kayak pistinin gerçek adı cıbıl tepe toprok holding sahibi halis toprak oraya kocaman kayak tetisi açmış hala ozamanlardan kalan izleri siperleri yok etmekte nerden biliyorsan derseniz ben orda askerlik yaptım.... inanılmaz bir tarih inanılmaz duygu çanakkaleden daha ürpertici çanakkaleye gideriz hani tüylerimiz diken diken oldu deriz ya burada tüylerim değil kanımız çekiliyor cıbıl tepedeki siperleri katarinanın köşkünü allah u ekber dağını gezdinizmi anlarsın ama yaz ayında gitmeyin ocakta filen gidip görün çekilen acıyı birebir yaşayın ozaman demek istediğim neymiş anlarsınız.. 90 bin kişi bir kurşun atmadan ölüyor 30 bin kişi çarpışaak ölüyor 10 bin kişide tifüs ten ölüyor tam bir trajedi....
SARIKAMIŞ Sarıkamış Harekâtı (22 Aralık 1914) , I. Dünya Savaşı sırasında Osmanlı Devleti ve Rus Hanedanlığı arasında Sarıkamış'da gerçekleşmiş, sonucu Osmanlı Devleti tarafı için büyük bir başarısızlık ile sonuçlanan bir askerî manevradır. 1877-1878'deki 93 Harbi Osmanlı Devleti'nin mağlubiyeti ile neticelenince Batum savaş tazminatı olarak Rusya'ya verilmişti. Sarıkamış, Kars, Ardahan ve Artvin de Berlin Antlaşması ile Rusya'ya terkedilmişti. 1914 yılında döneminin Başkomutan Vekili olan Enver Paşa, evvelce kaybedilen bu vatan topraklarını geri almak amacıyla 19 Aralık tarihinde Sarıkamış Harekatı planlarını kurmaylarına sundu. Doğuyu korumakla görevli Üçüncü Ordu dur. Kendi sayfasında gücü hakkında bilgi vardır. Cephede malzeme ve iaşe çok noksandı. Mesela mevcut 6 yıllık iaşesi için 88.000 ton buğday, çavdar ve arpa ihtiyacı olmasına karşın, Ordu ambarında 1.250 ton hububat vardı. kışa girilmiş olduğu için erzağın gereği gibi taşınması, dağıtılması bir hayli güçtü. Bu güçlükte Rusların Karadeniz'deki donanma üstünlüğünün de payı vardı. Ruslar Zonguldak'ı bombalamak için 10 gemiyle denize açıldıklarında, doğuya erzak götürmekle görevli en büyük üç erzak gemisi Bahriahmer, Bezmialem ve Mithatpaşa gemilerine rast gelmiş ve onları da batırmışlardır. Bunun yanında 4.000 tonluk Derne gemisinin yine Ruslar tarafından batırılması da askerin erzaksız kalmasındaki bir diğer önemli etkendir.Bir iddiaya görede erzağın az olması ve salgın hastalık olması enver paşanın hemen bir hareketa girişmesine sebep olmuştur.
-40 dereceye varan bir soğukluk vardı Sarıkamış'ta vatan için kar,tipi,fırtına,boran nedir ki bu zamanda, gece ileryen Mehmedim sabaha çoktan varmış olsada gözleri kör olmuş,ne bilsin varmış olduğu sabaha...
Sarıkamış Harekâtı Sarıkamış Harekâtı (22 Aralık 1914) , Birinci Dünya Savaşı sırasında Osmanlı Devleti ve Rus Hanedanlığı arasında Sarıkamış'da gerçekleşmiş, sonucu Osmanlı Devleti tarafı için büyük bir başarısızlık ile sonuçlanan bir askerî manevradır.
Batum'u savaş tazminatı olarak Rusya'ya verdi. Aynı anda, Sarıkamış da Berlin Antlaşması ile Rusya'ya verilmişti. 1914 yılında Döneminin Başkomutan Vekili olan Enver Paşa, Sarıkamış'ı geri almak amacıyla 19 Aralık tarihinde harekat planını kurmaylarına sundu. Kurmaylar manevranın başarısızlığa uğrayacağını Enver Paşa'ya birçok kez söylemiş olmalarına karşın Enver Paşa hareketin yapılmasına karar vermiştir.
