Türkçe ismi Yahuda İskaryot.İsa yı ispiyon eden 12 havariden bir..Ünlü son akşam yemeğinde eli İsayla birlikte masada bulunan tek şakird.Yalnız İsayı ele verdikten sonra pişman olup intehar etmiştir...
Kübayı örnek verelim denir hep..Mutlu insanlar varmış orada :)) Fidel Kastro nun sülalesi,kızı,torunu amcası,dedesi nenesi kim varsa ABD ye sığındı.Heryıl binlerce kiş şişme botlarla ölümü göze alıp ABD ye kaçmak için çaba göstermekte..Bir diktatörün akrabaları okadar imkana sahipken oradan kaçıyorsa sıradan vatandaşın vay haline... Ben Kübada uzun süre bulunan biri olarak buraları öven yazılar okuyunca şaşırıyorum; acaba ben Küba değil de başka bir memlekete mi gittim şaşırıyorum... Ayrıca SSCB yıkılınca emperyalist ABD doları da Kübada serbest bırakılmıştır,ayrıca haritaya bakarsanız ABD nin Kübada ki büyük askeri üssünü de görürsünüz... Dünyada nekadar Sosyalist devlet kurulduysa halkı bugün ona buna muhtaç kaldı...Doğu Almanya dan Batıya,Kuzey Koreden Güneye,Kübadan ABD ye,Bulgaristasn dasn Türkiyeye milyonlarca kişi sosyalist baskı yüzünden kaçmıştır... Hatta SSCB dönemini hatırlarsanız yüzlerce Rus sporcu olimpiyatlara katılıp kendi memleketlerinden kaçmaktaydı... SSCB Rus olmayan ulusların halk türküsü söylemesini bile yasaklamıştır..Hala Türk sosyalistleri bu sistemi özgürlükler silsilesi gibi göstermektedir...
Sanayi devleri nin aşırı üretimi sonucu doğan gazların doğaya salınımı sonucu ozon ve diğer koruyu tabakaların incelerek güneş ışığını süzememesi küresel ısınmanın oluşmasına yol açmaktadır.. Küresel ısınmada sorumluluk sahibi ülkeler listesinde Türkiye sonlarda yeralmaktadır.. İlk sıralar ABD,Rusya,Japonya ve Fransa gibi ülkelerdir..Bu ülkeler kendilerinde onlarca nükleer santral bulundurmakta ve yenilerini inşa etmektedirler,fakat başka bir dünya ülkesinde nükleer enerji söz konusu olunca (Türkiyede olduğu gibi) green peace veya buna benzer çevre örgütlerini harekete geçirmektedirler.. Ayrıca küresel ısınmaya karşı bütün devletler Japonya nın Kyoto kentinde bir bildirge yayınlamak istemişler fakat ABD nin buna yanaşmaması sonucu bu atılım sonuçsuz kalmıştır...
Kongra-Gel Lideri son zamanlarda sürekli olarak ”biz Mahirler’in, Denizler’in takipçisiyiz” diye haykırmakla neyi kastediyor? Hernekadar bunlar Marksist-Leninist geçinseler de enerjilerini emperyalist Avrupadan ve ABD den alırlar...Başları sıkışınca o ülkelere kaçarlar...Mahirler bugün faşist PKK ve diğer bölücü Kürt faşist hareketini önderidirler....
Bazen bir küçük söz, bize ciltlerce kitabın anlatamadığını anlatır: Nazım için o sözler bir şoförün ağzından çıktı: Moskova'da ilk günüydü. Evinden çıkıp bir taksiye bindi. Taksi şoförü sordu: '- Nereye patron? ..' '- Patron mu... ne patronu...' diye irkildi Nazım... Orası emekçilerin patron olduğu, 'proleterya cenneti' değil miydi? Öyle olmadığını anlamak için taksinin camından şöyle bir etrafa bakması yetti: Bütün Moskova Stalin'in zevksiz heykelleri, resimleriyle donatılmıştı. Bu hayalkırıklığını dile getirince Kremlin'in kara listesine alınacak, uzun süre ne vatandaşlık hakkı ne de pasaport alabilecekti. Türkiye 'cehennemi'nde 'hain' diye hapsedilen adam, kaçtığı 'cennet'in de 'hain'i olmaktan kurtulamamıştı.
