Fakir Baykurt Türk roman ve öykü yazarı. Köy Enstitüsü mezunu bir öğretmen. Türkiye öğretmenler Sendikası (TÖS) yönetiminde çalıştı. Yurt dışında yaşamak zorunda kalmış bir sosyalist. Asıl adı Tahir.. en ünlü eseri Tırpan. Sakarca vb. Ölmeden önce Özyaşam öyküsünü yazdı.8 cilt olarak yayınlandı. Bence Fakir Baykurt ülkedaşlarınca okunup tanınmalı..okul bitirmek kültürlü yapmıyor bazen insanları...
faşizm, kapitalist sistemlerde ekonomik krizlerin aşılamaz boyutlara ulaşması halinde baş vurulan bir yöntemdir. baskıcı ve savaşla destekli bir yöntem....faşizm sayesinde kapitalizmin ölümü gecikir... ırkçılıkla ilgisi ise faşizme uydurulan kılıfla ilgilidir. bir savaş isterseniz, iki hasım düşman yaratmanız gerekir... e tabi bir de gerekçe... işte gerekçeler ırk ayrımına dayandırılmıştır... aslı ise ekonomik çıkış yolu aramanın kan emici çaresidir. vahşettir. dünya paylaşımlarında yaşandığı gibi...ayrıca ülkede biraz yönetimin sürdürülmesi tehlikeye girdi mi hemen baskıcı diktatör dönemlere geçilir işte bu dönemlerde de yöneticiler faşizme başvurmuştur...belki şili örneği gibi daha başka ülkeleri de anımsarsınız! bu sayfalara izlenimlerini değil bilimsel doğruları yazanlara teşekkür ederim
kadın biyolojik olarak dişi olarak tanımlanan üreme sürecinde ana olarak işlev gören İNSAN dır. sosyolojik olarak toplumdan topluma değişen konumları olmuştur anaerkil dönemde sözü geçen iken, ataerkil dönemde ezimler yaşamıştır. şimdi bazı toplumlarda hala kadın ezim ve sömürü koşullarındadır. çağdaş kadın ise üreten, bedenini dilediği şekilde kullanma özgürlüğünü elde etmiş, baskılardan arınıp, kendi ilkelerine göre yaşayan, sosyalleşmiş bir insandır. erkekle yarışan, erkeği dışlayan yoksayan kadınlara feminist diyorlar...oysa kadın erkekle yan yana geçinmeyi öğrenmeli erkek de kadının birey olduğunu kabul etmelidir.
üretmeden tüketmek sömürücülüğe sadece üretmek makinalaşmaya hem üretip hem de yaratmak ürünler paylaşıldıkça toplumsal ve bireysel mutluluğa yol açar işte bunu yaşamak için de gereken ne demek diye merak ettiğiniz kelimeyle olur
http://www.lightmillennium.org/summer_fall_01/turkce_sonbahar_01/orhanbdogan_yuksuzhamal.html
bu siteyi de tıklayabilirsiniz...
http://www.zamandayolculuk.com/cetinbal/kuantumkuramisay.htm
parçacık fiziğini bu siteden okuyabilirsiniz
Fakir Baykurt Türk roman ve öykü yazarı. Köy Enstitüsü mezunu bir öğretmen. Türkiye öğretmenler Sendikası (TÖS) yönetiminde çalıştı. Yurt dışında yaşamak zorunda kalmış bir sosyalist. Asıl adı Tahir.. en ünlü eseri Tırpan. Sakarca vb. Ölmeden önce Özyaşam öyküsünü yazdı.8 cilt olarak yayınlandı. Bence Fakir Baykurt ülkedaşlarınca okunup tanınmalı..okul bitirmek kültürlü yapmıyor bazen insanları...
faşizm, kapitalist sistemlerde ekonomik krizlerin aşılamaz boyutlara ulaşması halinde baş vurulan bir yöntemdir. baskıcı ve savaşla destekli bir yöntem....faşizm sayesinde kapitalizmin ölümü gecikir...
ırkçılıkla ilgisi ise faşizme uydurulan kılıfla ilgilidir. bir savaş isterseniz, iki hasım düşman yaratmanız gerekir... e tabi bir de gerekçe... işte gerekçeler ırk ayrımına dayandırılmıştır... aslı ise ekonomik çıkış yolu aramanın kan emici çaresidir. vahşettir. dünya paylaşımlarında yaşandığı gibi...ayrıca ülkede biraz yönetimin sürdürülmesi tehlikeye girdi mi hemen baskıcı diktatör dönemlere geçilir işte bu dönemlerde de yöneticiler faşizme başvurmuştur...belki şili örneği gibi daha başka ülkeleri de anımsarsınız! bu sayfalara izlenimlerini değil bilimsel doğruları yazanlara teşekkür ederim
kadın biyolojik olarak dişi olarak tanımlanan üreme sürecinde ana olarak işlev gören İNSAN dır. sosyolojik olarak toplumdan topluma değişen konumları olmuştur anaerkil dönemde sözü geçen iken, ataerkil dönemde ezimler yaşamıştır. şimdi bazı toplumlarda hala kadın ezim ve sömürü koşullarındadır. çağdaş kadın ise üreten, bedenini dilediği şekilde kullanma özgürlüğünü elde etmiş, baskılardan arınıp, kendi ilkelerine göre yaşayan, sosyalleşmiş bir insandır. erkekle yarışan, erkeği dışlayan yoksayan kadınlara feminist diyorlar...oysa kadın erkekle yan yana geçinmeyi öğrenmeli erkek de kadının birey olduğunu kabul etmelidir.
YABANCILAŞMA
Çok sesli koroyduk biz,
Yarına varmadan dinerdi çığlığımız.
Çiçek dermekti işimiz,
İstesek de koklayamazdık.
Bir tek ellerimiz aşinaydı bize,
Gel gör ki,
El ele tutuşamazdık.
yabancılaşma: İnsanın ürettiğinden ve en kötüsü kendinden uzaklaşması, farkındalığını kaybetmesidir.
üretmeden tüketmek sömürücülüğe
sadece üretmek makinalaşmaya
hem üretip hem de yaratmak
ürünler paylaşıldıkça
toplumsal ve bireysel mutluluğa yol açar
işte bunu yaşamak için de gereken ne demek diye merak ettiğiniz kelimeyle olur
onun gelişimini isteme arzusu, onu anlama ve arzulama
yitirilen, kaybedilen, artık bizimle bizde olmayan