Doğuyu korumakla görevli Üçüncü Ordu dur. Kendi sayfasindan gücü hakında bilgi vardır. Cephede malzeme ve iaşe çok noksandı. Mesela mevcut 6 yıllık iaşesi için 88.000 ton buğday, çavdar ve arpa ihtiyacı olmasına karşın, Ordu ambarında 1250 ton hububat vardı. kışa girilmiş olduğu için erzağın gereği gibi taşınması, dağıtılması bi hayli güçtü.Bu güçlükte Rusların Karadeniz'deki donanma üstünlüğünün de payı vardı.Ruslar Zonguldak'ı bombalamak için 10 gemiyle denize açıldıklarında,doğuya erzak götürmekle görevli en büyük üç erzak gemisiBahriahmer,Bezmialem ve Mithatpaşa gemilerine rast gelmiş ve onları da batırmışlardır.Bunu yanında 4000 tonluk Derne gemisinin yine Ruslar tarafından batırılması da askerin erzaksız kalmasındaki bir diğer önemli etkendir.
Sarıkamış Harekâtı [değiştir]1 Kasım 1914’de sınırı geçen Ruslar 4 Kasım 1914’te Köprüköy önlerine gelmiş bulunuyorlardı. Karaköse Murat suyu cephesinde de aynı surette ilerlediler. 5 Kasım’da Ruslar Türk sınırına taarruz için emir aldılar. Başkumandan vekili Enver Paşa 4 Kasım tarihli emrinde taarruz emrediyordu. Bu emir verildiği sırada Doğu Anadolu’da kışın en şiddetli sert günleri başlamıştı. Nitekim Rus ordusu da taarruz emri almışken harekete geçemiyordu. Hasan İzzettin Paşa Üçüncü Ordu’nın fikri, buralarda ve bu mevsimde taarruzdan kaçmaktı. Fikri, düşman ilerlese bile onun Erzurum Kalesine çarptıktan sonra karşı bir taarruzla ezilmesini sağlamaktı. Enver Paşa taarruz emri vermemiş olsaydı, herhalde iki orduda karşılıklı yerlerinde kalacaktı ve sonuçta “Sarıkamış Dramı” da yaşanmayacaktı.
Ana madde: 1. Köprüköy Savaşı 3. Ordumuz ve XI. Kolordu, süvari birlikleri ve kürt aşiret askerleri 6-9 Kasım Köprüköy muharebesiyle Ruslar’ın taarruzunu kırmiş ama 18. Piyade Alayı ve 30. Piyade Alayının gerilemesi yüzünden alan kaybetmişdir.
Ana madde: 2. Köprüköy Savaşı 11-12 Kasım'da IX. Kolordu, Ahmet Fevzi Paşanin komutasinda, ve XI. Kolordu solunda olmak üzere süvari birliğinin öncülüğünde ilerlemeye başlamıştır. 3. Piyade Alayı, Köprüköy'ü elegeçirmeyi başarmıştır.
Ana madde: Azap muharebesini 14-18 Kasım’da Azap muharebesini de kazandı.
Fakat pek hesaplı olan Ordu komutanı Hasan İzzettin Paşa, sınır gerisine çekilen Ruslar’ı takipten vazgeçince bunun üzerine başkumandan vekili Enver Paşa bu cepheye gelmiştir. Enver Paşa Erzurum’a gelmeden önce Albaylığa yükseltilen Genel Kurmay ikinci başkanı Hafız İsmail Hakkı 27 Kasım’da İstanbul’dan Erzurum’a gelmişti. Kendisini Enver Paşa’nın görevlendirdiğini bildirmektedir. Zaten hemen onun ardından Enver Paşa Erzurum’a gelmiştir.
[[Kategori:]]==Sonuçları== Savaşın galibi General Yudenic, Rus Kafkasya Ordu komutanı ilan edildi ve 1915 yılın yaz aylarında Anadolu'ya taaruza geçti. Rus ordu birlikleri Erzincan'a kadar ilerledi.
Kafkas Cephesinde tam başarı elde edeceğimiz sırada zamanında destek gelmeyince, ordumuz geri çekilmek zorunda kalmıştı. Daha sonra 1918 de Sarıkamış ve Kars alınmış, ama Mondros Ateşkes antlaşması uyarınca eski sınırlara dönülmüş ve topraklar elden çıkmıştı. Bir dramın en acı izlerini taşıyan Sarıkamış topraklarında, bu defa düşmanın ayak izleri vardı.