insanların en büyüğü Engels... Vladimir İliç Ulyanof Lenin ateşten bir dev gibi çıktığı zaman barikata, yakalığı da vardı kıravatı da... Bana gelince: Ben ki, herhangi bir proleter şairiyim, Marksisto - Leninist şuur,
Nâzım'ın annesi Celile Hanım'ın dedesi Mustafa Celalettin Paşa BORJENSKİ soyadlı bir Polonyalı yahudi; diğer büyük dedesi Mehmet Ali Paşa da Magdeburglu protestan Karl de Troi ailesine mensup olup, Fransız kökenlidir....Nazım ın Türk tarafı baba tarafıdır,geri kalan bu Türklük özelliğini ise kendi isteğiyle Rus vatandaşı olmaya çalışarak kaybetmiştir... Bugün nazım veya deniz gezmiş Atatürkçülüğe yapıştırlmak istenmektedirler; fakat yüce önder Mustafa Kemal in kurduğu Türkiye Cumhuriyeti ve onun Misak ı Millisine,Boğazlara göz koyan Sovyet Rusyasından ısmarlama emirler altına giren bu insanları Atatürkçü mü yoksa Türk mü olarak göreceğimize Türk milleti karar verecektir...
Moskova'ya vardığı zaman. kendisini karşılayanlara, milyonlarca Türk'ün ve çok daha fazla sayıda insanın katili olarak tescil edilmiş bulunan kanlı Sovyet diktatörü hakkında 'Beni Stalin yarattı, Bütün ilhamımı ona borçluyum' diye medhiyeler düzerek feci bir dalkavukluk örneği göstermiştir
Afganistan, kabaca Fransa boyutlarında olan ve her tarafı kara ile kuşatılmış bir ülkedir. Hindu Kuş ve Pamir sıradağları Afganistan’ı kuzey ve güney olmak üzere ikiye böler. 1979’da (yükselen devrimin ardından) yapılan ilk ve son nüfus sayımına göre, Afganistan’ın toplam nüfusu 15,5 milyondu. Yirmi dil konuşulmasına rağmen, insanların çoğu iki dili anlamaktadır: Paşto ve Farsçanın özel bir lehçesi olan Dari dili.
Türkçe ismi Yahuda İskaryot.İsa yı ispiyon eden 12 havariden bir..Ünlü son akşam yemeğinde eli İsayla birlikte masada bulunan tek şakird.Yalnız İsayı ele verdikten sonra pişman olup intehar etmiştir...
Kübayı örnek verelim denir hep..Mutlu insanlar varmış orada :)) Fidel Kastro nun sülalesi,kızı,torunu amcası,dedesi nenesi kim varsa ABD ye sığındı.Heryıl binlerce kiş şişme botlarla ölümü göze alıp ABD ye kaçmak için çaba göstermekte..Bir diktatörün akrabaları okadar imkana sahipken oradan kaçıyorsa sıradan vatandaşın vay haline...
Ben Kübada uzun süre bulunan biri olarak buraları öven yazılar okuyunca şaşırıyorum; acaba ben Küba değil de başka bir memlekete mi gittim şaşırıyorum...
Ayrıca SSCB yıkılınca emperyalist ABD doları da Kübada serbest bırakılmıştır,ayrıca haritaya bakarsanız ABD nin Kübada ki büyük askeri üssünü de görürsünüz...
Dünyada nekadar Sosyalist devlet kurulduysa halkı bugün ona buna muhtaç kaldı...Doğu Almanya dan Batıya,Kuzey Koreden Güneye,Kübadan ABD ye,Bulgaristasn dasn Türkiyeye milyonlarca kişi sosyalist baskı yüzünden kaçmıştır...
Hatta SSCB dönemini hatırlarsanız yüzlerce Rus sporcu olimpiyatlara katılıp kendi memleketlerinden kaçmaktaydı...
SSCB Rus olmayan ulusların halk türküsü söylemesini bile yasaklamıştır..Hala Türk sosyalistleri bu sistemi özgürlükler silsilesi gibi göstermektedir...
Sanayi devleri nin aşırı üretimi sonucu doğan gazların doğaya salınımı sonucu ozon ve diğer koruyu tabakaların incelerek güneş ışığını süzememesi küresel ısınmanın oluşmasına yol açmaktadır..
Küresel ısınmada sorumluluk sahibi ülkeler listesinde Türkiye sonlarda yeralmaktadır..
İlk sıralar ABD,Rusya,Japonya ve Fransa gibi ülkelerdir..Bu ülkeler kendilerinde onlarca nükleer santral bulundurmakta ve yenilerini inşa etmektedirler,fakat başka bir dünya ülkesinde nükleer enerji söz konusu olunca (Türkiyede olduğu gibi) green peace veya buna benzer çevre örgütlerini harekete geçirmektedirler..
