlak bir dag pinari
üstünde beyaz bulutlarin
ve,kuytusunda yesil bir yamacin
aziz ruhlar sallamis besigini
veda edip,bir çocugun gözleriyle bulutlara
raks eder gibi,iner mermer kayalara
haykirir sevincini semalara
daglarin eteklerinde,önüne katar çakillari
ve,bagrina basar kardes pinarlari
çiçeklenir ayak bastigi yerler
ve,nefesiyle yeserir çimenler
yoldasi olur simdi irmaklar
ovalari doldudur,gümüs isiklar
bir ses yükselir pinarlardan:
'kardes,ayirma bizleri koynundan,
kollarini açmis,bekliyor yaradan.
yoksa,bizi çölün kumlari yutacak,
günes kanimizi,yoksa kurutacak.
kardes,daglarin irmaklarini,
kardes,ovanin irmaklarini,
hepimizi alip,kardes koynuna,
eristir bizleri,yüce yaradana'
'peki'der dag pinari.
kendinde toplar bütün pinarlari
ve hasmetle kabarir,gögsü ve kollari.
ülkeler açilir ugradigi yerlerde
yeni sehirler dogar enginlerde
kulelerin,alev zirvelerini
ve hasmetli mermer saraylarini,
birakip arkasinda;
yürür mukadder yolunu.
dalgalanir basinin üstünde binlerce bayrak
evlatlarini yaradanina ulastirarak
karisir ilahi ummana,
cosarak!
siir: goethe
rap muzikte akLa geLen bi Kac underground isinLer...
SagoPa kaJmer..(artik ne kadar underground biLmem ama)
sahtiyan..oLimpos family..orontez..fuchs..azra.. cashflow..