Rusya'daki Bolşevik İhtilali'nden sonra Ruslar geri çekilince, bölge Ermeni’lerin eline geçmiş ve yöre halkımız Zafer sarhoşlarının zulmüyle karşılaşmıştır. Ahırlara, samanlıklara doldurularak yakılan halk, 20 binden fazlaydı. 33 köy yok oldu. Söylenenlere göre bu işkenceler karşısında Rus askerleri ağlamıştır.
Kayıplar [değiştir]Ne yazık ki Enver Paşa planına bir şeyi katmamıştı, o da doğa koşullarıydı. Sarıkamış’ın soğuğu çok(–40 derece) sert olurdu. Allahuekber Dağları'nda ki tipi ve boranda hesapta yoktu. Bu hesapsızlık 90 bin askeri tek kurşun atmadan şehit düşürdü.Şehit olan askerler 90 bin değildir.32 fırka 120 bin mevcutludur.Bu harekattan 68 yaralı yarı donmuş halde kurtulmuştur.
Kaydedilen gerçek tarih çok iyi biliyor ki, bu tarihin gerçek belgeleri ABD ve Alman devlet arşivlerinde vardır. Bu insanlar kendi toprağında sürgün düşmüştürler. Sarıkamış dramı şehitleri aslında 120 bin kişidir.
Savaşın kayıpları birçok kaynakta 90 bin kişi olarak görünmesine rağmen bazı tarihçiler [1] bu sayının oldukça abartılmış olduğu ve gerçek kayıpların 35 - 40 bin civarında olduğunu da savunuyorlar. Savaşın en hazin kısmı ise Osmanlı kayıplarının bir çoğunun Rus'lar ile yapılan çarpışmalarda değil de ağır soğuk hava koşulları yüzünden şehit olmuş olmalarıdır.
Savaştan sonra İstanbul'a dönen Enver Paşa uzun bir süre Sarıkamış Savaşı hakkında hiçbir haber, bildiri, veya yayın yapılmasını engellemiş ve Osmanlı halkı savaşta olup bitenleri uzun yıllardan sonra öğrenebilmiştir.
Sarıkamış, kimine göre uygun pistleriyle kış sporları ve turizmi için bir kayak merkezi, kimine göre serhat bir ilin ilçesi, kimine göre Kınalı Kuzuların bağrında ebedi istirahata çekildiği bir seyrangah, kimine göre ise geniş ormanlarıyla çok sayıda ormancı ve evlatlarını yutmuş bir kuyu. Her kesime göre değişen bir efsane ve değişen bir hikaye ve değişen bir destan. Ancak geçmişte her ne olursa olsun, bugün bağrını Allahuekber Dağlarına dayayıp, Erzurum Tabyalarına selama durmuş vaziyette Kazım Karabekir Paşa ve beraberindeki emsali nadir ordusunu beklemekte olan bir abide.
Bu cennet vatanın bekası için çıktılar yola, Binlerce Mehmet im ayrıldı üç ayrı kola Allahuekber dağlarında verildi mola, Yollar, Çanakkale’ye, Yemen’e, Sarıkamış’a…
Üçüncü ordunun seçilmiş doksan bin eri, Cennetlik bir ordunun bu son bir seferi, Geriye dönmeyecekmiş meğer tek bir neferi… Mahşere kalmıştı yine, düğünleri, tüm ümitleri…
Soğuktan buz tuttu gözleri, tükendi birden dizlerin feri, Sarıkamış ta kaldı, Mehmet’lerin o nur bedenleri Toprak ağır bir bedelle almıştı, o dağ gibi Koçyiğitleri,
Mehmet’im bir başka uykuya dalmıştı burada, Kurban verilmişti doksan bin nefer vatana, yurda, Bu aziz vatanı vermediler o namert çakala kurda, Ruhları hala nöbettedir Çanakkale’de, Sarıkamış’ta…
kayak pistinin gerçek adı cıbıl tepe toprok holding sahibi halis toprak oraya kocaman kayak tetisi açmış hala ozamanlardan kalan izleri siperleri yok etmekte nerden biliyorsan derseniz ben orda askerlik yaptım....
inanılmaz bir tarih inanılmaz duygu çanakkaleden daha ürpertici çanakkaleye gideriz hani tüylerimiz diken diken oldu deriz ya burada tüylerim değil kanımız çekiliyor cıbıl tepedeki siperleri katarinanın köşkünü allah u ekber dağını gezdinizmi anlarsın ama yaz ayında gitmeyin ocakta filen gidip görün çekilen acıyı birebir yaşayın ozaman demek istediğim neymiş anlarsınız..