Ayrıca küresel ısınmaya karşı bütün devletler Japonya nın Kyoto kentinde bir bildirge yayınlamak istemişler fakat ABD nin buna yanaşmaması sonucu bu atılım sonuçsuz kalmıştır...
Kongra-Gel Lideri son zamanlarda sürekli olarak ”biz Mahirler’in, Denizler’in takipçisiyiz” diye haykırmakla neyi kastediyor?
Hernekadar bunlar Marksist-Leninist geçinseler de enerjilerini emperyalist Avrupadan ve ABD den alırlar...Başları sıkışınca o ülkelere kaçarlar...Mahirler bugün faşist PKK ve diğer bölücü Kürt faşist hareketini önderidirler....
Bazen bir küçük söz, bize ciltlerce kitabın anlatamadığını anlatır:
Nazım için o sözler bir şoförün ağzından çıktı:
Moskova'da ilk günüydü. Evinden çıkıp bir taksiye bindi. Taksi şoförü sordu:
'- Nereye patron? ..'
'- Patron mu... ne patronu...' diye irkildi Nazım...
Orası emekçilerin patron olduğu, 'proleterya cenneti' değil miydi?
Öyle olmadığını anlamak için taksinin camından şöyle bir etrafa bakması yetti:
Bütün Moskova Stalin'in zevksiz heykelleri, resimleriyle donatılmıştı.
Bu hayalkırıklığını dile getirince Kremlin'in kara listesine alınacak, uzun süre ne vatandaşlık hakkı ne de pasaport alabilecekti.
Türkiye 'cehennemi'nde 'hain' diye hapsedilen adam, kaçtığı 'cennet'in de 'hain'i olmaktan kurtulamamıştı.
CAN DÜNDAR
insanların en büyüğü Engels...
Vladimir İliç Ulyanof Lenin
ateşten bir dev gibi çıktığı zaman
barikata,
yakalığı da vardı
kıravatı da...
Bana gelince:
Ben ki, herhangi bir proleter şairiyim,
Marksisto - Leninist şuur,
Nazım Hikmet Borjenski
Nâzım'ın annesi Celile Hanım'ın dedesi Mustafa Celalettin Paşa BORJENSKİ soyadlı bir
Polonyalı yahudi; diğer büyük dedesi Mehmet Ali Paşa da
Magdeburglu protestan Karl de Troi ailesine mensup olup, Fransız kökenlidir....Nazım ın Türk tarafı baba tarafıdır,geri kalan bu Türklük özelliğini ise kendi isteğiyle Rus vatandaşı olmaya çalışarak kaybetmiştir...
Bugün nazım veya deniz gezmiş Atatürkçülüğe yapıştırlmak istenmektedirler; fakat yüce önder Mustafa Kemal in kurduğu Türkiye Cumhuriyeti ve onun Misak ı Millisine,Boğazlara göz koyan Sovyet Rusyasından ısmarlama emirler altına giren bu insanları Atatürkçü mü yoksa Türk mü olarak göreceğimize Türk milleti karar verecektir...
Moskova'ya vardığı zaman. kendisini karşılayanlara, milyonlarca Türk'ün ve çok daha fazla sayıda insanın katili olarak tescil edilmiş bulunan kanlı Sovyet diktatörü hakkında 'Beni Stalin yarattı, Bütün ilhamımı ona borçluyum' diye medhiyeler düzerek feci bir dalkavukluk örneği göstermiştir
Etnik yapi: Nüfusun % 42'sini Afganlar, % 24'ünü Tacikler, % 12.5'ini Türkler, % 8'ini Mogolca konusan Hazaralar, % 4.2'sini Farisiler (iranlilar) , % 3.4'ünü Aymaklar, % 1.7'sini Beluciler, kalanini da Pasayiler, Kizilbaslar, Nuristanlilar, Brahuiler, Hintliler, Ariler ve bunlarin disinda kalan küçük etnik unsurlar olusturur. Afganlarin kuzeydeki kabilelerine Pehtun, güneydekilere Pestun denir.
Afganistan, kabaca Fransa boyutlarında olan ve her tarafı kara ile kuşatılmış bir ülkedir. Hindu Kuş ve Pamir sıradağları Afganistan’ı kuzey ve güney olmak üzere ikiye böler. 1979’da (yükselen devrimin ardından) yapılan ilk ve son nüfus sayımına göre, Afganistan’ın toplam nüfusu 15,5 milyondu. Yirmi dil konuşulmasına rağmen, insanların çoğu iki dili anlamaktadır: Paşto ve Farsçanın özel bir lehçesi olan Dari dili.