90 bin kişi bir kurşun atmadan ölüyor
30 bin kişi çarpışaak ölüyor
10 bin kişide tifüs ten ölüyor
tam bir trajedi....
SARIKAMIŞ
Sarıkamış Harekâtı (22 Aralık 1914) , I. Dünya Savaşı sırasında Osmanlı Devleti ve Rus Hanedanlığı arasında Sarıkamış'da gerçekleşmiş, sonucu Osmanlı Devleti tarafı için büyük bir başarısızlık ile sonuçlanan bir askerî manevradır.
1877-1878'deki 93 Harbi Osmanlı Devleti'nin mağlubiyeti ile neticelenince Batum savaş tazminatı olarak Rusya'ya verilmişti. Sarıkamış, Kars, Ardahan ve Artvin de Berlin Antlaşması ile Rusya'ya terkedilmişti. 1914 yılında döneminin Başkomutan Vekili olan Enver Paşa, evvelce kaybedilen bu vatan topraklarını geri almak amacıyla 19 Aralık tarihinde Sarıkamış Harekatı planlarını kurmaylarına sundu.
Doğuyu korumakla görevli Üçüncü Ordu dur. Kendi sayfasında gücü hakkında bilgi vardır. Cephede malzeme ve iaşe çok noksandı. Mesela mevcut 6 yıllık iaşesi için 88.000 ton buğday, çavdar ve arpa ihtiyacı olmasına karşın, Ordu ambarında 1.250 ton hububat vardı. kışa girilmiş olduğu için erzağın gereği gibi taşınması, dağıtılması bir hayli güçtü. Bu güçlükte Rusların Karadeniz'deki donanma üstünlüğünün de payı vardı. Ruslar Zonguldak'ı bombalamak için 10 gemiyle denize açıldıklarında, doğuya erzak götürmekle görevli en büyük üç erzak gemisi Bahriahmer, Bezmialem ve Mithatpaşa gemilerine rast gelmiş ve onları da batırmışlardır. Bunun yanında 4.000 tonluk Derne gemisinin yine Ruslar tarafından batırılması da askerin erzaksız kalmasındaki bir diğer önemli etkendir.Bir iddiaya görede erzağın az olması ve salgın hastalık olması enver paşanın hemen bir hareketa girişmesine sebep olmuştur.
-40 dereceye varan bir soğukluk vardı Sarıkamış'ta
vatan için kar,tipi,fırtına,boran nedir ki bu zamanda,
gece ileryen Mehmedim sabaha çoktan varmış olsada
gözleri kör olmuş,ne bilsin varmış olduğu sabaha...
karsın kayak cenneti ilçesi.toz karı dünyada tektir.kayak için her seviyede pisti vardır.sarı çamların arasından kaymak ayrı bir zevk.
Sarıkamış Harekâtı
Sarıkamış Harekâtı (22 Aralık 1914) , Birinci Dünya Savaşı sırasında Osmanlı Devleti ve Rus Hanedanlığı arasında Sarıkamış'da gerçekleşmiş, sonucu Osmanlı Devleti tarafı için büyük bir başarısızlık ile sonuçlanan bir askerî manevradır.
Batum'u savaş tazminatı olarak Rusya'ya verdi. Aynı anda, Sarıkamış da Berlin Antlaşması ile Rusya'ya verilmişti. 1914 yılında Döneminin Başkomutan Vekili olan Enver Paşa, Sarıkamış'ı geri almak amacıyla 19 Aralık tarihinde harekat planını kurmaylarına sundu. Kurmaylar manevranın başarısızlığa uğrayacağını Enver Paşa'ya birçok kez söylemiş olmalarına karşın Enver Paşa hareketin yapılmasına karar vermiştir.
Doğuyu korumakla görevli Üçüncü Ordu dur. Kendi sayfasindan gücü hakında bilgi vardır. Cephede malzeme ve iaşe çok noksandı. Mesela mevcut 6 yıllık iaşesi için 88.000 ton buğday, çavdar ve arpa ihtiyacı olmasına karşın, Ordu ambarında 1250 ton hububat vardı. kışa girilmiş olduğu için erzağın gereği gibi taşınması, dağıtılması bi hayli güçtü.Bu güçlükte Rusların Karadeniz'deki donanma üstünlüğünün de payı vardı.Ruslar Zonguldak'ı bombalamak için 10 gemiyle denize açıldıklarında,doğuya erzak götürmekle görevli en büyük üç erzak gemisiBahriahmer,Bezmialem ve Mithatpaşa gemilerine rast gelmiş ve onları da batırmışlardır.Bunu yanında 4000 tonluk Derne gemisinin yine Ruslar tarafından batırılması da askerin erzaksız kalmasındaki bir diğer önemli etkendir.
Sarıkamış Harekâtı [değiştir]1 Kasım 1914’de sınırı geçen Ruslar 4 Kasım 1914’te Köprüköy önlerine gelmiş bulunuyorlardı. Karaköse Murat suyu cephesinde de aynı surette ilerlediler. 5 Kasım’da Ruslar Türk sınırına taarruz için emir aldılar. Başkumandan vekili Enver Paşa 4 Kasım tarihli emrinde taarruz emrediyordu. Bu emir verildiği sırada Doğu Anadolu’da kışın en şiddetli sert günleri başlamıştı. Nitekim Rus ordusu da taarruz emri almışken harekete geçemiyordu. Hasan İzzettin Paşa Üçüncü Ordu’nın fikri, buralarda ve bu mevsimde taarruzdan kaçmaktı. Fikri, düşman ilerlese bile onun Erzurum Kalesine çarptıktan sonra karşı bir taarruzla ezilmesini sağlamaktı. Enver Paşa taarruz emri vermemiş olsaydı, herhalde iki orduda karşılıklı yerlerinde kalacaktı ve sonuçta “Sarıkamış Dramı” da yaşanmayacaktı.
Ana madde: 1. Köprüköy Savaşı
3. Ordumuz ve XI. Kolordu, süvari birlikleri ve kürt aşiret askerleri 6-9 Kasım Köprüköy muharebesiyle Ruslar’ın taarruzunu kırmiş ama 18. Piyade Alayı ve 30. Piyade Alayının gerilemesi yüzünden alan kaybetmişdir.
Ana madde: 2. Köprüköy Savaşı
11-12 Kasım'da IX. Kolordu, Ahmet Fevzi Paşanin komutasinda, ve XI. Kolordu solunda olmak üzere süvari birliğinin öncülüğünde ilerlemeye başlamıştır. 3. Piyade Alayı, Köprüköy'ü elegeçirmeyi başarmıştır.
Ana madde: Azap muharebesini
14-18 Kasım’da Azap muharebesini de kazandı.
Fakat pek hesaplı olan Ordu komutanı Hasan İzzettin Paşa, sınır gerisine çekilen Ruslar’ı takipten vazgeçince bunun üzerine başkumandan vekili Enver Paşa bu cepheye gelmiştir. Enver Paşa Erzurum’a gelmeden önce Albaylığa yükseltilen Genel Kurmay ikinci başkanı Hafız İsmail Hakkı 27 Kasım’da İstanbul’dan Erzurum’a gelmişti. Kendisini Enver Paşa’nın görevlendirdiğini bildirmektedir. Zaten hemen onun ardından Enver Paşa Erzurum’a gelmiştir.
[[Kategori:]]==Sonuçları== Savaşın galibi General Yudenic, Rus Kafkasya Ordu komutanı ilan edildi ve 1915 yılın yaz aylarında Anadolu'ya taaruza geçti. Rus ordu birlikleri Erzincan'a kadar ilerledi.
Kafkas Cephesinde tam başarı elde edeceğimiz sırada zamanında destek gelmeyince, ordumuz geri çekilmek zorunda kalmıştı. Daha sonra 1918 de Sarıkamış ve Kars alınmış, ama Mondros Ateşkes antlaşması uyarınca eski sınırlara dönülmüş ve topraklar elden çıkmıştı. Bir dramın en acı izlerini taşıyan Sarıkamış topraklarında, bu defa düşmanın ayak izleri vardı.
Rusya'daki Bolşevik İhtilali'nden sonra Ruslar geri çekilince, bölge Ermeni’lerin eline geçmiş ve yöre halkımız Zafer sarhoşlarının zulmüyle karşılaşmıştır. Ahırlara, samanlıklara doldurularak yakılan halk, 20 binden fazlaydı. 33 köy yok oldu. Söylenenlere göre bu işkenceler karşısında Rus askerleri ağlamıştır.
Kayıplar [değiştir]Ne yazık ki Enver Paşa planına bir şeyi katmamıştı, o da doğa koşullarıydı. Sarıkamış’ın soğuğu çok(–40 derece) sert olurdu. Allahuekber Dağları'nda ki tipi ve boranda hesapta yoktu. Bu hesapsızlık 90 bin askeri tek kurşun atmadan şehit düşürdü.Şehit olan askerler 90 bin değildir.32 fırka 120 bin mevcutludur.Bu harekattan 68 yaralı yarı donmuş halde kurtulmuştur.
Kaydedilen gerçek tarih çok iyi biliyor ki, bu tarihin gerçek belgeleri ABD ve Alman devlet arşivlerinde vardır. Bu insanlar kendi toprağında sürgün düşmüştürler. Sarıkamış dramı şehitleri aslında 120 bin kişidir.
Savaşın kayıpları birçok kaynakta 90 bin kişi olarak görünmesine rağmen bazı tarihçiler [1] bu sayının oldukça abartılmış olduğu ve gerçek kayıpların 35 - 40 bin civarında olduğunu da savunuyorlar. Savaşın en hazin kısmı ise Osmanlı kayıplarının bir çoğunun Rus'lar ile yapılan çarpışmalarda değil de ağır soğuk hava koşulları yüzünden şehit olmuş olmalarıdır.
Savaştan sonra İstanbul'a dönen Enver Paşa uzun bir süre Sarıkamış Savaşı hakkında hiçbir haber, bildiri, veya yayın yapılmasını engellemiş ve Osmanlı halkı savaşta olup bitenleri uzun yıllardan sonra öğrenebilmiştir.
Beceriksizliği yüzünden divan-harbde yargılanmak yerine iktidara talip olan bir katırın sürüklediği kadersiz vatan evlatları
Ayağındaki yırtık çarıklarla düşmana değil, kışa yenilmiş 120 bin kahraman Türk geliyor aklıma. Ruhunuz şad olsun.
Sarıkamış, kimine göre uygun pistleriyle kış sporları ve turizmi için bir kayak merkezi, kimine göre serhat bir ilin ilçesi, kimine göre Kınalı Kuzuların bağrında ebedi istirahata çekildiği bir seyrangah, kimine göre ise geniş ormanlarıyla çok sayıda ormancı ve evlatlarını yutmuş bir kuyu. Her kesime göre değişen bir efsane ve değişen bir hikaye ve değişen bir destan. Ancak geçmişte her ne olursa olsun, bugün bağrını Allahuekber Dağlarına dayayıp, Erzurum Tabyalarına selama durmuş vaziyette Kazım Karabekir Paşa ve beraberindeki emsali nadir ordusunu beklemekte olan bir abide.
Bu cennet vatanın bekası için çıktılar yola,
Binlerce Mehmet im ayrıldı üç ayrı kola
Allahuekber dağlarında verildi mola,
Yollar, Çanakkale’ye, Yemen’e, Sarıkamış’a…
Üçüncü ordunun seçilmiş doksan bin eri,
Cennetlik bir ordunun bu son bir seferi,
Geriye dönmeyecekmiş meğer tek bir neferi…
Mahşere kalmıştı yine, düğünleri, tüm ümitleri…
Soğuktan buz tuttu gözleri, tükendi birden dizlerin feri,
Sarıkamış ta kaldı, Mehmet’lerin o nur bedenleri
Toprak ağır bir bedelle almıştı, o dağ gibi Koçyiğitleri,
Mehmet’im bir başka uykuya dalmıştı burada,
Kurban verilmişti doksan bin nefer vatana, yurda,
Bu aziz vatanı vermediler o namert çakala kurda,
Ruhları hala nöbettedir Çanakkale’de, Sarıkamış’ta…
zekeriya bican'in sarikamis sehitleri'ne siirinden alintidir.
siirde 90 bin sehit oldugu yaziyor ama aslinda sehit sayisi 120 bindir.
Sarıkamış olayları ve kayak pisti...
Sarıkamış binlerce şehit verdiğimiz bir yer.
Rus ordusuyla savaşmak üzere ilerlediğimiz ve binlerce askerimizin donarak şehit olduğu bir yer.